Ebû Bekir er-Râzî
Ebû Bekir er-Râzî (865–925), İran’ın Rey kentinde doğmuş, tıp, felsefe ve kimya gibi alanlarda öncü bir bilim insanıdır. Batılı kaynaklarda Rhazes olarak bilinir. Onun eserleri yüzlerce yıl boyunca hem İslam dünyasında hem de Avrupa’da tıp eğitiminin temel taşlarından biri olmuştur.
Doktor Râzî
Râzî tıp alanında öyle ilerlemişti ki ona “Arapların Galeni” unvanı verildi. Galen, antik çağın en ünlü hekimiydi. Bu unvan, Râzî’nin tıpta ne kadar büyük olduğunu gösterir.
Çocuk sağlığına verdiği önem sayesinde Râzî, “pediatrinin babası” kabul edilir. “Practica Puerorum” adlı eserinde çocuk hastalıklarını anlattı. Çiçek hastalığını kızamıktan ayıran ilk bilim insanı da oydu. Bu keşfi, binlerce insanın doğru tedavi almasına yardım etti.
- Hastanelerde doktorlara getirdiği düzen çok ilginçtir: Önce öğrenciler hastayı muayene ederdi. Çözemezlerse sıra asistanlara geçerdi. Onlar da bulamazsa en son Râzî devreye girerdi. Böylece hem öğrenciler tecrübe kazanır hem de en zor vakalara Râzî bakardı. Bu sistem, modern tıp eğitiminin öncülerinden biri sayılır.
(Yapay zeka ile oluşturulmuştur.)
Deney Meraklısı
Aslında Râzî’nin bilime ilgisi kuyumculuk yaparken başladı. Kuyumculukta maddelerle uğraşırken kimyaya merak sardı. Küçük deneyler yapmaya başladı ama çıkan dumanlar yüzünden gözlerinde sorun oluştu. Hayatı boyunca göz rahatsızlığı yaşadı.
Ama yılmadı! Deneylerine devam etti. Alkol, sirke asidi ve kükürt asidi gibi birçok maddeyi tanımladı. Özellikle alkolün mikrop öldürücü olduğunu fark ederek temizlikte kullanılmasını önerdi. Bu buluş, modern dezenfektanların temeli sayılır.
Râzî’nin en önemli özelliklerinden biri, deney yaparken sadece sonuçla değil yöntemle de ilgilenmesiydi. Denemelerini titizlikle kaydeder, hangi yöntemin işe yaradığını yazardı. Bu yaklaşım, günümüzde bilimsel metodun temel taşlarından biridir.
(Yapay zeka ile oluşturulmuştur.)
Yazı Makinesi
Râzî, tam anlamıyla bir kitap fabrikasıydı. Sadece okuyan biri değildi; aynı zamanda sürekli yazıyordu. Rivayete göre bir yılda 20.000 sayfadan fazla müsvedde doldurmuştu.
En ünlü eseri, dev bir tıp ansiklopedisi olan “Hâvî”dir. Bu kitap, hem eski Yunan hekimlerinden hem de kendi gözlemlerinden topladığı bilgileri içeriyordu. “Continens Liber” adıyla Latinceye çevrildi ve Avrupa’da yüzyıllar boyunca doktorların başucu kitabı oldu.
- Bunun dışında kimya, felsefe ve ahlak üzerine de yüzlerce eser yazdı. Bugün bile onun yazılarının bir kısmı kütüphanelerde saklanmaktadır.
(Yapay zeka ile oluşturulmuştur.)
Filozof Râzî
Râzî sadece doktor değil, aynı zamanda özgür düşünceli bir filozoftu. O, insanların doğruya ulaşması için aklını kullanması gerektiğini savundu.
Peygamberlerin gerekli olmadığını söylemesi, döneminde çok tartışma yarattı. Onun bu görüşü eleştirildi ama Râzî geri adım atmadı. Ona göre:
“En akıllı, en adil, en şefkatli insan, Tanrı’ya en yakın insandır.”
Bu fikirleriyle Râzî, sadece bir hekim değil, aynı zamanda insanları düşünmeye teşvik eden bir düşünür olarak da tarihe geçti.
Son Günleri
Râzî’nin hayatı boyunca süren göz sorunları yaşlılığında daha da arttı. Katarakt yüzünden neredeyse hiç göremez hale geldi. Son yıllarını doğduğu şehir Rey’de geçirdi. 925 yılında orada vefat etti.
Ama bıraktığı eserler ve fikirler yüzyıllar boyunca yaşamaya devam etti. Bugün hâlâ doktorlar ve bilim tarihçileri onu anıyor.