KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Tahtacı Türkmenleri

fav gif
Kaydet
kure star outline
Etnik Köken
Oğuz boyu
Yerleşim Alanları
KazdağlarıToroslarMersinAntalyaAdanaBalıkesirİzmirManisaAydın
İnanç
Alevi-Bektaşi geleneği
Geleneksel Meslek
Tahtacılıktomrukçulukkerestecilikgemi yapımı
Adlandırmalar
TahtacılarAğaçeriler

Tahtacı Türkmenleri, adlarını geleneksel uğraşları olan ağaç kesme, kereste hazırlama ve ahşap işçiliğinden alan; etnik olarak Türkmen, inanç bakımından ise Anadolu Aleviliği ve Kızılbaş geleneğine bağlı bir topluluktur. “Tahtacı” adı, Osmanlı döneminde arşiv belgelerinde de görülen mesleki bir sıfat olup başlangıçta orman ürünlerini işleyen ve bu alanda uzmanlaşan zümreyi ifade ederken zamanla belirli bir Alevi topluluğunun kimlik adı hâline gelmiştir.


Etnik kökenleri hakkında araştırmalarda iki ana görüş öne çıkar: İlki, Tahtacıların Bayat boyu ile birlikte Anadolu’ya gelen “Tahtah” adlı bir Türkmen grubuna dayandığını; ikincisi ise “Ağaçeriler”in torunları olduklarını savunur. Ağaçeriler, Orta Asya kökenli olup MS. 5. yüzyılda Kafkasya üzerinden Azerbaycan’a gelmiş, daha sonra Anadolu’ya yayılmış bir Türk topluluğu olarak tanımlanır.


Tahtacı Türkmenleri, tarih boyunca genellikle ormanlık ve dağlık bölgelerde, kapalı bir topluluk düzeni içinde yaşamış; bu sayede hem mesleki becerilerini hem de inanç ve kültürlerini koruyabilmiştir. İnanç sistemleri, doğa kültleri ile iç içe geçmiş senkretik bir yapı gösterir.


Günümüzde “Tahtacı” kimliği, hem meslekî geçmişe dayalı bir kültürel hafızayı hem de Anadolu Aleviliği içinde özgün bir alt topluluk olma bilincini yansıtır. Bu topluluk, yüzyıllar boyunca edindikleri ormancılık ve marangozluk bilgisiyle, yerel ekolojiye uyumlu üretim ve yapı tekniklerini kuşaktan kuşağa aktarmış, böylece Anadolu’nun teknik ve kültürel mirasına önemli katkılar sağlamıştır.


Tahtacı Fatma Belgeseli (Suha Arın Belgeselleri)

Tarihçe

Tahtacı Türkmenlerinin kökeni, hem sözlü gelenek hem de yazılı kaynaklarda farklı yorumlarla açıklanmıştır. En çok kabul gören iki görüşten ilki, onların Oğuzların Bayat boyu ile birlikte Anadolu’ya gelen ve “Tahtah” adı verilen bir Türkmen grubuna dayandığıdır. Bu görüş, “tahtacı” adının doğrudan mesleki uğraş olan ağaç işçiliğinden türediğini ve bu topluluğun Anadolu’ya geldikten sonra da aynı uğraşı sürdürerek adını kalıcı hâle getirdiğini ileri sürer.


İkinci görüş ise kökenlerini Ağaçerilere bağlar. Ağaçerilerin MS. 5. yüzyılda Kafkasya üzerinden Azerbaycan’a ulaştığını, buradan Anadolu’ya yayıldıklarını ve zamanla bugünkü Tahtacı Türkmenlerinin ataları hâline geldiklerini belirtilmektedir.


Orta Asya’dan Anadolu’ya göç süreci, Tahtacıların hem kültürel hem de ekonomik yapılarını şekillendirmiştir. Orta Asya’da konargöçer yaşam biçimine sahip bu topluluklar, hayvancılıkla birlikte ağaç ve orman ürünleriyle ilgili bilgi birikimini de Anadolu’ya taşımıştır. Göç güzergâhları boyunca doğa unsurlarıyla kurdukları bağ, hem inanç sistemlerine hem de mesleki uzmanlıklarına yansımıştır.


