Devlet Tiyatroları, Türkiye’de sahne sanatlarının yaygınlaştırılması, kültürel değerlerin korunması ve toplumun sanatsal yönden gelişimine katkı sağlamak amacıyla kurulan kamu kurumudur. Kuruluşundan itibaren hem klasik hem de çağdaş eserleri sahneye taşıyarak tiyatro sanatının ülke genelinde erişilebilir olmasını sağlamıştır.
Tarihçe
Türkiye’de devlet eliyle tiyatro kurma fikri, Cumhuriyet’in kültür politikaları doğrultusunda şekillenmiştir. Bu bağlamda 16 Haziran 1949 tarihinde “Devlet Tiyatro ve Operası” adıyla kurulan yapı, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır. Kurumun ilk genel müdürü olarak Muhsin Ertuğrul görev yapmış, kuruluş yıllarında repertuarın oluşturulması, sahne düzeni ve oyuncu yetiştirilmesi gibi temel alanlarda önemli adımlar atılmıştır. Daha sonraki yıllarda idari yapılanmada çeşitli değişiklikler yaşanmış, tiyatro, opera ve balenin ayrı kurumlar hâlinde örgütlenmesi yoluna gidilmiştir.
Amaç ve Görevler
Devlet Tiyatroları’nın temel amacı tiyatroyu yalnızca büyük şehirlerle sınırlı kalmaktan çıkarıp Anadolu’nun farklı bölgelerine ulaştırmaktır. Kurum, yerli ve yabancı oyunları sahneleyerek tiyatro sanatını toplumun tüm kesimlerine tanıtmayı, dil ve kültür mirasını korumayı ve gelecek nesillere aktarmayı hedefler. Bunun yanı sıra çocuk ve gençlere yönelik özel oyunlarla erken yaşta sanatsal duyarlılığın gelişmesine katkıda bulunur.
Kurumsal Yapı ve Faaliyetler
Devlet Tiyatroları, merkezî yapılanmasıyla birlikte Türkiye’nin birçok ilinde sahnelere sahiptir. Bu sahnelerde farklı türlerde oyunlar sergilenmekte, repertuar sürekli güncellenerek klasik ve çağdaş eserler bir arada sunulmaktadır. Turne faaliyetleri aracılığıyla oyunlar, tiyatro salonu bulunmayan kentlerde de seyirciyle buluşur.
Kurumsal yapının önemli bir unsuru başdramaturgluktur. Bu birim, repertuvar seçimlerinde rol oynar, eserleri değerlendirir ve arşivler. Ayrıca oyun metinlerinin korunması, yeni yazarların eserlerinin değerlendirilmesi ve tiyatro yazınına katkı sağlanması da başdramaturgluk tarafından yürütülür. Arşiv çalışmaları sayesinde geçmişten bugüne sahnelenen eserler kayıt altına alınır.
Repertuar Politikası
Devlet Tiyatroları repertuarında hem dünya tiyatrosunun seçkin örnekleri hem de yerli yazarların eserleri yer alır. Bu çeşitlilik, tiyatronun hem evrensel hem de ulusal bir sanat dalı olarak gelişmesini sağlar. Yerli oyunların desteklenmesi, Türk edebiyatında dramatik yazının güçlenmesine ve yeni yazarların ortaya çıkmasına katkıda bulunur. Son yıllarda yürütülen projelerle yerli oyun sayısı artırılmış, yazarlık atölyeleri ve destek programlarıyla ulusal tiyatro yazınına ivme kazandırılmıştır.
Güncel Çalışmalar
Kurum, sadece oyun sahneleyen bir yapı olmanın ötesinde, tiyatro yazarlığını teşvik eden, sahne sanatlarına yönelik eğitim ve araştırma çalışmaları yürüten bir merkez hâline gelmiştir. Yerli yazarların eserlerini sahneye taşıma yönündeki adımlar, hem genç kalemlerin desteklenmesine hem de tiyatronun toplumsal bağlarının güçlenmesine katkı sağlamaktadır. Ayrıca çocuk oyunlarına verilen önem, yeni nesillerin kültürel ve sanatsal gelişiminde etkin rol oynamaktadır.
Toplumsal Etki
Devlet Tiyatroları, kuruluşundan bu yana Türkiye’de tiyatro sanatının gelişmesine öncülük etmiş, farklı yaş ve kesimlerden milyonlarca izleyiciye ulaşmıştır. Hem metropol kentlerdeki sahneler hem de Anadolu turneleri sayesinde tiyatro, toplumun geniş kitlelerine erişebilmiş ve kültürel belleğin canlı tutulmasına katkıda bulunmuştur. Kurum, tiyatronun yalnızca bir eğlence değil, aynı zamanda eğitici, düşündürücü ve toplumsal bağları güçlendirici bir sanat dalı olarak benimsenmesini sağlamıştır.

