Isparta Aya Yorgi Kilisesi
Isparta şehrinde bulunan Aya Yorgi Kilisesi, aynı zamanda "İshotya Kilisesi" olarak da bilinir. Bu tarihî yapı, yaklaşık 160 yıl önce, 19. yüzyılın ortalarında Isparta'da yaşayan Rum cemaati tarafından inşa edilmiştir. Kilise, o dönemdeki insanların bir araya gelip ibadet ettiği, hayatlarının önemli bir parçası olan bir yapıdır. Eski dönemlerde inşa edilmiş bu yapılar, bugün bize o zamanlardaki yaşam ve mimari hakkında önemli bilgiler verir.

Isparta Aya Yorgi Kilisesi (Kültür Portal)
🏛️ Neden Önemlidir?
Aya Yorgi Kilisesi, Isparta'nın tarihî ve kültürel zenginliğini gösteren yapılardan biridir. İnşa edildiği dönemde, farklı inançlardan insanların bir arada yaşadığının ve kültürel alışverişin olduğunun bir kanıtıdır. 1922-1923 yıllarında gerçekleşen nüfus değişimi sonrasında cemaatini kaybetmiş olsa da, günümüzde ayakta kalarak geçmişi bugüne taşır. Bir yapının korunması, geçmişten gelen dersleri ve kültürel değerleri gelecek nesillere aktarmak için önemlidir.
🧱 Nasıl Bir Mimarisi Var?
Aya Yorgi Kilisesi, doğu-batı yönünde uzanan, dikdörtgen planlı bir yapıdır. Kilise, üç ana bölüme (nef denir) ayrılmıştır ve yapının sonunda yarım daire veya köşeli bir bölüm (apsis) bulunur. Bu mimari tarz, erken dönem Hristiyan yapılarında sıkça kullanılan bir plandır.
Kilisenin duvarları, bölgede bulunan kövke adı verilen yerel bir taşla yapılmıştır. Ana giriş kapısı üzerindeki kitabe (üzerinde yazı olan taş) ve çanı, bugün Isparta Müzesi'nde korunmaktadır. Yapının üstü (çatısı), içeride çapraz tonoz(birbirini kesen kemerlerden oluşan tavan) ile örtülüdür.

Isparta Aya Yorgi Kilisesi (Kültür Portal)
⏳ Zaman Yolculuğu
Aya Yorgi Kilisesi, yaklaşık 1857-1860 yılları arasında inşa edilmiştir. Bu, günümüzden yaklaşık 165 yıl öncesine denk gelir. İnşa edildikten sonra, uzun yıllar boyunca Isparta'daki Hristiyan cemaatinin ibadet yeri olarak kullanılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından ve nüfus değişimi anlaşmasından sonra kilise, bir süre askerî depo olarak kullanılmış, ardından 1975 yılında koruma altına alınmıştır. Günümüzde ise Isparta Gül Müzesi olarak yeniden işlevlendirilmesi düşünülmektedir.