Selçuklu ve Anadolu Beylikleri dönemlerinde Tahtacı Türkmenleri, ormanlık ve dağlık bölgelerde, çoğu zaman stratejik önemi olan alanlarda yerleşmiş veya konaklamıştır. Bu dönemde hem orman ürünlerinin kesimi ve işlenmesi hem de askerî ihtiyaçlar için gerekli kereste tedarikinde rol oynamışlardır. Yerleşim tercihleri, meslekleriyle doğrudan ilişkili olup çoğunlukla deniz kıyısına veya büyük nehir kenarlarına yakın ormanlık sahalar seçilmiştir; böylece kerestenin taşınması ve gemi yapımına ulaştırılması kolaylaşmıştır.


Osmanlı dönemindetahtacı” ünvanı hem mesleki bir sıfat hem de belirli bir topluluğun adı olarak arşiv belgelerine girmiştir. Tahrir defterleri, cizye ve avarız kayıtlarında “tahtacı” adıyla anılan gruplar, özellikle kereste kesimi, tomruk hazırlama, nakliyat ve gemi yapımı gibi alanlarda uzmanlaşmışlardır. Arşivlerde yer alan belgeler, Kazdağları’ndan Toroslar’a, Batı Anadolu yaylalarından Akdeniz kıyılarına kadar uzanan geniş bir coğrafyada görev yaptıklarını ortaya koyar. Devletin ihtiyaç duyduğu kereste temini, kale ve gemi inşasında kritik bir öneme sahip oldukları ve Tahtacılar bu işlerin güvenilir ustaları olarak tanındıkları bilinmektedir.


Bu dönemde, orman içlerinde ve dağlık bölgelerde kapalı bir yaşam sürmeleri, iki önemli amaca hizmet etmiştir: İlki, mesleklerinin doğası gereği ham maddenin bulunduğu bölgelerde yaşamak; ikincisi ise, Alevi-Kızılbaş inançlarını görece baskılardan uzak şekilde koruyabilmek. Bu kapalı topluluk yapısı, kültürel bütünlüğün ve geleneksel bilgi aktarımının sürekliliğini sağlamıştır.


Cumhuriyet döneminde, göçebe ve yarı göçebe yaşam biçimi büyük ölçüde terk edilmiş; yerleşik hayata geçiş hızlanmıştır. Artık yalnızca ormancılık ve kerestecilikle değil; tarım, hayvancılık ve şehirlerdeki farklı iş kollarıyla da uğraşmaya başlamışlardır. Bununla birlikte cem törenleri, musahiplik ve düşkünlük gibi toplumsal kurumlar varlığını sürdürmüş, inanç pratiği korunmuştur.


1960’lı yıllardan itibaren Tahtacı Türkmenleri, Türkiye’den Avrupa’ya başlayan işçi göçünün bir parçası olmuş, özellikle Almanya’ya yerleşen gruplar zamanla dernekler, federasyonlar ve konfederasyonlar düzeyinde örgütlenmiştir. Bu örgütlenmeler, geleneksel inanç kurumlarının yerini kısmen alarak hem kültürel aktarım hem de topluluk içi dayanışma açısından önemli işlevler üstlenmiştir. Diasporada da cem törenleri, semahlar ve topluluk bayramları düzenlenmeye devam edilmiş, böylece kimlik bilinci yeni kuşaklara aktarılmıştır.


Tahtacı Semahı (TRT Avaz)

Coğrafi Dağılım

Tahtacı Türkmenleri, tarihsel süreçte Anadolu’nun geniş bir bölümüne yayılmış olmakla birlikte, yerleşim tercihleri daima ormanlık, dağlık ve yarı kıyı bölgeleri kapsayan alanlarda yoğunlaşmıştır. Bu durum mesleklerinin doğrudan ham maddesi olan ağaçlara yakın olma gerekliliği ve kapalı topluluk yapısının korunmasıyla ilgilidir.


