Oku dağıtma geleneği, düğün davetini sembolik hediyeler yoluyla iletme biçimidir. Türk Dil Kurumu’na göre “oku”, “düğün çağrısı yapılan kimselere verilen küçük armağanlar” anlamına gelir.【1】 Ayrıca oku dağıtma geleneği, Anadolu’nun farklı bölgelerinde “okuntu”, “davetlik” veya “çağrılık” adıyla benzer uygulamalara rastlanır. Oku, düğün sahibinin misafirlerine gönderdiği ve düğüne davet anlamı taşıyan, hem maddi hem de manevi değeri olan hediyedir. Okuyu dağıtan kişiye “okuyucu”, okuyu alan kişiye ise “okucu” denir.
Düğünler köy halkının tamamını içine alan büyük topluluk etkinlikleri olarak gerçekleşir. Düğün öncesinde hem kız hem de erkek tarafı, davet edilecek kişilere “oku” dağıtarak onları düğüne çağırır. Oku genellikle tekstil ürünlerinden oluşur. En yaygın olanı havludur. Bunun yanında gömlek, kumaş, elbiselik basma ya da şalvarlık kumaş da oku olarak verilir. Eskiden bu hediyelere sabun, şeker, peşkir gibi küçük eşyalar da eklenirdi. Oku türü ve kalitesi, davet edilen kişinin aileye yakınlığına göre belirlenir. Birinci dereceden akrabalara genellikle “çift oku” adı verilen hem kadın hem erkek için ayrı hediyeler gönderilirken, daha uzak tanıdıklara yalnızca havlu ya da küçük bir tekstil ürünü verilir.

Oku Dağıtma Adetini İfade Eden Bir Görsel (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur.)
Oku dağıtımı, düğünden yaklaşık bir ay önce başlayan hazırlık sürecini kapsar. Düğün sahibi aile, önce davet edilecek kişilerin listesini çıkarır. Bu listelerde köy, mahalle ve hatta lakap düzeyinde ayrıntılı bilgiler yer alır. Kumaş seçimi, renk uyumu, hediye paketleme ve dağıtım planlaması gibi işler kadınların elindedir.
Oku paketleri hazırlanır. Havlular aynı şekilde katlanır, naylon ambalajlara yerleştirilir ve içine düğün bilgilerini içeren küçük bir kâğıt konur. Bu kâğıtta genellikle düğün tarihi, yeri, damat ve gelin adları yer alır. Kumaşlar ise ölçülerek kesilir. Genç kadınlara daha renkli, yaşlılara daha sade desenli kumaşlar seçilir. Hatta bazı durumlarda kumaş uzunluğu, davet edilen kişinin boyuna göre ayarlanır. Bu süreçte imece usulü işler yürütülür. Ailenin akrabaları, komşu kadınlar eve gelir, birlikte oturup hem sohbet eder hem de oku hazırlar.
Dağıtım zamanı geldiğinde, oku genellikle düğün sahipleri veya okuyucular tarafından bizzat elden götürülür. Her eve gidilir, “düğünümüze bekleriz” denilerek oku teslim edilir. Düğüne çağrılan herkesin oku alması beklenir. Bu yüzden dağıtım sırasında hiçbir evin atlanmaması, herkesin davet edilmesi önemlidir. Bazı durumlarda fazladan “yedek okular” hazırlanır; unutulan veya sonradan hatırlanan kişilere verilmek üzere bu yedekler bulundurulur.
Bir ailenin “oku dağıtamadığı” söylentisi, toplum içinde prestij kaybına yol açabilir. Bu yüzden bazı genç çiftler modern yaşam biçimlerine uygun düğünler yapmayı tercih etse de, aile büyükleri “okuyu ihmal etmek olmaz” düşüncesiyle geleneği sürdürür. Düğünlerde “oku dağıtmak” aynı zamanda geçmişte alınan okuların karşılığını vermek anlamına gelir.
Oku dağıtma geleneği, aynı zamanda bir toplumsal hafıza biçimidir. Her bir oku, geçmişteki ilişkilerin, akrabalık bağlarının ve dostlukların bir simgesidir. Maddi bir nesne olmasının ötesinde, manevi bir anlam taşır: paylaşmak, saygı göstermek, birlikteliği korumak.


