Sedir ağacı (Cedrus libani A. Rich.), Pinaceae (çamgiller) familyasına bağlı, her dem yeşil, iğne yapraklı bir ağaç türüdür. Cedrus cinsinin Akdeniz kökenli türüdür ve Türkiye, Lübnan ve Suriye dağ kuşaklarında doğal olarak yayılım gösterir. Türkiye’de özellikle Toros Dağları’nın güney eteklerinde yoğunlaşır.

Sedir Ağacı (AA)
Morfolojik Özellikler
Yetişkin bireyler 30–40 metreye kadar boylanabilir, gövde çapı 2.5 metreyi aşabilir. Genç ağaçlarda konik formda olan tepe yapısı, yaşlandıkça yayvan ve yatay dallı hale gelir. İğne yaprakları 5–30 mm uzunluğunda, koyu yeşil ya da mavimsi renkte olup demetler halindedir. Kozalakları silindirik formda olup olgunlaşmaları iki yıl sürer. Tozlaşma rüzgarla gerçekleşir ve hem erkek hem dişi kozalaklar aynı ağaç üzerinde bulunur (monoik).
Ekolojik Özellikler ve Yayılım
Sedir ormanları Türkiye’de 800–2.200 metre rakımlar arasında, genellikle kireçtaşı ana kayaya sahip, iyi drene edilmiş topraklarda gelişir. Orman formasyonu içinde çoğunlukla ardıç (Juniperus spp.), karaçam (Pinus nigra) ve meşe (Quercus spp.) türleriyle birlikte bulunur.
Toplam doğal sedir ormanı varlığı Türkiye’de yaklaşık 482.000 hektar olup en yoğun olarak Antalya, Isparta, Mersin ve Karaman illerinde yer alır.
Tarihî Önemi
Antik Uygarlıklar ve Sedir Kerestesi
Sedir ağacı tarih boyunca çok değerli bir yapı malzemesi olmuştur. Özellikle Fenikeliler, Antik Mısırlılar, Asurlular ve Persler sediri tapınak, saray, gemi ve lahit yapımında yaygın biçimde kullanmıştır.
- Fenike Uygarlığı, sedir kerestesini ticari bir meta haline getirmiş ve bu keresteyi Mısır’a, Mezopotamya’ya ve Yunanistan’a ihraç etmiştir. Lübnan’ın bayrağındaki sedir ağacı, bu kültürel mirasın simgesidir.
- Antik Mısır’da, sedir yağı mumyalama işlemlerinde kullanılmış, gövde odunu ise değerli mobilya ve kutsal yapı malzemesi olarak değerlendirilmiştir.
- Süleyman Mabedi’nin inşasında (MÖ 10. yüzyıl), Fenikeliler aracılığıyla Lübnan’dan getirilen sedir keresteleri kullanılmıştır (I. Krallar 5:6–10).
Roma ve Bizans Döneminde Kullanımı
Romalılar sediri hem inşaatta hem de su taşıma sistemlerinde (kemerler, kaplamalar) kullanmış, Bizans döneminde de özellikle dini yapıların çatılarında tercih edilmiştir. Uzun ömürlü olması ve böceklenmeye karşı dayanıklılığı nedeniyle kutsal ve dayanıklı bir malzeme olarak görülmüştür.
Osmanlı Dönemi ve Tersane-i Amire
Osmanlı Devleti döneminde sedir, özellikle donanma gemilerinin inşasında önemli bir kaynak olarak kullanılmıştır. 16. yüzyılda Barbaros Hayreddin Paşa ve sonrasında Tersane-i Amire’de sedir kerestesi yoğun biçimde kullanılmış, bu nedenle Toros Dağları’ndaki birçok sedir ormanı ciddi biçimde tahrip edilmiştir.
Tarihî belgeler, Alanya ve Anamur çevresinden toplanan sedir ağaçlarının İstanbul tersanelerine taşındığını göstermektedir. Sedir ormanlarının bu dönemdeki aşırı kullanımının ardından bölgede ciddi ormansızlaşmalar gözlemlenmiştir.

Sedir Ağacı (AA)
Mitoloji ve Kültürel Anlam
Sedir, sadece maddi değil aynı zamanda sembolik bir değere de sahiptir. Antik Mezopotamya efsanelerinde sedir ormanları, tanrıların diyarı olarak tasvir edilir. Enkidu ve Gılgamış destanında, kahramanların "Tanrıların Ormanı"na girerek sedir ağaçlarını kesmeleri, hem doğaya müdahale hem de kutsal olanla karşılaşmayı simgeler.
Koruma ve Rehabilitasyon Çalışmaları
Günümüzde sedir ormanlarının korunmasına yönelik çeşitli programlar yürütülmektedir. Türkiye'de Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yürüttüğü “Sedir Eylem Planı (2021–2025)” kapsamında hem doğal ormanların korunması hem de sedir fidanlarının yeniden dikimi hedeflenmektedir.
Ayrıca Isparta Sütçüler ve Elmalı gibi bölgelerde "tohum meşcereleri" ile doğal genetik kaynakların korunması amaçlanmaktadır.
İklim Değişikliği ve Gelecek Rolü
Araştırmalar, Cedrus libani’nin Akdeniz iklimine özgü kuraklık ve sıcaklık değişimlerine dayanıklı bir tür olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle Avrupa'nın bazı bölgelerinde, gelecekte iklim değişikliğine dayanıklı orman ağaçları arasında alternatif olarak değerlendirilmektedir.