Anadolu’daki başlıca yaşam alanları Kazdağları’ndan başlayarak İzmir, Manisa, Aydın, Muğla üzerinden Antalya, Mersin ve Adana’ya; oradan Çukurova düzlüklerine ve Toroslar’ın yüksek kesimlerine kadar uzanır. İç kesimlerde ise Kahramanmaraş, Kayseri ve Malatya’ya kadar yayılan yerleşim alanları mevcuttur. Osmanlı arşiv belgeleri ve saha araştırmaları, Tahtacıların Batı Anadolu dağları, özellikle Kazdağları ve çevresini yüzyıllar boyunca bir ana üs olarak kullandığını, yaz aylarında ise farklı yaylalara çıktıklarını gösterir.


Yerleşim biçimleri, geçmişte çoğunlukla yarı göçebe (yaylak–kışlak) düzenine dayanıyordu. Yazın yüksek yaylalarda orman kesimi ve işleme yapılır, kışın ise daha alçak bölgelerde tarım ve hayvancılık faaliyetleri yürütülürdü. Cumhuriyet döneminde yerleşik hayata geçiş hızlanmış, bu yaylak–kışlak döngüsü büyük ölçüde ortadan kalkmıştır.


Kutsal mekânlar da coğrafi dağılımın önemli bir parçasıdır. Kazdağları’nda Sarıkız Tepesi, Muğla’da Sandras Dağı ve Eren (Çiçek) Baba Tepesi gibi yerler, dinî ve kültürel öneme sahiptir. Bu mekânlar her yıl düzenli olarak ziyaret edilmekte, cem törenleri ve adak ritüelleri burada icra edilmektedir.


Diaspora yerleşimleri açısından en dikkat çekici yoğunlaşma, 1960’lardan itibaren gerçekleşen Avrupa işçi göçü ile oluşmuştur. Almanya başta olmak üzere Hollanda, Belçika, Fransa gibi ülkelerde yaşayan Tahtacılar, kültürel ve dinî kimliklerini korumak amacıyla dernekler ve federasyonlar çatısı altında örgütlenmiştir. Almanya’daki Türkmen Alevi (Tahtacı) toplulukları, hem Türkiye’deki köyleriyle bağlarını sürdürmekte hem de yeni kuşaklara kimlik aktarımı yapmaktadır.


Tahtacı Türkmenlerinin Ağaç Keserlerken Ettikleri Dua (Kaygusuz Abdal - Türk Halk Kültürü)

Toplumsal Yapı ve Örgütlenme

Tahtacı Türkmenlerinin toplumsal yapısı, mesleki dayanışma ve inanç temelli örgütlenme unsurlarını bir arada barındırır.

Ocak Sistemi

Tahtacı toplulukları, Anadolu Aleviliğinin temel kurumsal yapılarından biri olan ocak sistemi etrafında örgütlenmiştir. Ocaklar, dinî rehberlik ve topluluk içi sorunların çözümünde otorite konumundadır. Bazı bölgelerde Yanınyatır Ocağı, Hacı Emirli Ocağı, Garip Musa Ocağı gibi adlarla bilinen ocaklar, hem soy bağıyla hem de talip–mürşid ilişkisiyle toplulukları birbirine bağlar. Ocak sistemi, Tahtacıların Alevi-Kızılbaş inanç bütünlüğünü koruyan en önemli kurumdur.

Oymaklar ve Aile Grupları

Tahtacılar, yerleşim bölgelerine ve köken bağlarına göre oymaklar hâlinde ayrılır. Oymak sistemi, Osmanlı arşiv kayıtlarında da görülür ve yerleşim ile meslek dağılımında belirleyici olmuştur. Her oymak, belirli bir coğrafi alanda yoğunlaşır ve kendi içinde dayanışma, evlilik, iş bölümü gibi konularda kurallara sahiptir.

