Ömür Bahçesinin Gülü Solmadan, Mehmed Şükrü Efendi'nin "Mecmû‘a-i İlâhiyyât" adlı eserinin Zeynep Hümeyra Ciğer tarafından hazırlanmış transkripsiyonlu ve incelemeli yayınıdır. Dergâh Yayınları'nın "Türk Klasikleri" serisi kapsamında Mart 2017'de yayımlanan bu eser, şimdiye kadar varlığı bilinmeyen ve tek nüshası özel bir kütüphanede bulunan bir güfte mecmuasının ilk kez okuyucuyla buluşmasını sağlamaktadır. Kitap, 182 sayfadan oluşmakta olup, musiki tarihimiz açısından önemli bir kaynak niteliği taşımaktadır.
İçerik ve Tematik Yapı
Ömür Bahçesinin Gülü Solmadan adlı eser, Mehmed Şükrü Efendi'nin "Mecmû‘a-i İlâhiyyât" adlı derlemesini günümüz alfabesine aktararak sunar. Mehmed Şükrü Efendi, İstanbul dergâhları ve şeyhleri hakkında bilgi veren "Mecmû‘a-i Tekâyâ" adlı eseriyle tanınan bir isimdir. Ancak "Mecmû‘a-i İlâhiyyât" eseri, daha önce bilinmeyen ve sadece bir nüshası İsmail E. Erünsal'ın özel kütüphanesinde muhafaza edilen bir eserdir.
Bu kitap, Mehmed Şükrü Efendi'nin çeşitli makamlardan derlediği ilahilerin güftelerini içermektedir. Eser, ilahi güftelerini bir kitap hâlinde toplaması ve bu güfteleri makamlarına göre sistematik bir şekilde ayırması bakımından "klasik" anlamda bir "güfte mecmuası"nın tüm unsurlarını barındırır. "Ömür Bahçesinin Gülü Solmadan"ı benzer güfte mecmualarından ayıran en önemli özellik ise, sadece güfteleri vermekle kalmayıp, güfte ve beste sahipleri hakkında da biyografik bilgilere yer vermesidir. Bu yönüyle eser, Türk musiki tarihi için "yegâne" bir kaynak hüviyeti kazanmaktadır; çünkü güftelerin yanı sıra, eser sahipleri hakkında detaylı bilgiler sunarak musiki ve edebiyat tarihimizdeki boşlukları doldurmaya yardımcı olur.
Kitap iki ana bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde, Mehmed Şükrü Efendi'nin hayatı ve diğer eserleri hakkında kapsamlı biyografik bilgiler sunulmuş, ardından "Mecmû‘a-i İlâhiyyât"ın konusu, içeriği ve musiki tarihindeki önemi detaylı olarak ele alınmıştır.
İkinci bölümde ise, "Mecmû‘a-i İlâhiyyât"ın orijinal metni, günümüz Türkçesi okuyucusunun rahatlıkla anlayabileceği bir şekilde Latin alfabesine aktarılmıştır.
Dil ve Üslup
Eserin üslubu, orijinal ilahi güftelerinin manevi derinliğini ve edebî estetiğini yansıtırken, Zeynep Hümeyra Ciğer'in hazırladığı bölümlerde akademik ve nesnel bir yaklaşım benimsenmiştir. Metin, ilahilerin mistik atmosferini korumakla birlikte, Mehmed Şükrü Efendi'nin hayatı ve eserinin analizi sırasında tanımlayıcı ve bilgilendirici bir dil kullanır. Eserde herhangi bir reklam veya övgü dili bulunmamakta, bunun yerine bilimsel bir ciddiyetle konuya yaklaşılmaktadır. Güftelerin günümüz alfabesine aktarımı, eserin geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmasını sağlamaktadır.
Yazarın/Hazırlayanın Konumu ve Eserin Önemi
Mehmed Şükrü Efendi, 19. yüzyıl Osmanlı musiki ve edebiyat çevrelerinin önemli isimlerinden biridir. Özellikle dergâh kültürü ve ilahi geleneği üzerine yaptığı çalışmalarla tanınmaktadır. "Mecmû‘a-i İlâhiyyât" ise onun musiki tarihimize bıraktığı önemli bir mirastır.
Zeynep Hümeyra Ciğer'in çalışmasıyla gün yüzüne çıkan eser, Türk musiki tarihi, tasavvuf edebiyatı ve güfteşinaslık geleneği üzerine yapılan araştırmalar için temel bir kaynak niteliğindedir. Eser, sadece ilahi metinlerini sunmakla kalmayıp, güfte ve beste sahipleri hakkında verdiği biyografik bilgilerle de musiki tarihçilerine ve araştırmacılara önemli veriler sağlamaktadır. Türk Klasikleri serisi içinde yer alması, eserin kültürel mirasımızdaki değerini vurgulamaktadır. Bu kitap, musiki tarihi öğrencileri, tasavvuf edebiyatı araştırmacıları ve Türk din musikisine ilgi duyan genel okuyucular için bir başvuru kaynağıdır.


