Uluslararası Köleliğin Kaldırılması Günü, köleliğin tarihsel ve modern biçimlerinin farkındalığını artırmak, mağdurların korunmasını sağlamak ve köleliğin ortadan kaldırılmasına yönelik küresel çabaları güçlendirmek amacıyla her yıl 2 Aralık’ta anılmaktadır. Modern kölelik, yasal bir tanımı olmamakla birlikte, zorla çalıştırma, borç köleliği, zorla evlilik, insan ticareti, cinsel sömürü ve çocukların silahlı çatışmalarda zorla kullanımı gibi, bireylerin tehdit, şiddet, aldatma veya güç kullanımı karşısında özgür iradeleriyle karşı koyamadığı her türlü istismarı kapsar. Modern kölelik, kadınları ve çocukları orantısız şekilde etkilemektedir ve hemen hemen tüm ülkelerde, etnik, kültürel ve dinî sınırları aşan bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir.

Köleliği Temsil Eden Sanatsal Çalışma (AA)
Tarihçe
Uluslararası Köleliğin Kaldırılması Günü, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 2 Aralık 1949 tarihli ve 317 (IV) sayılı kararıyla kabul edilen İnsan Ticareti ve Fuhuşun Sömürüsünün Önlenmesine Dair Sözleşme'yi anmak amacıyla belirlenmiştir.【1】 Bu sözleşme, 1904, 1910, 1921 ve 1933 yıllarında kabul edilen sözleşmeleri ve 1937’de Milletler Cemiyeti tarafından hazırlanan taslak sözleşmeyi konsolide etmektedir. Sözleşmenin temel amacı, insan ticareti ve fuhuşun sömürüsünü engellemek, bireylerin onurunu korumak, aile refahını güvence altına almak ve toplumlarda istikrarı sağlamaktır. Sözleşmenin kabul edildiği tarih, aynı zamanda modern köleliğin çeşitli biçimlerine karşı uluslararası topluluğun farkındalığını artırmak için sembolik bir gün olarak kullanılmaktadır.
Küresel Önemi
Uluslararası Köleliğin Kaldırılması Günü, tarihsel kölelik mağdurlarını anmak ve modern kölelik biçimlerine karşı farkındalık yaratmak amacıyla kutlanmaktadır. Özellikle Afrika’dan zorla alınan ve köleleştirilen yaklaşık 15 milyon kişi bu kapsamda hatırlanmaktadır. Günümüzde hükûmetler, sivil toplum, sendikalar ve işletmeler iş birliği yaparak mağdurlara adalet, tazminat, rehabilitasyon ve mağduriyetin tekrarlanmaması için önlemler sağlama çağrısı yapmaktadır.
2026 yılının, Kölelik Sözleşmesi’nin 100. yılı olarak uluslararası topluluğun köleliğe karşı verdiği taahhüdün simgesel bir dönüm noktası olacağı belirtilmektedir. Modern köleliğin ortadan kaldırılması, küresel iş birliği ve ortak sorumluluk gerektiren bir hedef olarak kabul edilmektedir.
Modern Kölelik ve Biçimleri
Modern kölelik, aşırı yoksulluk, ayrımcılık, çevresel bozulma ve silahlı çatışmalardan kaçan veya güvenli yaşam arayışıyla göç eden kişilerin istismara açık olmasıyla ilişkilidir. Suç örgütleri ve insan kaçakçıları bu durumdan yararlanmaktadır. Modern kölelik, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini ihlal etmekte, toplumlarda yapısal eşitsizlik ve sistemik adaletsizliklerin sürmesine yol açmaktadır.
![]()
Modern Kölelik (Anadolu Ajansı)
Uluslararası Köleliğin Kaldırılması Günü kapsamında dikkat çekilen modern kölelik biçimleri şunlardır:
- Zorla çalıştırma: Zorla çalıştırma hem özel sektör hem de devlet tarafından uygulanmaktadır. 2021 yılı verilerine göre zorla çalıştırmanın %86’sı özel sektörde, geri kalan %14’ü devlet kaynaklıdır. Özel sektördeki vakaların %63’ü iş gücü sömürüsü, %23’ü cinsel sömürü şeklindedir. En çok etkilenen sektörler; endüstri, hizmet, tarım ve ev işçiliği olup toplam zorla çalıştırma vakalarının %89’unu oluşturmaktadır.【2】
- Borç köleliği ve serflik: Ekonomik ve sosyal zorunluluklar nedeniyle bireylerin özgürlüklerini kaybetmesi, borç köleliği ve serflik biçimleriyle ortaya çıkmaktadır.
