KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Röportaj

Edebiyat+1 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline

Röportaj; bir konuyu, olayı, yeri veya kişiyi araştırma, inceleme, soruşturma ve görüşme tekniklerini kullanarak derinlemesine tanıtmayı amaçlayan bir gazete, dergi, radyo, televizyon veya internet yazısı ya da programıdır. Kökeni, Latincede 'toplamak' veya 'getirmek' anlamlarına gelen "reportare" kelimesine dayanan ve Türkçeye Fransızca "reportage" sözcüğünden geçen röportaj, gazeteciliğin gelişimiyle ortaya çıkmış ve hem bir basın hem de bir edebiyat türü olarak kabul edilmiştir. Salt bir haber metninden farklı olarak, yazarın gözlemlerini, izlenimlerini ve yorumlarını da içerebilir. Amacı yalnızca bilgi vermek değil, aynı zamanda okuyucuyu veya izleyiciyi etkilemek, düşündürmek ve konu hakkında bir anlayış oluşturmaktır.


Röportaj, yalnızca soru-cevap formatına dayalı mülakatın sınırlarını aşan, daha kapsamlı ve derinlikli bir yazın türüdür. Bu türde, yazarın ele aldığı konuyu yüzeysel biçimde aktarması yeterli değildir; konunun geçtiği mekânlarda incelemelerde bulunması, ilgili kişilerle görüşmeler gerçekleştirmesi ve elde edilen bilgileri desteklemek üzere belge, fotoğraf ve istatistiksel verilerden yararlanması beklenir. Bu nedenle röportaj, bir yandan akademik makalenin tezli ve araştırmaya dayalı yapısını, diğer yandan da gezi yazısının gözleme dayalı betimleme özelliklerini bünyesinde toplar.


Röportaj yazarı, yalnızca bilgi aktaran bir konumda değildir; toplumsal sorunlara dikkat çekmek, kamuoyunu bilgilendirmek ve olayların farklı boyutlarını görünür kılmak gibi sorumlulukları da üstlenir. Bu bağlamda, röportaj yazımında güçlü bir gözlem gücü, olayların arka planını kavrama becerisi ve elde edilen verileri anlamlandırabilecek analitik düşünme yeteneği temel unsurlar arasında yer alır. Yazarın, hem olayın somut ayrıntılarını hem de toplumsal ve kültürel bağlamını aktarabilmesi, röportajı sıradan bir haber metninden ayıran en önemli niteliktir.


Bu çok katmanlı yapısı sayesinde röportaj, edebî türler ile gazeteciliğin kesişim noktasında konumlanır. Hem araştırmaya hem de sahici gözleme dayalı olması, onu kamuoyuna aktarılan bilgilerin güvenilirliği ve derinliği açısından ayrıcalıklı kılar.

Tarihsel Gelişim

Röportajın bir tür olarak ortaya çıkışı, 19. yüzyılın sonlarında kitle iletişim araçlarının ve gazeteciliğin yükselişiyle paralellik gösterir. Bu dönemde halkın bilgiye erişim talebi artmış ve gazeteler bu talebi karşılamak için yeni anlatım biçimleri geliştirmiştir. İlk örnekleri genellikle ünlü kişilerle yapılan basit soru-cevap metinleri şeklindeydi. 20. yüzyılın başlarına gelindiğinde, Joseph Pulitzer ve Nellie Bly gibi gazetecilerin öncülüğünde röportaj, sadece bilgi aktarma aracı olmaktan çıkıp stratejik ve sanatsal bir hikâye anlatıcılığı formuna dönüştü. 20. yüzyılın ortalarından itibaren radyo ve televizyonun yaygınlaşmasıyla röportaj, yazılı basının ötesine geçerek işitsel ve görsel bir boyut kazandı. Canlı röportajlar, belgesel tarzı programlar ve talk show'lar popülerleşerek çok daha geniş kitlelere ulaştı. Dijital çağın başlamasıyla birlikte internet, podcast'ler ve sosyal medya platformları, röportajın daha etkileşimli, çeşitli ve erişilebilir hale gelmesini sağladı. Teknolojinin getirdiği bu dönüşümlere rağmen, röportajın temel amacı olan insan hikâyelerini ve gerçekleri ortaya çıkarma işlevi değişmeden kalmıştır.


