Sadekârlık, özellikle Osmanlı dönemi ve sonrasında gelişmiş bir süsleme ve işleme sanatıdır. Genellikle metal (özellikle bakır, pirinç ve gümüş) yüzeylerin geometrik, bitkisel ya da yazı karakterleriyle bezenerek işlendiği geleneksel bir el sanatı dalıdır. Sadekâr kelimesi Farsça kökenli olup “sade işler yapan kişi” anlamına gelir. Ancak terminolojik olarak Osmanlı zanaat sisteminde sadekârlık, kıymetli metalleri işleyip süsleyen bir zanaat dalını ifade eder.

Sadekârlık (Yapay Zekâ ile Oluşturulmuştur)
Tarihsel Gelişim
Sadekârlığın tarihi, Orta Asya Türk kültürlerine kadar uzanmakla birlikte, Anadolu’da bu sanat, Selçuklu döneminden itibaren mimari süsleme, silah işçiliği ve eşya tasarımı gibi birçok alanda kendine yer bulmuştur. Osmanlı döneminde ise özellikle saray atölyeleri ve lonca sistemleri içerisinde gelişmiş ve İstanbul, Bursa, Edirne, Konya, Şam gibi merkezlerde usta çırak ilişkisiyle aktarılmıştır.
Osmanlı’daki sadekârlar, özellikle saray mücevherat atölyelerinde kuyumcu, kakmacı, çarkçı ve taşçı gibi diğer zanaatkârlarla birlikte çalışarak karmaşık süsleme tekniklerinin hayata geçirilmesinde önemli roller üstlenmişlerdir.
Teknik Özellikler ve Uygulama Alanları
Sadekârlık, farklı metallerin işlenmesini kapsar. Uygulamalarda en çok kullanılan metaller arasında gümüş, altın, pirinç ve bakır yer alır. Yüzey işleme teknikleri arasında kabartma (repoussé), oyma (gravür), kazıma, perfore ve çekiçleme yöntemleri bulunur. Bu tekniklerle metal yüzeylere motifler işlenir veya zemin üzerindeki fazla kısımlar alınarak desenler oluşturulur.
Sadekârlık ürünleri genellikle şu alanlarda kullanılır:
- Tepsi, ibrik, buhurdanlık, kandil gibi günlük ve tören eşyaları
- Süs kılıçları, hançerler, miğferler
- Kitap kapları, rahleler, yazı takımları
- Mimari süsleme amaçlı tavan ve kapı tokmakları
- Takılar (bilezik, kolye, kemer tokası vb.)

Sadekâr (AA)
Motif ve Stil Özellikleri
Sadekârlık sanatında kullanılan motifler, Türk İslam sanatının genel süsleme karakteristiğini yansıtır. Stilize edilmiş bitkisel motifler (rûmî, hataî), geometrik desenler, yazı süslemeleri (özellikle sülüs ve kufî yazı karakterleri) ve hayvan figürleri sıklıkla kullanılır. Bu motifler, metalin türüne ve kullanılacağı yere göre belirli bir estetik anlayış içerisinde işlenir.
Sosyokültürel Bağlam ve Lonca Sistemi
Osmanlı lonca sisteminde sadekârlık, kuyumculuk ve kakmacılıkla birlikte, aynı teşkilat altında yer almıştır. Lonca düzeni usta çırak ilişkisine dayalı olup çıraklık sürecini başarıyla tamamlayan zanaatkârlar, kalfa ve ardından usta ünvanını alarak kendi atölyelerini kurma hakkına sahip olmuştur. Sadekârların, saray atölyeleri olan Ehl-i Hiref teşkilatında da önemli bir yeri bulunmaktaydı.

Sadekârlık (Yapay Zeka Tarafından Oluşturulmuştur)
Modern Dönemde Sadekârlık
Geleneksel sadekârlık sanatı, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sanayileşme ve seri üretim süreçlerinin etkisiyle azalmaya başlamıştır. Ancak Türkiye'de Kültür ve Turizm Bakanlığı, el sanatlarını koruma ve yaşatma amacıyla açtığı sanat atölyeleri ve Halk Eğitim Merkezleri aracılığıyla sadekârlık sanatının aktarılmasını desteklemektedir.
Ayrıca bazı sanatkârlar tarafından bireysel atölyelerde bu gelenek sürdürülebilmekte; İstanbul, Gaziantep, Erzincan ve Trabzon gibi merkezlerde sadekârlık hâlâ icra edilmektedir.

