KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Yeşil Yıkama (Greenwashing)

Çevre, Tarım Ve Ziraat+1 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline

Yeşil Yıkama (Greenwashing), bir kurumun, ürünün veya hizmetin çevreye olan etkileri, uygulamaları veya faydaları hakkında yanıltıcı veya yanlış yönlendirici bilgilerle, gerçekte olduğundan daha çevreci veya sorumlu görünmesini sağlamayı amaçlayan bir eylemdir. Bu iletişim stratejisi, ilgili literatürde Yeşil Aklama, Yeşil Boyama veya Yeşil Badana gibi çeşitli alternatif terimlerle ifade edilmektedir. Yeşil yıkama, genellikle ticari bir rekabet avantajı elde etme amacıyla kullanılan bir taktiktir; kavram, yanıltıcı veya asılsız çevresel iddialarda bulunulmasına odaklanır. Bu eylemin temel mekanizmaları, kuruluşa ticari menfaat sağlarken çevreye olan sorumluluk algısını yönetmeye odaklanır.


Bu mekanizmalar arasında şunlar yer alır: Kuruluşun çevresel performansının, uygulamalarının veya ürünlerinin gerçekte olduğundan olumlu olduğuna dair algı oluşturmak için insanları yanlış yönlendiren iletişim olan Yanlış Bilgi Yayma; bir şirketin çevresel veya sosyal performansına ilişkin olumlu bilgilerin seçici bir şekilde açıklanması, ancak ilgili olumsuz bilgilerin tam olarak açıklanmaması anlamına gelen Seçici Açıklama; ürünü veya faaliyeti çevreye zararlı olmasına rağmen zararsız olarak göstermek ve yeşil pazarlamayı kullanarak çevreye faydalı faaliyetlerde bulunuyormuş gibi davranmak suretiyle aldatıcı davranış sergilemeyi içeren Kasıtlı Aldatma; ve son olarak, kuruluşun itibarını korumak veya olduğundan daha çevreye duyarlı görünmek için yanlış veya eksik bilgilerin dağıtılması eylemi olan Kurumsal İmaj Yönetimi yer almaktadır.


Yeşil Yıkama Temsili Görsel (Yapay Zeka ile oluşturulmuştur)

Yeşil Yıkamanın Tarihsel Kökenleri

Yeşil yıkama kavramının sistematik olarak kullanımı, 1986 yılına, çevreci Jay Westervelt'e dayandırılmaktadır. Westervelt, otellerin havluların tekrar kullanılmasını teşvik etme eylemini eleştirmiştir. Westervelt'in gözlemine göre, bu tür uygulamaların ardında yatan amaç çevre koruma değil, firmanın operasyonel maliyetlerini düşürmeyi hedefleyen stratejik bir pazarlama eylemiydi.


Yeşil yıkama kavramı sistematik olarak kullanılmaya başlanmadan önce, 1960'lı yıllarda yükselen çevre duyarlılığına paralel olarak ortaya çıkmıştır; bu dönemde reklam yöneticisi Jerry Mander, yeşil olmayan ürün veya hizmetlerle yeşil algısı yaratmaya çalışan bu reklam biçimini "ekopornografi" olarak adlandırmıştır. Bu ilk dönemlerde firmaların yeşil rengi sıkça kullanmaya başlaması mesajların sorgulanmasına yol açmıştır. Ancak Jay Westervelt'in otel örneği, bu aldatıcı uygulamaların temelini oluşturmuş ve kavramın literatürde yerleşmesini sağlayan bir olay olarak kabul edilmiştir. Kavramın daha erken tarihli bir öncülü olmasına rağmen, Westervelt’in eleştirisi kavramın literatürdeki sistematik kullanımını başlatmıştır.

