Distimik bozukluk (dysthymia), kronik depresyon spektrumunda yer alan, hafif-orta şiddette seyreden ancak süresi bakımından uzun süren bir duygudurum bozukluğudur. Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayımlanan DSM-III (1980) ile resmi olarak sınıflandırılmıştır. Öncesinde "nörotik depresyon", "karakterolojik depresyon" veya "kronik depresif nöroz" gibi kavramlarla tanımlanıyordu.
Bozukluk, en az iki yıl süren (çocuk ve ergenlerde bir yıl) depresif duygudurum ile karakterizedir ve belirtiler neredeyse her gün görülür. Klinik tabloda sinsi başlangıç, belirgin vejetatif belirtilerin azlığı, düşük benlik saygısı, ümitsizlik ve sosyal çekilme gibi bilişsel ve duygusal semptomlar ön plandadır.

Distimik Bozukluğu temsil eden bir görsel. (Yapay zeka ile oluşturulmuştur.)
Tanı Kriterleri ve Klinik Seyir
Tanı için, bireyde depresif duygudurumun yanı sıra aşağıdaki semptomlardan en az ikisinin bulunması gereklidir: iştahsızlık veya aşırı yeme, uykusuzluk ya da aşırı uyuma, enerji düşüklüğü, düşük benlik saygısı, konsantrasyon güçlüğü ya da kararsızlık ve umutsuzluk duygusu.
Distimik bozukluğun erken başlangıçlı (21 yaş öncesi) ve geç başlangıçlı olmak üzere iki alt tipi tanımlanır. Erken başlangıçlı vakalar daha sıklıkla ailevi yüklülük, çocukluk çağı travmaları ve kişilik bozukluklarıyla birlikte seyrederken; geç başlangıçlı distimi genellikle orta yaş sonrası yaşam kayıpları ve sağlık sorunlarıyla ilişkilidir.
Risk Etmenleri
Distimik bozukluk gelişiminde rol oynayabilecek başlıca etmenler şunlardır:
- Ailevi yatkınlık: Distimi hastalarının ailelerinde, özellikle kişilik bozuklukları ve kronik depresif bozuklukların daha sık görüldüğü bildirilmiştir.
- Erken çocukluk yaşantıları: Fiziksel/duygusal ihmal ve istismar gibi talihsiz deneyimler distimi riskini artırmaktadır.
- Kişilik özellikleri: Depresif kişilik yapısı, distiminin hem öncülü hem de görünümünün bir parçası olabilir.
- Kronik stres ve kişilerarası sorunlar: Distimi, bireylerin uzun süreli stresörlere maruz kalmasıyla tetiklenebilmektedir. Aynı zamanda kişilerarası ilişkilerde yaşanan zorluklar da bozukluğun sürmesine katkıda bulunabilir.
Komorbidite ve Klinik Gidiş
Distimik bozukluk sıklıkla anksiyete bozuklukları ile birlikte görülür. Özellikle yaygın anksiyete ve sosyal fobi distimiyle eş tanılı olabilmektedir. Ayrıca hastaların büyük çoğunluğu yaşamları boyunca en az bir kez majör depresif epizod geçirmekte olup bu duruma "çifte depresyon (double depression)" adı verilmektedir.
Sosyal Uyum ve İşlevsellik
Distimik bireyler, dışarıdan bakıldığında göreceli olarak işlevselliklerini sürdürebilir görünse de bu kişilerde iş, aile ve sosyal yaşama dair birçok alanda kısıtlılık ve içe kapanma gözlenmektedir. Bu uyum görünürde olup, bireyin iç dünyasındaki sürekli mutsuzluk ve yetersizlik duygularıyla örtüşmemektedir.

