KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Osmanlı Cami Mimarisi

Mimari+1 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline
Bursa Yeşil Camii(1).jpg
Osmanlı Camii Mimarisi
Temel Etkilenimler
Büyük Selçuklu MimarisiAnadolu Selçuklu Mimarisiİran KültürüBizans Mimarisi
Erken Dönem
İşlevselgösterişsiz yapılar
Klasik Dönem
İstanbul fethiAyasofya etkisi
Batılılaşma Dönemi
Batı üslupları (Barok-Ampir-Eklektik))
Önemli Mimari Elemanlar
KubbeMinareMükebbireAydınlatmaSüsleme

Osmanlı cami mimarisi, Osmanlı İmparatorluğu'nun yaklaşık 600 yıllık egemenliği boyunca gelişen ve İslam dünyasında kendine has bir üslup oluşturan önemli bir mimari geleneği temsil eder. Bu mimari, erken dönem beylik yapılarından başlayarak, İstanbul'un fethiyle yeni bir boyut kazanmış, Mimar Sinan'ın eserleriyle klasik zirvesine ulaşmış ve Batılılaşma dönemiyle birlikte farklı sanatsal akımların etkisiyle dönüşüme uğramıştır. Temel ibadet yapısı olan cami, bu süreçte planimetri, örtü sistemleri, aydınlatma ve süsleme anlayışları bakımından çeşitli evrelerden geçmiştir.

Erken Dönem (Kuruluştan İstanbul'un Fethine)

Osmanlı mimarisinin erken dönemi, beyliğin kuruluşuyla başlar ve İstanbul'un fethine kadar devam eder. Bu dönemde inşa edilen camiler genellikle gösterişsiz, işlevselliğin ön planda olduğu yapılardır. Ancak bu sadelik, güçlü ve zarif bir mimari anlayışın gelişimine engel olmamıştır. Erken dönem Osmanlı camileri, Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu ve İran kültürünün yanı sıra Bizans İmparatorluğu gibi çeşitli medeniyetlerin mimari geleneklerinden etkilenmiştir.


Bu dönemin cami tipleri genel olarak şunlardır:

  • Tek Kubbeli Camiler: Temel unsurun tek kubbeli bir mekan olduğu bu plan tipi, son cemaat yeri ve bir minare ile tamamlanır. İznik'teki Hacı Özbek Camii (1333), bilinen en eski tek kubbeli Osmanlı camisidir. Bu yapı, prizmatik üçgenler üzerine oturan kubbesi ve Selçuklu mescit mimarisine bağlanan özellikleriyle dikkat çeker.


Hacı Özbek Camii (Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü)

  • Tabhaneli (Zaviyeli veya "T" Planlı) Camiler: Cami ve tabhane (misafirhane veya derviş hücreleri) işlevlerini birleştiren bu yapılar, dini ve sosyal birer merkez niteliğinde olup genellikle kıble yönünde uzanan ve üzerleri birer kubbeyle örtülü iki büyük hacim ile yanlarda tabhane mekanlarından oluşur. Bursa Yeşil Camii (1419-1424), bu tipin önemli örneklerindendir ve Osmanlı Devleti'nin Fetret Devri sonrası gücünü simgeleyen çini süslemeleriyle öne çıkar.


Bursa Yeşil Camii (Bursa BB)

  • Çok Kubbeli (Ulu Cami Tipi) Camiler: Geniş bir ibadet alanı sağlamak amacıyla yapılan bu camilerde, mekan payelerle eşit bölümlere ayrılmış ve her bölüm bir kubbe ile örtülmüştür. Bursa Ulu Camii (1399), yirmi kubbesi ve on iki ayağıyla bu tipin en bilinen örneğidir. Bu plan tipi, Edirne Eski Camii ve Sofya Mahmud Paşa Camii gibi örneklerden sonra terk edilerek merkezi kubbeli planlara geçilmiştir.