Yeşil Yıkamanın Çeşitliliği

Yeşil yıkama, uygulama biçimleri ve hedeflenen alanlar açısından çeşitlilik göstermekte ve ürün düzeyinden başlayarak kurumsal stratejilere kadar dört temel düzeyde ortaya çıkmaktadır. Ürün Düzeyi Yeşil Yıkama, bir ürünün veya ürün grubunun etiket, ambalaj, reklam veya ürün sertifikaları gibi spesifik özelliklerine ilişkin yapılan yanıltıcı çevresel iletişimleri kapsar. Bu düzeyde Yanlış Etiketleme ile ürünlere yanıltıcı, asılsız ya da yetkisiz ekolojik semboller eklenir ve Görsel İmajlar kullanılarak, ürün çevreci olmadığı halde yeşil renkler, yapraklar, doğa manzaraları gibi çağrışımlar yapan görsellerle çevreci algı yaratılmaya çalışılır. Kurumsal Düzey Yeşil Yıkama, firmanın genel imajı, itibarı, adı veya logosu ile ilgili yanıltıcı iddialardır. Stratejik Düzey Yeşil Yıkama, orta veya uzun vadeli hedefler, stratejik planlar, rapor iletişimi veya hedeflenen operasyonlar gibi geleceğe dönük planlarla ilgili yanıltıcı çevresel iletişimleri içerir; bu durum, özellikle net sıfır taahhütleri gibi uzun vadeli eylemlere dair kanıtlanmamış vaatlerde bulunmayı ve mevcut performans yerine geleceğe odaklanmayı içeren Geleceğe Yönelik Vaatler (Futurewashing) olarak da adlandırılmaktadır. Karanlık Düzey Yeşil Yıkama ise, kara para aklama, yolsuzluk, suç veya mafyayla gizli anlaşma, sahte belge veya kaçakçılık gibi gizli, yasa dışı faaliyetleri saklamak amacıyla gerçekleştirilen yanıltıcı çevresel iletişimi ifade eder.

Yeşil Yıkamanın Evrimsel Aşamaları

Yeşil yıkama araştırmaları ve uygulamaları, odağın zamanla üründen kurumsal stratejilere ve geleceğe yönelik vaatlere kaydığı üç ana aşamadan geçmiştir. İlk aşama olan Yeşil Yıkama 1.0: Tüketiciye Yönelik Statik İletişim Dönemi, esas olarak tüketicilere yönelik reklam veya ambalaj gibi mecralar aracılığıyla gerçekleştirilen statik iletişime odaklanmıştır; bu dönemdeki çalışmalar, yeşil yıkama yöntemlerini tanımlamaya ve basit uygulamaların sona erdirilmesi yollarını aramaya yoğunlaşmıştır. İkinci aşama olan Yeşil Yıkama 2.0: Paydaşların, Aracılık Edenlerin ve Sorunların Dinamik Yönetimi Dönemi, yeşil yıkamanın daha geniş bir alana yayılması ve yeni paydaşlar (hükümet, yatırımcılar) ile aracılar (sertifikasyon kuruluşları) işin içine dahil olmasıyla karakterize edilir; bu dönemde şirketlerin algılanan çelişkilerden kaçınma çabaları ve paydaş baskıları davranışları şekillendirmiş; Kahverengi Yıkama (Brownwashing) ve sosyal konulara yönelik yanıltıcı iddialar anlamına gelen Wokewashing gibi yeni kavramlar bu aşamada ortaya çıkmıştır. Son aşama olan Yeşil Yıkama 3.0: Geleceğe Yönelik Anlatıların Yaratılması Dönemi ise, özellikle Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) kriterleri ve net sıfır taahhütleri gibi uzun vadeli, geleceğe dönük belirsiz vaatler etrafında yoğunlaşmaktadır; net sıfır taahhütlerinin uzun vadeli doğası gereği, mevcut performans hakkında doğrulanabilir beyanlar yerine geleceğe odaklanarak yeni mekanizmalara kapı açılmış ve bu duruma Futurewashing adı verilmiştir.


Yeşil Yıkama Temsili Görsel (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)

Yeşil Yıkamanın Gelişen Varyantları

Yeşil yıkama, doğrudan iddiaların ötesinde, iletişimin kısıtlanması veya dikkatin başka bir alana yönlendirilmesi yöntemleriyle de ortaya çıkmaktadır; bu durum, yeni taktiklerin ve ilişkili kavramların gelişimine yol açmıştır. Brownwashing (Kahverengi Yıkama), şirketlerin olumsuz tepkilerden (ikiyüzlülük suçlaması) kaçınmak amacıyla çevresel başarılarını kasıtlı olarak düşük göstermesi veya gizlemesidir; bu strateji aynı zamanda Stratejik Sessizlik (Strategic Silence) veya Greenhushing (Yeşil Bilgiyi Saklama) olarak da anılır.


