Louvre Müzesi Soygunu (2025), 2025 yılında Fransa’nın başkenti Paris’teki Louvre Müzesi’nde meydana gelen, müzenin “Galerie d’Apollon” bölümünde sergilenen Fransız Kraliyet Mücevherleri’ni hedef alan organize bir hırsızlık olayıdır.
Soygunun ardından Louvre Müzesi, 19 Ekim 2025 - (Associated Press)
Soygunun Seyri
Soygun 19 Ekim 2025 Pazar sabahı yerel saatle 09.30 sularında, müzenin halka açılmasından yaklaşık otuz dakika sonra meydana gelmiştir. Dört kişiden oluşan silahsız bir grup, dış cepheye monte edilmiş bir kamyon vinci (mekanik kaldırma platformu) aracılığıyla müzenin birinci katındaki “Galerie d’Apollon” bölümüne ulaşmıştır. Hırsızlar, nehre bakan pencerelerden birini spiral kesiciyle açarak binaya girmiştir. İçeri girdikten sonra iki yüksek güvenlikli vitrin kırılmış, sergilenen mücevherlerden sekiz parça çalınmıştır.
Soygun yalnızca altı ila yedi dakika arasında gerçekleşmiştir. Müze alarm sistemleri devreye girmiş, çalışanlar ziyaretçileri güvenli şekilde tahliye etmiştir. Olay sırasında yaralanma yaşanmamıştır. Hırsızlar, müze dışına çıkarak yüksek güçlü iki scooter ile kaçmıştır. Kaçış esnasında, çalınan dokuzuncu parça olan III. Napolyon’un eşi İmparatoriçe Eugénie’ye ait taç düşürülmüş ve hasarlı halde müze yakınında bulunmuştur.
Çalınan Eserler
Fransız Kültür Bakanlığı’nın açıklamasına göre çalınan sekiz mücevher, tamamı 19. yüzyıla ait tarihi parçalardır ve “paha biçilemez kültürel miras değeri” taşımaktadır. Çalınan eserler arasında şu parçalar yer almaktadır:
- İmparatoriçe Eugénie’ye ait elmas ve zümrütlerle süslü taç (1354 elmas ve 56 zümrüt),
- Eugénie’ye ait elmas broş,
- İmparatoriçe Marie-Louise’e ait zümrüt gerdanlık ve küpeler (32 zümrüt, 1138 elmas),
- Kraliçe Marie-Amélie ve Kraliçe Hortense’e ait safir taç, kolye ve tek küpe (8 safir, 631 elmas),
- “Relik broşu” olarak bilinen hatıra broş.
Toplam dokuz obje hedef alınmış, bunlardan sekizi kaçırılmıştır. İmparatoriçe Eugénie’nin tacı ise hırsızlar tarafından düşürülmüştür ve daha sonra yetkililer tarafından bulunmuştur.
Yetkililerin Açıklamaları ve Tepkiler
Olayın ardından Louvre Müzesi, “olağanüstü nedenlerden dolayı” günübirlik kapatıldığını duyurmuştur. Müze yönetimi, olay yerindeki tüm izlerin korunması amacıyla polis incelemelerinin sürdüğünü bildirmiştir.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Louvre’da işlenen bu hırsızlık, tarihimize ve sevgiyle bağlı olduğumuz mirasımıza karşı bir saldırıdır” demiştir. Macron, eserlerin geri getirileceğini ve faillerin adalet önüne çıkarılacağını vurgulamıştır. Ayrıca Ocak ayında başlatılan “Yeni Rönesans Louvre” projesi kapsamında müze güvenliğinin güçlendirilmesinin planlandığını hatırlatmıştır.
Kültür Bakanı Rachida Dati de müzeye gelerek incelemelerde bulunmuş, “40 yıldır bu ölçekte bir güvenlik revizyonu yapılmadığını” belirtmiştir. Dati, olayın “çok profesyonel ve şiddet içermeyen” biçimde gerçekleştirildiğini açıklamıştır.
İçişleri Bakanı Laurent Nuñez, olayın özel bir polis birimi tarafından soruşturulduğunu ve hırsızların profesyonel bir örgütle bağlantılı olabileceğini bildirmiştir. Soruşturma kapsamında video kayıtları, kaçış güzergâhı ve olayda kullanılan kamyon-vincin teknik özellikleri incelenmiştir.
Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Jordan Bardella, “Louvre kültürümüzün küresel simgesidir. Fransız Kraliyet mücevherlerinin çalınması ülkemiz için kabul edilemez bir aşağılanmadır” açıklamasında bulunmuştur.
Güvenlik ve Soruşturma Bulguları
Soruşturma, Paris Savcısı Laure Beccuau tarafından yürütülmüştür. Beccuau, hırsızların yüzlerini gizlediklerini, bazı sanıkların sarı güvenlik yelekleri giydiğini, birinin bu yeleği kaçış sırasında düşürdüğünü belirtmiştir. Ayrıca, hırsızların kaçarken kullandıkları vinci ateşe vermeye çalıştıkları ancak başarısız oldukları tespit edilmiştir.
Fransa Sayıştayı’nın (Cour des comptes) henüz yayımlanmamış bir ön raporunda, müzede ciddi güvenlik eksikleri olduğu ortaya konmuştur. Rapora göre, Denon bölümünde –Galerie d’Apollon’un da dahil olduğu alanda– odaların üçte birinde hiç güvenlik kamerası bulunmamaktadır. Beş yıl içinde sadece 138 yeni kamera eklenmiş, müzenin yaklaşık üçte ikilik bölümü hâlâ gözetimsizdir. Raporda ayrıca, müze yönetiminin mevcut 323 milyon avroluk yıllık bütçesine rağmen güvenlik yatırımlarında gecikmeler yaşandığı ve bunun “kalıcı bir idari ihmale” dönüştüğü belirtilmiştir. Müze başkanlığı ise “Louvre Nouvelle Renaissance” projesinin bu eksikleri gidermeyi amaçladığını bildirmiştir. Olay, müzenin 1998’de yaşadığı son hırsızlık vakasından bu yana ilk büyük çaplı soygunu olmuştur.
Yeni Güvenlik Önlemlerinin Alınması
Fransa Kültür Bakanı Rachida Dati, 21 Ekim 2025 tarihinde Ulusal Meclis’te yaptığı konuşmada, Sayıştay’ın hazırladığı ön raporda ortaya konan güvenlik açıklarına değinmiş ve hükümetin yeni güvenlik tedbirlerini yürürlüğe koyduğunu açıklamıştır. Dati, müzedeki kamera sistemlerinin modernize edileceğini, tüm güvenlik kontrol odalarının yenileneceğini ve Louvre çevresinde ek koruma sistemlerinin kurulacağını belirtmiştir. Ayrıca, müze yönetimine eserlerin korunması konusunda yeni tavsiyelerde bulunulduğunu ve bu tavsiyeler doğrultusunda harekete geçildiğini ifade etmiştir.
Louvre Müzesi Müdürünün İstifası
Louvre Müzesi Müdürü Laurence des Cars, 23 Ekim 2025’te Fransız Senatosu Kültür Komisyonu’nda ifade vermiştir. Des Cars, hırsızların yedi dakika içinde gerçekleştirdiği soygunun, müzede mevcut olan kameraların yetersizliğini ve güvenlik sistemlerinin teknik olarak eskimiş olduğunu gösterdiğini söylemiştir. Olayı “büyük bir başarısızlık” olarak nitelendiren Des Cars, “sorumluluğunu kabul ettiğini” belirterek Kültür Bakanı Rachida Dati’ye istifasını sunmuştur. Ancak istifası kabul edilmemiştir. Des Cars, müze içinde kalıcı bir polis karakolu kurulması çağrısında bulunmuş ve olayın müze çalışanları için derin bir üzüntü kaynağı olduğunu ifade etmiştir.
Louvre, güvenlik sistemlerinin yenilenmesi ve denetimlerin artırılmasının ardından birkaç gün içinde yeniden ziyarete açılmıştır. Paris Savcısı Laure Beccuau, 22 Ekim 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, çalınan eserlerin toplam maddi değerinin yaklaşık 88 milyon avro olduğunu bildirmiştir. Soruşturma devam etmekte olup, hırsızların kimlikleri ve çalınan eserlerin akıbeti henüz belirlenmemiştir.