Sosyal Kurumlar

Musahiplik: İki aile veya iki kişi arasında kurulan ve ömür boyu süren yol kardeşliği bağıdır. Musahip olan kişiler, birbirlerinin dinî, sosyal ve ekonomik sorumluluklarını paylaşır.


Düşkünlük: Topluluk içinde ahlaki veya dini kurallara aykırı davrananların geçici ya da kalıcı olarak sosyal yaşamdan dışlanmasıdır. Bu kurum, toplumsal düzeni koruma amacı taşır.


Aile ve Evlilik: Genellikle endogami (topluluk içi evlilik) tercih edilir; bu durum, kültürel bütünlüğün korunmasında etkili olmuştur.

Meslek Örgütlenmesi

Tarih boyunca Tahtacıların meslek örgütlenmesi, bir yandan ustalık–çıraklık ilişkisi, diğer yandan aile içi bilgi aktarımı ile yürümüştür. Osmanlı döneminde devletin orman işlerinde görevlendirdiği Tahtacılar, bu görevleri çoğu zaman oymak veya akraba grupları hâlinde yerine getirmiştir.

Diaspora ve Modern Örgütlenme

1960’lardan itibaren özellikle Almanya’ya göç eden Tahtacı Türkmenleri, burada dernekler, federasyonlar ve konfederasyonlar altında örgütlenmiş; cem törenlerini, kültürel etkinlikleri ve bayram kutlamalarını bu kurumlar aracılığıyla sürdürmüştür. Bu örgütlenmeler, geleneksel ocak sisteminin diasporadaki karşılığı niteliğinde işlev görmektedir.

İnanç Sistemi ve Ritüeller

Tahtacı Türkmenlerinin inanç sistemi, tarihsel ve kültürel açıdan Anadolu Aleviliği–Kızılbaş geleneğinin bir yorumu olarak değerlendirilebilir. Bu sistem, İslam’ın özellikle Ali ve Ehl-i Beyt sevgisine dayalı öğretileri ile Orta Asya Türk inançlarının doğa merkezli, animist ve şamanist unsurlarının senkretik bir bileşimini barındırır.

İnanç pratiği, günlük yaşamla iç içedir; üretim faaliyetleri, sosyal ilişkiler ve ritüeller, inançla bütünleşmiş bir anlam dünyasında yürütülür.

Cem Törenleri ve On İki Hizmet

Cem töreni, Tahtacı inanç dünyasında hem ibadetin hem de toplumsal birliğin merkezidir. Ayin-i cem, bireylerin “ben”den “biz”e geçtiği, topluluğun eşitlikçi ve dayanışmacı yapısının en güçlü şekilde hissedildiği bir ortamdır.


Cem, topluluk içinde sosyal denetim, eğitim, kültür aktarımı ve hukuki karar alma mekanizması işlevi görür.

Tahtacı cemleri genellikle dede (ocakzade) yönetiminde yapılır ve on iki hizmet olarak bilinen görevlerin yerine getirilmesiyle tamamlanır:


  1. Dede – İnanç önderi, cem töreninin yöneticisi.
  2. Rehber – Taliplerin yol göstericisi.
  3. Gözcü – Cem düzenini korur, sessizlik ve disiplin sağlar.
  4. Zakir – Saz eşliğinde deyişler, nefesler söyler; semahların ritmini belirler.
  5. Delilci – Cem mekânındaki ışığı (delili) yakar, korur; Hak nurunu simgeler.
  6. Ferraş – Cem yerini süpürür, temizler.
  7. Selman – Hizmetlerde dedeye yardımcı olur.
  8. Sofracı – Lokmaları düzenler, dağıtır.
  9. Pervane – Semah düzenini sağlar.
  10. Dolucu – Cem boyunca ikram edilecek içecekleri hazırlar.
  11. Kapıcı – Cem mekânının girişini kontrol eder.
  12. Kuyucu – Cem sırasında gereksiz konuşmaların önlenmesini sağlar.


