Stroop etkisi, bir kelimenin anlamı ile o kelimenin yazıldığı mürekkebin rengi gibi görsel özellikleri arasında bir uyuşmazlık olduğunda, kelimenin rengini isimlendirme görevinde tepki süresinin uzamasıyla kendini gösteren bilişsel bir fenomendir. Daha genel bir ifadeyle, belirli bir uyaran özelliğinin işlenmesinin, ikinci bir uyaran özelliğinin eş zamanlı işlenmesini engellemesiyle ortaya çıkan bilişsel müdahale (enterferans) olarak tanımlanır. Örneğin, "KIRMIZI" kelimesi mavi mürekkeple yazıldığında, gözlemcinin "mavi" demesi, aynı kelime kırmızı mürekkeple yazıldığında "kırmızı" demesinden daha uzun sürer. Bu gecikme, daha otomatik bir süreç olan kelime okumanın, daha az otomatik olan renk isimlendirme görevine müdahale etmesinden kaynaklanır.

Beynin Bildiği ile Gözün Gördüğü Arasındaki Zihinsel Çatışma (Yapay Zeka Tarafından Oluşturulmuştur)
Tarihsel Gelişim
Stroop etkisine dair ilk gözlemler 19. yüzyıla dayanmaktadır. 1886'da James McKeen Cattell, nesnelerin veya renklerin isimlerini söylemenin, bu isimleri içeren kelimeleri okumaktan daha fazla zaman aldığını fark etmiştir. Ancak bu fenomeni sistematik olarak inceleyen ve literatüre kazandıran kişi, 1935 yılında yayımladığı "Studies of Interference in Serial Verbal Reactions" başlıklı çalışmasıyla John Ridley Stroop olmuştur. Bu çalışma, yayımlandığı tarihten itibaren psikoloji alanında en çok atıf alan makalelerden biri haline gelmiştir.
Stroop'un orijinal deneyi üç ana karttan oluşuyordu:
- Siyah mürekkeple yazılmış renk isimleri (örn. "KIRMIZI", "MAVİ").
- İfade ettiği renkten farklı bir renkte mürekkeple yazılmış renk isimleri (örn. mavi mürekkeple yazılmış "KIRMIZI").
- Renkli kareler.
Zamanla bu orijinal yapıdan türetilen çok sayıda Stroop testi formu geliştirilmiştir. Bu formlar uyaran sayısı, türü, görev sırası ve puanlama sistemleri açısından farklılıklar gösterir. Başlıca formlar arasında Golden (1978), Victoria (1981), Dodrill (1978) ve Comalli/Kaplan formları bulunmaktadır.
Türkiye'deki Uyarlamalar
Türkiye'de Stroop etkisini ölçmek amacıyla geliştirilmiş ve standardize edilmiş iki temel form bulunmaktadır:
Stroop Testi TBAG Formu
BİLNOT (Bilişsel Potansiyeller için Nöropsikolojik Test) Bataryası kapsamında geliştirilen bu form, orijinal Stroop Testi ile Victoria formunun birleşiminden oluşmaktadır. Dört uyaran kartı ve beş bölümden oluşan bu testin, yetişkinler ve 6-11 yaş grubu çocuklar için standardizasyon, güvenirlik ve geçerlik çalışmaları yapılmıştır. Faktör analizi çalışmaları, testin temel olarak "bozucu etki (ketleme)" ve "dikkat (okuma ve renk söyleme hızı)" olmak üzere iki özelliği ölçtüğünü göstermiştir.
Stroop Testi Çapa Formu
Bu form, Weintraub (2000) tarafından geliştirilen bir Stroop formunun İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi (Çapa) Nöropsikoloji Laboratuvarı tarafından yapılan bir uyarlamasıdır. İki uyaran kartı ve her birinde 60 madde bulunan üç bölümden oluşur. Kaplan formuna benzer bir uygulama yapısına sahiptir ve tamamlama süresinin yanı sıra hata ve spontan düzeltme sayılarını da değerlendirmeye dahil eder. 18-83 yaş aralığındaki bireyler için normatif verileri oluşturulmuştur.
