Kula ilçesi, Manisa ilinin doğusunda, Ege Bölgesi’nin İç Batı Anadolu bölümünde yer almaktadır. İlçe, volkanik yapısı ve jeolojik özellikleriyle tanınmakta, Katakekaumene (Yanık Ülke) adıyla bilinen alanda bulunmaktadır. Kula, tarım, hayvancılık ve küçük ölçekli sanayi faaliyetlerinin yürütüldüğü bir yerleşim yeridir.
Kula (İlçe) - (Anadolu Ajansı)
Tarihçe
Manisa iline bağlı olan Kula ilçesi, tarihsel süreç içerisinde çeşitli uygarlıkların egemenliği altına girmiş, köklü bir geçmişe sahip yerleşim birimlerinden biridir. Antik dönemlerde "Katakekaumene" (Yanık Ülke) olarak anılmıştır. Amasyalı coğrafyacı Strabon başta olmak üzere antik yazarlar, Katakekaumene'nin külle kaplı arazisi, siyah kayalıkları ve bölgedeki püskürme merkezleri hakkında ayrıntılı betimlemelerde bulunmuşlardır. Bölgede yer alan bu volkanik oluşumlar ve lav örtüsü, günümüzde dahi Kula’nın karakteristik coğrafyasını belirlemektedir.
Kula’nın erken dönem yerleşim tarihi kesin biçimde ortaya konulamamış olmakla birlikte, antik kaynaklarda bölgenin Koloe, Opsuikion, Clanudda, Katake, Kamene gibi adlarla anıldığı görülmektedir. Bu adlar, bölgenin Antik Lidya, Pers, Helenistik, Roma ve Bizans egemenlikleri altındaki geçmişini yansıtmaktadır. Bununla birlikte, bu dönemlere ait kent yapılaşmasını ortaya koyan arkeolojik veriler sınırlıdır. Kula'nın, Bizans döneminde Anadolu’daki idari-siyasi birimlerden biri olan Opsikion Theması sınırlarında yer aldığı, dönemin kaynaklarında belirtilmektedir. 7. yüzyılda kurulan Opsikion Theması, 9. yüzyılda iki ayrı yönetsel bölgeye ayrılmıştır. Pachymeres gibi Bizans tarihçileri, Kula’nın Bizans ve Türk güçleri arasında sık sık el değiştiren müstahkem bir mevki olduğunu bildirmektedir.
Bölgenin Türk hâkimiyetine geçişi, 14. yüzyıl başlarında Germiyanoğulları Beyliği döneminde gerçekleşmiştir. Germiyan Beyliği’ne mensup I. Yakup Bey’in ardından gelen oğlu Mehmet Bey’in, Katalanlar tarafından ele geçirilen Kula’yı tekrar alarak beyliğe kattığı, tarihi kayıtlarda yer almaktadır. Germiyanlı II. Yakup Bey tarafından düzenlenen taş vakfiyede, Kula’nın “kâfirden geri alınarak” vakfedildiği açıkça belirtilmiştir. Germiyan Beyliği’nin son döneminde ise Süleyman Şah, Karamanlılar ile yaşanan siyasi çekişmelerden dolayı Osmanlılarla ittifak kurmuş, kızı Devlet Hatun’u Yıldırım Bayezid ile evlendirerek Osmanlılarla akrabalık bağı oluşturmuştur. Süleyman Şah, çeyiz hediyesi olarak Kütahya, Tavşanlı, Simav ve Emet’i Osmanlılara bırakmış, Kula’ya çekilerek burayı beyliğin merkezi yapmıştır. Kendisi 1388 yılında Kula’da vefat etmiş ve burada yaptırdığı Gürhane Medresesi’ne defnedilmiştir.