Bursa Ulu Camii (Bursa Ulu Şehir)

Edirne'de inşa edilen Üç Şerefeli Cami (1437-1447), erken dönemde bir dönüm noktasıdır. Altı sivri kemer üzerine oturan yaklaşık 24 metre çapındaki ana kubbesi ve yanlara doğru ikişer kubbe ile genişletilen yapısı, Mimar Sinan'ın camilerine örnek teşkil edecek merkezi plan şemasının ilk anıtsal denemelerinden biri olarak kabul edilir.


Edirne Üç Şerefeli Camii (Edirne İl Kültür ve Turizm Bakanlığı)

Erken dönem camilerinde aydınlatma, genellikle alt sıra pencerelerle sağlanmıştır; bu, o döneme kadar Arap ve Selçuklu camilerinde pek görülmeyen bir özelliktir. Bursa Orhan Camii, bu alt sıra pencerelerin ilk uygulandığı örneklerden biri olarak kabul edilir ve bu sayede iç mekanda doğal bir aydınlık sağlanmıştır. Ancak genel olarak bu dönem camilerinde pencere sayısı az ve boyutları küçüktür. Bazı yapılarda, özellikle Bursa Yeşil Camii ve Edirne Muradiye Camii gibi örneklerde, yoğun ve koyu renkli çini ve kalem işi süslemeler iç mekanın aydınlanmasını olumsuz etkilemiştir. Şadırvanlı aydınlık fenerleri de bu dönemde iç mekan aydınlatmasına katkı sağlamak için kullanılmıştır.

İstanbul'un Fethi ve Klasik Dönem (1500-1703)

İstanbul'un 1453'te Fatih Sultan Mehmet tarafından fethi, Osmanlı mimarisi için bir başka dönüm noktası olmuştur. Bu olayla birlikte Bizans mimarisinin, özellikle de Ayasofya'nın etkisi daha belirgin hale gelmiş, bu yapı Osmanlı mimarları için bir ilham kaynağı ve referans noktası teşkil etmiştir. Fatih Sultan Mehmet'in kültürel ve sanatsal vizyonu, Batı'ya yönelik bir bakış açısını da beraberinde getirerek Klasik Dönem'in oluşumunu etkilemiştir. Bu dönemde sanat üretimi merkezileşmiş, saraya bağlı Hassa Mimarları Ocağı ve Nakkaşhane gibi kurumlar aracılığıyla mimarlık ve sanat faaliyetleri tek bir merkezden yönetilmeye başlanmıştır.


Klasik dönem Osmanlı cami mimarisinin temel ögesi kubbedir. İstanbul'un fethinden sonra inşa edilen Eski Fatih Camii (1462-1470), Ayasofya'nın ve Edirne Üç Şerefeli Camii'nin plan şemalarından etkilenerek, orta ana kubbenin mihrap önünde bir yarım kubbe ve yanlarda üçer küçük kubbeyle desteklendiği bir yapıdır. Bu plan, daha sonra II. Bayezid Camii'nde (1501-1506) ana kubbenin giriş ve mihrap yönlerinde iki yarım kubbeyle desteklenmesi şeklinde geliştirilmiştir. Bu gelişmeler, Mimar Sinan'ın eserleriyle doruğa ulaşacak merkezi planlı cami anlayışının temellerini atmıştır.

Mimar Sinan (1489?-1588)

Osmanlı mimarisinin klasik döneminde etkili olan Mimar Sinan, 1539-1588 yılları arasında mimarbaşılık yapmıştır. Mimar Sinan, kendinden önceki mimari birikimi, özellikle de Ayasofya’yı analiz ederek ve çeşitli unsurları bir araya getirerek karakteristik bir üslup geliştirmiştir. Yapılarında akılcılık, oran-orantı ve mekan bütünlüğü ön plandadır. Sinan, kubbe mimarisine getirdiği çözümlerle cami iç mekanını tek ve bütüncül bir hacim olarak tasarlamayı başarmıştır.