Cemler, kapalı mekânda (İçeri Cemi) veya açık havada kutsal kabul edilen alanlarda (Dışarı Cemi) icra edilebilir. Özellikle yaz aylarında kutsal dağlarda ve yatır başlarında yapılan dışarı cemleri, inanç ile doğa kültünün birleştiği törenlerdir.


Tahtacı Semahı ve Mengisi (Uğur Önür)

Hakka Yürümek (Ölüm Ritüelleri)

“Hakka yürümek” Tahtacı Türkmenlerinde ölümün en temel kavramıdır. Burada ölüm, bir son değil, Tanrı’ya dönüş ve asıl yurda kavuşma olarak algılanır.


  • Hazırlık: Vefat eden kişinin bedeni yıkanır, temiz beyaz kefene sarılır.
  • Gülbenk: Cenaze öncesi ve sonrası dualar, Alevi-Bektaşi geleneğine uygun olarak okunur.
  • Helva Dağıtımı: Ölenin canı için lokma veya helva yapılır, komşulara ve yoksullara dağıtılır.
  • Anma Günleri: Kırkı, elli ikisi ve yıl dönümü toplulukça anılır.
  • Mezar Kültü: Eski Türk inançlarından kalan mezar başında dua, bazen çaput bağlama gibi uygulamalar görülür.

Bu ritüellerde hem İslami ögeler hem de İslam öncesi Türk cenaze pratiklerinin izleri (ör. ölü yemeği, mezar ziyaretinde adak) açıkça görülür.

Doğa Kültü ve Kutsal Mekânlar

Tahtacı inanç sistemi, doğa merkezli bir evren anlayışına sahiptir. Bu yaklaşım, Orta Asya’daki Yer-Su (doğa ruhları) inancının Anadolu’ya taşınmış şekli olarak görülebilir.


  • Dağlar: Yüce ve kutsal varlıklar olarak algılanır. Kazdağları’ndaki Sarıkız Tepesi en bilinen örnektir; burada Sarıkız efsanesi anlatılır, her yıl binlerce ziyaretçi gelir.
  • Ağaçlar: Bazı ağaç türleri (özellikle ulu çınar, ardıç) kutsal kabul edilir; kesilmez, dallarına bez veya çaput bağlanır.
  • Pınarlar ve Kayalar: Şifa veren su kaynakları, dilek kayaları adak yerleridir.
  • Ziyaret Ritüelleri: Adak kurbanı kesme, kansız kurban (mum yakma, çaput bağlama, saçı) uygulamaları yaygındır.

Semahlar

Semah, hem ibadet hem de kültürel ifade aracıdır. Kökeni, kimi araştırmacılara göre eski Türklerin dönerek yapılan şaman ritüellerine kadar uzanır. Evrendeki dönüşümü, insanın Hak ile birliğini sembolize eder. Cemlerde zakir eşliğinde, bağlama ve deyişlerle yapılır


Bölümleri

  • Ağırlama: Yavaş, saygılı ve ağır adımlarla başlar.
  • Yürütme: Ritmin hızlandığı orta bölümdür.
  • Yeldirme: En hareketli ve coşkulu kısımdır.


Tahtacı semahlarının sözlerinde hem Ehl-i Beyt sevgisi hem de doğa tasvirleri sıkça yer alır; bu durum, inanç ve çevre bilincinin birleşimini gösterir.

Sosyal İnanç Kurumları

  • Musahiplik: İki aile arasında ömür boyu süren yol kardeşliğidir. Topluluk içi dayanışmayı pekiştirir, ahlaki sorumluluk yükler.
  • Düşkünlük: İnanç ve ahlak kurallarına aykırı davrananların cemlerden ve toplumsal yaşamdan dışlanmasıdır.
  • Tevella ve Teberra: Ehl-i Beyt’e sevgi (tevella) ve onların düşmanlarından uzak durma (teberra) ilkesi, inanç sisteminin ahlaki çerçevesini belirler.