- İnsan ticareti: İnsan ticareti, kişiler tehdit, şiddet veya aldatma yoluyla iş gücü, cinsel sömürü veya organ ticareti amacıyla sömürülmektedir. 2003 yılında yürürlüğe giren İnsan Ticareti Önleme, Bastırma ve Cezalandırma Protokolü insan ticaretine evrensel bir tanım getirmiş ve mağdurların korunmasını, suçluların kovuşturulmasını, devletler arası iş birliğini öngörmüştür. İnsan Ticaretine İlişkin Protokol, çocukların rızası olmadan sömürülmesini, şiddet uygulanmasa bile suç saymaktadır.
- Zorla evlilik ve eş satışı: Kadınların ve kız çocuklarının rızaları dışında evlendirilmesi veya satılmasını kapsamaktadır.
- Çocuk işçiliği ve zorla askere alınmaları: Dünya genelinde her on çocuktan biri çalışmaktadır ve çoğunluğu ekonomik sömürüye maruz kalmaktadır. Bu durum çocukların eğitim, sağlık, fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişim haklarını ihlal etmektedir. Ayrıca çocukların silahlı çatışmalarda zorla askere alınması da modern köleliğin bir biçimi olarak kabul edilmektedir.
Küresel Durum
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, 2021 yılında modern köleliğe maruz kalan kişi sayısı yaklaşık 50 milyon olarak tahmin edilmektedir; bu rakam 2016 yılına kıyasla 10 milyonluk bir artışa işaret etmektedir. Aynı dönemde zorla çalıştırma kapsamında olan kişi sayısı 27,6 milyon olup 2016–2021 yılları arasında 2,7 milyonluk bir artış kaydedilmiştir. Bölgesel dağılım incelendiğinde Asya ve Pasifik bölgesi 15,1 milyon kişi ile en yüksek sayıya sahipken Avrupa ve Orta Asya 4,1 milyon, Afrika 3,8 milyon, Amerika 3,6 milyon ve Arap Devletleri 0,9 milyon kişi ile takip etmektedir. Zorla çalıştırmanın yaygınlığı açısından Arap Devletleri binde 5,3 ile en yüksek oranı göstermektedir. Bu oranı sırasıyla Avrupa ve Orta Asya binde 4,4, Amerika ve Asya-Pasifik binde 3,5 ve Afrika binde 2,9 ile izlemektedir. Modern kölelikten elde edilen yıllık küresel kâr ise yaklaşık 236 milyar ABD dolarıdır. Bu miktar mağdurların haklarının gasp edilmesi, devletlerin vergi kayıpları yaşaması, organize suçların güçlenmesi ve hukukun zayıflaması gibi ciddi sonuçlara yol açmaktadır.【3】
Uluslararası Düzenlemeler
Modern kölelikle mücadelede öne çıkan uluslararası düzenlemeler arasında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 55/25 sayılı kararıyla【4】 kabul ettiği ve 25 Aralık 2003 tarihinde yürürlüğe giren İnsan Ticareti, Özellikle Kadın ve Çocuk Ticareti Önleme, Durdurma ve Cezalandırma Protokolü yer almaktadır. Bu protokol, insan ticaretine evrensel bir tanım getirerek mağdurların korunmasını, suçluların kovuşturulmasını ve devletler arası iş birliğini öngörmektedir.【5】
Bunun yanı sıra, 2016 yılında yürürlüğe giren Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Zorunlu Çalışma Sözleşmesine Ek Protokol, küresel ölçekte zorla çalıştırma ile mücadeleyi güçlendiren bağlayıcı bir düzenleme olarak kabul edilmektedir.【6】 Bu düzenlemeler, modern köleliğin önlenmesi, mağdurların haklarının korunması ve suçluların adalet önüne çıkarılması için uluslararası toplumun ortak çabalarını pekiştirmektedir.


