Türkçede Fosil Kelimeler, Gülcan Çolak tarafından yazılmış ve Türkiye Türkçesinde kullanımdan kalkmış ancak kalıplaşmış söz birliklerinde varlığını sürdüren kelimeleri inceleyen kapsamlı bir çalışmadır. Kitap, dil ve kültür aktarımında önemli yeri olan atasözleri, tekerlemeler, deyimler gibi kalıplaşmış söz birliklerinde bulunan fosil kelimelerin dil içindeki "varlık direnişi"ne odaklanır.
Fosil Kelime ve Arkaik Kelime Kavramları
Çolak, fosil kelimeleri yalnızca ses uyumu olan ancak anlamı unutulmuş kelimeler olarak değil, bağımsız kullanımını yitirmiş ama kalıplaşmış yapılar içinde yaşayan dil ögeleri olarak tanımlar. Kitapta, fosil kelimeler ile arkaik kelimeler arasındaki kavramsal farklar ayrıntılı biçimde açıklanır. Arkaik unsurlar, tarihsel karşılaştırmalarla tespit edilirken, fosil kelimeler günümüzde sadece kalıplaşmış söz birliklerinde bulunur.
Kitabın Bölümleri ve İçeriği
Kitap iki ana bölümden oluşur:
- Kuramsal Çerçeve: Kalıplaşmış söz birlikleri tanımlanır, fosil ve arkaik kelimelerin farkları ortaya konur ve fosil kelimelerin anlamlandırılması üzerine yürütülen mülakatlı araştırmanın sonuçları sunulur.
- Fosil Kelimeler Araştırması: Türkçe Ulusal Derlemi temel alınarak 212 fosil kelimenin listesi hazırlanır, bu kelimelerin içinde bulundukları kalıplaşmış söz birliklerinin günümüzdeki kullanımları değerlendirilir. Söz birlikleri; atasözleri, tekerlemeler, ilişki sözleri, ikilemeler, deyimler ve birleşik sözler olarak sınıflandırılır.
Örnek Fosil Kelimeler
Kitapta incelenen fosil kelimelerden bazıları şunlardır:
- Afra-tafra: Kendini üstün göstermek, böbürlenmek
- Büğrü: Kambur, eğik
- Çala: Defa, fırsat
- Çıngar: Gürültü, kavga
- Kerli-ferli: Gösterişli, iyi giyinmiş
- Tefek: Küçük, önemsiz, zayıf
Çalışma, fosil kelimelerin çoğunun ya tamamen fosilleştiğini ya da fosilleşme sürecinde olduğunu ortaya koyar. Ayrıca, bu kelimelerin bulunduğu kalıplaşmış söz birliklerinin anlamlarının günümüzde iletişimde zorluk oluşturmadığı, katılımcılar tarafından anlaşılabildiği belirtilir.


