logologo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Sarı Uygurlar

fav gif
Kaydet
viki star outline
Etnik Köken
Türk ve kısmen Moğol
Resmî Adı (Çince)
Yuguzu (裕固族)
Yaşadıkları Yer
Sarı Uygur Özerk İlçesi ve çevresiKansu (Gansu) EyaletiÇin
Dil
Batı Sarı Uygurca (Türk dili)Doğu Sarı Uygurca (Moğol dili)Çince (eğitim ve yazı dili)
Din
Tibet Budizmi
Tarihî Özellik
Türk dünyasının en doğusunda yer alan topluluk

Sarı Uygurlar, Çin Halk Cumhuriyeti’nde resmî olarak tanınan 56 etnik azınlıktan biri olup Türk kökenli küçük bir topluluktur. Nüfuslarının 2000 yılı verilerine göre yaklaşık 13.700 civarında olduğu belirtilmektedir. Bugün en yoğun olarak Çin’in kuzeybatısında, Kansu (Gansu) Eyaleti’ne bağlı Sunan Sarı Uygur Özerk İlçesi ile çevresinde yaşamaktadırlar.


Sarı Uygurlar, tarih boyunca coğrafi olarak Türk dünyasının en doğu sınırlarında varlıklarını sürdürmüşlerdir. Geleneksel olarak göçebe bir yaşam tarzına sahip olmalarına karşın, 1950’li yıllarda Çin yönetiminin yerleşik hayata geçirme politikaları sonucunda toplumsal yapılarında köklü değişimler yaşanmıştır.


Dil bakımından iki gruba ayrılırlar:

  • Batı Sarı Uygurlar, Türk dilleri grubuna ait Batı Sarı Uygurca konuşur;
  • Doğu Sarı Uygurlar ise Moğol dilleri ailesine bağlı Doğu Sarı Uygurca konuşur.


Bu iki dillilik durumu, hem tarihsel etkileşimlerin hem de coğrafi yerleşim farklılıklarının bir sonucudur.


Dinî açıdan Sarı Uygurların büyük çoğunluğu Tibet Budizmi’ne mensuptur. Bununla birlikte, eski inanç sistemlerinden, özellikle Şamanizmden kalan bazı unsurlar hâlen varlığını sürdürmektedir.


Bugünkü Sarı Uygur toplumu Çinli, Tibetli ve Müslüman Çinli (Hui) kültürlerinin çevrelediği bir ortamda, hızla Çin toplumuyla bütünleşme sürecine girmiştir. Buna rağmen tarihsel kökenlerinden gelen kültürel miras ve kimlik bilinci, topluluğun kendine özgü etnik karakterini korumasında önemli bir rol oynamaktadır.


Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, Sarı Uygurlarla İlgili Açıklama Yaparken (Türk Tarihi Kanalı)

Adın Kökeni ve Anlamı

Sarı Uygurlar, Çin kaynaklarında “Yuguzu” (裕固族) adıyla anılır. Bu adlandırma, Çin Halk Cumhuriyeti’nin resmî etnik sınıflandırma sisteminde yer almakta olup topluluğun kendi dillerindeki karşılığını tam olarak yansıtmaz. Türk dünyasında ve Müslüman Uygurlar arasında ise “Sarığ Uygur” ya da “Seriq Uygur” biçimleri yaygındır.


“Sarı” sıfatının kökeni konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır:


  • Bu adın, topluluğun tarihsel olarak giydiği sarımsı renkli geleneksel kıyafetlere atıfta bulunduğu düşünülmektedir.
  • Başka bir görüş, “sarı” sıfatını Tibet Budizmi’ndeki “Sarı Tarikat” (Gelugpa) ile ilişkilendirir.
  • Bir başka yaklaşım ise, “sarı” rengin Orta Asya kültürlerinde saygınlık ve ayrıcalık sembolü olmasıyla ilgili olduğunu öne sürer.


“Uygur” adının kullanılması ise, Sarı Uygurların tarihî kökenlerinin eski Uygur Türklerine dayanmasından kaynaklanır. Her ne kadar günümüz Uygurları ile coğrafi ve kültürel açıdan belirgin farkları bulunsa da bu adlandırma tarihsel ve etnogenetik bağın bir yansımasıdır.

Tarihçe

Sarı Uygurlar, kökenleri itibarıyla eski Uygur Türklerinin torunları olarak kabul edilir. Çin’in kuzeybatısında, günümüz Kansu (Gansu) Eyaleti sınırları içinde yaşayan bu topluluk, Türk dünyasının en doğusunda yerleşmiş Türk boylarından biridir.