Mimar Sinan'ın önemli eserleri ve getirdiği yenilikler şunlardır:

  • Şehzade Camii (1543-1548): Sinan'ın "çıraklık eserim" dediği bu cami, merkezi plan idealini gerçekleştirir. Dört taşıyıcı ayak üzerine oturan ana kubbe, dört yönde yarım kubbelerle desteklenir ve köşelerde küçük kubbeler yer alır. Bu plan şeması, daha sonra Sultanahmet Camii gibi yapılarda da kullanılmıştır. Şehzade Camii'nde yan cephelerde revaklar düzenlenerek kitle etkisi hafifletilmiştir.


Mimar Sinan, Şehzade Camii (Sanat Tarihi) (Khan Academy Turkce)

  • Üsküdar Mihrimah Sultan Camii (İskele Camii) (1540-1548): Ana kubbe, üç yönden yarım kubbelerle desteklenir. Çift revaklı avlusuyla dikkat çeker.


  • Süleymaniye Camii (1550-1557): Sinan'ın "kalfalık eserim" olarak tanımladığı bu yapı, Kanuni Sultan Süleyman'ın gücünü simgeler. Ayasofya ve Beyazıt Camii plan şemalarını aşarak, ana kubbenin (yaklaşık 26.5 m çapında) giriş ve mihrap yönünde iki yarım kubbe ile desteklendiği, yan neflerin ise ritmik bir kubbe düzeniyle (bir büyük bir küçük) örtüldüğü bir tasarıma sahiptir. Yapıda, iç mekanın daha geniş ve bütüncül algılanması sağlanmıştır.


Süleymaniye Camii | Koca Sinan 1. Bölüm (TRT 2)

  • Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii (1562-1565): Kare baldaken planının uygulandığı bu camide, pandantifler kubbe yükünü dört köşedeki ayaklara aktarır. Yükseltilmiş ana kubbe ve bol pencereli beden duvarları sayesinde aydınlık bir iç mekan elde edilmiştir.


  • Selimiye Camii (1568-1575): Sinan'ın "ustalık eserim" dediği Edirne'deki bu cami, Osmanlı mimarisinin zirvesi kabul edilir. Yaklaşık 31.5 metre çapındaki devasa kubbe, sekiz adet filayağı (paye) üzerine oturur ve dört eksedra ile desteklenir. Bu sayede iç mekanda tam bir bütünlük ve ferahlık sağlanmıştır. Müezzin mahfili, ana kubbenin altında, merkezde konumlanır. Yapının akustiği üzerinde de çalışıldığı bilinmektedir.


Selimiye Camii-Geçmişin Gölgesinde (TRT Belgesel)

Klasik dönemde camiler, kubbeyi taşıyan ayak sayısına göre de sınıflandırılabilir:


  • Dört Ayaklı Sistem: Fatih Camii, Beyazıt Camii, Şehzade Camii, Süleymaniye Camii, Tophane Kılıç Ali Paşa Camii (Ayasofya planının bir yorumu), Sultanahmet Camii ve Eminönü Yenicami bu gruba girer.


  • Altı Ayaklı Sistem: Edirne Üç Şerefeli Camii planını temel alan bu sistemde Beşiktaş Sinan Paşa Camii, Topkapı Kara Ahmet Paşa Camii, Kadırga Sokollu Mehmet Paşa Camii ve Üsküdar Atik Valide Camii (Mimar Davud Ağa tarafından genişletilmiştir) bulunur.


  • Sekiz Ayaklı Sistem: İstanbul Haseki Camii (Sinan'ın ilk eserlerinden, başlangıçta tek kubbeli, sonra genişletilmiş), Silivrikapı Hadım İbrahim Paşa Camii, Eminönü Rüstem Paşa Camii (zengin İznik çinileriyle kaplı), Azapkapı Sokollu Mehmet Paşa Camii ve Edirne Selimiye Camii bu sistemin örnekleridir.


