2025 Moldova Parlamento Seçimleri, 28 Eylül 2025’te gerçekleştirilen ve ülkenin 101 sandalyeli yasama organının yeni üyelerini belirleyen genel seçimlerdir. Cumhurbaşkanı Maia Sandu’nun partisi Eylem ve Dayanışma Partisi (PAS) birinci parti olarak çoğunluğu elde etmiştir.
Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, Kişinev’de oyunu kullanıyor, 28 Eylül 2025 - (Anadolu Ajansı)
Seçim Öncesi Süreç
2025 Moldova Parlamento Seçimleri, 14 siyasi parti, 4 siyasi blok ve 4 bağımsız adayın katılımıyla yapılmıştır. Seçim yasasına göre, partilerin parlamentoya girebilmesi için en az %5, siyasi blokların %7, bağımsız adayların ise %2 oy barajını aşması gerekmiştir.
Seçimde öne çıkan siyasi aktörler arasında Cumhurbaşkanı Maia Sandu’nun kurduğu Eylem ve Dayanışma Partisi (Partidul Acțiune și Solidaritate, PAS), Rusya yanlısı olarak kabul edilen Sosyalistler Partisi (PSRM), Komünistler Partisi (PCRM) ve Moldova’nın Geleceği Partisi’nin oluşturduğu Vatansever (Patriotik) Bloku, ayrıca Alternativa Bloku yer almıştır. Alternativa Bloku’nun liderleri arasında Kişinev Belediye Başkanı Ion Ceban ve eski başsavcı Alexandr Stoianoglo bulunmuştur. Bunun yanı sıra, Bizim Parti (Partidul Nostru) ve Yurtta Demokrasi Partisi de parlamentoya girebilecek potansiyel aktörler olarak yarışa katılmıştır.
Zafer Bloku (Blocul Victoriei), liderliğini Rusya’da yaşayan iş insanı İlân Şor’un yaptığı bir siyasi oluşumdur. Şor, yolsuzluk ve kara para aklama suçlarından hüküm giymiştir. Blok, yasa dışı finansman iddiaları nedeniyle Merkez Seçim Komisyonu tarafından seçimlere katılmaktan men edilmiştir. Muhalefet kanadı, bu kararın Sandu hükümeti tarafından seçim sürecinde avantaj sağlama amacıyla alındığını ileri sürmüştür.
Kamuoyu yoklamaları seçim öncesinde PAS ile Vatansever Bloku arasında yakın bir yarış olacağına işaret etmiş, hiçbir partinin tek başına çoğunluğu sağlayamayabileceği öngörülmüştür. Sandu ve hükümeti, seçimlerin “ülkenin geleceğini belirleyecek en kritik oylama” olduğunu iddia etmiştir.
Seçime Katılım
2025 Moldova Parlamento Seçimleri, 28 Eylül 2025 Pazar günü sabah 07.00’de başlamış ve akşam 21.00’de sona ermiştir. Seçimler, ülke genelinde ve yurtdışında kurulan sandıklarda gerçekleştirilmiştir.
2025 Moldova Parlamento Seçimleri, 28 Eylül 2025 - (Anadolu Ajansı)
Merkez Seçim Komisyonu verilerine göre seçime katılım oranı %52,15 olmuştur. Bu oran, 2021’de yapılan seçimlerdeki %48’in üzerindedir. Toplam 1,59 milyon seçmen oy kullanmış, bunların 264.000’i yurtdışında kurulmuş sandıklarda oy vermiştir.
Transdinyester bölgesinden oy kullanımı bu seçimlerde önceki yıllara göre düşük gerçekleşmiştir. Yaklaşık 12.000 seçmen oy kullanmış ancak seçmenlerin sandıklara ulaşmakta güçlük çektikleri ve bazı sandıkların bomba ihbarı nedeniyle kapatıldığı bildirilmiştir. Seçmenler, bölge sınırına yakın yerlerde kurulan 12 sandığa yönlendirilmiştir. Oy verme işlemi şeffaflığı artırmak amacıyla bazı merkezlerde kamera sistemleri ile kayıt altına alınmış, ihlallerin rapor edilmesi halinde görüntülerin kontrol edilmesi planlanmıştır.
Seçim Sonuçları
Moldova Merkez Seçim Komisyonunun açıkladığı kesin olmayan sonuçlara göre, 28 Eylül 2025 tarihinde yapılan seçimlerde oyların %98’inden fazlası sayılmıştır. Seçim sonucunda parlamentonun 101 sandalyesi için 3 parti ve 2 blok barajı geçerek temsil hakkı kazanmıştır.
Cumhurbaşkanı Maia Sandu’nun liderliğini yaptığı Eylem ve Dayanışma Partisi (Partidul Acțiune și Solidaritate, PAS) oyların %49,63’ünü alarak birinci parti olmuştur. Diğer kaynaklarda bu oran %50,1 olarak belirtilmiştir. PAS böylece parlamentoda çoğunluğu elde etmiştir.
Rusya yanlısı Sosyalistler, Komünistler ve Moldova’nın Geleceği partilerinden oluşan Vatansever (Patriotik) Bloku oyların %24,2–24,5 aralığında bir destek bulmuştur. Bu oran ile blok ikinci sırada yer almıştır.
Seçim barajını aşan diğer yapılar arasında Alternativa Bloku (%8,06), Bizim Parti (%6,24) ve Yurtta Demokrasi Partisi (%5,66) bulunmaktadır. Böylece parlamentoya giren siyasi oluşumların sayısı beşe çıkmıştır.