Röportaj (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)

Özellikleri ve Yapısı

Röportaj, hem gazetecilik hem de edebi anlatım bağlamında kendine özgü teknik ve biçimsel nitelikler taşıyan bir metin türüdür. Sadece bilgi aktarmayı amaçlayan kuru bir haber yazısından farklı olarak gözlem, araştırma ve yorumun iç içe geçtiği çok katmanlı bir yapı sunar. Bu türde yazar, yalnızca tanıklık etmekle kalmaz; aynı zamanda gördüklerini ve öğrendiklerini anlamlandırarak, okuyucuya düşünsel ve duygusal bir deneyim aktarır.

Araştırma ve Gözleme Dayalı Oluşum

Röportajın en temel yapı taşlarından biri araştırma sürecidir. Bu metin türü, masa başında yalnızca ikincil kaynaklara başvurularak hazırlanmaz. Röportaj yazarı, sahaya çıkar; konunun geçtiği mekânları ziyaret eder, olayların yaşandığı atmosferi doğrudan gözlemler. Arşiv taramaları, kütüphane incelemeleri, ilgili kişilerle yapılan görüşmeler, ses kayıtları, fotoğraflar ve belgeler metne dâhil edilerek, anlatılanların çok yönlü bir temele oturması sağlanır. Bu sayede yalnızca olgular değil, olguların ardındaki bağlam da görünür hâle gelir.

Anlatım Tekniklerinin Çeşitliliği

Röportaj yazımında birden fazla anlatım biçimi iç içe geçer. Açıklayıcı anlatım sayesinde olayların arka planı detaylı bir şekilde sunulur. Öyküleyici anlatım, okurun zihninde canlı sahneler canlandırmak için kullanılırken, betimleyici anlatım mekânların, kişilerin ya da durumların ayrıntılı olarak resmedilmesini sağlar. Tartışmacı anlatım ise röportaj yazarının görüşlerini temellendirdiği bölümlerde devreye girer. Yazar, anlatımını desteklemek amacıyla örnekleme, karşılaştırma, tanık gösterme, sayısal verilerle destekleme gibi düşünceyi geliştirme yollarına başvurarak metni zenginleştirir.

Öznellik ve Nesnellik Dengesi

Röportaj, haber metinlerinden farklı olarak yazara belirli bir yorum payı tanır. Yazar, sahadaki gözlemlerini ve olaylar karşısındaki kişisel izlenimlerini metne dâhil edebilir. Bu durum röportaja özgünlük ve insani bir boyut kazandırır. Ancak röportajın inandırıcılığını koruması için bu öznellik, nesnel gerçeklikten sapmamalıdır. Yazar, aktardığı bilgileri somut verilere, belgelere ve tanıklıklara dayandırmalı; duygusal yorumlarını bile mantıksal bir temele oturtarak okuyucunun güvenini kazanmalıdır.

Dil, Üslup ve Anlatıcının Konumu

Röportaj dili, genellikle doğal, akıcı ve samimi bir yapıdadır. Günlük konuşma diline yakın bir ton tercih edilir; ancak bu, metnin yüzeyselleşmesi anlamına gelmez. Yazarın anlatımı, kısa ve etkili cümlelerle tempolu bir okuma deneyimi sunar. Abartıdan kaçınılır; bunun yerine anlatının gücü, gözleme dayalı ayrıntılar ve etkili bir yapılandırma üzerinden kurulur. Metin çoğunlukla birinci tekil şahıs anlatımıyla kaleme alınır; bu sayede okuyucu, anlatıcının tanıklığına doğrudan ortak olur.

Tarihsel ve Belgesel Değer

Başarılı bir röportaj, yalnızca güncel bir konuyu ele almakla kalmaz; aynı zamanda dönemin toplumsal, kültürel ve siyasal yapısına dair önemli izler taşır. Röportajda yer verilen kişi portreleri, sahne betimlemeleri, tanıklıklar ve belgeler zamanla birer tarihsel kaynak niteliği kazanabilir. Bu yönüyle röportaj, yalnızca haber değil; aynı zamanda toplumsal hafızanın bir parçası hâline gelir.