Tarihsel süreçte Sarı Uygurlar, Türk ve Moğol unsurlarından etkilenmiştir ve bunun sonucunda da dil ve kültür açısından ikili bir yapı kazanmışlardır. Batı Sarı Uygurlar, Türk dilleri ailesinden Batı Sarı Uygurcayı; Doğu Sarı Uygurlar ise Moğol dilleri ailesinden Doğu Sarı Uygurcayı konuşur. Bu iki dillilik, tarih boyunca bölgedeki etnik ve kültürel temasların bir sonucudur.


19. ve 20. yüzyıllarda Sarı Uygurlar göçebe bir yaşam sürdürmekteydi. Ekonomileri büyük ölçüde hayvancılığa dayanıyordu. Kapalı ve kendi içine dönük bir toplumsal yapıya sahiptiler. Ancak Çin Halk Cumhuriyeti’nin 1950’li yıllarda uygulamaya koyduğu yerleşik hayata geçirme politikaları ile geleneksel yaşam biçimleri köklü bir dönüşüme uğradı. Göçebe yaşam terk edilerek tarımsal ve modern ekonomik faaliyetlere yöneldiler; kavim-uruk sistemi yerini devletin belirlediği idari yapılara bıraktı.


Bu süreç, Sarı Uygurlar için tarihî bir dönüm noktası oldu. Yerleşik hayata geçiş, toplumsal, ekonomik ve kültürel alanlarda hızlı bir değişimi beraberinde getirdi. Geleneksel otorite yapıları zayıflarken Çin devletine bağlı modern idari sistem öne çıktı. Buna karşın, Sarı Uygurların kimlik bilinci ve kültürel mirası, özellikle dil, folklor ve dinî inançlar aracılığıyla günümüze kadar varlığını sürdürdü.

Kavim Yapısı ve Toplumsal Örgütlenme

1950 Öncesi Kavim-Uruk Sistemi

Sarı Uygurlar, 1950’li yıllara kadar geleneksel kavim-uruk sistemiyle örgütlenmiş kapalı bir toplum yapısına sahipti. Bu yapı, göçebe yaşam tarzının gerektirdiği karşılıklı yardımlaşma, dayanışma ve ortak mülkiyet anlayışı üzerine kuruluydu. Kavimler kendi içlerinde sosyal düzeni sağlamak, evlilikleri düzenlemek ve topluluk içi sorunları çözmekle yükümlüydü. Her kavim, kökenine göre alt kollara ayrılır ve bu kollar arasında hiyerarşik bir düzen bulunurdu.

1950’lerdeki Siyasal Düzenlemeler ve Değişim

Çin Halk Cumhuriyeti’nin 1950’li yıllarda uyguladığı siyasal reformlar sonucunda kavim yapısı resmî olarak kaldırıldı. Yerine devletin belirlediği modern idari birimler oluşturuldu. Bu değişim, sadece idari örgütlenmeyi değil, Sarı Uygurların sosyal ilişkilerini ve otorite yapısını da köklü biçimde dönüştürdü. Geleneksel liderlerin yerini, devlet tarafından atanan yöneticiler aldı.

Toplumsal ve Ekonomik Dönüşüm

Kavim sisteminin kaldırılması, göçebe hayattan yerleşik yaşama geçişle paralel ilerledi. Tarımsal üretim teşvik edildi; geleneksel hayvancılık faaliyetleri ise giderek ikinci planda kaldı. Bu süreçte eğitim, sağlık ve altyapı hizmetleri yaygınlaştırıldı; ancak aynı zamanda topluluğun kendi kendini yönetme mekanizmaları zayıfladı.

Günümüzde Toplumsal Yapı

Günümüzde Sarı Uygurlar, Çin’in resmî yerel yönetim sistemi içinde yer almakta; toplumsal örgütlenme köy, kasaba (zhen) ve ilçe (xian) düzeyinde sürdürülmektedir. Modern idari yapı, topluluk üyelerinin günlük yaşamını şekillendiren ana çerçeve hâline gelmiştir; buna karşın akrabalık bağları ve eski kavim ilişkileri kültürel bir miras olarak hâlâ hatırlanmaktadır.

Dil ve Edebiyat

Dil

Sarı Uygurlar günümüzde üç dili bir arada kullanır: Batı Sarı Uygurca (Türk dili), Doğu Sarı Uygurca (Moğol dili) ve Çince. 1982–1990 sayımlarında Batı Sarı Uygurcayı konuşanların sayısındaki düşüş kayda geçirilmiştir. Sarı Uygurcada bağımsız bir “millî yazı dili” bulunmadığı ve yazıda Çincenin kullanıldığı vurgulanır. 