Osmanlı hâkimiyeti, Yıldırım Bayezid döneminde başlamış; Germiyan Beyliği’nin toprakları 1402 Ankara Savaşı sonrasında geçici olarak Timur’un desteğiyle yeniden II. Yakup Bey’e bırakılmıştır. Ancak 1429 yılında II. Yakup Bey’in vasiyetiyle Germiyan toprakları nihai olarak Osmanlı Devleti’ne bağlanmıştır. Bu dönemde Kula, Kütahya Sancağı’na bağlı bir kaza olarak Osmanlı idaresine dâhil edilmiştir. 19. yüzyılda İzmir valisinin önerisiyle 1852 yılında Kula, Saruhan Sancağı’na bağlanmıştır.
Kula, Osmanlı döneminde önemli bir sanayi ve ticaret merkezi olarak gelişmiştir. Özellikle dokumacılık, tabakçılık, halıcılık ve ayakkabıcılık gibi zanaat dallarında ileri seviyeye ulaşmış, ekonomik yapısını bu üretim temelli faaliyetler belirlemiştir. Belediye teşkilatı, Osmanlı Devleti sınırlarında en erken kurulan belediyeler arasında yer almış; kuruluş yılı bazı kaynaklara göre 1866, bazılarına göre ise 1877’dir. Belediye hizmetleri zaman içerisinde sürekli gelişmiş, şehirde kaldırım döşemeleri, şose yol inşası ve sokak aydınlatmaları gibi temel altyapı faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. İlk belediye binası ise 1903 yılında Yeni Hamam Caddesi'nde inşa edilmiştir.
İlçeye ilk elektrik enerjisi 1924–1926 yıllarında dizel motoru ile sağlanmış, daha sonra Kula Mensucat Fabrikası’ndan elektrik temin edilmiştir. 1937 yılında ise ilk fenni mezbaha belediye tarafından inşa edilmiştir. Kula’nın su şebekesi 1954 yılında tamamlanmış, böylece ilçe halkı sağlıklı içme suyuna kavuşmuştur. Belediye hizmetleri 1963 yılından itibaren yeni binasına taşınmış, zaman içinde değişen ihtiyaçlara göre farklı binalarda faaliyet göstermiştir. Günümüzde ise modern belediye binasında hizmet sunulmaktadır.
Cumhuriyet dönemiyle birlikte Kula’nın siyasi ve idari yapısında önemli dönüşümler yaşanmıştır. I. Dünya Savaşı sonrası Yunan işgali sürecinde, 28 Haziran 1920 tarihinde işgal edilen ilçe, 4 Eylül 1922 tarihinde Türk ordusunun zaferiyle yeniden kurtarılmış ve Türkiye Cumhuriyeti yönetimine katılmıştır.
Coğrafi Özellikleri
Kula ilçesi, Ege Bölgesi’nin İç Batı Anadolu Bölümü'nde, Manisa iline bağlı olarak yer almaktadır. Coğrafi koordinatları 38°53′ kuzey enlemi ile 28°68′ doğu boylamları arasında bulunan ilçe, deniz seviyesinden yaklaşık 720 metre yüksekte konumlanmıştır. İlçenin yüzölçümü 917 km² olup, Manisa il yüzölçümünün yaklaşık %6,95’ini oluşturmaktadır. Kula, doğusunda Uşak'ın Eşme ilçesi, batısında Salihli, kuzeyinde Demirci ve Selendi, güneyinde ise Alaşehir ilçeleriyle çevrilidir. Coğrafi konumu itibarıyla, Ege Bölgesi'ni İç Anadolu’ya bağlayan önemli bir ulaşım aksı olan İzmir-Ankara Devlet Karayolu (D300) güzergahında yer alması, ilçeye stratejik bir önem kazandırmaktadır.
Manisa - Kula (Youtube)
İlçe, genellikle dağlık ve engebeli bir topoğrafyaya sahiptir. Özellikle Divlit Dağı güneyindeki alanlar ve çevresindeki volkanik tepeler, bu coğrafi karakteri pekiştirmektedir. Kula, Türkiye’nin en genç volkanik alanlarından biri üzerinde kurulmuş olup, jeolojik anlamda oldukça dinamik bir yapıya sahiptir. İlçedeki topraklar, volkanik faaliyetlerin ve uzun jeolojik süreçlerin ürünü olarak büyük çeşitlilik göstermektedir. Özellikle bazaltik lav akıntıları ve tüf tabakaları bu toprak yapısını şekillendirmiştir.
