Rosetta Taşı, Mısır'ın Rashid (Rosetta) kasabasında, Napolyon'un Mısır Seferi sırasında, 19 Temmuz 1799'da Teğmen Pierre-François Bouchard tarafından yeniden keşfedilen ve Antik Mısır'a ait olan oymalı bir taştır.

Rosetta Taşı Temsili (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)
Keşfi ve Özellikleri
Yaklaşık 36 inç (91 cm) yüksekliğinde, 28 inç (71 cm) genişliğinde ve 9-10 inç (23-25 cm) derinliğinde, ince taneli, güzel bir siyah granitten yapılmıştır. Üzerinde üç farklı dilde yazılmış metinler bulunmaktadır. En üstte hiyeroglif karakterlerle yazılmış 14 satır, ortada Demotik olarak adlandırılan ve o zaman Süryanice olduğu düşünülen karakterlerle yazılmış 32 satır ve en altta Yunanca yazılmış 54 satır mevcuttur. Bu üç dilli metin, MÖ. 197'de Firavun V. Ptolemaios'un bir fermanını içermektedir.
Taşın keşfi, o dönemde Kahire'de yayımlanan Courier de l'Egypte Dergisi'nin 37. sayısında duyurulmuştur. Belge, taşın üzerindeki metnin bir kısmının General Menou tarafından tercüme ettirildiğini ve metnin temel olarak Ptolemaios Philopater'in Mısır'daki kanalları yeniden açtırmasını anlattığını belirtir. Bu taşın, hiyeroglif karakterlerin incelenmesi için büyük önem taşıdığı, hatta onları anlamanın anahtarı olabileceği ifade edilmiştir.
İngiltere'ye Taşınması
Napolyon'un Mısır'dan ayrılmasından sonra, Fransız kuvvetlerinin komutasını devralan General Menou, 2 Eylül 1801'de müttefik kuvvetlere teslim olmak zorunda kalmıştır. İskenderiye'nin teslim anlaşmasının on altıncı maddesi uyarınca, Fransızların elindeki tüm arkeolojik ve bilimsel keşifler, Rosetta Taşı da dahil olmak üzere İngilizlerin mülkiyetine geçmiştir. General Menou, taşı kendi özel mülkü olarak iddia etmeye çalışsa da onu İngilizlere teslim etmek zorunda kalmıştır.
Albay Tomkyns Hilgrove Turner'ın Antikacılar Derneği'ne yazdığı mektuba göre taş, General Menou'nun İskenderiye'deki evinde bulunmuş, yumuşak pamuklu bir bezle sarılı ve çift hasırla kaplı bir şekilde saklanmıştır. Turner, General Menou'nun evinden taşı bir topçu müfrezesi yardımıyla çıkarmış ve kendi evine taşımıştır. Bu süreçte Fransız subay ve erlerinin alaycı tavırlarına maruz kalsa da taşı sağlam bir şekilde taşımayı başarmıştır. Taş, daha sonra Amiral Sir Richard Bickerton'un gemisi Madras'a gönderilen diğer eserlerle birlikte, Şubat 1802'de İngiltere'ye getirilmiştir. Bir süre Antikacılar Derneği'nin dairesinde sergilendikten sonra British Museum'a yerleştirilmiştir.
Deşifre Edilmesi ve Güncel Konumu
Taşın keşfi, Antik Mısır hiyerogliflerinin deşifre edilmesinde anahtar bir rol oynamıştır. İngiliz fizikçi Thomas Young, Mısır karakterlerinin dilin sesini kaydettiğini ve Rosetta Taşı'ndaki bazı hiyerogliflerin "Ptolemy" sesini oluşturduğunu ortaya koyan ilk kişidir. Ancak taşın ilk tam çevirisi, Young'ın çalışmalarını da temel alarak 1822 yılında Fransız bilim insanı Jean-François Champollion tarafından yayınlanmıştır. Champollion, Rosetta Taşı'nın yanı sıra Filay dikilitaşından, Mısır'ın eski Koptik dilinden ve Mısırlı tarihçi Manetho'nun eserlerinden yararlanarak kapsamlı bir dilbilim çalışması yürütmüştür.
Rosetta Taşı, Birinci Dünya Savaşı sırasında Londra'nın yoğun bombardımanı nedeniyle 1917'de taşınabilir diğer eserlerle birlikte iki yıl boyunca Holborn Metro İstasyonu'nda yerin 15 metre altına taşınarak koruma altına alınmıştır. Taş, ikinci kez Ekim 1972'de hiyerogliflerin çözülmesinin 150. yıl dönümü anısına bir ay boyunca Paris'teki Louvre Müzesi'nde sergilenmek üzere müze dışına çıkarılmıştır. Mısır kültürüne açılan kapının anahtarı olarak kabul edilen Rosetta Taşı, günümüzde Londra'daki British Museum'da sergilenmektedir. Bazı bilim insanlarına göre, Rosetta Taşı tek değildir ve metnin içeriği nedeniyle henüz ortaya çıkarılmamış benzer kopyalarının başka tapınaklarda bulunması gerekmektedir.