Klasik dönemde Mimar Sinan, çok kubbeli cami geleneğini Piyale Paşa Camii (1573-1574) gibi örneklerle sürdürmüştür. Bu dönemde camilerin aydınlatılması konusunda gelişmeler yaşanmıştır. Sinan, pencereleri bir tasarım aracı olarak kullanmış, ışığı kontrol altına almak için bilinçli düzenlemeler yapmıştır. Yapılarında açık renkli mermer kullanımı ve süslemenin ölçülü tutulması, iç mekânların daha aydınlık olmasına katkı sağlamıştır.


Pencereler, beden duvarlarından başlayarak kubbe eteklerine kadar kademeli bir şekilde yerleştirilmiş, bazen alçı şebekeli renkli camlar (revzen veya vitray) kullanılarak ışığın niteliği zenginleştirilmiştir. Özellikle Selimiye Camii'nde ışık, yapının her noktasına dengeli bir şekilde yayılır ve mimariyle bütünleşir. Sultan Ahmet Camii de bol pencereli ve aydınlık bir yapı olmasına rağmen, orijinal renkli camlarının değişmesi ve yoğun çini kullanımı nedeniyle ışık etkisi farklılaşmıştır. Suni aydınlatma ise kandiller ve şamdanlarla sağlanmıştır.

Külliyeler

Klasik dönemde camiler genellikle bir külliye (sosyal merkez) içinde yer alırdı. Bu külliyeler sultanlar veya devlet büyükleri tarafından vakıf olarak yaptırılır; cami, medrese, darüşşifa (hastane), tabhane, kervansaray (han), imaret (aşevi), sıbyan mektebi, türbe, hamam, çeşme ve sebil gibi çeşitli işlevsel yapıları barındırırdı. Fatih Külliyesi, İstanbul'daki ilk anıtsal külliyedir. Diğer önemli külliyeler arasında II. Bayezid'in Edirne, Amasya ve İstanbul'daki külliyeleri, Şehzade Külliyesi ve Süleymaniye Külliyesi sayılabilir. Daha küçük ölçekli külliyelerde ise genellikle cami ve medrese aynı avluyu paylaşırdı.


Ahşap malzeme, klasik dönem külliyelerinde ve camilerinde önemli bir yer tutmuştur. Temel ve duvar hatılları, yapı iskeleleri, çatılar, kapı kanatları, pencere ve dolap kapakları ile mobilyalarda kullanılmıştır. Ceviz, köknar, karaağaç, şimşir, pelit, gürgen gibi çeşitli ağaç türlerinden elde edilen keresteler kullanılmıştır. Sultan Ahmed Camii inşa kayıtlarında erre-keşân (bıçkıcılar) ve neccârân (dülgerler, doğramacılar) gibi ahşap işleriyle uğraşan ustaların çalıştığı görülmektedir. Bu caminin pencere ve kapılarında kündekârî (geometrik geçme) tekniği ve sedef kakma işçiliği de dikkat çeker.

Batılılaşma Dönemi (18. Yüzyıl Başı - 20. Yüzyıl Başı)

17. yüzyılın başlarından itibaren klasik Osmanlı formlarında bir gevşeme ve değişim hissedilmeye başlanmıştır. Sultan Ahmet Camii (1609-1616), çini bezemeleri ve altı minaresiyle klasik ölçü ve denge anlayışından ayrılarak yeni bir mimarlık anlayışına işaret etmiştir. Bu dönemde Sinan okuluna karşı bir tepki gelişmiş, yeni unsurlar ve biçimler kabul görmeye başlamıştır.


Sultan Ahmet Camii Havadan Video Çekimleri (SKYPRO)

Lale Devri (1703-1740)

Batılılaşmaya hazırlık dönemi olarak kabul edilen Lale Devri'nde değişim hızlanmış, klasik mimarinin unsurları, biçim ve oranları değişerek daha az ağırbaşlı, ayrıntı zevkinin ön plana çıktığı bir anlayışa yerini bırakmıştır. Üsküdar Yeni Valide Camii (1708-1710), süsleme unsurlarındaki değişimlerle Barok sanata geçişi haber vermiştir. Bu dönemde Avrupa ile diplomatik ilişkilerin artması ve özellikle Fransa'dan gelen etkiler, saray, köşk ve çeşme mimarisinde kendini göstermeye başlamıştır. Nevşehir Damat İbrahim Paşa Camii (1718-1726) ve İstanbul Hekimoğlu Ali Paşa Camii (1734) gibi yapılar, plan şemaları klasik kalsa da detay ve süslemelerde yeni düzenin etkilerini taşır.

