ANTANDROS ANTİK KENTİ
Kaz Dağı’nın eteklerinde, denize bakan bir tepe üzerinde, binlerce yıl öncesinden günümüze ulaşan bir şehir hayal et. İşte Antandros Antik Kenti tam da böyle bir yer! Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Altınoluk’ta bulunan bu antik kent, hem deniz hem kara yollarını kontrol edebilen stratejik bir noktada kurulmuştu. Bu sayede hem ticaret hem de savunma açısından çok önemliydi.

(Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)
Antandros’un Kuruluşu ve Efsaneleri
Antik yazarlara göre Antandros’un geçmişi çok eskiye dayanır. Kimi kaynaklar buranın Troia Savaşı’ndan önce kurulduğunu, kimileri ise Pelasg, Aiol veya Leleg halklarının burayı inşa ettiğini söyler. Vergilius’un Aeneas Destanı’nda ise Troia Savaşı’ndan sonra Aeneas’ın burada gemiler yaptırdığı anlatılır. İda Dağı’ndan (Kaz Dağı) sağlanan kerestelerle ünlü olan kentin tersaneleri, Antandros’u tarih boyunca önemli bir gemi yapım merkezi yapmıştır.
Kentteki Önemli Yapılar
Antandros’ta yapılan kazılarda en dikkat çekici keşiflerden biri Yamaç Ev adı verilen Roma dönemi villasının mozaikleri ve freskleridir. Bu villa, tuvaleti, mutfağı, terasları ve hamamıyla adeta o dönemin lüks bir evi gibidir. Mozaikler, renkli taşlarla yapılmış süslemelerdir ve hâlâ canlı renklerini korur.
Bir diğer önemli alan ise nekropol yani antik mezarlık alanıdır. Burada lahitler, küpler, çatı kiremidi mezarlar ve hatta kremasyon (ölü yakma) örnekleri bulunmuştur. Bu sayede antik çağlardaki gömme gelenekleri hakkında çok şey öğrenilmiştir.

(Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)
Kentin Tarihi Yolculuğu
MÖ 570’li yıllarda Lidyalılar’ın, daha sonra Persler’in, Büyük İskender’in ve Roma İmparatorluğu’nun yönetimi altına giren Antandros, Hristiyanlık döneminde piskoposluk merkezi olmuştur. Ayrıca MÖ 5. ve 4. yüzyıllarda gümüş sikkeler basmış, bu sikkelerin ön yüzünde Artemis’in başı, arka yüzünde ise keçi figürü yer almıştır.
Bugünkü Antandros
Günümüzde Antandros’ta kazılar hâlâ devam ediyor. Çıkarılan eserler Balıkesir Kuva-yi Milliye Müzesi ve Bursa Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Antandros’u gezmek, hem bir zaman yolculuğuna çıkmak hem de geçmişin hikâyelerine dokunmak gibi.