Yıl Dönümü ve Bayram Ritüelleri

Tahtacılar, hem İslami takvime hem de eski Türk mevsimsel kutlamalarına dayalı bayram ve törenleri yaşatır:

  • Nevruz (21 Mart): Baharın gelişi, doğanın uyanışı; cemler, kurban ve şenliklerle kutlanır.
  • Hızır Orucu ve Hızır Günü: Darda kalanlara yardım eden Hızır’a atfedilen oruç ve dua günleridir.
  • Muharrem Orucu: Kerbela matemini anmak için tutulur, ardından aşure dağıtılır.

Mesleki Uzmanlık ve Kültürel Üretim

Tahtacı Türkmenlerinin mesleki kimliği, tarihsel süreç boyunca büyük ölçüde orman işçiliği, kerestecilik ve marangozluk üzerine şekillenmiştir. Adlarının “tahta” kelimesinden türemesi de bu uzmanlık alanına işaret eder. Orta Asya’dan Anadolu’ya göçleri sırasında yerleştikleri ormanlık ve dağlık bölgeler, geçim kaynaklarını ve yaşam biçimlerini belirlemiştir

Ormancılık ve Kerestecilik

Osmanlı arşivlerinde “tahtacı” olarak geçen topluluk üyeleri, devletin donanma ve inşaat ihtiyacını karşılamak üzere tomruk kesimi, biçilmesi, taşınması ve gemi kerestesi hazırlanması gibi işlerde görev almışlardır. Özellikle Kazdağları, Toroslar, Antalya çevresi ve Mersin ormanlarında yoğun olarak çalışmışlardır.


Ormancılık faaliyetleri, ritüelistik bir boyut da taşır. Ağaç kesimi öncesinde dualar okunması, doğadan izin alınması ve kesilecek ağacın “canına” saygı gösterilmesi gibi uygulamalar, inanç ile meslek arasındaki bağı gösterir. Bu, Orta Asya’daki “ağaç ruhu” inancının Anadolu’daki devamı niteliğindedir

Marangozluk ve Ahşap İşçiliği

Tahtacı ustaları, kesilen ağaçları işleyerek kapı, pencere, tavan kirişleri, tekne, sandal ve gemi parçaları üretmişlerdir. Ayrıca cem evleri, köy evleri ve tarımsal yapıların ahşap bölümlerinde ince işçilikleriyle tanınmışlardır. Ahşap oymacılığı ve bezemelerinde geometrik motifler, bitkisel desenler ve bazen de inanç sembolleri kullanılmıştır.

Mesleki Dayanışma ve Topluluk Örgütlenmesi

Ormancılık ve marangozluk işleri çoğunlukla aile veya cemaat dayanışması ile yürütülür. Her işin bir ustası ve çırakları vardır; meslek bilgisi sözlü kültür yoluyla kuşaktan kuşağa aktarılır. Özellikle yaz aylarında yüksek yaylalara çıkıp çalışma, kışın ise kışlaklarda dinlenme şeklindeki yarı göçer düzen, hem ekonomik hem de sosyal ilişkilerin sürekliliğini sağlamıştır

Meslek ve Kültürel Kimlik İlişkisi

Tahtacıların mesleki uzmanlığı, kültürel kimliklerinin de bir parçasıdır. “Tahtacı” adı, yalnızca bir iş kolunu değil, aynı zamanda kendi tarihsel hafızasını ve toplumsal aidiyetini tanımlayan bir kimlik ifadesi hâline gelmiştir. Bu durum, yerleşik hayata geçtikten sonra bile korunmuş, şehirlerde farklı mesleklere yönelen Tahtacılar arasında dahi “tahtacı” kimliği gururla anılmıştır.

