O ve Ben, adından da anlaşılacağı üzere, "Ben" (birey) ve "O" (Allah) arasındaki ilişkiyi sorgulayan bir şiirsel dil kullanır. Necip Fazıl, eserinde hem bireysel varoluşsal sorgulamalar yapar, hem de bireyin içsel dünyasıyla Allah arasındaki kopukluğu ve bu kopukluğun neden olduğu ruhsal yalnızlığı işler.
Kitapta, bir yandan insanın hayatına dair sorular, hüzün ve yalnızlık; diğer yandan ise Allah'a duyulan özlem ve teslimiyet ön plana çıkar. Kısakürek, insanın "O" ile birleşme isteğini, ancak toplumsal ve bireysel koşullar nedeniyle bu birliğin gerçekleşemediğini anlatır.
Temalar
- Varoluşsal Yalnızlık
- Kitap, insanın yalnızlıkla yüzleşmesini ve Allah ile olan kopukluğu derin bir şekilde işler. İnsan varlığının anlam arayışı, her bireyin yaşadığı bir yalnızlık duygusuyla örtüşür.
- İçsel Dünyanın Keşfi
- Şair, "Ben" ile "O" arasındaki ilişkiyi içsel bir yolculuk olarak tanımlar. İnsan, kendi içindeki boşluğu ve Allah’a duyduğu ihtiyacı sürekli olarak sorgular.
- Toplumsal Eleştiri
- Necip Fazıl, bireysel varoluşun yanı sıra, toplumdaki yozlaşmayı ve insanların maddi dünyaya olan aşırı düşkünlüğünü de eleştirir.
Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben adlı eserinde derin bir dil kullanır. Şiirsel üslubu, hem felsefi hem de mistik bir nitelik taşır. Anlatım, genellikle soyut kavramlara dayalıdır, ancak aynı zamanda halk edebiyatına da göz kırpar. Kısakürek’in şiirlerinde yoğun bir anlam derinliği ve mecazlar bulunur. Onun dilindeki melankoli, okuyucuyu derin düşüncelere sevk eder.