Literatür, Batı Sarı Uygurcanın eski Türkçeye yakın özellikler taşıdığını, Doğu Sarı Uygurcanın ise günümüz Moğolcasından ziyade 13–14. yüzyıl Moğolcasının özelliklerini muhafaza ettiğini belirtir. Her iki kolda da yoğun Çince alıntılar bulunur. 


Doğuda Moğolca (Doğu Sarı Uygurca), batıda Türkçe (Batı Sarı Uygurca) konuşulur; Yağlakar, Horangot, Artneman gibi boylar batı kolunda; Noyan Otok, Neman Otok, Yanggı Otok vb. boylar ise doğu kolunda gösterilir. 


Doğuya göçten sonra Moğol, Tibet ve Çin kültür çevreleriyle uzun süreli temas; diller arasındaki yoğun etkileşimi ve Sarı Uygurcada Çin/Tibet kökenli sözcüklerin çoğalmasını getirmiş, ortak iletişim dili olarak Çince gittikçe baskınlaşmıştır. 


Klasik dönemde eğitim Tibet Budizmi çevresinde tapınaklarda Tibetçe yürütülürken, modern eğitim 1939’da açılan ilkokullarla başlar; öğretmenler Çinlidir, ders dili Çincedir. 1950’lerin ikinci yarısından itibaren Çince öğretim kursları yaygınlaşmış; yönetim ve eğitim dili olarak Çince zorunlu hâle gelmiştir. Buna paralel şekilde Sarı Uygurlar, kendi yazılarını yitirip Çince yazıyı benimsemiştir. 


İki farklı dili konuşma ve “millî yazının unutulması” nedeniyle Çince eğitim öğretimin kabullenildiğini; Çin düşüncesi ve kültürünün yaygınlaşmasıyla hızlı bir bütünleşme süreci yaşandığı kaydedilmiştir.


Sarı Uygurca Kelimelere Dair Video (ILoveLanguages!)

Edebiyat

Tarihî nedenlerle Sarı Uygurlar “kendi yazısını kaybettikleri” için kültür aktarımı uzun süre ağızdan ağıza yürümüştür; 20. yüzyılda halk edebiyatı ürünlerinin toplanması, düzenlenmesi ve yayımlanmasıyla birlikte yazılı materyale dayalı araştırmalar gelişmiştir. 


Sözlü gelenek yaşatılmaktadır. Anlatı şiiri, masal, türkü/şarkı, atasözü ve bilmece gibi türler hem Türkçe hem Moğolca kolda görülür. “Halk Edebiyatı” dergisi gibi yayınlar Sarı Uygur ürünlerini yayımlamıştır.


Sarı Uygur halk edebiyatında tarihî hafıza ve dinî-mitolojik unsurlar sıklıkla işlenir.


Çağdaş edebiyatta Yoghor Chamduugiin Tumur öne çıkar. Tumur’un yayımları arasında “Sarı Uygur Milleti—Yaour Kaynatmanın Bin Yıllık Tarihi” (1999/2008 baskıları) ile farklı dergi ve yayınevlerindeki şiir, deneme ve anlatıları sayılabilir. Bu külliyat hem Sarı Uygur tarihsel belleğini hem de insani temaları merkezine alır. 


Çok dilli ortam ve Çince yazının benimsenmesi, metinlerin önemli bir kısmının Çince yayımlanmasına yol açmıştır; buna karşın derleme ve yazın faaliyetleri, azınlık kültürünün görünürlüğünü ve kuşaklar arası aktarımını güçlendiren bir “kültürel miras” işlevi üstlenir. 

Dinî İnançlar ve Şamanizm Kalıntıları

Tibet Budizmi

Sarı Uygurların günümüzdeki baskın inancı Tibet Budizmi’dir. Tarih boyunca Tibetli Lama rahipleriyle temas hâlinde olmuş, özellikle Gelugpa (Sarı Tarikat) geleneğine bağlı ritüelleri benimsemişlerdir. Tapınaklarda düzenlenen Budist törenleri, topluluk yaşamında önemli bir yer tutar. Dinî bayramlar, takvim esaslı kutlamalar ve manastır merkezli törenler, toplumsal birlik duygusunu pekiştirir.


