KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Vasuht Tarzı

fav gif
Kaydet
kure star outline

Vâsûht, klasik Türk edebiyatında âşığın sevgiliden ve aşktan usanarak yüz çevirmesini, sevgilinin cefalarına katlanmak yerine ondan vazgeçmesini konu alan bir şiir tarzıdır. Farsça kökenli bu terim, “sûhten” (yanmak, âşık olmak) fiiline “vâ-” ön ekinin getirilmesiyle oluşmuş olup “usanmak, yüz çevirmek, terk etmek” anlamına gelir. Bu yönüyle klasik divan şiirindeki geleneksel aşk anlayışına zıt bir tavrı temsil eder. Geleneksel divan şiirinde âşık, sevgilinin cefasına katlanmayı yücelik sayarken; vâsûht tarzında âşık, sevgilinin eziyetlerinden bıkar, sevgiliyi küçümser ve yeni bir aşk arayışına yönelir.


Fars şiirinde XVI. yüzyılda ortaya çıkan bu anlayışın Türk edebiyatındaki örneklerine Hoca Dehhânî, Nef‘î, Nedîm, Şeyh Gâlib gibi şairlerin gazellerinde rastlanır.

Köken ve Gelişim

İlk kez XVI. yüzyılda Fars edebiyatında görülmüş, sevgiliden nefret etme, ona sırt çevirme ve aşkı bırakma tavırlarını ifade eden bir üslup olarak ortaya çıkmıştır.


Edebî bağlamda, Fars şiirinde Sebk-i Irâkî’den Sebk-i Hindî’ye geçiş döneminde ortaya çıkan Mekteb-i Vukû‘ içinde gelişmiş ve “Mekteb-i Vâsûht” adıyla anılmıştır. Mekteb-i Vukû‘, aşkı ve âşıklık hâllerini daha realist biçimde anlatmayı amaçlarken, bu ekol içinde vâsûht tarzı, âşığın sevgiliden bıkması, ona karşı ilgisiz ve umursamaz tavır takınması gibi temaları ön plana çıkarmıştır.


Bu anlayış XVI. ve XVII. yüzyıllarda özellikle İran ve Hindistan sahasında etkisini sürdürmüş; şairler âşığı ve sevgiliyi hayattan kopuk ideal tipler olarak değil, gündelik yaşamın içinde gerçekçi figürler olarak tasvir etmişlerdir. Bu şiirlerde âşık, sevgilinin cefasına katlanmaz, ondan vazgeçer ve başka bir sevgili arayışına girebilir.

Türk Edebiyatındaki Yeri

Türk edebiyatında vâsûht tarzı aşkın ilk izleri XIV. yüzyılda Hoca Dehhânî’nin gazellerinde görülür. Özellikle “idem” redifli gazelinde sevgilinin cefasından usanarak ona isyan eden ve yüz çeviren bir âşık tipi dikkat çeker. Bu yönüyle Dehhânî, Türk şiirinde geleneğin dışına çıkan ilk örnekleri vermiştir.


XVI. ve XVII. yüzyıllarda klasik şiirde alışılmış aşk ilişkisine ters bir biçimde sevgiliden vazgeçme ve onu terk etme temaları Hint-İran sahasındaki şairler aracılığıyla Osmanlı şiirine yansımıştır. XVII. ve XVIII. yüzyıllarda Osmanlı şairleri arasında Nef‘î, Fehîm-i Kadîm, Şehrî, İsmetî, Nedîm ve Şeyh Gâlib gibi isimler, vâsûht tarzına yakın söyleyişlere yer vermiştir. XVIII. yüzyılda özellikle Nedîm’in bazı gazellerinde âşığın sevgilinin cefasına katlanmak yerine ondan yüz çevirdiği ve daha gerçekçi bir aşk anlayışının öne çıktığı görülür. Bu anlayış, Osmanlı şiirinde toplumsal ve estetik değişimlerin de bir yansıması olarak değerlendirilmiştir.

Edebi Özellikler

Vâsûht tarzı aşk, klasik Türk şiirindeki “sevgilinin cefasına sabırla katlanan âşık” tipini tersine çevirerek, sevgiliden bıkmış, onu terk etmeye hazır ve yeni arayışlara yönelen bir âşık figürü ortaya koyar.


  • Sevgiliden usanma ve yüz çevirme: Âşık, klasik divan şiirinde olduğu gibi sevgilinin cefasına katlanmaz; ondan şikâyet eder ve yüz çevirir.


  • Aşkı terk etme eğilimi: Geleneksel aşk anlayışında âşık sevgilinin zulmünü bir lütuf olarak görürken, vâsûht tarzında âşık, aşkı bırakma ve yeni aşklara yönelme tavrı sergiler.


  • Gerçekçi yaklaşım: Mekteb-i Vukû‘ içinde gelişen bu tarzda âşık ve sevgili idealize edilmez, hayatın içinde görülen karakterler olarak resmedilir.


  • Âşığın tavrında değişim: Klasik şiirde âşık sevgiliye köle gibi bağlıdır; vâsûht tarzında ise âşık duyarsız, umursamaz ve hatta isyan eden bir tip haline gelir.


  • Sevgilinin konumunun düşmesi: Gelenekte sevgili âşığın üstünde, ulaşılmaz bir varlık iken; vâsûht tarzında sevgilinin değeri azalır, âşık sevgiliden daha üstün bir konuma geçebilir.


  • Şikâyet ve isyan dili: Şiirlerde âşığın sevgiliye karşı sitemi değil, doğrudan isyanı ve başkaldırısı öne çıkar. Bu yönüyle klasik aşk söyleminden farklıdır.


Bu özellikleriyle vâsûht, klasik divan şiirinin idealize edilmiş aşk anlayışına karşı bir kırılmayı temsil eder. Âşık artık “köle” ya da “kul” konumunda değildir; sevgiliye karşı mesafeli, hatta onu küçümseyen bir tavır alır.

Kaynakça

Alptekin Sarıoğlu, Leyla. "Nef‘î’nin Türkçe Gazellerinde “Vâsûht” Tarzı Aşk Üzerine." Külliyat Osmanlı Araştırmaları Dergisi, 27(Ağustos 2025): 197-208. Erişim Tarihi: 2 Ekim 2025. https://dergipark.org.tr/tr/pub/kulliyat/issue/94460/1663998


Babacan, İsrafil. "Şeyh Galib'in Gazellerinde "Vasuht" Tarzı Aşkın İzleri." Türklük Bilimi Araştırmaları, 28. (2010): 57-68. Erişim Tarihi: 2 Ekim 2025. https://dergipark.org.tr/tr/pub/tubar/issue/16969/177266


Kuzu, Fettah. "Hoca Dehhânî’nin “İdem” Redifli Gazelinde “Vâsûht Tarzı Aşk” veya

Geleneğin Sorgulanması." RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 37. (Aralık 2023): 841-851. Erişim Tarihi: 2 Ekim 2025. https://www.rumelide.com/dergi/arsiv/rumelide-2023-37--december.html


Taştan, Erdoğan. "Nedim’in Şiirlerinde ‘Vâsûht’ Tarzı Aşkın İzleri." RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 16. (Eylül 2019): 445-459. Erişim Tarihi: 2 Ekim 2025. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/805959

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarMeryem Şentürk Çoban2 Ekim 2025 12:59
KÜRE'ye Sor