Kula yöresinde yaygın olarak görülen peribacaları, Miyosen, Pliyosen ve Kuvaterner yaşlı genç malzemelerin Gediz Nehri ve yan kolları tarafından aşındırılmasıyla oluşmuştur. Bu jeomorfolojik oluşumlar, ilçeye özgü doğal peyzajı belirleyen unsurlar arasında yer almakta ve “Katakekaumene” (Yanık Ülke) adıyla anılan volkanik saha içerisinde yer almaktadır. Bu saha, sadece jeolojik açıdan değil, aynı zamanda turizm, eğitim ve jeomiras bağlamında da önemli bir potansiyele sahiptir.
İlçede yer alan yüksek platolar, genellikle doğudan batıya doğru azalan yükseltilere sahiptir. Bu platolar arasında Ulucak, Şehitler ve Encekler platoları öne çıkmaktadır. Gediz Nehri başta olmak üzere Selendi, Söğüt ve Hacılar çayları ilçedeki başlıca akarsuları oluşturmaktadır. Akarsular, yaz aylarında debilerinde azalma görülmesine karşın, kış aylarında artan yağışlarla birlikte güçlü ve süreklilik arz eden akış göstermektedir.
İklim özellikleri bakımından Kula, Akdeniz ve karasal iklim tipleri arasında geçiş özelliği gösteren bir kuşakta yer almaktadır. Yükselti değerinin fazla oluşu ve deniz etkisinden uzaklığı, ilçede belirgin bir karasal karakterin görülmesine neden olmaktadır. Bu iklimsel yapı, doğal bitki örtüsünü de doğrudan etkilemektedir. Yörede, ışığı seven ve kuraklığa dayanıklı sert yapraklı bitki türlerinin egemen olduğu maki ve çalılık formasyonları ile ormanlık alanlar iç içe bulunmaktadır.
Toprak yapısı ise oldukça çeşitlidir. İlçe merkezinde ve akarsuların akış güzergahlarında alüvyal topraklar, kuzey ve batı kesimlerde bazaltik topraklar yaygın olarak görülür. Daha geniş alanlarda ise kireçsiz kahverengi orman toprakları ve rendzina tipi Akdeniz toprakları mevcuttur. Bu çeşitlilik, ilçenin tarım potansiyelini ve doğal örtüsünü zenginleştirmektedir.
Jeolojik olarak Kula, Anadolu’nun önemli tektonik kuşaklarından biri olan Anatolid Kuşağı'nda yer almaktadır. İlçede Prekambriyen’den günümüze kadar uzanan farklı yaşlarda ve kökenlerde kayaçlar görülmekte; Menderes Masifi'ne ait metamorfik ve kristalin yapılar, üzerlerini örten Pliyosen ve Kuvaterner yaşlı volkanik kayaçlarla birlikte geniş bir jeolojik çeşitlilik sunmaktadır. Kula volkanitleri, bazalt, tüf ve aglomeralarla temsil edilen genç oluşumlardır ve farklı evrelerde meydana gelmiş üç ana volkanik faaliyet dönemine işaret etmektedir.
Demografik Yapı
Manisa ilinin doğusunda yer alan Kula ilçesi, 2023 yılı itibarıyla 43.361 kişilik toplam nüfusa sahiptir. 917 km² yüzölçümüne sahip olan ilçede kilometrekareye düşen ortalama nüfus yoğunluğu yaklaşık 44,2 kişi/km²’dir. Bu değer, Manisa il geneli ortalaması olan 110,62 kişi/km²’nin altında kalarak ilçenin kırsal karakterini ve görece seyrek yerleşim dokusunu yansıtmaktadır.