Batı Etkili Üsluplar

  • Barok (yaklaşık 1740-1808): Osmanlı cami mimarisinde etkili olan ilk Batı kökenli sanat hareketi Barok'tur. Nuruosmaniye Camii (1748-1755), bu üslubun özelliklerini belirgin bir şekilde taşıyan ilk cami örneklerindendir. Oval avlusu, kırık hatlı kornişleri, "S" ve "C" eğrili pencere kemerleri ve ince uzun taş külahlı minareleriyle Barok etkileri yansıtır. Üsküdar Ayazma Camii (1757-1760), Zeynep Sultan Camii (1769), yeniden yapılan Fatih Camii (1767-1771) ve Beylerbeyi Camii (1778) İstanbul'daki diğer Barok etkili camilerdir. Bu etkiler Anadolu'da İzmir Kestanepazarı Camii (1768) ve Yozgat Çapanoğlu Camii (1777-1779) gibi yapılarda da görülür.


4K Nuruosmaniye Camii By Drone (Uçarak Keşfet)

  • Ampir (Neoklasik) (yaklaşık 1808-1860): Fransa kökenli bu üslup, Osmanlı sanatını yaklaşık 30 yıl etkilemiştir. Bezemelerde Antik Grek-Roma unsurları, akantus yaprakları, çiçekli vazolar, müzik aletleri, tüy ve perde motifleri yaygınlaşmıştır. İstanbul Üsküdar Selimiye Camii (1801-1805) ve Tophane Nusretiye Camii (1825) bu üslubun önemli örnekleridir. Anadolu'da ise İzmir Kemeraltı Camii (1812) ve Söke İlyas Ağa Camii (1821) bu üslubun etkilerini taşır.


  • Eklektik (Seçmeci) (yaklaşık 1860-1900): Bu dönemde dünyanın çeşitli bölgelerinden ve farklı zaman dilimlerinden sanat unsurları seçmeci bir anlayışla bir arada kullanılmıştır. Aksaray Valide Camii (1871), Yıldız Hamidiye Camii (1886) ve Konya Aziziye Camii (1867) bu üslubu yansıtan camilerdir.


Abdülhamid Eseri | Yıldız Hamidiye Camii (Renkli Çekim)


  • Art Nouveau (Yeni Sanat) (19. Yüzyıl Sonu - 20. Yüzyıl Başı): Zarif dekoratif süslemelerin, kıvrımların ve bitkisel desenlerin ön plana çıktığı bu üslup, daha çok sivil mimaride etkili olmuştur. İtalyan mimar Raimondo D'Aronco tarafından yapılan ve günümüze ulaşmayan Karaköy Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii (Küçük Camii), bu akımın cami mimarisindeki örneklerinden biridir.


Batılılaşma dönemi Osmanlı cami mimarisinde cephe hareketliliği ve plastik ögelerin kullanımı temel prensiplerden biri haline gelmiştir. Çok katlı, yuvarlak kemerli büyük pencereler, mihrabiyeler ve pilasterların yanı sıra mükebbireler de bu plastik etkiyi sağlayan unsurlar olmuştur.

Mimari Elemanlar

Osmanlı cami mimarisi, kendine has plan tipleri ve yapısal özelliklerinin yanı sıra, işlevsel ve estetik amaçlarla kullanılan çeşitli mimari elemanlarıyla da zengin bir birikim sunar. Bu elemanlar, dönemin sanatsal anlayışını, teknolojik imkanlarını ve toplumsal ihtiyaçlarını yansıtır.