PAS, 2025 seçimlerinde de tek başına hükümet kurabilecek çoğunluğa ulaşmıştır. Bu tablo, koalisyon ihtiyacını ortadan kaldırmıştır. Anayasa gereği seçim sonuçları Anayasa Mahkemesi’nin onayına sunulacak ve bu süreç beş gün içerisinde tamamlanacaktır.
Rusya Müdahalesi İddiaları
2025 Moldova Parlamento Seçimleri, Rusya müdahalesi iddiaları altında gerçekleşmiştir. Cumhurbaşkanı Maia Sandu ve hükümet yetkilileri, Moskova’nın seçim sürecini etkilemek amacıyla “hibrit savaş” yürüttüğünü açıklamıştır. Başbakan Dorin Recean, Rusya’nın seçimlere müdahale için “yüz milyonlarca avro” harcadığını, bunun “ülkenin geleceği için son mücadele” niteliği taşıdığını ifade etmiştir.
Ulusal Güvenlik Danışmanı Stanislav Secrieru, seçim öncesinde Rusya’nın “oy satın alma, yapay zekâ destekli dezenformasyon ve şiddet planları” dahil olmak üzere “emsali görülmemiş yöntemler” kullandığını iddia etmiştir. Seçim günü ve öncesinde, Moldova’daki seçim altyapısı ile devlet kurumlarının internet sitelerine siber saldırılar düzenlenmiş, hükümet bulut sistemleri hedef alınmıştır.
Moldova Dışişleri Bakanlığı, Belçika, İtalya, Romanya, İspanya ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bazı oy verme merkezlerinin bomba tehditleri nedeniyle tahliye edildiğini bildirmiştir. Yurt dışında bulunan Moldova büyükelçiliklerinden Brüksel’deki temsilcilik de benzer bir nedenle boşaltılmıştır.
Seçmenlerin sandıklara toplu taşınması, sahte oy kullanma ve seçmenlerin baskı altına alınması gibi usulsüzlük iddiaları da gündeme gelmiştir. PAS lideri Igor Grosu, seçmenlerin arabalarla taşındığını, oyların çalındığını ve bomba tehditleriyle seçim sürecinin sabote edilmeye çalışıldığını söylemiştir.
Moldova polisi seçim günü Transdinyester’den geldiği iddia edilen üç kişiyi gözaltına almış, bu kişilerin seçim sonrası “kitlesel kargaşa” çıkarmaya hazırlandıkları öne sürülmüştür. Ayrıca polis, Sırbistan’da silah eğitimi aldığı iddia edilen grupların Moldova’da kargaşa çıkarmak üzere hazırlandığını rapor etmiştir.
Moskova ise tüm suçlamaları reddetmiştir. Rusya yönetimi, Moldova’nın iddialarını asılsız olarak nitelendirmiş, seçim sürecine müdahalede bulunmadığını açıklamıştır.
Seçim Sonrası Gelişmeler
Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından, Eylem ve Dayanışma Partisi (PAS) lideri Igor Grosu, seçim sürecinde Rusya’nın müdahalelerini vurgulamış ve seçmenlerin oy kullanmasının çeşitli yollarla engellenmeye çalışıldığını belirtmiştir. Grosu, oyların çalınması, seçmenlerin arabalarla taşınması ve bomba tehditleri gibi olayların seçim güvenliğini hedef aldığını ifade etmiştir.
Vatansever (Patriotik) Bloku lideri ve eski Cumhurbaşkanı Igor Dodon, seçim sonuçlarını kabul etmeyerek Merkez Seçim Komisyonu önünde protesto çağrısı yapmıştır. Dodon, iktidardaki PAS’ın seçimleri kaybettiğini, muhalefetin birleşerek parlamentoda çoğunluğu elde edebileceğini ileri sürmüştür. Ayrıca oyların “dürüstçe” sayılması için çağrıda bulunmuştur.
Alternativa Bloku Başkanı Ion Ceban, seçim sonuçlarının iptal edilmeye çalışılması yönündeki girişimlere karşı çıkacaklarını açıklamış, bu tür çabaların ülkeyi istikrarsızlığa sürükleyeceğini söylemiştir. Bizim Parti lideri Renato Usatîi de seçmenlerin seçim sürecinde korkutulduğunu ve bunun seçim sonuçlarını etkilediğini dile getirmiştir.
Dış Tepkiler ve Uluslararası Bağlam
Seçimler, Moldova’nın Avrupa yolundaki kritik bir adımı olarak değerlendirilmiştir. Avrupa Parlamentosu’nun Moldova delegasyonu başkanı Rumen milletvekili Siegfried Mureșan, Avrupa yanlısı güçlerin seçimleri, dış müdahalelere rağmen kazandığını ve bunun ülkenin Avrupa Birliği’ne yönelimini güçlendirdiğini belirtmiştir.
Seçimler sırasında gündeme gelen uluslararası boyutlardan biri de Telegram uygulamasının kurucusu Pavel Durov’un iddiaları olmuştur. Durov, Fransız istihbaratının kendisinden Moldova hükümeti için bazı Telegram kanallarını kapatmasını talep ettiğini öne sürmüştür. Fransız Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları reddetmiş ve Durov’un benzer suçlamaları daha önce Romanya seçimleri sırasında da gündeme getirdiğini hatırlatmıştır.
Rusya ise seçimlere müdahale ettiği yönündeki suçlamaları kesin bir dille reddetmiştir. Moskova, Moldova hükümetini ve Batılı ortaklarını, ülke içindeki bölünmeleri artırmak ve Transdinyester bölgesinde gerilimi yükseltmekle suçlamıştır.