İyi yapılandırılmış bir röportaj, hem bilgi hem de yorum içerir; okuyucunun yalnızca ne olduğunu değil, neden ve nasıl olduğunu da anlamasına yardımcı olur. Bu bağlamda röportaj, gazetecilik ile edebiyat arasındaki sınırda duran, anlatı gücü yüksek bir metin türü olarak dikkat çeker.


Röportaj

Röportaj (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)

Röportaj Türleri

Röportajlar, işledikleri konuya, kullandıkları anlatım biçimine ve yapısal kurgularına göre farklı türlere ayrılır. Bu sınıflandırma, hem röportajın hangi amaca hizmet ettiğini hem de hedef kitleyle nasıl bir iletişim kurmayı hedeflediğini anlamada önemli bir çerçeve sunar.

Konusuna Göre Röportajlar

Konusuna göre yapılan sınıflandırmada röportaj, ele aldığı odak noktasına göre farklı biçimlerde değerlendirilebilir. Bu sınıflandırmada yazarın dikkatini yönelttiği yer, kişi ya da nesne ön plana çıkar ve röportajın anlatım örgüsü bu doğrultuda biçimlenir. Röportajın amacı yalnızca bilgi aktarmak değildir; aynı zamanda konunun toplumsal, kültürel ve bireysel yönlerini ayrıntılı bir bakış açısıyla ortaya koymaktır.


Bir yeri konu alan röportaj türünde belirli bir bölge, şehir, mahalle ya da mekân odak noktası hâline gelir. Yazar, bu mekânın toplumsal yapısını, ekonomik koşullarını, kültürel özelliklerini veya mimari dokusunu yerinde gözlemler. İnsanlarla yapılan görüşmeler, gündelik yaşamın ayrıntıları ve resmi belgeler ya da istatistiklerle desteklenen veriler aracılığıyla o yerin çok boyutlu bir portresi çizilir. Bu yaklaşım, okuyucuya yalnızca mekânın dışsal görünümünü değil, aynı zamanda orada yaşayanların deneyimlerini de aktarma imkânı verir.


İnsanı konu alan röportaj ise bireyin yaşam öyküsünü, deneyimlerini ve düşüncelerini merkezine alır. Bu türde seçilen kişi tanınmış bir isim, farklı yaşam koşullarıyla dikkat çeken bir birey veya mesleki alanda öne çıkan bir figür olabilir. Yazar, kişinin anlatıları aracılığıyla toplumsal bir sorunu, kültürel bir dönüşümü ya da evrensel bir temayı öne çıkarır. Böylece bireyin yaşam öyküsü, yalnızca kişisel bir serüven olmaktan çıkarak toplumsal bağlamda anlam kazanır.


Eşyayı konu alan röportaj ise gündelik yaşamda karşılaşılan, tarihsel bir sürece işaret eden ya da kültürel değer taşıyan nesnelere odaklanır. Bu türde nesnenin ortaya çıkış süreci, kullanım biçimleri, simgesel anlamları ve toplumsal etkileri incelenir. Nesnenin işlevselliğinin ötesinde, insanlarla kurduğu kültürel bağ ve temsil ettiği değerler de ayrıntılı biçimde ele alınır. Böylece, sıradan görünen bir nesne dahi toplumsal belleğin ve kültürel kimliğin bir parçası olarak değerlendirilebilir.


Bu üç farklı yaklaşım, röportajın esnek ve çok boyutlu yapısını ortaya koyar. Yazarın seçtiği konuya göre röportaj, kimi zaman bir kentin sosyolojik panoramasını, kimi zaman bireyin yaşam deneyimlerini, kimi zaman da nesnelerin kültürel anlamlarını gözler önüne serer.

Sunuş Biçimine Göre Röportajlar

Bu türde sınıflandırma, röportajın biçimsel düzenlemesi ve anlatım tarzı üzerinden yapılır. Yazarın metni nasıl kurguladığı ve hangi teknikleri kullandığı belirleyici olur.


Amerikan Röportajı: Anlatımın en dikkat çekici ve etkileyici bilgiyi en başta sunduğu yapıdır. Bu teknikle, okuyucunun dikkatinin ilk satırda yakalanması amaçlanır. Metin ilerledikçe detaylara geçilir. Bu yapı, başlıklarla birlikte dramatik etki oluşturmayı hedefler.