Kuramsal Yaklaşımlar ve Nörobilişsel Temeller
Stroop etkisinin altında yatan mekanizmaları açıklamak için birkaç temel kuram öne sürülmüştür.
İşlem Hızı Kuramı (Processing Speed Theory)
Bu kurama göre, beyin kelimeleri renkleri işlediğinden daha hızlı işler. Okuma, renk isimlendirmeye göre daha pratik yapılan ve dolayısıyla daha hızlı bir süreçtir. Bu nedenle, beyin kelimeyi otomatik olarak okuduktan sonra, bu bilgiye zıt olan rengi isimlendirmekte zorlanır ve bir gecikme yaşanır.
Seçici Dikkat Kuramı (Selective Attention Theory)
Bu yaklaşıma göre, renk isimlendirme görevi, kelime okuma görevinden daha fazla dikkat kaynağı gerektirir. Beyin, daha az dikkat gerektiren ve daha otomatik olan kelime okuma görevine öncelik verme eğilimindedir. Görev, daha fazla dikkat gerektiren rengin isimlendirilmesini talep ettiğinde, bu durum bir çatışma yaratır.
Paralel Dağıtılmış İşleme (Parallel Distributed Processing - PDP)
Bu model, Stroop etkisini otomatik ve kontrollü süreçler arasındaki niteliksel bir farktan ziyade, farklı görevler için özelleşmiş sinirsel yolakların gücündeki bir fark olarak açıklar. Okuma için kullanılan yolak, pratik nedeniyle renk isimlendirme için kullanılan yolaktan daha güçlüdür. Uyumsuz bir uyaran sunulduğunda (örn. mavi renkteki "KIRMIZI" kelimesi), her iki yolak da aynı anda aktive olur. Güçlü olan okuma yolağı, doğru yanıt olan "mavi" yerine "kırmızı" yanıtını tetiklemeye çalışır. Bu rekabet veya çatışma, tepki süresinde uzamaya, yani Stroop etkisine neden olur. Bu süreç, beynin çatışmayı çözmek ve talimatlara uygun yanıtı seçmek için yönetici kontrol süreçlerini devreye sokmasını gerektirir.
Nörobilişsel Temeller
Stroop görevi sırasında beyin aktivitesini inceleyen nörogörüntüleme (fMRI, PET) ve elektrofizyolojik (ERP) çalışmalar, belirli beyin bölgelerinin bu süreçte kilit rol oynadığını göstermiştir.
Anterior Singulat Korteks (ACC)
Özellikle çatışma izleme ve çözümü ile ilişkilidir. ACC, bir görev sırasında ortaya çıkan çelişkili bilgileri (örn. kelimenin anlamı ile rengi arasındaki uyuşmazlık) tespit eder ve bilişsel kontrolü sağlayan diğer beyin bölgelerini uyararak uygun yanıtın seçilmesine yardımcı olur.
Dorsolateral Prefrontal Korteks (DLPFC)
Bellek ve yürütücü işlevlerden sorumludur. Stroop görevi sırasında DLPFC'nin rolü, görevin gerektirdiği bilgiyi (renk algısı) aktif tutmak ve görevle ilgisiz olan bilgiyi (kelimenin anlamsal içeriği) baskılamaktır.
Olay-İlişkili Potansiyeller (ERP)
ERP çalışmaları, Stroop girişiminin uyaranın kodlandığı erken aşamalarda mı yoksa yanıtın üretildiği geç aşamalarda mı ortaya çıktığını belirlemede kullanılmıştır. Bu çalışmalar, P300 gibi ERP bileşenlerinin gecikme sürelerinin uyumsuz uyaranlardan etkilenmediğini, ancak davranışsal tepki süresinin (RT) uzadığını göstermiştir. Bu bulgu, Stroop etkisinin uyaran değerlendirildikten sonra, yanıt üretme aşamasındaki bir rekabetten kaynaklandığını desteklemektedir.