Mükebbireler

Arapça kökenli bir kelime olan "mükebbire" (mahfil-i peyker, mi'zene veya mükbire olarak da anılır), camilerde genellikle son cemaat yerinde, müezzinin imamın tekbirlerini cemaate duyurmak için kullandığı, yüksekçe bir pencere içine veya dışa taşkın balkon şeklinde inşa edilmiş mimari bir çıkmadır. Osmanlı cami mimarisinde 16. yüzyıldan itibaren örnekleri görülmeye başlanan mükebbireler, özellikle Batılılaşma Dönemi'nde (18. ve 19. yüzyıllar) yaygınlaşarak adeta bir moda haline gelmiştir. Bu dönemde, özellikle cephelerde hareketlilik sağlamak ve dönemin Barok, Rokoko, Ampir gibi Batı kaynaklı sanat üsluplarının etkilerini yansıtmak amacıyla sıkça kullanılmışlardır.


Mükebbireler, yapıldıkları malzemeye göre taş veya mermer, taş/mermer altlıklı demir şebekeli ve ahşap olmak üzere üç ana grupta toplanabilir. Tasarımları, bazen yalın ve işlevsel bir formda olabildiği gibi, bazen de ait oldukları dönemin sanat zevkini yansıtan yoğun bezemelerle dikkat çeker. Üsküdar Ayazma Camii, yeniden inşa edilen Fatih Camii, Nuruosmaniye Camii ve Manisa Soma Hızır Bey Camii gibi yapılarda farklı malzeme ve üsluplarda inşa edilmiş mükebbire örnekleri bulunmaktadır.

Aydınlatma

Osmanlı cami mimarisinde aydınlatma, yapının iç mekân algısını ve estetiğini belirleyen önemli bir unsurdur. Erken dönem Osmanlı camilerinde, özellikle Bursa Orhan Camii gibi yapılarda alt sıra pencerelerin kullanılmasıyla iç mekânda doğal ışığın daha etkin kullanımı yönünde bir adım atılmıştır; bu, önceki Selçuklu ve Bizans geleneğinde pek rastlanmayan bir uygulamaydı. Ancak bu dönemde genel olarak pencere sayısı az ve boyutları küçüktü. Bursa Yeşil Camii ve Edirne Muradiye Camii gibi bazı örneklerde kullanılan yoğun ve koyu renkli çini ve kalem işi süslemeler, ışığın emilmesine neden olarak iç mekânın daha loş kalmasına yol açmıştır. Şadırvanlı aydınlık fenerleri, bu erken dönem camilerinde karanlık iç mekân sorununa bir çözüm olarak kullanılmıştır.


15. yüzyılla birlikte, mimari çözümlerdeki ilerlemeler ve maddi imkânların artmasıyla aydınlatma anlayışı da gelişmiştir. Kubbe ve taşıyıcı sistemlerdeki gelişmeler, duvarların daha fazla pencere açılmasına olanak tanımasını sağlamış, böylece iç mekânlar daha aydınlık ve ferah hale gelmiştir. Mimar Sinan dönemiyle birlikte aydınlatma, bilinçli bir tasarım unsuru haline gelmiştir. Sinan, eserlerinde pencere açıklıklarının sayısı, boyutu ve yerleşimiyle ışığı ustaca kontrol etmiş, açık renkli mermer kullanımı ve ölçülü süslemelerle iç mekânların aydınlığını pekiştirmiştir. Özellikle Selimiye Camii'nde ışığın, yapının her noktasına dengeli bir şekilde dağılması, mekânsal algıyı güçlendirmiş ve mimari düzenlemelerle uyumlu bir bütünlük oluşturmuştur.


