Mokissos, antik kaynaklarda "Nora" adıyla da geçen bir yerleşim olarak, günümüzde Aksaray ili Helvadere beldesi sınırlarında, Hasandağı eteklerinde yer alan antik kenttir. Yaklaşık 200 hektarlık bir alana yayılan kent, Kapadokya bölgesinin güneyinde konumlanmış olup Ihlara Vadisi’ne yaklaşık 11 kilometre mesafededir. Coğrafi özellikleri bakımından yüksek ve doğal bazalt kayalıklarla çevrili olması, yerleşimin savunmaya elverişli bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir.

Mokissos (Nora) Antik Kenti - Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü, Ahiler Kalkınma Ajansı
Tarihçe
Mokissos (Nora) Kapadokya bölgesinin güneyinde yer alan bir antik yerleşimdir. Hasandağı eteklerine kurulu olan kent, stratejik konumu ve geniş yerleşim alanı sayesinde tarih boyunca dikkat çekici bir yerleşim olmuştur. Kentin tarihi Helenistik Dönem’e kadar uzanmakta olup özellikle Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu döneminde bölgesel bir merkez hâline gelmiştir.
Mokissos’un arkeolojik olarak belgelenmiş en erken kalıntıları, M.S. 1. ile 3. yüzyıllara tarihlenen pagan mezarlarıdır. Bu mezarlık alanlarının üzerine, 5. yüzyıldan itibaren yoğun bir şekilde yapılaşma başlamış ve kent büyük ölçüde bu dönemde gelişmiştir. Özellikle 5. ve 6. yüzyıllarda bölgenin en yoğun nüfuslu kentlerinden biri hâline gelen Mokissos, bu dönemde yaklaşık 1000 sivil konutun inşa edildiği bir yerleşim olmuştur.
Antik metinlerde adı geçen Nora, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde bölgesel başkent statüsüne sahip bir kent olarak tanımlanmıştır. Kentte yer alan çok sayıda kilise, sarnıç ve kamu yapısı, bu dönemdeki idari ve dini örgütlenmenin somut izlerini taşımaktadır. Bu bağlamda Nora, yalnızca bir yerleşim alanı değil, aynı zamanda Kapadokya bölgesinin sosyal, ekonomik ve dini merkezlerinden biri olarak öne çıkmıştır.
İlk bilimsel çalışmalar 1990 yılında bir Alman arkeoloji ekibi tarafından yapılmıştır. Yaklaşık 30 yıl aradan sonra, 2020 yılında Aksaray İl Kültür Müdürlüğü ve Aksaray Müze Müdürlüğü koordinasyonunda, Doç. Dr. Tolga Uyar’ın bilimsel danışmanlığında yeniden başlatılan araştırma ve belgeleme çalışmalarıyla kentin tarihsel katmanları daha sistematik şekilde ele alınmıştır.
Mimari Yapılar
Mokissos Antik Kenti, geç Antik Çağ yerleşimlerinin tipik özelliklerini taşıyan çok sayıda yapı ile donatılmıştır. Araştırmalar sonucunda yaklaşık 1000 sivil konut, 32 kilise ve 20 sarnıç yapısı tespit edilmiştir. Kiliselerin büyük bir kısmı 6. yüzyıl ortası ile erken 7. yüzyıl arasında inşa edilmiştir. Yapıların mimarileri, Bizans döneminin ortak karakteristik özelliklerini yansıtmaktadır. Bu kiliselerden en iyi korunmuş olanı "Kemerli Kilise" olarak adlandırılmaktadır. Yapılar genellikle düzgün kesme taşlarla ve doğal bazalt bloklarla inşa edilmiştir.
Kentte yer alan sokaklar, geçitler ve yapılar arası ulaşımı sağlayan düzenli yollar, kentsel organizasyonun gelişmişliğini göstermektedir. Yapılar, geniş bir yerleşim planı içerisinde bütünlük arz etmektedir. Sarnıçlar, su temini açısından önemli işlevler üstlenmiş, özellikle volkanik arazide yaşamın sürdürülebilmesi açısından stratejik yapılar olmuştur.