Alman Röportajı: Yazar, metnin yalnızca aktarıcısı değil, aynı zamanda bir karakteridir. Olayları, kişileri ve durumları kendi gözlemleri ve düşünceleriyle birleştirerek aktarır. Bu türde anlatıcı ile okur arasında daha kişisel ve empatik bir bağ kurulur.

Diğer Röportaj Türleri

Bazı röportaj türleri yapıları itibarıyla özel formatlara sahiptir ve hem yazılı hem görsel medya alanında sıkça kullanılır.


Konuşmaya Dayalı Röportaj (Mülakat): Soru-cevap tekniğine dayanır. Genellikle tanınmış kişilerle gerçekleştirilir. Hazırlanan sorulara verilen yanıtlarla metin oluşturulur. Mülakatın başarısı, soruların açıklığı ve cevapların derinliğiyle doğrudan ilişkilidir.


Belgesel Röportaj: Kapsamlı bir araştırma süreciyle hazırlanır. Yalnızca görüşmeye değil, tarihsel belgeler, arşiv kayıtları ve çok kaynaklı bilgiye dayanır. Bu tür röportajlar, akademik çalışmalar için de başvuru kaynağı olabilir.


Tek Röportaj: Belirli bir konu ya da kişi hakkında yazılmış tek bölümden oluşur. Genellikle gazete ve dergi sayfalarında kısa süreli yayınlara uygun olarak hazırlanır.


Dizi Röportaj (Nehir Söyleşi): Konunun veya kişinin çok boyutlu olarak ele alındığı, birden fazla bölümden oluşan uzun süreli çalışmalardır. Her bölüm farklı bir yönü ele alarak konunun derinlemesine incelenmesini sağlar.

Röportaj Hazırlık ve Uygulama Süreci

Bir röportajın başarılı ve etkili olabilmesi, yalnızca içerdiği bilgiye değil, hazırlık ve uygulama sürecinin niteliğine de bağlıdır. Bu süreç üç temel aşamadan oluşur: hazırlık, görüşme ve yazım-sunum.

Hazırlık Aşaması

Bu ilk aşama, röportajın temelinin atıldığı kısımdır. Derinlikli ve özgün bir röportajın ilk koşulu, kapsamlı bir ön çalışmadır.


Araştırma: Röportaj yapılacak kişi veya konu hakkında detaylı bilgi toplanır. Yazılı kaynaklar, önceki röportajlar, haber içerikleri ve ilgili akademik çalışmalar incelenerek konuya hâkimiyet sağlanır.


Soru Hazırlığı: Görüşmenin yönünü belirleyecek açık uçlu, düşünmeye teşvik edici ve yönlendirme içermeyen sorular belirlenir. Bu sorular, hem genel çerçeveyi çizmek hem de detaylara ulaşmak için çeşitlendirilmelidir.


Mekân Seçimi: Röportajın gerçekleştirileceği yer, ortamın doğallığını ve rahatlığını destekleyecek şekilde seçilmelidir. Sessiz, dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak ve tercihen röportaj konusuyla ilişkilendirilebilecek bir mekân tercih edilir.


Ekipman Kontrolü: Kayıt cihazı, mikrofon, kulaklık, yedek batarya, bellek kartı gibi teknik donanımların çalışır durumda olması gerekir. Teknik aksaklıklar, görüşmenin doğal akışını bozabileceğinden önceden test yapılması önemlidir.

Görüşme Aşaması

Bu bölümde, araştırma ve hazırlık sürecinde edinilen bilgiler pratik uygulamaya dönüşür.


İletişim Kurma: Görüşme, doğrudan ana sorularla başlatılmaz. Öncelikle kısa, sohbet havasında geçen birkaç giriş sorusuyla sıcak bir iletişim zemini oluşturulur.


Aktif Dinleme: Röportajcı, yalnızca soran değil, karşısındakini dikkatle dinleyen kişidir. Anlatılanların özünü kavrayarak gerekli yerlerde takip soruları sormalı, müdahaleden kaçınmalı ve karşısındaki kişiye anlatma alanı tanımalıdır.