Kula ilçesinin medyan yaşı 42,20’dir ve bu oran, Türkiye ortalaması olan 34,00'ın üzerinde, Manisa ili genel medyan yaşı olan 37,33'e ise yakındır. Bu durum, ilçede yaşlı nüfusun görece ağırlıklı olduğunu göstermektedir. Yaş gruplarına göre bağımlılık oranları incelendiğinde, ilçede çocuk bağımlılık oranı %23,78, yaşlı bağımlılık oranı ise %22,63 olarak hesaplanmıştır. Toplam yaş bağımlılık oranı ise %46,42 olup, bu oran Manisa (%46,99) ve Türkiye (%46,34) genel ortalamalarıyla uyumludur.
İlçedeki nüfus yapısı yıllar içerisinde istikrarlı bir seyir izlemiş, ancak genç nüfus oranının azalması ve yaşlı nüfusun görece artması demografik dönüşüm sürecini işaret etmektedir. Bu durum, doğurganlık oranlarının düşmesi, kırsaldan kente göç ve genç nüfusun büyük şehirlere yönelmesi gibi faktörlerle ilişkilendirilmektedir.
Ekonomik Yapı
Ekonomisi büyük ölçüde tarım, hayvancılık ve kısmen turizm temelli olup, ilçenin ekonomik yapısı kırsal karakterini korumaktadır. Bununla birlikte ticaret, hizmet sektörü ve küçük ölçekli sanayi de ekonomik yapının tamamlayıcı unsurlarıdır.
Tarım
Kula ilçesi tarımda önemli bir üretim potansiyeline sahiptir. TÜİK 2011-2019 verilerine göre ilçede 35.563 hektarlık alan tarımsal faaliyetler için kullanılmaktadır. Bu arazilerin yüzde 81,6’sı tahıl üretimine, yüzde 5,13’ü sebze üretimine ve yüzde 13,81’i meyve üretimine ayrılmıştır. Kula’nın tarımsal üretiminde volkanik arazi yapısının etkisi belirgindir; volkanik toprakların mineral zenginliği özellikle meyve ve bazı sebze türlerinin verimliliğini artırmaktadır.
Tahıl Üretimi
Tahıl tarımı Kula ekonomisinin omurgasını oluşturmaktadır. 2019 yılında toplam 161.404 ton tahıl üretilmiştir. Başlıca tahıl ürünleri mısır (sılajlık), fiğ (yeşilot), arpa ve durum buğdayıdır. Bu ürünler arasında özellikle fiğ ve durum buğdayı Kula’nın hem Manisa hem de Türkiye genelindeki üretiminde kayda değer paya sahiptir. Örneğin, fiğ üretimi Manisa’nın yüzde 62’sini, Türkiye’nin ise yüzde 6,36’sını oluşturur. Benzer şekilde susam tohumu üretiminde Kula, Manisa üretiminin yüzde 45,71’ine ve Türkiye’nin yüzde 9,24’üne katkı sağlamaktadır.
Sebze Üretimi
Sebzecilik, tahıl üretimine kıyasla daha sınırlı olmakla birlikte ilçenin ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. 2019 yılında 35.922 ton sebze üretilmiştir. En çok üretilen sebzeler arasında karpuz (14.149 ton), salçalık domates (4.677 ton), sofralık domates (4.651 ton) ve kavun (3.695 ton) öne çıkmaktadır. Karnabahar, turşuluk hıyar, taze bakla ve ıspanak gibi ürünlerde Kula, Manisa ve Türkiye üretiminde dikkate değer paylara sahiptir.
Meyvecilik
Meyve üretimi de Kula ekonomisinin önemli bileşenlerinden biridir. 2019 yılı verilerine göre ilçede toplam 10.031 ton meyve üretilmiştir. Ceviz, badem, çilek ve şaraplık üzüm başlıca meyve ürünleridir. Özellikle ceviz üretimi, ekim alanlarının yüzde 36,5’ini kaplamakta ve ilçe için önemli bir gelir kaynağı oluşturmaktadır. Çilek üretimi ise bir dönem yüksek miktarlarda yapılmış ancak son yıllarda düşüş göstermiştir.
