Köken
Molekül kelimesi, Latince "molecula" kelimesinden türetilmiştir. Latince "molecula" → "küçük kütle" veya "parça" anlamına gelir ve "moles" (kütle, yük) kelimesinin küçültme eki olan "-cula" ekinden türetilmiştir.
Bu kelime, fiziksel anlamda "küçük bir kütle" veya "bileşik" olarak kullanılarak, zamanla kimyada birden fazla atomun bir araya gelerek oluşturduğu yapıyı ifade etmek için kullanılmıştır.
Türkçeye, 19. yüzyılın sonlarına doğru bilimsel literatür aracılığıyla geçmiş olan molekül kelimesi, bir veya daha fazla atomun kimyasal bağlarla birleşmesiyle oluşan, maddeyi oluşturan en küçük birimi ifade eder.
Kullanım Alanları
Kimya
- Moleküller atomların kimyasal bağlarla birleşmesi sonucu oluşur. Kimyada en temel birimlerden biri olarak kullanılır.
- "Su, iki hidrojen atomu ve bir oksijen atomunun birleşmesiyle bir molekül oluşturur."
- "Bu reaksiyonda, iki farklı molekül birbirine bağlanarak yeni bir bileşik oluşturur."
Biyoloji
- Biyolojik moleküller, hücrelerin yapı taşlarını oluşturur ve yaşam süreçlerini sürdürmek için gerekli olan biyokimyasal reaksiyonlarda yer alır.
- "DNA, genetik bilgiyi taşıyan büyük bir moleküldür."
- "Vücuttaki tüm biyolojik fonksiyonlar, enzimler gibi kompleks moleküllerin etkileşimlerine dayanır."
Fizik
- Fiziksel bağlamda, moleküller, maddelerin atom düzeyindeki yapılarını ve bunların birbirleriyle etkileşimlerini anlamada önemli bir rol oynar.
- "Işığın farklı maddelerle etkileşimi, moleküllerin enerji seviyelerine göre değişir."
- "Gazların yoğunluğu, moleküllerinin hareket hızına bağlıdır."
Kimyasal Bağlar
- Kimyasal bağlar, moleküller arasındaki etkileşimleri tanımlar. Kimyada moleküllerin yapısı ve işlevi üzerine çalışmalar yapılır.
- "Bir moleküldeki atomlar arasındaki bağlar, maddenin özelliklerini belirler."
- "Moleküller, hem kovalent hem de iyonik bağlarla birbirlerine bağlanabilirler."