Torbeşler, Balkan coğrafyasında, özellikle Kuzey Makedonya’nın batı ve güneybatı kesimlerinde yerleşik olan, Makedonca konuşan Müslüman bir topluluktur. Literatürde "Makedon Müslümanlar" olarak da anılan bu grup, kendilerini etnik Makedonlardan ayıran dinî ve kültürel bir kimliğe sahiptir. Nitekim “Makedon Müslüman” kavramı, Torbeşler tarafından reddedilmiştir【1】 ve bu kavramın kendilerini Slav etnik kimliği içine dâhil etmeye yönelik bir asimilasyon aracı olduğu ileri sürülmüştür. Ayrıca topluluk üyeleri arasında kimlik tanımlaması homojen bir yapı sergilememekte ve bir kısmı kendisini Türk, bir kısmı Arnavut, bir kısmı ise etnik Makedon olarak tanımlamaktadır.

Torbeşler (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)
Tarihî Köken ve Etnik Kimlik Tartışmaları
Torbeşlerin etnik kökeni konusunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Yaygın kabul gören yaklaşımlardan biri, Torbeşlerin Osmanlı öncesi dönemde Balkanlar’a yerleşen Kuman (Kıpçak) ve Peçenek gibi Türk boylarının torunları olduğu yönündedir.【2】 Topluluk zaman içerisinde dil özelliklerini yitirerek bölge halkının dili olan Makedoncayı benimsemiş, ancak Türk-İslam kimliğini muhafaza etmiştir. Öte yandan Makedon resmî tezi bu topluluğu "İslamlaşmış Makedonlar" olarak sınıflandırmakta ve bu amaçla 1971 yılında "Makedon Müslümanları Kültür ve Bilim Ocağı" gibi kurumlar aracılığıyla topluluğu Makedon kimliği altında birleştirmeye çalışmıştır.【3】 Ancak bu tür girişimlerin topluluk nezdinde yaygın kabul görmemiştir. Torbeşler kendilerini Makedon etnik kimliğinden ziyade, Müslümanlık ve Türklük ekseninde tanımlamaya devam etmişlerdir. Fakat Torbeşlerin kökenine dair akademik çalışmalar, bu topluluğu sadece "Müslüman Makedon" grubu olarak görmenin ötesine geçer. Birçok araştırmacıya göre Torbeşler; Pomak ve Goranlılarla aynı kökene dayanmakta ve kökenleri 9. yüzyıldan itibaren Balkanlar’da varlık gösteren Peçenek Türkleri ile ilişkilendirilmektedir. Ayrıca bazı kaynaklarda bu topluluğun Avarlar’ın torunları olduğu bilgisi de yer almaktadır.【4】
Torbeş ve Türkbaş Kavramları
Bir halk etimolojisine göre Torbeş kavramı "dört-beşler" ifadesinden türemiştir. Bu adın, Kuman Türklerinin Balkanlar’da saf değiştirmeye zorlandıkları dört veya beş kritik tarihî döneme atıf yaptığı düşünülmektedir. Osmanlı arşivlerinde bu topluluk aslen "Türkbaş" olarak nitelendirilmektedir. Zamanla fonetik değişime uğrayarak yerel halkta "Torbeş" hâlini aldığı düşünülmektedir. Bu düşünce, topluluğun kökenine dair resmî kanıtlardan biri olarak kabul edilir. Batı Makedonya’daki Hristiyan komşuları tarafından ise bu topluluk için "Potur" (Poturi) veya "Kurki" gibi farklı isimlendirmeler de kullanılmıştır.【5】
Türkiye'ye Göç Süreçleri ve Uyum Sorunları
1877-78 Osmanlı-Rus Harbi (93 Harbi) ve ardından gelen 1912-1913 Balkan Savaşları, bölgedeki Müslüman unsurlar için Anadolu’ya doğru bir kaçışın başlangıcı olmuştur. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Yugoslavya’da iktidara gelen komünist rejimlerin uyguladığı ateizm propagandası, din üzerindeki baskılar ve mülkiyet haklarının ihlali, 1950’li yıllarda yeni bir göç dalgasını tetiklemiştir. Nüfusun tek tipleştirilmesi ve dinden soyutlama politikaları, Torbeşleri ata topraklarını terk ederek anavatan olarak gördükleri Türkiye’ye göç etmeye zorlamıştır. Bu süreçte binlerce Torbeş ailesi, yanlarına alabildikleri kısıtlı imkânlarla Türkiye'ye gelmiştir.
