Yer Açın! Yer Açın! Harry Harrison tarafından 1966 yılında yazılan kitaptır. Roman, 1999 yılı New York’unda geçer. Dünya nüfusu aşırı artmıştır ve özellikle büyük kentler yaşanılmaz bir hale gelmiştir. New York’ta yaklaşık 35 milyon insan yaşamaktadır; bu nüfus yoğunluğu, temel kaynakların (su, yiyecek, petrol, barınak gibi) tükenme sınırına gelmesine yol açmıştır.
Konu
Kitap, aşırı nüfusun yarattığı kaynak krizini ve bunun yol açtığı sosyal, ekonomik ve çevresel sorunları detaylı bir şekilde tasvir eder. Su, yiyecek ve barınak sıkıntısı, sağlık hizmetlerinin yetersizliği ve genel yaşam kalitesinin düşmesi gibi sorunlar günlük yaşamın bir parçasıdır. Kitapta, sokaklarda her gün ölen insanların toplanması gibi distopik bir gerçeklik de anlatılır.
Bu dünya düzeninde kapitalizm, zenginleri ayrıcalıklı kılarken fakirlerin yaşadığı sefaleti artırmaktadır. Zenginler mülk sahibi olup temel ihtiyaçlarını karşılayabilirken, yoksullar ya sokaklarda yaşar ya da metrekare hesabıyla paylaşılan küçük evlerde kalmak zorunda kalırlar. Romanın karakterleri aracılığıyla insanlığın bu kendi yarattığı felakete karşı duyarsızlığı ve bencilliği eleştirilir.
Ana Karakterler
Andy Rusch: New York polis memurudur. Yoğun nüfus ve kaynak sıkıntısı içinde görev yaparken, hayatta kalmayı başaran azınlıktandır. İşinin yoğunluğu nedeniyle zor zamanlar geçirir ve bir cinayeti çözmekle görevlendirilir. Bu süreçte beklenmedik şekilde Shirl adlı bir kadına aşık olur. Andy, düzeni sağlamaya çalışan ama aynı zamanda bu sistemin karmaşası içinde zorluk yaşayan bir figürdür.
Sol: Andy ile birlikte aynı evde yaşayan yaşlı bir adamdır. Geçmişte dünya henüz yaşanılırken yaşadığı anıları paylaşır. Sol, eski dünyanın özlemini ve mevcut felaketin sorumluluğunu dile getirir. Kitapta sık sık Sol’un ağzından insanlığın yarattığı yıkım ve kaynak tüketimine yönelik eleştiriler yapılır.
Shirl: Andy’nin aşık olduğu kadındır. Zor koşulların onu olumsuz davranışlara ittiği vurgulanır. Shirl, kitaptaki kadın karakterlerden biri olarak, distopik dünyanın birey üzerindeki etkisini temsil eder.
Mike O’Brien: New York’un zenginlerinden biridir ve aynı zamanda şehirdeki yeraltı dünyasının önemli figürlerinden birisidir. Evine giren bir hırsız tarafından öldürülmesiyle, Andy Rusch bu davaya atanır. O’Brien’ın ölümü, romanın ana olayını başlatır ve şehrin sosyo-ekonomik yapısını gözler önüne serer.
Temalar
Aşırı Nüfus Artışı ve Kaynakların Tükenişi: Kitap, aşırı nüfus artışının temel kaynaklar üzerinde yarattığı yıkıcı etkiyi öncelikli sorun olarak ele alır. Su, yiyecek ve barınak gibi yaşam için olmazsa olmaz kaynakların tükenmesi, insanları hayatta kalma mücadelesi içine iter.
Distopik Gelecek: Harrison, bilimkurgu öğeleri yerine daha çok sosyal ve çevresel krizlere odaklanarak distopik bir gerçeklik tasvir eder. Hayatta kalmanın garantisi olmayan, kaotik ve acımasız bir şehir yaşamı sunar.
Kapitalizm Eleştirisi: Zenginler ile yoksullar arasındaki uçurum derinleşmiştir. Zenginler tüm ihtiyaçlarını karşılayabilirken, yoksullar hayatta kalmak için sokaklarda ya da küçük paylaşılan alanlarda yaşamak zorundadır. Bu durum, gücün hep güçlüde kaldığını vurgulayan bir kapitalizm eleştirisidir.
İnsanlığın Sorumluluğu ve Eleştirisi: Kitap, insanlığın kendi eylemleriyle dünyayı felakete sürüklediğini, bu yıkımın sorumluluğunun kolektif olduğunu belirtir. Karakter Sol’un sözleriyle, dünya “cehenneme gitmekte” değil, “zaten orada”dır ve insanlık bunun sorumlusudur.
İnsan Doğasının Bencilliği ve Çatışması: İnsanların kendi çıkarlarını üstün tutması, başkalarının haklarına ve ihtiyaçlarına duyarsız kalması, toplumsal çatışmalara neden olur. Kitapta bu durum hem bireysel hem toplumsal boyutta irdelenir.