Bu dönemde alçı şebekeli renkli camlar (revzen veya vitray) da ışığın niteliğini zenginleştirmek ve mihrap gibi belirli bölümleri vurgulamak amacıyla kullanılmıştır. Klasik dönemin sonunda inşa edilen Sultanahmet Camii, çok sayıda penceresiyle oldukça aydınlık bir iç mekâna sahip olsa da, orijinal renkli camlarının zamanla değişmesi ve yoğun çini süslemelerinin ışığı yansıtma biçimi nedeniyle, Sinan yapılarından farklı bir ışık atmosferi sunar. Suni aydınlatma ise geleneksel olarak kandiller ve şamdanlarla sağlanmıştır.

Malzeme Kullanımı

Osmanlı cami mimarisinde kullanılan malzemeler, yapının strüktüründen süslemesine kadar geniş bir yelpazede çeşitlilik gösterir. Temel yapı malzemesi genellikle taş ve tuğla olmuştur. Özellikle külliyeler gibi büyük ölçekli kâgir yapıların inşaat defterlerinde, kullanılan malzemelerin cinsleri, miktarları, ebatları ve temin edildikleri yerler detaylı bir şekilde kaydedilmiştir.


Ahşap malzeme, Osmanlı mimarisinde önemli bir yere sahiptir. Cami ve külliye gibi kâgir yapıların inşa süreçlerinde ahşap; temel ve duvarlarda hatıl olarak, yapı iskelelerinde, çatılarda, ayrıca kapı kanatları, pencere ve dolap kapakları ile minber, kürsü gibi cami tefrişatında ve mobilyalarda yaygın olarak kullanılmıştır. Sultan Ahmed Külliyesi inşa evraklarında ceviz, gürgen (kayın veya karaağaç), köknar (verdinar), Sakarya pedavrası (muhtemelen köknar veya ladin), Karadeniz levhaları, Şile pelit (meşe) levhaları, çam, şimşir, kızılcık, fındık, karaağaç, kestane ve abanoz gibi çeşitli ağaç türlerinin kullanıldığı belirtilmektedir. Bu ahşap malzemeler Adapazarı (Sakarya), İzmit, Midye, Karapürçek, Karaburun, Trabzon, Sinop, Giresun ve Şile gibi farklı bölgelerden temin edilmiştir. Erre-keşân (bıçkıcılar, hızarcılar) ve neccârân (dülgerler, doğramacılar) gibi uzman zanaatkâr grupları, ahşap malzemelerin işlenmesi ve montajında görev almıştır. Özellikle Sultan Ahmed Camii'nin kapı, pencere kapakları ve minber gibi ahşap elemanlarında kündekârî (geometrik geçme) tekniği ve sedef kakma (sedefkârî) işçiliği üst düzeyde uygulanmıştır.


Çini sanatı da Osmanlı cami mimarisinin vazgeçilmez süsleme unsurlarından biridir. 15. yüzyıl sonunda Büyük Selçuklu geleneklerinden ayrılarak İznik ekolünün ortaya çıkmasıyla çini sanatı büyük bir gelişim göstermiştir. Özellikle Rüstem Paşa Camii ve Sultanahmet Camii gibi yapılarda duvarlar zengin İznik çinileriyle kaplanmıştır.


Batıdan ithal edilen sanat akımlarının etkisiyle kimliğinden uzaklaşan Osmanlı mimarisini, Selçuklu ve klasik Osmanlı dönemi mimari ögelerini kullanarak kendi kimliğine kavuşturma çabasıdır. Mimar Kemalettin Bey ve Mimar Vedat Tek'in öncülüğündeki bu hareket, özellikle cami mimarisinde Bebek ve Bostancı camileri (1913) gibi örneklerle klasik Osmanlı camilerine bir dönüş sağlamıştır.

Kaynakça

Benian, Esin. “Mimar Sinan ve Osmanlı Cami Mimarisi’nin Gelişimindeki Rolü.” Bilim ve Teknik Dergisi 44 (2011): 40–47. https://e-dergi.tubitak.gov.tr/edergi/yazi.pdf?dergiKodu=4&cilt=44&sayi=723&sayfa=40&yaziid=31209.


