Mustafa ibn Ali el-Muvakkit, XVI. yüzyılın önde gelen Osmanlı astronom ve müneccimbaşılarındandır. Astronomi, matematik ve zaman ölçümü (ʿilm al-mīqāt) alanlarında yaptığı çalışmalarla tanınan bilgin, Osmanlı’da hem gözleme dayalı astronominin gelişimine hem de bu bilginin kurumsal yapılarda uygulanmasına öncülük etmiştir.

Mustafa Ali ibn El-Muvakkit temsili (Yapay Zeka ile Oluşturmuştur)
Hayatı ve Eğitimi
Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 16. yüzyılın başlarında İstanbul’da doğduğu tahmin edilir. İlk eğitimini medrese ortamında alan Mustafa ibn Ali, dönemin önde gelen astronom ve matematikçilerinden dersler almış, özellikle Mîrim Çelebi’nin ilim çevresinden etkilenmiştir. İstanbul’daki muvakkithaneler, camilere bağlı zaman ölçüm merkezleri, onun bilimsel faaliyetlerinin odağı hâline gelmiştir. Bu merkezlerde hem astronomik hesaplamalar yapmış hem de zamanın ölçülmesinde kullanılan aletlerin yapımına dair bilgi birikimini artırmıştır. Mustafa ibn Ali, medrese geleneği içinde yetişmesine rağmen gözleme dayalı bilgiye yönelmesiyle klasik astronomi eğitiminde pratik bilginin önemini öne çıkarmıştır.
Eserleri ve Bilimsel Katkıları
Mustafa ibn Ali, Osmanlı’da usturlap yapımı ve kullanımını sistemleştiren ilk bilginlerden biridir. Usturlap, gök cisimlerinin yüksekliğini ve konumunu ölçmekte kullanılan karmaşık bir astronomi aletidir. 1544 yılında kaleme aldığı Risâle-i Usturlâb-ı Selîmî (Arapça adıyla Risâle fî’l-Usturlâb) adlı eserinde usturlabın yapısı, çeşitleri ve kullanım yöntemlerini ayrıntılı biçimde anlatmıştır.
Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Selim’e ithaf ettiği bu risale, usturlabın güneş, yıldız ve gezegen gözlemlerinde nasıl kullanılacağına dair örneklerle zenginleştirilmiştir. Eser, Osmanlı astronomisinde alet yapımıyla teorik bilginin birleştiği nadir metinlerden biridir.
El-Muvakkit, zaman bilimi (ʿilm al-mīqāt) ve coğrafya alanlarında da önemli eserler kaleme almıştır. Bu eserlerden Teshîlü’l-Mîkât (Vakit Hesaplamasını Kolaylaştırma), pratik gözlem aletlerinden Rubʿ-ı Müceyyeb’in (sinüs/tanjant kadranı) yapımı ve kullanımıyla ilgilidir.
Fethü’l-Mîzân adlı diğer risalesinde ise zaman hesaplarıyla ilgili trigonometrik yöntemleri sistematik biçimde sunmuştur. Bu metinler, muvakkithanelerde görev yapan görevliler için adeta bir ders kitabı niteliğindedir. Mustafa ibn Ali’nin eserleri, Osmanlı’da teorik astronomi ile uygulamalı gözlem pratiğini birleştiren özgün bir çizginin temsilcisidir.
Coğrafya ve Gözleme Dayalı Çalışmaları
Mustafa ibn Ali’nin bir diğer önemli eseri, Kanuni Sultan Süleyman’a sunduğu İʿlâmü’l-ʿibâd fî aʿlâmi’l-bilâd adlı coğrafya kitabıdır. Bu eserde İran, Arabistan ve Anadolu’daki şehirlerin enlem ve boylamlarını hesaplamış, coğrafi koordinatların astronomik gözlemlerle doğrulanmasını sağlamıştır. Bu yönüyle Osmanlı coğrafya geleneğinde gözleme dayalı verilerin kullanımı konusunda öncü olmuştur. El-Muvakkit’in coğrafî ölçümleri, dönemin haritacılığında gözlem temelli verilerin önemini artırmış ve Osmanlı biliminde empirik yöntemin gelişmesine katkı sağlamıştır.
Osmanlı Astronomi Geleneğinde Rolü
El-Muvakkit’in ilim mirası yalnızca eserleriyle sınırlı kalmamış, Osmanlı’da müneccimbaşılık kurumunun oluşumuna da zemin hazırlamıştır. Muvakkithanelerde yetişen öğrenciler, onun geliştirdiği hesaplama yöntemlerini ve alet yapım tekniklerini sürdürmüşlerdir. Bu kurumsal yapı, XVI. yüzyılın sonlarına doğru Takiyyüddîn er-Râsıd’ın İstanbul Rasathanesi’nde uyguladığı gözlem ve zaman ölçüm sistemlerine temel oluşturmuştur.
Mustafa ibn Ali’nin kurumsal katkısı, bilimsel bilginin sürekliliğini sağlayarak Osmanlı’da gözleme dayalı astronominin kurumsal kimlik kazanmasına öncülük etmiştir.
Bilimsel Mirası ve Etkisi
1571 yılında vefat eden Mustafa ibn Ali el-Muvakkit, Osmanlı’da bilimsel astronomi ile günlük hayat arasındaki köprüyü kuran isimlerden biri olarak kabul edilir. Onun çalışmaları sayesinde Osmanlı şehirlerinde zaman bilinci, astronomik ölçümlerle uyumlu hâle gelmiş; bilim yalnızca saray çevrelerinde değil, camilerde, medreselerde ve şehir merkezlerinde de işlevsel bir alan kazanmıştır. Bu yönüyle el-Muvakkit, Osmanlı astronomisinin hem pratik hem teorik yönünü birleştiren öncü bir şahsiyet olarak anılmaktadır. El-Muvakkit’in mirası, Osmanlı biliminin yalnızca gökyüzünü değil, gündelik hayatın ritmini de düzenlediğini gösterir; onun adı, zamanı ölçmenin ötesinde bilimi topluma taşımakla özdeşleşmiştir.