Türkiye’ye göç eden Torbeşler, burada "Türkçe konuşamayan ancak Türk ve Müslüman olan" bir topluluk olarak yer almışlardır. Göç sonrası ilk yıllarda, dillerinin Makedonca olması nedeniyle bazı yerel çevreler tarafından yanlış anlaşılmış veya "yabancı" muamelesi görmüşlerdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal kimlik inşa sürecinde Türkçe konuşmak temel bir vatandaşlık kriteri olarak görüldüğünden, bu topluluk için uyruk değiştirme ve toplumsal kabul süreçleri başlangıçta zorlu geçmiştir. Ancak dinî ortak payda ve Türk aidiyeti sayesinde bu zorluklar kısa sürede aşılmıştır. Öyle ki Gökalp şu sözleriyle, Makedonca konuşan Torbeşlerin Müslüman oldukları için bir şekilde Türkçe konuşacaklarını öngörmüştür:
“Milleti meydana getiren fertler, bugün milletin diliyle konuşanlar değildir. Yarın bu dille konuşacak olanlar bu zümrenin içindedir. Mesela bugün Pomaklar Bulgarca, Girit’teki Müslümanlar Rumca konuştukları hâlde yarın Müslümanlığın tesiriyle Türkçeyi öğrenecekler ve bugünkü dillerini terk edeceklerdir. O hâlde bir milletin fertleri yalnız dilleriyle değil, dinleriyle de belli oluyor."【6】
Kuzey Makedonya'da Nüfus ve Yerleşim Alanları
Kuzey Makedonya’nın güncel nüfus yapısı; Makedon, Türk, Arnavut, Sırp, Rom, Ulah (Vlah/Rumen) ve Torbeş gibi çeşitli milliyetlerin asırlardır süregelen birlikteliği üzerine inşa edilmiştir. "Müslüman Makedon" adlandırmasını kabul etmeyen Torbeşlerin nüfusunun 70.000 ile 80.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir.【7】 Bougarel ise 1990 yılında Torbeşlerin tahmini nüfusunu 90.000 olarak vermektedir.【8】
Makedon devleti tarafından yürütülen demografik ve idari politikalar çerçevesinde Torbeşler, resmî istatistiklerde Makedon nüfusu içerisinde gösterilmektedir. Günümüzde resmî olarak Makedon nüfusuna dâhil edilmeleri nedeniyle Torbeşlerin kesin nüfus sayıları net biçimde tespit edilememektedir. Buna karşın, Torbeşlerin kendi beyanlarına göre Makedonya genelindeki nüfusları 100.000 ile 150.000 arasında değişmektedir. Makedonya’da Türk nüfusunun toplam nüfus içindeki oranı yaklaşık %4 düzeyindedir.【9】 Makedonya Anayasası’na göre nüfusu %5’in üzerinde olan topluluklar, azınlık statüsünden çıkarak “halk” statüsü kazanmaktadır. Torbeşlerin Türk kimliği altında tanınması durumunda, Türk ve Torbeş nüfusun birlikte değerlendirilmesiyle toplam nüfus oranının %10’a yaklaşacağı ve anayasal açıdan güçlü bir statü elde edileceği öngörülmektedir. Ancak Makedon yönetiminin bu yöndeki talepleri engelleyici politikalar izlemesi, söz konusu halk statüsünün oluşmasının önünde bir engel teşkil etmektedir.
Nitekim 2001 yılında gerçekleştirilen nüfus sayımında Torbeşlere ayrı bir etnik kategori olarak yer verilmemesi, bu yaklaşımın somut bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Aynı yıl imzalanan Ohri Çerçeve Anlaşması da yalnızca Makedon ve Arnavut taraflar arasında gerçekleştirilmiş; Türkler, Sırplar, Ulahlar, Torbeşler ve diğer azınlık grupları bu sürecin dışında bırakılmıştır.【10】
Dil ve Kültürel Yapı
Torbeşlerin dikkat çeken özelliği, dil ve din arasındaki asimetrik ilişkidir. Günlük yaşamda Makedonca konuşmalarına rağmen, bu dilin içine yerleşmiş Türkçe kelime hazinesi ve dini terminoloji, topluluğun zihin dünyasını şekillendirmektedir.【11】 Kültürel açıdan bakıldığında; düğün geleneklerinden, mutfak kültüründen dini bayram kutlamalarına kadar her alanda Osmanlı-Türk kültürünün etkisi görülür.
Torbeşler, dilsel olarak Slav dünyasına yakın görünseler de, hissiyat ve aidiyet açısından tamamen Türk-İslam medeniyet dairesi içerisinde yer alırlar. Birçok Torbeş ailesi için ana dilin Makedonca olması, bir tercih değil tarihsel bir zorunluluğun sonucudur; bu sebeple kültürel kimliklerini koruma içgüdüsüyle çocuklarının Türkçe öğrenmesine ve Türk geleneklerine göre yetişmesine önem verirler.
