Torosların Gizli Enerji Kaynağı: Bozyazı Kavutu
Bir toz düşün, ama sihirli bir toz! İçine biraz su kattığında hemen lezzetli bir yiyeceğe dönüşüyor ve sana gün boyu yetecek enerjiyi veriyor. İşte Mersin'in Bozyazı ilçesinde ve Toros Dağları'nda yaşayan Yörüklerin gizli enerji kaynağı olan "Kavut" tam da böyle bir yiyecek. Sadece suyla karıştırılarak yenebilen bu pratik lezzet, yüzlerce yıldır gezginlerin ve çobanların en yakın dostu olmuş. Gelin, bu besleyici ve ilginç tozun ardındaki sır perdesini birlikte aralayalım.
Kavut Tam Olarak Nedir?
Kavut, olgunlaşmış buğday veya arpa tanelerinin sac üzerinde kavrulduktan sonra taş değirmenlerde öğütülmesiyle elde edilen, besin değeri çok yüksek bir un çeşididir. Ama bu bildiğimiz beyaz una hiç benzemez; rengi daha koyudur ve kavrulduğu için mis gibi bir kokusu vardır. Onu özel kılan en önemli şey, pişirilmeye ihtiyaç duymamasıdır. Bu özelliği sayesinde, yanında sadece biraz su, pekmez veya balla karıştırılarak saniyeler içinde yemeye hazır hale gelir. Bu pratikliği, onu Yörükler için adeta bir süper yiyecek yapmıştır.
Dağların Pratik Lezzeti Nasıl Yapılır?
Kavut yapımı, sabır ve geleneksel bilgi gerektiren bir süreçtir. Her şey en kaliteli buğdayların seçilmesiyle başlar. Bu buğdaylar, odun ateşinin üzerindeki büyük saclarda, sürekli karıştırılarak taneler patlayana kadar özenle kavrulur. Bu kavurma işlemi, kavuta o meşhur kokusunu ve lezzetini verir. İyice soğuyan kavrulmuş taneler, daha sonra "el değirmeni" adı verilen iki taşın arasında yavaş yavaş öğütülür. Bu eski yöntem, kavutun besin değerini kaybetmemesini sağlar. Sonunda ortaya çıkan bu besleyici un, bez torbalara konularak aylarca bozulmadan saklanabilir.

(Yapay Zeka ile Oluşturuldu)
Çobanların Yol Arkadaşı
Yüzlerce yıl boyunca Toros Dağları'nda hayvanlarını otlatan çobanlar ve sürekli yer değiştiren Yörükler için yemek hazırlamak her zaman kolay değildi. Ateş yakmak, tencere taşımak ve yemek pişirmek çok zordu. İşte kavut, bu zor anlarda onların en büyük yardımcısıydı. Dağarcıklarına (küçük heybelerine) doldurdukları kavutu, acıktıklarında bir pınarın başında suyla karıştırır, bazen de daha lezzetli olsun diye yanlarındaki pekmezle yoğurarak "köle" veya "kölemeç" adını verdikleri küçük toplar yaparlardı. Bu basit ama enerji dolu yiyecek sayesinde günlerce dağlarda kalabilirlerdi.

(Yapay Zeka ile Oluşturuldu)