Budist din adamları, tarihî süreçte eski inanç sistemleri üzerinde de etkili olmuştur. Örneğin şaman ayinlerinde kesilen kurban etinin Budist rahiplerce yenmemesi gerektiği gibi uygulamalar, şaman ritüellerini sınırlandıran unsurlar arasında sayılır

Şamanizm Kökenli İnançlar

Tibet Budizmi’ne geçişe rağmen, Sarı Uygurlar arasında Şamanizmden kalan pek çok unsur yaşamaya devam etmektedir. Şamanizm, topluluğun hem doğa hem de atalarla kurduğu manevi bağın ifadesidir.


Sarı Uygurcada şaman, iki farklı terimle ifade edilir:

  • Kam: Törenlerde kullanılan, köklü ve geleneksel bir adlandırmadır.
  • İlçi: Günlük kullanımda daha yaygın olan adlandırmadır.


Şamanlar özel bir tören kıyafeti giymez; günlük giysileriyle ayin yaparlar. Tef gibi müzik aletleri de bulunmaz; onun yerine “çok kazdık” veya “sovak” adı verilen, ağaçtan yapılmış özel kaşıklar kullanılır. Kaşık üzerindeki çentik sayısı, adak sunulan ilahların derecesini belirtir.

Ritüeller ve Nesneler

Şaman ayinlerinde “toruun” adı verilen, içi yün dolu deri çuval önemli bir yere sahiptir. Ayin sırasında bu çuval ritüelin bir parçası olarak kullanılır. Şamanlık genellikle babadan oğula geçer, ancak yetenekli başka kişiler de öğrenebilir. Eğitim süreci sonunda aday, yaşlı şamandan dokuz kandil alarak törenle şamanlığa kabul edilir.

Efsaneler

Sarı Uygurlar arasında Şamanizmin kökeniyle ilgili efsaneler de anlatılır. En bilinen efsaneye göre, en büyük şaman ilahı Kan Tenir (Göğün İlahı), önce Tangutlar arasında ortaya çıkmış, daha sonra Sarı Uygurların yaşam alanlarına gelmiştir. Bir yaşlı kadının bedenine yerleşen bu ilah sayesinde ilk şamanların kadın olduğu, ancak sonradan erkeklerin şamanlığa geçtiği söylenir.

İnançların Günümüzdeki Durumu

Günümüzde Sarı Uygurlar arasında Tibet Budizmi, resmî ve toplumsal törenlerde baskın durumdadır; Şamanizm ise daha çok folklorik ve kültürel bir miras olarak varlığını sürdürmektedir. Buna rağmen şaman terimleri, bazı ritüel objeler ve atalara dua etme gelenekleri hâlâ hatırlanmakta ve kimi ailelerde uygulanmaktadır.

Gelenek ve Görenekler

Düğün Gelenekleri

Sarı Uygurlarda düğün, toplumsal yaşamın en önemli törensel olayıdır ve çok sayıda aşamadan oluşur. Süreç genellikle şu şekilde ilerler:

  1. Kız isteme (ailenin rızasının alınması)
  2. Başlığın belirlenmesi
  3. Düğün tarihinin saptanması
  4. Görevli ve davetlilerin belirlenmesi
  5. Kız evinde misafirlerin ağırlanması
  6. Manım takılması (gelinin başına takı veya süs takma)
  7. Gelinin uğurlanması
  8. Yolda mola verilmesi
  9. Gelin için hazırlanan çadırın devrilmeye çalışılması (eski bir ritüel)
  10. Kız tarafı misafirlerinin karşılanması
  11. Düğün yemeklerinin incelenmesi
  12. Ziyafetten önce kutlama sözlerinin söylenmesi
  13. Yoda sunulması (koyun inciği ikramı)
  14. Teşekkür konuşmaları


Bu aşamalar, hem aileler arası bağları hem de topluluk dayanışmasını pekiştirir. Düğün sırasında kullanılan özel terimler ve ritüeller, Sarı Uygur kültürünün dilsel ve sembolik zenginliğini yansıtır

Cenaze Gelenekleri

Sarı Uygurlar arasında cenaze törenleri, inanç farklılıklarına göre çeşitlilik gösterebilir. Tibet Budizmi etkisiyle yakma, açıkta bırakma veya toprağa gömme uygulamaları görülür. Budist rahipler, törenlerin düzenlenmesinde ve dua ritüellerinde aktif rol oynar. Şamanizmden kalma bazı uygulamalar, özellikle belirli nesnelerin mezara konulması veya ölünün ruhuna adak sunulması gibi geleneklerde hâlen izlenebilir.