Bir diğer taktik olan Greenlighting, kuruluşun çevresel açıdan daha az tercih edilen uygulamalarından dikkati uzaklaştırmak amacıyla, belirli bir yeşil aktiviteye daha fazla odaklanılmasıdır. Şirketin, çevresel hedeflere ulaşma taahhütlerini yerine getirmeyi sağlamak için, bu hedeflerin zaman çizelgelerini ileri bir tarihe atması durumu ise Greenrinsing olarak adlandırılmaktadır.


Sosyal sorumluluk hedeflerine yönelik yanıltıcı iddialar ise Wokewashing (toplumsal cinsiyet eşitliği için Femvertising veya sosyal adalet için Diversitywashing) kavramlarıyla ifade edilir. Bu durum, şirketlerin bu değerleri gerçekte benimsemedikleri halde, bu değerleri iletişimlerinde sahiplenmeleridir. Ayrıca, yeşil yıkamayı önleme amacıyla oluşturulan ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) derecelendirme sistemleri veya sertifikalar, şirketler tarafından kendi iddialarını desteklemek amacıyla kullanılarak Sertifikasyon ve Metrik Yeşil Yıkamaya neden olabilmektedir.

Yeşil Yıkama Temsili Görsel (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)

Yeşil Yıkamanın Sonuçları

Yeşil yıkama, sadece bireysel tüketicileri değil, piyasa bütünlüğünü ve küresel çevresel hedeflere ulaşma çabalarını da etkileyen sistemik risklere yol açar. Sonuçlardan biri, Tüketici Güveninin Sarsılmasıdır; yeşil aklama, tüketicilerin yeşil ürünlere ve çevreye yönelik Yeşil Güven duygusunu azaltır, bu da markanın itibarına etki eder. Ayrıca, tüketicilerin gerçek yeşil ürünler ile yeşil görünen ürünleri ayırt etmesini zorlaştırarak Yeşil Kafa Karışıklığı (Green Confusion/YKK) yaratır ve satın alma davranışıyla ilişkili olumsuz çevresel sonuçların beklentisi olan Yeşil Algılanan Riski (Green Perceived Risk/YAR) artırır.


Yeşil yıkama algısının yüksek olması, markalara verilen değeri düşürür ve Yeşil Marka Denkliği (YMD) üzerinde etkili olur; yeşil aklama, kurumsal itibar ve firma değerini etkileyebilir. Ekonomik düzeyde ise, yeşil yıkama, çevresel iddialara yönelik şüpheciliği artırarak, gerçekten çevre dostu olan ürünlerin ve işletmelerin rekabet avantajı elde etmesini engeller, bu durum yeşil ekonomiye geçişi yavaşlatabilir ve Yeşil Pazarı Engelleme etkisi yaratır.


Yeşil yıkama, yanıltıcı ticari uygulamalar kapsamında yasal işlem, düzenleyici soruşturma, para cezaları ve itibar kaybı gibi sonuçlar doğurarak Hukuki Riskler oluşturur; bu duruma karşı Avrupa Birliği'nde 2024/825 sayılı Yeşil Tüketici Direktifi ile mücadele ve uygulamaların yasaklanması hedeflenmektedir. Öte yandan, AB'nin yasal düzenlemelerle bilgi sağlama yükümlülüklerini artırması, tüketicilerin bilgi taşkınlığı (Information Overload) yaşamasına ve bu bilgileri etkin bir şekilde kullanamamasına yol açarak yeşil yıkamayla mücadele amacına ulaşmayı zorlaştırabilir.