Esneklik: Hazırlanan soru listesi yalnızca bir kılavuzdur. Görüşmenin seyri doğrultusunda doğaçlama sorular sorulmalı, ilginç noktalarda derinleşmeye izin verilmelidir.

Yazım ve Sunum Aşaması

Görüşme sonrasında elde edilen sesli ve görsel materyalin, okura ulaşacak biçime dönüştürüldüğü son aşamadır.


Deşifre (Transkripsiyon): Kayıtlar kelimesi kelimesine yazıya dökülür. Bu işlem, görüşme sırasında fark edilmeyen ayrıntıların yeniden değerlendirilmesine imkân tanır.


Metin Yapılandırma: Röportaj metni, okuyucunun dikkatini çekecek bir giriş paragrafıyla başlar. Ardından ana gövde bölümü, ya doğrudan soru-cevap biçiminde ya da anlatıcıyı merkeze alan bir yapı ile düzenlenir. Akıcılığı artırmak için bölüm başlıkları ve geçiş paragrafları kullanılabilir.


Düzenleme: Röportajın en çarpıcı bölümleri öne çıkarılır, tekrarlayan ya da konudan uzak bölümler metinden çıkarılır. Anlatım bütünlüğü korunur ve teknik hatalar düzeltilerek nihai biçim verilir.

Görsel ve İşitsel Röportaj Teknikleri

Radyo, televizyon ve dijital mecralarda gerçekleştirilen röportajlar, yalnızca içerikleriyle değil, aynı zamanda teknik sunumlarıyla da izleyici ve dinleyici üzerinde etkili olur. Görsellik ve işitsellik, bu tür röportajların temel yapı taşlarıdır. Profesyonel bir izlenim bırakmak ve iletişimi güçlendirmek için çeşitli teknik unsurların dengeli ve bilinçli biçimde kullanılması gerekir.

Işık Kullanımı

Röportaj yapılan kişinin yüz hatlarının net bir şekilde görünmesi, izleyiciyle kurulan bağın güçlenmesini sağlar. Bu nedenle, ana ışık kaynağı genellikle konuk kişinin yüzünü doğrudan aydınlatacak şekilde konumlandırılır. Yardımcı ışıklarla gölgeler yumuşatılır; arka plan ise daha düşük ışıkla aydınlatılarak dikkat ön plandaki kişiye yönlendirilir. Doğru aydınlatma, yalnızca görsel netliği değil, aynı zamanda atmosferi ve duygu aktarımını da etkiler.

Ses Kalitesi

Röportajın anlaşılırlığı ve izlenebilirliği açısından en kritik unsurlardan biri sestir. Dış seslerin minimuma indirildiği, yankının ve uğultunun önlendiği bir ortam tercih edilmelidir. Röportaj sırasında kullanılan mikrofonun kalitesi kadar yerleşimi de önemlidir. Yaka mikrofonları, boom mikrofonlar ya da yönlü mikrofonlar kullanılarak, sesin doğrudan ve temiz bir biçimde kaydedilmesi sağlanır. Röportajcının sesi ile konuğun sesi arasındaki denge de izleme konforu açısından önemlidir.

Mekân ve Arka Plan Seçimi

Röportajın yapıldığı ortam, içeriği desteklemeli ve görsel dikkat dağınıklığına neden olmamalıdır. Sade, düzenli ve konuyla ilişkilendirilebilecek arka planlar tercih edilir. Örneğin bir akademisyenle yapılan röportajda kitaplık ön planda olabilirken, bir sanatçıyla yapılan görüşme bir atölyede gerçekleşebilir. Ancak arka planın, anlatılanların önüne geçmemesine dikkat edilmelidir.

Bakış Açısı ve Kadraj

Görüntü estetiğinde bakış açısı ve kadraj düzeni büyük rol oynar. Konuk, kadraj içinde baş hizasına uygun boşluk bırakılarak çerçevelenir. Genellikle üçte bir kuralına uygun olarak, konuk röportajcıya hafif dönük biçimde oturur. Kamera, izleyicinin konukla göz teması kurabileceği bir açıdan konumlandırılır. Bu teknik, izleyicide doğrudan bir sohbet izlenimi oluşturur.