Mokissos (Nora) Antik Kenti - Aksaray Valiliği
Sivil Konutlar
Araştırmalar sonucunda antik kentte yaklaşık 1000 sivil konut tespit edilmiştir. Bu yapıların büyük bölümü 5. ve 6. yüzyılda inşa edilmiş olup, kentteki nüfus yoğunluğunu ve yerleşim organizasyonunu yansıtmaktadır. Konutlar, bazalt taş kullanımıyla inşa edilmiş ve geniş bir alana yayılmıştır.
Kiliseler
Kentte, ayakta kalanlarla birlikte toplamda 32 kilise yapısı belgelenmiştir. Bu kiliseler mimarilerine göre incelendiğinde, büyük bir kısmının 6. yüzyıl ortası ile erken 7. yüzyıl arasında inşa edildiği anlaşılmaktadır. Yapılar, Bizans mimarisinin ortak karakteristik özelliklerini taşımaktadır. Bunlar arasında “Kemerli Kilise” en iyi korunmuş örneklerden biridir.
Sarnıçlar
Kentte yaklaşık 20 sarnıç yapısı tespit edilmiştir. Sarnıçlar, su temini ve depolama açısından yerleşimin sürdürülebilirliği için kritik bir işleve sahiptir. Volkanik bir arazide yer alan kentte bu tür yapılar, doğal kaynakların yönetimi açısından önemlidir.
Sokaklar ve Geçitler
Yapılar arasında ulaşımı sağlayan sokak ve geçit sistemi, kent içi organizasyonun gelişmişliğine işaret eder. Konutlar, kiliseler ve diğer yapılar bu yollarla birbirine bağlanmaktadır.
Arkeolojik Bulgular ve Belgelenen Unsurlar
Yapılan çalışmalarda pagan mezarları, 1. ile 3. yüzyıllar arasına tarihlenen en erken kalıntılar olarak belgelenmiştir. Bu mezar alanlarının üzerine, 5. yüzyıldan itibaren kapsamlı bir yerleşim kurulmuştur. Mimari belgeleme, haritalama ve çevre düzenleme çalışmaları tamamlanmış; sit alanına yönlendirme tabelaları ve gezi yolları eklenmiştir. Bu düzenlemelerle birlikte alanın turizm açısından ziyaret edilebilirliği artırılmıştır.
Pagan Mezarları
Kentte tespit edilen en erken buluntular, M.S. 1. ila 3. yüzyıllara tarihlenen pagan mezarlarıdır. Bu mezarlık alanlarının üzerine, ilerleyen dönemlerde yerleşim kurulmuştur.
Anıtsal Mezarlar
Düzgün kesme taşla inşa edilmiş anıtsal Roma mezarları, kentin geç Roma dönemindeki yapısal zenginliğini göstermektedir.
Mimari Belgeler
Son yıllarda yapılan araştırma ve belgeleme çalışmaları sonucunda tüm bu yapıların haritalama ve mimari dokümantasyonu tamamlanmış; çevre düzenlemeleri ve yönlendirme sistemleri geliştirilmiştir.
Mokissos (Nora) Antik Kenti, Kapadokya bölgesinin geniş alana yayılan ve günümüze dek iyi korunmuş yerleşimlerinden biridir. Helenistik Dönem’den Doğu Roma İmparatorluğu’na kadar uzanan tarihî süreç içerisinde gelişim gösteren kent, sivil mimarisi, dini yapıları ve altyapı sistemleri ile dikkat çekmektedir. Arkeolojik belgeler, Mokissos’un hem kalabalık nüfusa sahip bir kent hem de bölgesel idari bir merkez olduğunu göstermektedir. Günümüzde yürütülen kazı ve koruma çalışmaları, kentin tarihî değerini gün yüzüne çıkarmayı ve kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılmasını hedeflemektedir.