Yeşil Yıkama Temsili Görsel (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)

Avrupa Birliği'nin Yeşil Yıkamayla Mücadelesi

Avrupa Birliği (AB), piyasa bütünlüğünü ve yeşil ekonomiye geçişi etkilediği belirtilen yeşil yıkama (greenwashing) sorununa karşı bir dizi kapsamlı yasal düzenleme ve stratejik girişim başlatmıştır; bu çabalar, Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) kapsamında yürütülmektedir. AB'nin bu alandaki temel adımlarından biri, tüketicilerin bilinçli kararlar alabilmesi ve yanıltıcı uygulamalardan korunması amacıyla kabul ettiği 2024/825 sayılı Yeşil Tüketici Direktifi (CED) olmuştur; bu direktif, Haksız Ticari Uygulamalar Direktifi'nde (UCPD) değişiklikler yapmıştır.


UCPD'ye yapılan eklemelerle, sera gazı emisyonlarının dengelemesine (carbon offsetting) dayalı olarak bir ürünün "karbon nötr" olduğu gibi çevresel etkilerin azaltıldığına yönelik genel iddialarda bulunulması, kamu otoriteleri tarafından oluşturulmamış veya yerleşik bir sertifikasyon şemasına dayanmayan sürdürülebilirlik etiketlerinin kullanılması ve yeterince gerekçelendirilmemiş belirsiz genel çevresel iddiaların ("çevre dostu", "yeşil") kullanılması yasaklanmıştır. Ayrıca, gelecekteki çevresel performansa ilişkin iddialarda bulunulabilmesi için, detaylı ve gerçekçi bir uygulama planı sunulması ve bağımsız üçüncü kişilerce düzenli olarak kontrol edilmesi gerekliliği getirilmiştir. Direktif, ayrıca Tüketici Hakları Direktifi'ni (CRD) de değiştirerek, tüketicilere ürünlerin dayanıklılığı, tamir edilebilirliği ve yazılım güncellemelerinin mevcudiyeti hakkında daha fazla bilgi verilmesini zorunlu kılmıştır.


AB Komisyonu, işletmelerin çevresel iddialarının güvenilir, karşılaştırılabilir ve doğrulanabilir olmasını sağlamak üzere Yeşil İddiaların Doğrulanması Girişimi (GCD)'ni başlatmıştır; bu girişim, iddiaların kamuya duyurulmadan önce (ex ante) doğrulanmasını ve uygunluk sertifikası ile tescillenmesini zorunlu kılmayı amaçlamaktadır. Finans sektöründe ise, AB, hangi ekonomik faaliyetlerin ekolojik olarak sürdürülebilir kabul edileceğine dair kriterler belirleyen AB Taksonomi Tüzüğü (2020/852), büyük şirketlere daha sıkı sürdürülebilirlik raporlama yükümlülükleri getiren Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) ve yatırımcıları finansal ürünlerinin sürdürülebilirlik riskleri hakkında bilgilendirmeyi zorunlu kılan Sürdürülebilirlik Açıklama Tüzüğü (SFDR - 2019/2088) gibi düzenleyici araçlar geliştirmiştir.

Yeşil Yıkamanın Güncel Kapsam Alanları

Yeşil yıkama (Greenwashing), günümüzde hemen hemen her sektöre ve alana yayılmış, ürün düzeyinden kurumsal stratejilere, hatta uluslararası politik taahhütlere kadar geniş bir yelpazede görülen çok boyutlu bir durumu ifade etmektedir. Çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerinin ve "net sıfır" karbon taahhütleri gibi iddiaların popülerleşmesi, yeşil iddiaların sayısındaki artışı beraberinde getirmiştir.

Enerji, Fosil Yakıtlar ve Endüstriyel Sektörler, bu alanda sıklıkla ele alınan sektörlerdendir; bu sektörlerdeki kuruluşlar, kendilerini çevre dostu göstererek veya asıl faaliyetlerinin çevresel etkilerini gizleyerek faaliyet göstermektedirler.