Günlük Yaşam Pratikleri

  • Giyim: Sarı Uygurların geleneksel kıyafetleri bölgesel farklılıklar gösterir; Batı kolu ve Doğu kolu arasında kumaş ve süsleme tercihlerinde değişiklikler vardır
  • Mutfak: Et ağırlıklı yemekler (özellikle koyun eti), süt ürünleri (yoğurt, peynir, kurut) ve unlu mamuller mutfakta öne çıkar. Budist inancın etkisiyle bazı hayvanların etleri tüketilmez.
  • Mesken: Geleneksel göçebe çadırlarından yerleşik düzene geçişle birlikte ahşap ve kerpiç evler yaygınlaşmıştır

Bayramlar ve Mevsimlik Kutlamalar

Sarı Uygurlar, hem Tibet Budizmi takvimine göre dinî bayramları (örneğin Losar – Tibet Yeni Yılı) hem de tarımsal döngüye dayalı mevsimlik kutlamaları gerçekleştirirler. Bu bayramlarda toplu yemekler yeme, şarkı-türkü söyleme, at yarışları gibi çeşitli oyunlar yapılır. Şaman kökenli mevsimlik törenlerde ise doğa unsurlarına saygı ve bereket dilekleri ön plandadır.

Türkiye Türklerine Yönelik Tutumlar

Sarı Uygurlar, sayıca az olmalarına ve Çinli, Tibetli ile Müslüman Çinli (Hui) kültürlerinin etkisi altında yaşamalarına rağmen, kökenlerinin Türk dünyasına ait olduğunun bilincindedirler. Alan araştırmaları, bu topluluğun Türkiye Türklerine karşı genellikle olumlu, yakın ve duygusal bir bağ içeren bir tutum sergilediğini ortaya koymuştur.


Bu tutumun arka planında şu unsurlar öne çıkar:


Etnik kimlik bilinci: Sarı Uygurlar, kendilerini tarihî olarak büyük bir uygarlık kurmuş bir milletin torunları olarak görürler. Bu algı, Türkiye Türkleri ile kültürel yakınlık hissetmelerini destekler.


Ortak köken duygusu: Dil (Batı Sarı Uygurca) ve bazı gelenekler, Türkiye Türkleriyle tarihsel bağların somut göstergeleri olarak kabul edilir.


Sosyolojik eğilimler: Sarı Uygurların “kendi türünden” olan topluluklarla (yani diğer Türk halklarıyla) iletişim kurma ve bağ geliştirme isteklerinin belirgin olduğu tespit edilmiştir.


Sarı Uygurlar ile Türkiye Türkleri arasındaki ilişkilerin daha çok sembolik ve duygusal düzeyde kaldığı; coğrafi uzaklık ve iletişim imkânlarının sınırlı olmasının bu bağların günlük yaşamdaki etkisini azalttığı bilinmektedir.

Kaynakça

An, Yujun. Sarı Uygurların Kavim Yapısı: 1950’li Yıllardaki Değişim Süreci. Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Ankara, 2009. http://kaynakca.hacettepe.edu.tr/eser/8468964/sari-uygurlarin-kavim-yapisi-1950-li-yillardaki-degisim-sureci


Du, Shaoqiong. Sarı Uygur Edebiyatı ve Yoghor Chamduugiin Tumur Üzerine Bir İnceleme. Yüksek Lisans Tezi, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Avrasya Araştırmaları Anabilim Dalı, Niğde, 2018.

https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=as2oTjW5jfr9IKSvmCdJYmvVGIlqJt28mDTu-wlfLEWqYDCuIN4A_e4vSIJ7DZY4


ILoveLanguages! Youtube Kanalı. "The Sound of the Western Yugur language (Numbers & Sample Text)." Son Erişim 12.08.2025 https://www.youtube.com/watch?v=BX6By9xtAqE


Türk Tarihi Kanalı Youtube Kanalı. "Sarı Uygurlar Türk mü? Çinli mi?" Son Erişim 12.08.2025 https://www.youtube.com/watch?v=3DuwKeglNmw


Malov, S. “Sarı Uygurlarda Şamanlığın Kalıntıları.” Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi 5, no. 2 (2005): 391–399.

Qarluq, Abdureşit Celil. “Sarı Uygurların Türkiye Türklerine Yönelik Tutumları.” Modern Türklük Araştırmaları Dergisi 3, no. 1 (2006): 145–153. https://dergipark.org.tr/tr/pub/egetdid/issue/34467/380892

Ayrıca Bakınız

Yazarın Önerileri

Turfan Karızları
Uygur Meşrepleri
Uygur 12 Makamı

Uygur 12 Makamı

Genel Kültür +1

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarDuygu Şahinler12 Ağustos 2025 09:01
KÜRE'ye Sor