Alan Derinliği Kullanımı

Sinema ve televizyon dilinden alınan bir teknik olan alan derinliği, röportajın görsel kalitesini artırmak için kullanılır. Bu teknikte, ön plandaki konuk net biçimde gösterilirken, arka plan bulanık bırakılır. Böylece dikkat izleyiciye odaklanacağı yöne yönlendirilir. Aynı zamanda profesyonel bir görüntü algısı oluşturur ve ortamı daha estetik kılar.

Edebiyattaki Yeri ve Önemli Temsilcileri

Röportaj, gazetecilik sınırlarını aşarak edebiyatın da etkili bir anlatım aracı hâline gelmiştir. Özellikle yazarın gözlem gücü, anlatım yetkinliği ve yorum kabiliyeti ön plana çıktığında, röportaj bir edebî tür niteliği kazanır. Belgesel gerçeklik ile bireysel bakış açısını bir araya getirebilmesi, bu türün hem bilgi aktarımını hem de duygusal etkileşimi mümkün kılmasını sağlar.


Dünya edebiyatında Jack London, savaş muhabirliği sırasında yaptığı gözlemlerle güçlü röportajlara imza atmış; Ernest Hemingway, gazetecilik kariyeri boyunca edebî anlatımın izlerini bu türde göstermiştir. Sovyet yazarı Mihail Şolohov ve Fransız düşünür Jean-Paul Sartre da röportajlarıyla hem dönemin toplumsal gerçekliğini gözler önüne sermiş hem de bu türün edebi niteliğini geliştirmiştir.


Türk edebiyatında ise röportaj türü, başlangıçta mülakat formunda gelişmiş, özellikle 1960’lı yıllardan itibaren edebiyatla daha yakın bir ilişki kurmuştur. Fikret Otyam, Yaşar Kemal, Refik Halit Karay, Günay Güner, Nezih Tavlaş ve Uğur Mumcu gibi isimler, röportajı yalnızca bir haber aracı değil, aynı zamanda toplumun hafızasına kazınan metinler olarak değerlendirmişlerdir. Özellikle toplumsal sorunları, halkın sesiyle birlikte aktaran bu röportajlar, yazılı basının en güçlü anlatım biçimlerinden biri olarak değerlendirilmektedir. Bu yönüyle röportaj, hem gazetecilikte hem edebiyatta tanıklığın, anlatının ve düşünsel derinliğin buluştuğu çok katmanlı bir tür olarak önemini korumaktadır.

Kaynakça

Arslan, Atlas Sibel. Röportaj Haberciliğinde Soru Sorma Pratiği ve Yöntem. Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024. Erişim Tarihi: 3 Eylül 2025. https://acikerisim.selcuk.edu.tr/server/api/core/bitstreams/28eedb5d-8b62-4154-914e-1953861d93d2/content.

Ekström, Mats, ve Åsa Kroon. “Beyond the Broadcast News Interview: Specialized Forms of Interviewing in the Making of Television News.” Journalism Studies (2010): 1–16. Erişim Tarihi: 6 Ağustos 2025. https://www.researchgate.net/publication/312919978_Beyond_the_broadcast_news_interview_specialized_forms_of_interviewing_in_the_making_of_television_news.

Kroon Lundell, Åsa, ve Mats Ekström. “‘Interview Bites’ in Television News Production and Presentation.” Journalism Practice 4, no. 4 (2010): 476–491. https://doi.org/10.1080/17512781003711348.

Özer, Ö. “Bir Röportaj Ustası Yazar Suat Derviş’in Çöken İstanbul’undaki Röportajlarının Betimsel Çözümlemesi.” Erciyes İletişim Dergisi 10, no. 1 (2023): 185–203. https://doi.org/10.17680/erciyesiletisim.1187089. Erişim Tarihi: 6 Ağustos 2025. https://dergipark.org.tr/tr/pub/erciyesiletisim/issue/75676/1187089#article_cite.

Sarı, Ümit. “Televizyon ve Etkileri.” Yeni(Lenen) Medya, 2015. Erişim Tarihi: 3 Eylül 2025. https://www.academia.edu/44885750/Televizyon_ve_Etkileri.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarÖmer Said Aydın18 Temmuz 2025 19:31
KÜRE'ye Sor