Çetin, Yusuf. “Batılılaşma Dönemi Osmanlı Cami Mimarisinde Mükebbireler.” Kesit Akademi Dergisi, no. 7 (2017): 407–420. https://dergipark.org.tr/en/pub/kesitakademi/issue/59839/864740.


Doğan, Tuncer. “Osmanlı Cami Mimarisi’nde Aydınlatma Düzenleri Açısından Gelişim (XIV.–XVII. Yüzyıl).” Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 10, no. 1 (2013): 295–320. https://dergipark.org.tr/en/pub/yyuefd/issue/13705/165941.


Eker, Hatice. “İstanbul’un Fethi’nin Osmanlı Cami Mimarisi Üzerindeki Etkileri / Effects of the Conquest of Istanbul on Ottoman Mosque Architecture.” Erişim tarihi: 3 Haziran 2025. https://www.researchgate.net/publication/301579428_ISTANBUL_UN_FETHI_NIN_OSMANLI_CAMI_MIMARISI_UZERINDEKI_ETKILERI.


“Osmanlı Klasik Dönem Mimarliği (1500–1703).” Ders Notu. Erişim tarihi: 3 Haziran 2025. https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/hasan.selcuk/145326/MIM%20205%20Ders%2011%20ve%2012%20Klasik%20D%C3%B6nem%20Osmanl%C4%B1%20Mimarl%C4%B1%C4%9F%C4%B1.pdf.


Öten, Aliye. “Osmanlı Klasik Dönem Mimarisinde 17. Yüzyıl Eserlerinden Sultan Ahmed Külliyesi’nde Ahşap Malzeme Kullanımı.” Belleten 85, no. 302 (2021): 53–94. https://belleten.gov.tr/tam-metin-pdf/3646/tur.


T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. “Camiler.” Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. Erişim tarihi: 3 Haziran 2025. https://bursa.ktb.gov.tr/TR-70236/camiler.html.


“4K Nuruosmaniye Camii By Drone.” Uçarak Keşfet. YouTube video. Yayın tarihi: 7 Nisan 2021. Erişim tarihi: 5 Haziran 2025. https://www.youtube.com/watch?v=WMxqh721ZVk.


“Abdülhamid Eseri | Yıldız Hamidiye Camii.” Renkli Çekim. YouTube video. Erişim tarihi: 5 Haziran 2025. https://www.youtube.com/watch?v=_qi1ETSRYu0.


“Bursa Ulu Camii.” Bursa Ulu Şehir. YouTube video. Erişim tarihi: 5 Haziran 2025. https://www.youtube.com/watch?v=1NfP9LkZ4Qg&t=53s.


“Mimar Sinan, Şehzade Camii.” KhanAcademyTürkçe. YouTube video. Erişim tarihi: 5 Haziran 2025. https://www.youtube.com/watch?v=PG6q6DK_ZCU.


“Selimiye Camii | Geçmişin Gölgesinde | TRT Belgesel.” TRT Belgesel. YouTube video. Erişim tarihi: 5 Haziran 2025. https://www.youtube.com/watch?v=j2lTp-z8bVI.


“Sultan Ahmet Camii Havadan Video Çekimleri.” YouTube video, 1:58. Yayınlayan: SKYPRO, 21 Mayıs 2015. Erişim tarihi: 5 Haziran 2025. https://www.youtube.com/watch?v=MMXkmcEr45U.


“Süleymaniye Camii | Koca Sinan 1. Bölüm.” TRT 2. YouTube video. Erişim tarihi: 5 Haziran 2025. https://www.youtube.com/watch?v=wsGY8pEgWsA.


“Üç Şerefeli Cami.” Edirne İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. YouTube video. Erişim tarihi: 5 Haziran 2025. https://www.youtube.com/watch?v=PG6q6DK_ZCU.


“Yeşil Camii.” Bursa Fotoğraf. Erişim tarihi: 3 Haziran 2025. https://fotograf.bursa.com.tr/yesil-camii/.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarYunus Emre Yüce3 Haziran 2025 14:01
KÜRE'ye Sor