Büyük petrol ve fosil yakıt şirketleri, kurumsal kimliklerini değiştirerek ve geniş kapsamlı halkla ilişkiler kampanyalarıyla kendilerini sadece petrol şirketi yerine "enerji şirketi" olarak yeniden konumlandırmaya çalışmışlar, ancak bu durum eleştirilen bir yeşil aklama faaliyeti olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca, kömür işletmeleri "temiz kömürün" desteklenmesi yönünde reklamlar yapmış ve sanayi/üretim alanındaki büyük firmalar, çevresel faaliyetlerini ön plana çıkaran kampanyalar yürütürken, temiz hava mevzuatlarına uymama gibi konularda zorluklar yaşamıştır. Elektrik dağıtım şirketleri ise, sera gazı emisyonlarının azaltılmasına dair raporlamalarında bazen yanıltıcı bilgilere başvurmuş ve bu durum kahverengi yıkama (under-reporting) şeklinde yorumlanmıştır.


Otomotiv ve Ulaştırma Sektöründe yeşil yıkama, genellikle araçların emisyonları ve çevre dostu yakıt iddiaları üzerinden yapılmaktadır. Otomotiv endüstrisi, emisyon testlerini yanıltacak yazılımlar kullanarak yeşil aklama örneklerinden birini oluşturmuş ve şirketler, çevre dostu kampanyalar yaparken aynı dönemde karbon yayan araçlar üretmeleriyle eleştirilmiştir. Havayolu şirketleri, "karbon nötr" veya "sürdürülebilir havayolu yakıtı" kullanımı gibi iddialarla yasal şikayetlere konu olmuş ve bazı havayolu firmalarının karbon dengeleme iddiaları, haksız ticari uygulamalar kapsamında davalara yol açmıştır. Toplu taşıma alanında dahi, fosil yakıtla çalışan araçların yeşil renkli, "doğa dostu" olarak ifade edilmesi yeşil aklama örnekleri arasında belirtilmiştir.


Son yıllarda yeşil yıkamanın odaklandığı alanlardan biri, Finans ve Yatırım Sektörleridir. Çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterlerine uygun yatırım yapma yarışında, ESG fonlarının bir kısmının iddialar şeklinde yeşil yıkama yaptığı tespit edilmiştir. Şirketlerin "net sıfır" karbon azaltım taahhütleri ve ESG hedefleri, geleceğe yönelik doğrulanması zor vaatler sunduğu için yeni bir yeşil yıkama mekanizması oluşturmuştur. Bu taahhütlerin bir kısmı, özellikle karbon dengeleme (carbon offsetting) yöntemlerine dayanıyorsa, güvenilirlik açısından sorgulanmıştır. Finansal kurumlar ve bankalar, emisyon azaltım planlarını içeren reklamları nedeniyle yasaklanmış ve çevreye zarar veren üreticilerle iş yapmaları gerekçesiyle yasal iddialarla karşı karşıya kalmışlardır. Sürdürülebilirlik hedeflerini denetlemesi amaçlanan ESG derecelendirme sistemleri, firmalar tarafından kendi iddialarını desteklemek için kullanılabilmektedir.


Tüketiciye doğrudan hitap eden Tüketici Ürünleri, Gıda, Konaklama ve Moda Sektörlerinde yeşil yıkama, ürün ambalajı, etiketleme ve reklamlar aracılığıyla yaygındır. Gıda ve içecek sektöründe, büyük üreticiler plastik kirliliğini azaltma hedeflerini saptırdığı iddiasıyla veya plastik kirliliğine katkıda bulunmasına rağmen kendilerini "sürdürülebilir ve çevre dostu" olarak adlandırdığı için yasal zorluklarla karşılaşmıştır. Ambalajlı su markaları "karbon nötr" gibi iddialarla yeşil yıkama örnekleri olarak gösterilmiş ve hazır gıda markaları logosunun renklerini değiştirerek çevresel sorumluluğu göstermeyi amaçladığını belirtmiştir. Hızlı moda markaları ve dış giyim markaları, ürünlerinin çevresel açıdan güvenli olduğunu iddia ederken zararlı kimyasallar içerdiği iddiasıyla dava edilmiştir. Kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinde ise, ürünlerin içeriğinde zararlı jel kullanılmasına rağmen "saf ve doğal" olarak pazarlanması bu kategoriye girmektedir.