Kaynakça

Ağrı, Özlem. Manisa Yöresindeki Tahtacı Semahlarının Edebi ve Müzikal Açıdan İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Haliç Üniversitesi, 2023. Erişim: 14.08.2025. https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=a0OMTmEd_3mfOBxT8SiBTF7pKUTec5i43bXyUPT9e7mqgoG7jqAOX4AjfguEjF2P


Anadolu Ajansı. "Beş asırdır sürdürülen Türkmen geleneği." Anadolu Ajansı. Erişim: 14.08.2025. https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/bes-asirdir-surdurulen-turkmen-gelenegi/886484


Çandarli Şahin, Aslı. “Kazdağları’ndan Sandras’a Tahtacı Türkmen Kültüründe Eski Türk Dininin İzleri.” Folklor Akademi Dergisi 5, no. 2 (2022): 215-230. Erişim: 14.08.2025. https://dergipark.org.tr/tr/pub/folklor/issue/72308/1085301


Çil, Gürkan. “Çanakkale Yöresi Tahtacı Türkmenlerinde Tören, Kutlama ve Bayram.” Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı 23, no. 37 (2024): 78-89. Erişim: 14.08.2025. https://dergipark.org.tr/tr/pub/canakkalearastirmalari/issue/87939/1562616


Doğan, Nur Nihal. Osmanlı Devleti’nde Tahtacılar ve Tahtacılık (19. ve 20. Yüzyılda). Yüksek Lisans Tezi, Akdeniz Üniversitesi, 2024. Erişim: 14.08.2025. https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=LY6e5xGA7WWUpEdrBmEPLkSupt-WqOd-cn2SjkHEgbtf3oQYEEmfa-cj9WFJ0qK6


Gülten, Sadullah. “Kökler ve Dallar: Tahtacı Alevilerinin Menşei ve Tahtacı Cemaatleri.” Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi 95 (2020): 143-167. Erişim: 14.08.2025. https://dergipark.org.tr/tr/pub/tkhcbva/issue/71944/1157424


Kaygusuz Abdal - Türk Halk Kültürü. "Tahtacı Türkmen Aleviler - Ağaç Kesme Duası." Erişim: 14.08.2025. https://www.youtube.com/watch?v=7zVFVRwC8EY


Mutlu, Hüseyin Kahraman. “Balıkesir ve Batı Anadolu Yöresi Tahtacı Türkmenleri.” Turkish Studies 6, no. 1 (2011): 1557-1566. Erişim: 14.08.2025. https://turkishstudies.net/turkishstudies?mod=sayi_detay&sayi_id=255


Özduyğu, Ecem. Almanya’daki Türkmen Alevi (Tahtacı) Topluluklarının Sivil Toplum Örgütlenmeleri. Yüksek Lisans Tezi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, 2025. Erişim: 14.08.2025. https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=P3dtmmHrq-mzEcmCLi1CqQzSq7rk5R5etl82IYYQCwG8ZPWVkdoydKkNLLB78GMD


Suha Arın Belgeselleri Youtube Kanalı. "Tahtacı Fatma (HD) - Suha Arın Kanalı Özel Gösterimi." Erişim: 14.08.2025. https://www.youtube.com/watch?v=D62eCwcSIIU


TRT Avaz Youtube Kanalı. "Tahtacı Semahı - Mersin / Çamalan - TRT Avaz." Erişim: 14.08.2025. https://www.youtube.com/watch?v=tjcrpfGTAKc


Uğur Önür Youtube Kanalı. "Uğur Önür - Bir Nefescik Söyleyim & Şu Yüce Dağların Tahtacı Semahı & Tahtacı Mengisi." Erişim: 14.08.2025. https://www.youtube.com/watch?v=hwdUv1Dqves


Uluocak, Şeref. “Kazdağı Tahtacı Türkmen Kozmolojisinde ‘Hakka Yürümek.’” Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi 71 (2014): 55-78. Erişim: 14.08.2025. https://dergipark.org.tr/tr/pub/tkhcbva/issue/71952/1157527

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarDuygu Şahinler14 Ağustos 2025 11:43
KÜRE'ye Sor