İtalya’nın kuzeyinde, Trentino-Alto Adige bölgesinin Fassa Vadisi’nde yer alan Moena kasabası, coğrafyası, barındırdığı çok katmanlı tarihî ve kültürel yapısıyla dikkat çeker. "Turchia" adı verilen mahallesi ve bu mahallede 300 yılı aşkın süredir kutlanan La Turchia Festivali, Moena’nın Türk kimliğiyle anılmasına yol açmıştır. Ancak Moena’nın "Türk köyü" olarak anılması sadece bir folklorik anlatıdan ibaret değildir; kökleri tarihî, toplumsal ve sembolik olan çok boyutlu bir durumdur.
Osmanlı Yeniçerisi Hasan Balaban'ın Heykeli (Cristiano Bedin Arşivi)
Moena'nın Fiziki ve Sosyal Yapısı
Moena, 12. yüzyıldan beri yerleşimin bulunduğu tarihî bir kasabadır. 1.200 metreye yakın rakımda konumlanmış olan kasaba, Ladinia bölgesinde, Dolomit dağlarının eteğinde yer alır. Yaklaşık 2.600 kişilik bir nüfusa sahiptir. Ladin halkının yoğun olarak yaşadığı bu bölgede, etnisite ve dil farklılıkları dikkat çeker. Şehir merkezinde mimari yapılar, geleneksel Alp tipi taş evlerden oluşmaktadır. Dinî yapılar ve çeşitli anıtlarla tarihî bellek görsel olarak da sürdürülmektedir.
Toplum yapısında küçük ölçekli tarım ve turizm öne çıkar. Kış turizmi, kayak merkezleri ve yaz aylarında da yürüyüş rotaları Moena için önemli gelir kaynağıdır. Ancak sosyal hafızasının temel taşlarından biri, Osmanlılarla ilişkilendirilen Turchia Mahallesi ve buradaki festivaldir.
Turchia Mahallesi, Moena, İtalya (AA)
Tarihî Arka Plan: Balabanlı Hasan
Moena’nın Türk kimliği ile özdeşleşmesinde asıl figür "Balabanlı Hasan” adlı bir Osmanlı yeniçerisidir. Efsaneye göre Hasan, 1683'teki II. Viyana Kuşatması sırasında orduyla bağlantısını kaybederek dağlara kaçar ve Moena’ya sığınır. Burada çalışkanlığı, adaleti ve liderlik vasıflarıyla halkın gönlünü kazanır. Alman vergi memurlarına karşı yerel halkla birlikte direniş gösterdiği söylenir. Bu olay, Hasan'ın bir kurtarıcı ve lider olarak benimsenmesine yol açmış, ölümünden sonra ise anısı heykellerle ve festivallerle yaşatılmıştır.
La Turchia Festivali
La Turchia Festivali, her yıl ağustos ayında Moena kasabasının “Turchia” mahallesinde düzenlenen ve Türk kültürüne atfedilen bir festivaldir. Festivalin en çarpıcı unsurlarından biri, katılımcıların Osmanlı dönemine ait padişah, yeniçeri, vezir ve cariye kostümleri giymesidir. Bununla birlikte geçit töreninde temsil edilen figürler genellikle Batı dünyasının 15. ve 16. yüzyıllarda oluşturduğu oryantalist imgelerden beslenmektedir. Bu durum, çağdaş Türkiye ile gerçek bir bağdan ziyade hayalî ve folklorik bir “Türklük” anlatısının mevcudiyetini ortaya koyar. Aslında Moena halkı "Türklüklerini" göstermeyi değil, yerel farklılıklarını yüceltmeyi amaçlamışlardır.
Festival, Ladin bölgesine özgü dışevlilik ritüelinin bir versiyonu olan "Bastia" ile de iç içe geçmiştir. Burada "kral" değil, Osmanlı padişahını temsil eden ve buna uygun giyinen kişi yani "sultan" dışevlilik iznini verir. Bu da gösterinin folklorik boyutunun tarihî ve sosyal katmanlarla zenginleştirildiğini gösterir.
Festivale Dair Bir Belgesel (Filmart Television)
Moena'da Türk İmgeleri
Cristiano Bedin’in ifade ettiği gibi, Moena’daki Türklük temsilidir. Gerçek bir tarihî bağa dayanmaz ve imgelerin üzerine inşa edilmiş bir folklor yapısıdır. Moena halkı, Batı’nın Osmanlı’ya dair yüzyıllarca ürettiği görsel ve dilsel kodları kullanarak turistik bir cazibe yaratmış ve kendine has bir yerel kimlik öne sürmüştür.
İtalyan Kültüründe Türk İzleri
Türklerin İtalyan kültüründeki etkileri tarih boyunca çelişkili bir çerçeveye sahiptir. Bir yandan Osmanlı ile sükûnetli ticari ve diplomatik ilişkiler yürütülürken diğer yandan "Mamma li Turchi!" (Anneciğim, Türkler geliyor!) gibi deyimler, korku ve kaygının ifadesi olmuştur.
15. ve 16. yüzyıllarda Venedik, Floransa, Napoli gibi şehir devletleri Osmanlı ile yoğun temas hâlindeydi. Bu temas sanat, moda, edebiyat gibi alanlara da yansımıştır. Ancak bu etkileşim her zaman olumlu olmamıştır. Türkler genellikle barbar, şehvet düşkünü, kötülük timsali olarak temsil edilmiş; bu da "fumare come un Turco" (Türk gibi sigara içmek), "bestemmia come un Turco" (Türk gibi küfretmek) gibi deyimlerin yerleşmesine neden olmuştur.
Osmanlı elçilerinin Venedik'e gelişi, Türk motiflerinin Rönesans sanatında yer alması gibi unsurlar, karşılıklı etkileşimin birer izidir. Moena, bu etkileşimlerin folklorik imgelere dönüşmüş hâlinin modern bir temsilidir.
Edebiyat ve Sinemada Moena
Moena'da yaşanan tarihî ve kültürel süreç edebiyat ve sinema gibi sanat dallarına da konu olmuştur. Orhan Yeniaras'ın kaleme aldığı "El Turco" isimli roman, İkinci Viyana Kuşatması’nda Moenalılar tarafından yaralı olarak bulunup kurtarılan Yeniçeri Balaban'ın hikâyesini anlatmaktadır.
Orhan Yeniaras'ın El Turco Romanı (D&R)
Bu kitaptan esinlenilerek yapılan El Turco dizisi de 1683 Viyana Savaşı'ndan sonra İtalya'nın kuzeyindeki Moena'ya yerleşen ve yerel halkın hakları için mücadele eden Yeniçeri Balaban'ın hikâyesini anlatan 6 bölümlük bir dizidir.
Moena örneği, sadece bir festivalin ya da bir efsanenin yöresel etkisiyle açıklanamayan, kültürlerarası iletişimin, tarihî algının ve folklorun bir arada olduğu sosyal dokuyu temsil eder. Türklük imgesinin Moena’da bu kadar kalıcı hâle gelmesi, imgelerin sosyal hafızada ne kadar etkin olabileceğini göstermektedir. Bu yönüyle Moena, tarih ile folklorun, efsane ile gerçeğin, gelenek ile güncelliğin buluştuğu bir kültür mozaiğidir.