Kimlik Tartışmalarına Siyasi Yaklaşımlar
Torbeş kimliği, özellikle modern Makedonya tarihinde siyasi bir çekişme alanı olmuştur. Makedon milliyetçiliği, Torbeşleri "Müslüman Makedonlar" olarak asimile etme stratejisi gütmüş, bu doğrultuda 1971 yılında "Makedon Müslümanları Kültür ve Bilim Ocağı" adında bir dernek kurmuştur.【12】 Devlet destekli bu girişimin temel amacı, Torbeşleri Türk ve Arnavut etkisinden kopararak Makedon ulusal kimliğine eklemlemektir. Ancak bu tür kimlik inşa çalışmaları, topluluk içerisinde beklenen karşılığı bulamamış, aksine kafa karışıklığına ve tepkiye yol açmıştır. Bugün Torbeşler arasında kendisini doğrudan "Türk" olarak tanımlayan büyük bir çoğunluğun yanı sıra, siyasi veya bölgesel nedenlerle kendisini Arnavut veya Makedon olarak beyan eden alt gruplar da mevcuttur.
Türkçe Öğretimi Sorunu
Özellikle 1990’lı yıllardan itibaren Makedonya’da Türkçe eğitime yönelik kısıtlamalar ve okul kapatma politikaları olmuştur. Radoviş, Debre (Jupa) ve Kırçova gibi bölgelerde Türkçe eğitim veren sınıfların kapatılması veya yeni sınıfların açılmaması, Torbeş halkı tarafından kültürel bir saldırı olarak algılanmıştır.【13】 1993 yılında yaşanan olaylarda, Makedon yönetiminin "Torbeşlerin etnik olarak Türk olmadıkları" gerekçesiyle Türkçe eğitim taleplerini reddetmesi, ailelerin kitlesel protestolarına neden olmuştur.【14】
Bu dönemde Torbeşlerin önemli bir kısmı, tarihsel süreç içinde dil özelliklerini yitirmiş olsalar da köken itibarıyla Türk olduklarını ifade etmiş ve bu görüş, Torbeş topluluğu içerisinde de hatırı sayılır bir destek bulmuştur. Söz konusu kimlik talebi, Torbeşler tarafından da desteklenen Makedonya Türk Demokratik Partisi (TDP) aracılığıyla siyasi alana taşınmış; parti, Torbeş çocuklarının Türkçe eğitim görmesi yönünde resmî girişimlerde bulunmuştur. Nitekim 1990 yılında TDP’nin Kırçova (Kičevo) şubesince düzenlenen ve yaklaşık 600 kişinin katıldığı toplantıda, Torbeş aileler çocuklarına Makedonca yerine Türkçe öğretilmesi yönünde ortak bir irade ortaya koymuşlardır. Ancak Makedon yetkililer bu talebe karşılık, ana dilde eğitim yerine haftada yalnızca üç saat Türkçe seçmeli ders verilmesini teklif etmiş; bu yaklaşım, Torbeş aileler tarafından yetersiz ve sembolik bir düzenleme olarak değerlendirilmiştir.【15】
Torbeş ailelerin 262 imzalı dilekçeyle yetkililere başvurarak çocuklarının Makedonca sınıflarla birlikte Türkçe sınıflarda eğitim görmesi yönündeki talepleri, bağımsızlığın ardından geçen yaklaşık beş yıllık süre boyunca resmî makamlarca karşılıksız bırakılmıştır.【16】 Öğrenci velileri, Makedon hükûmetine sundukları dilekçede Türk kökenli olduklarını açıkça ifade ederek çocuklarının Türkçe eğitim almasını talep etmiş; ancak hükûmet, Torbeşlerin Türk değil, “Makedon asıllı Müslümanlar” oldukları iddiasıyla bu talebi reddetmiştir.
Yetkililerin Türkçe sınıf açılmasına izin vermemesi üzerine aileler, çocuklarını yaklaşık 9 kilometre uzaklıktaki Kocacık köyünde bulunan ve Türkçe eğitim veren Necati Zekeriya İlkokulu’na göndermeye başlamış; ancak bu uygulama kısa süre içinde polis müdahalesiyle engellenmiştir. Bunun üzerine çoğunluğu ileri yaşta olan yaklaşık 60 ebeveyn açlık grevine gitmiş; grevin 25. gününde soruna geçici nitelikte bir çözüm üretilerek 171 Jupalı öğrencinin söz konusu okula kaydı kabul edilmiştir.【17】

1990'larda Torbeş Halkının Mücadelesi (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)