Stroop Testi ve Uygulama Alanları
Stroop testi, tepki ketleme, seçici dikkat, bilişsel esneklik ve bilgi işleme hızı gibi yürütücü işlevleri değerlendirmek için yaygın olarak kullanılan bir nöropsikolojik testtir. Hem klinik hem de deneysel alanlarda geniş bir kullanım alanına sahiptir.
Stroop Testi 1 (SERPİL YİĞİT)
Klinik ve Deneysel Kullanım
Stroop testi, dikkati ölçen testler arasında "altın standart" olarak kabul edilir. Testin klinik kullanımı özellikle beyin hasarı ve çeşitli nörolojik/psikiyatrik bozuklukların değerlendirilmesinde yoğunlaşmıştır. Frontal lob işlevselliğine duyarlı bir test olarak kabul edilir. Performansın etkilendiği başlıca durumlar şunlardır:
Nörolojik Bozukluklar
Frontal lob hasarı , Alzheimer hastalığı , frontotemporal demans , Parkinson hastalığı ve Huntington hastalığı.
Psikiyatrik Bozukluklar
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) , majör depresyon , bipolar bozukluk , şizofreni ve obsesif-kompulsif bozukluk (OKB).
Gelişimsel Değerlendirme
Test, çocuklarda dikkat ve ketleme gibi yürütücü işlevlerin gelişimini değerlendirmek için de kullanılır.
Test Performansını Etkileyen Demografik Faktörler
Standardizasyon çalışmaları, Stroop testi performansının bazı demografik değişkenlerden etkilendiğini ortaya koymuştur.
Yaş
Artan yaş, Stroop testinin tüm alt bölümlerinde tamamlama sürelerinin uzamasıyla ilişkilidir. Bu durum, özellikle normal yaşlanma sürecinde gözlenen bilgi işleme hızındaki yavaşlamayla açıklanmaktadır. Çocuklarda ise yaşın artmasıyla birlikte performans artar, yani tamamlama süreleri kısalır.
Eğitim
Daha yüksek eğitim düzeyine sahip bireyler, testin alt bölümlerini genellikle daha kısa sürede tamamlarlar. Eğitim düzeyi arttıkça spontan düzeltme ve hata sayılarında da azalma gözlenmiştir. Bu bulgular, normatif verilerin eğitim düzeyine göre tabakalandırılmasının gerekliliğini göstermektedir.
Cinsiyet
Cinsiyetin Stroop performansı üzerindeki etkisi genellikle düşük veya istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur. Bu nedenle, çoğu normatif çalışma verileri cinsiyet değişkeni üzerinde birleştirerek sunar. Ancak bazı çalışmalarda, özellikle çocuklarda belirli alt testlerde kızların renk adlandırmada daha hızlı olması gibi küçük farklılıklar rapor edilmiştir.
Güvenirlik ve Geçerlik
Stroop testinin Türkiye'de kullanılan TBAG ve Çapa formları üzerinde yapılan çalışmalar, testin güçlü psikometrik özelliklere sahip olduğunu göstermiştir.
Güvenirlik
Her iki form için de yapılan test-tekrar test güvenirlik analizleri, özellikle tamamlama süresi puanları için kabul edilebilir veya yüksek düzeyde güvenirlik katsayıları ortaya koymuştur.
Geçerlik
Testin geçerliği, faktör analizi ve diğer testlerle olan korelasyonları yoluyla desteklenmiştir. Faktör analizi sonuçları, testin "bozucu etki" ve "dikkat/hız" gibi farklı yapıları ölçtüğünü doğrulamıştır. Ayrıca, Stroop C bölümü puanlarının, benzer yürütücü işlevleri ölçtüğü bilinen İz Sürme Testi (İST) puanlarıyla orta düzeyde korelasyon göstermesi, testin eş-zaman geçerliğine kanıt oluşturmaktadır.

