KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

BlogGeçmiş
Blog
Avatar
Ana YazarYeşim Can24 Temmuz 2025 17:03

Neden Aynı Hataları Tekrar Ediyoruz? Psikanalizde Tekrarlama Zorlantısı

Felsefe+1 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline

Hayatımızda bazı döngüler vardır: Hatalı seçimler, tekrar eden ilişkiler, kendimizi hep aynı noktada bulduğumuz durumlar… Peki neden bu döngülerden çıkamıyoruz? Psikanalizin bu duruma bir cevabı var: Tekrarlama zorlantısı.

Freud’un Merceğinden: Tekrarın Bilinçdışı Gücü

Sigmund Freud, 1920 yılında kaleme aldığı Haz İlkesinin Ötesinde adlı eserinde, insanların zaman zaman travmatik ya da acı verici deneyimleri tekrar etme eğiliminde olduklarını söyler. Üstelik bu tekrarlar, çoğu zaman farkında olmadan gerçekleşir. Yani kişi, geçmişte ona zarar veren bir durumu bilinçdışı bir biçimde yeniden yaratır.


Freud bunu “haz ilkesinin ötesinde” bir dürtüyle açıklar. Yani insan, sadece haz almak için değil, bazen acıyı tekrar yaşayarak onu “kontrol etme” ya da “anlamlandırma” çabasıyla da hareket eder.

Savaş Anıları, Çocuk Oyunları ve Terapide Tekrarlar

Freud, bu kavramı savaş gazilerinin travmalarını tekrar yaşaması, çocukların hoş olmayan bir olayı oyuna dönüştürmesi ya da terapi sürecinde danışanın aynı duygusal durumları yeniden üretmesi gibi örneklerle açıklar. Hepsinde ortak olan şey, geçmişin bugünde yeniden canlanmasıdır.


Bu tekrarlar, bazen iyileşme fırsatı sunar. Ancak çoğu zaman kişi, aynı acı veren döngüde sıkışıp kalır.

Yıkıcılığın Tekrarı: Toplumsal ve Politik Boyut

Psikanalist Ishak Saygılı, tekrarlama zorlantısını sadece bireysel bir durum olarak değil, aynı zamanda toplumsal ve politik bir döngü olarak da ele alıyor. Ona göre toplumlar da travmalarını tekrar eder: Baskı rejimleri, şiddet kültürü ya da ayrımcılığın yeniden üretilmesi gibi. Tıpkı bireyde olduğu gibi, bu tekrarların da altında bir tür hazsız haz yatar. Yani yıkıcılık bile, bir tür doyum üretir.


Bu yaklaşım, psikanalizi sadece kişisel sorunların değil, kültürel ve tarihsel süreçlerin de çözümlemesinde güçlü bir araç haline getirir.

Terapide Döngü Kırılır mı?

Psikanalitik terapide bu tekrarlar genellikle aktarım yoluyla ortaya çıkar. Danışan, geçmişteki önemli ilişkilerini terapiste yansıtır ve o ilişkileri yeniden yaşamaya başlar. Bu süreç, doğru bir şekilde fark edildiğinde, kişinin aynı döngüleri tekrarlamaktan kurtulmasına yardımcı olabilir.


Yani geçmişin hayaletleriyle yüzleşmek, bazen onları bugünden özgürleştirmenin ilk adımıdır.


Tekrarlama zorlantısı, hepimizin hayatında az ya da çok karşımıza çıkan bir olgu. Bazen bir ilişki biçimi, bazen bir düşünce kalıbı, bazen de bir alışkanlık olarak... Psikanaliz, bu döngüleri anlamamıza ve çözümlememize yardımcı olacak güçlü bir mercek sunuyor.


Belki de en önemli soru şu: Yaşadığın şey bir seçim mi, yoksa bir tekrar mı?

Kaynakça

Freud, Sigmund. Haz İlkesinin Ötesinde – Ben ve İd. Çeviren Ali Nahit Babaoğlu. İstanbul: Metis Yayınları, 2019.


Gültekin, Ahmet Cüneyt. “Freud ve Heidegger’de Kaynağa Dönüş Teması.” Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi 31 (Bahar 2021): 561–576. Erişim 26 Temmuz 2025. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1608368


Saygılı, İshak. “Yıkıcılığın Libidinal Ekonomisi.” Psikanaliz Yazıları 35 (2018): 101-116. Erişim 26 Temmuz 2025. https://d1wqtxts1xzle7.cloudfront.net/63538625/Ishak_Saygili-_Yikiciligin_Libidinal_Ekonomisi20200605-115289-1hznuz4-libre.pdf


SEVİNÇ YALÇIN, Çağla Pınar ve Erdinç Öztürk. “Travma Sonrası Zamanın Donması ve Travmanın Nesiller Arası Aktarımı.” Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi 3, no. 3 (2018): 21–28. Erişim 26 Temmuz 2025. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/612212

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Blog İşlemleri

KÜRE'ye Sor