Kaynakça

Akdoğan, Çağatay, ve Yasin Yılmaztürk. "Tüketici Yeşil Yıkama Algısının Yeşil Marka Denkliğine Etkisi: Yeşil Algılanan Risk ve Yeşil Kafa Karışıklığının Aracılık Rolü." Bingöl Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi 7, sy. 1 (2023): 169–187. Erişim tarihi 19 Ekim 2025. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2928626.


Boran, Tuğçe. "Çevre Dostu Mesajlar: ‘Yeşil Pazarlama mı Yoksa Yeşil Yıkama mı?’ Bir Literatür Taraması." Doğuş Üniversitesi Dergisi 24, sy. 2 (2023): 323–339. Erişim tarihi 19 Ekim 2025. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3001104.


Demirci, Kıvanç. "Sürdürülebilir Geleceğin Önündeki Tehdit: Yeşil Boyama (Greenwashing) Türkiye Kentleri Üzerinden Bir Değerlendirme." Kent ve Çevre Araştırmaları Dergisi 3, sy. 2 (2021): 34–55. Erişim tarihi 19 Ekim 2025. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2036366.


Gürsu, İrem, ve Özden Pektaş Turgut. "Yeşil Aklamada (Greenwashing) Grafik Tasarımın Rolü ve Tasarımcının Sorumlulukları." Sanat ve Tasarım Dergisi 36 (2025): 105–130. Erişim tarihi 19 Ekim 2025. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4730326.


Kınam, Bilge, ve Mevlüt Çeşme. "Yeşil Pazarlama Stratejilerinin Aydınlatıcı ve Yanıltıcı Yönleri." Sanat ve Tasarım Dergisi 35, 20. Yıl Armağan Sayısı (2025): 129–151. Erişim tarihi 19 Ekim 2025. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4128367.


Kocabıyık, Sami, ve Enes T. Başer. "2024/825 Sayılı Yeşil Tüketici Direktifinin Yeşil Yıkamayla Mücadele Kapsamında Değerlendirmesi." Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi 31, sy. 1. Erişim tarihi 19 Ekim 2025. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4912884.


Montgomery, Allison W., Thomas P. Lyon, ve Julia Barg. "No End in Sight? A Greenwash Review and Research Agenda." Organization & Environment 37, sy. 2 (Haziran 2024): 221–256. https://doi.org/10.1177/10860266231168905.


Möllers, Thomas, ve Erhan Temel. "Avrupa Yeşil Mutabakatı: Yeşil Yıkama, Bilgi Taşkınlığı ve İyi Kurumsal Vatandaş Özelliği Unutulan Yatırımcı." Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 73, sy. 3: 2119–2180. Erişim tarihi 19 Ekim 2025. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/4228364.


Nebenführ, Lea-Marina. Greenwashing and the European Green Deal: Recent Developments with a Special Focus on the German Legal Situation. European Union Law Working Papers No. 113. Stanford – Vienna Transatlantic Technology Law Forum, 2025. Erişim tarihi 19 Ekim 2025. https://law.stanford.edu/wp-content/uploads/2025/05/EU-Law-WP-113-Nebenfuehr.pdf.


Okkıran, Şehnaz. "Yeşil Pazarlamada Bir Güven Sorunu: Yeşil Yıkama (Greenwashing)." Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 50 (2025): 691–726. Erişim tarihi 19 Ekim 2025. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/4185949.


Tarakçi, İnci Erdoğan, ve Bora Göktaş. "Pazarlamanın Yeni Rengi: Yeşil Aklama." Üçüncü Sektör Sosyal Ekonomi Dergisi 54, sy. 3 (2019): 1095–1113. Erişim tarihi 19 Ekim 2025. https://tisej.com/arsiv/2019/54/3/1095-1113.pdf.


Veral, Evren Sapmaz. "Yeşil Yıkama İle Mücadele: Avrupa Birliği’nde Yeşil İddiaların Doğrulanması Girişimi." Sayıştay Dergisi 33, sy. 124 (2022): 101–109. Erişim tarihi 19 Ekim 2025. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2403737.


Yavuz, Şenay. "Yeşil Halkla İlişkiler ve İkna." İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi 37 (2009): 128–143. Erişim tarihi 19 Ekim 2025. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/212164.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarYahya Beyan Keskin18 Ekim 2025 22:40
KÜRE'ye Sor