Nazan Bekiroğlu, 1957 yılında Trabzon’da Sabri ve Nuran Karanis çiftinin üçüncü çocuğu olarak doğdu. İlk çocukluk yıllarını Pazarkapı semtinde, deniz manzaralı bir konakta geçirdi. Babası, tarih ve edebiyatla ilgilenen bir gazeteci olup yerel “Hedef” gazetesinin sahibiydi. Annesi ise Azerbaycan kökenli, kültürlü ve disiplinli bir bireydi. Ailesi, Türkçesini korumak amacıyla Bekiroğlu’nun çocukluk döneminde sokakta oyun oynamasını sınırlandırdı ve arkadaş çevresini özenle belirledi. Bu nedenle konuşmasında Karadeniz şivesi yer almaz. Fiziksel özellikleri annesine benzediğinden, Trabzon’un köklü aileleriyle akrabalık bağları kolayca kurulamamaktadır. İki çocuk annesidir; kızlarının isimleri Didar ve Nilbeste’dir. Aile yapısı ve bireysel değerler, eserlerine sıkça yansımaktadır.
Eğitim ve Akademik Kariyer
İlköğrenimini 1968 yılında Trabzon İskenderpaşa İlkokulu’nda, ortaöğrenimini ise 1974’te Trabzon Lisesi’nde tamamladı. 1979 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. 1981 yılında, “Ömer Seyfettin’in Hikâyelerinde Avrupa Ülkeleri ve Türkler” adlı tezle yüksek lisansını tamamladı. Doktora çalışmasını, 1987’de Orhan Okay danışmanlığında hazırladığı “Halide Edip Adıvar’ın Romanlarının Teknik Açıdan Tahlili” başlıklı teziyle tamamladı. 1995 yılında, “Şair Nigâr Hanım” adlı çalışmasıyla doçent unvanı aldı.
Yazarlık Süreci
Edebiyat hayatına 1985 yılında Dolunay dergisinde yayımlanan yazılarıyla başladı. Bu dergi, Bahattin Karakoç’un yönetimindeydi. Daha sonra Millî Kültür, Türk Edebiyatı, Yedi İklim, Milli Eğitim ve Dergâh gibi dergilerde; Yeni Ufuk ve Zaman gazetelerinde çeşitli yazı, deneme, hikâye ve bilimsel makaleleri yayımlandı.
Başlangıçta şiir de yazmışsa da, Mustafa Kutlu’nun yönlendirmesiyle nesre yöneldi. Bu geçiş, onun anlatımında şiirsel unsurların belirginleşmesini sağladı. Hikâyelerinde doğrudan mesaj vermekten kaçınır; metnin okuyucu tarafından hissedilmesini önemser.
Anlatım Tarzı ve Dil Kullanımı
Bekiroğlu’nun dili, şiirsellik taşıyan, derin anlamlı ve sembollerle zenginleştirilmiş bir yapıdadır. Uzun, virgüllerle bölünen cümleler, sıkça kullanılan üç nokta ve kapsamlı kelime seçimi anlatım tarzını belirginleştirir. Metinlerinde tasavvuf, klasik edebiyat, mitoloji ve tarih kaynaklı temalara sıkça yer verir. Fiil yapıları ve dilsel örgü açısından akademik analizlere uygun niteliktedir.
Öne Çıkan Eserleri
- Nun Masalları: Geleneksel anlatı unsurları ve masalsı üslupla kaleme alınmış öykülerden oluşur. Doğu-Batı, eski-yeni çatışması sembollerle anlatılır. “Nun” harfi medeniyetler arası geçişin metaforu olarak kullanılır.
- Cam Irmağı Taş Gemi: Antik dönemlere kadar uzanan zaman çizgisiyle, geçmişin zanaatları üzerinden evrensel insanlık durumlarını ele alır.
- Yusuf ile Züleyha: Klasik Yusuf kıssasını Züleyha’nın perspektifinden anlatır. Anlatımında lirizm ve aşk teması öne çıkar.
- İsimle Ateş Arasında: Osmanlı toplumu ve Yeniçerilik kurumu üzerinden değerler sorgulanır. Tarihsel kurguyla kurgusal aşk hikâyesi iç içe geçer.
- Lâ: Sonsuzluk Hecesi: Manevî olgunlaşma ve içsel yolculuk temaları, güçlü semboller ve düşsel anlatımla işlenir. Motif kullanımı belirgindir (su, at, ağaç gibi).
- Nar Ağacı: Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı arka planında, Trabzon’dan Tebriz’e uzanan bir kimlik ve aşk arayışı anlatılır. Psikolojik karakter analizleri dikkat çeker.
- Mücellâ: Toplumsal dönüşümlerin kadın kimliği üzerindeki etkileri ele alınır. Aile, birey ve toplum eksenindeki çatışmalar işlenir. Yazarın kişisel yaşamından izler taşıdığı düşünülmektedir.
Diğer Çalışmaları
Bekiroğlu, öykü ve roman dışında deneme türünde de eserler vermiştir. Şu ana dek yedi deneme kitabı yayımlanmıştır. Ayrıca Şair Nigâr Hanım ve Halide Edib Adıvar üzerine biyografik eserler kaleme almıştır. 2015 yılında, karikatürist Hikmet Aksoy’la gerçekleştirdiği uzun söyleşi, “Karınca İzleri” adlı kitapta toplanmıştır.