Hayvancılık
Kula'da hayvancılık, tarımla birlikte ekonomik faaliyetin en önemli ikinci ayağını oluşturur. TÜİK 2019 verilerine göre ilçede 47.833 büyükbaş ve 119.087 küçükbaş hayvan bulunmaktadır. Büyükbaş hayvancılık Manisa genelinde yüzde 19,23’lük paya sahipken, küçükbaş hayvancılık yüzde 8,35 pay ile dikkat çekmektedir. Türkiye ölçeğinde ise büyükbaş üretimin yüzde 0,27’si ve küçükbaş üretimin yüzde 0,15’i Kula’dan karşılanmaktadır.
Büyükbaş hayvancılık, süt ve et üretimi temelli yürütülürken, küçükbaş hayvancılık daha çok keçi ve koyun yetiştiriciliğine dayanmaktadır. Ayrıca ilçede arıcılık, kümes hayvancılığı ve kısmen ipekböcekçiliği gibi yan faaliyetler de bulunmaktadır. Hayvansal ürünler arasında süt, yün ve bal üretimi hem yerel tüketim hem de pazara yönelik olarak önemlidir.
Sanayi ve Ticaret
Kula’da sanayi faaliyeti sınırlı olmakla birlikte, tarıma dayalı küçük ölçekli sanayi tesisleri bulunmaktadır. Ceviz, üzüm ve tahıl gibi ürünlerin işlenmesine yönelik paketleme ve işleme tesisleri ile bazı un ve yem fabrikaları faaliyet göstermektedir. Ayrıca geleneksel el sanatları ve seramikçilik de küçük ölçekli üretim ve ticaretin parçasıdır.
Kula'nın ticari hayatı daha çok ilçe merkezi ve çevre ilçelerle yapılan tarımsal ürün ticaretine dayanmaktadır. İlçede haftalık kurulan pazarlar, yerel üreticiler için önemli bir satış noktasıdır. Son yıllarda kooperatifleşme girişimleri hız kazanmış; özellikle ceviz ve üzüm gibi ürünlerde üretici birlikleri oluşturulmuştur.
Turizm ve Hizmet Sektörü
Kula ekonomisinde tarım ve hayvancılığın ardından en önemli potansiyel turizm sektörüdür. Tarihi Kula evleri, Kula Volkanik Jeoparkı ve zengin jeolojik mirası, ilçeyi turistik açıdan cazip kılmaktadır. Turizmin gelişmesiyle birlikte konaklama, yeme-içme ve hediyelik eşya ticareti gibi hizmet sektörlerinde de hareketlilik gözlemlenmektedir.
Turizm
Tarihi Kula Evleri ve Kentsel Doku
Kula, Osmanlı döneminin karakteristik şehir dokusunu günümüze kadar koruyabilmiş ender yerleşimlerden biridir. 18. ve 19. yüzyıla tarihlenen Kula evleri, Osmanlı mimarisinin Anadolu’daki en özgün ve özgün biçimde korunan örneklerindendir. Bu yapılar, Türk evi geleneğine uygun olarak ahşap karkas sistemle, kerpiç dolgulu ve taş zemin üzerine inşa edilmiştir. Genellikle iki katlı olan evlerin üst katları sokağa doğru çıkıntılıdır ve kiremitle örtülü saçaklı çatılarla karakterizedir. Ahşap kepenkli pencereler, süslemeli tavanlar, işçiliği yüksek ahşap dolaplar ve ocaklar bu evlerin ayırt edici özelliklerindendir.
Kula Tarihi Evleri (Anadolu Ajansı)
Kula evleri, geniş avluları ve yüksek duvarları ile mahremiyete önem veren Osmanlı yaşam biçimini yansıtır. Zemin katlarda ahır, depo ve mutfak gibi hizmet alanları yer alırken, üst katlar günlük yaşam ve misafir ağırlama alanlarıdır. Baş oda olarak adlandırılan daha özenli odalar, misafirler için ayrılmış ve detaylı ahşap süslemelerle zenginleştirilmiştir.
Kula'nın kale içi yerleşim mantığıyla gelişmiş sık dokulu sokak yapısı, organik kent planlamasının tipik örneğidir. Dar ve kıvrımlı sokaklar, genellikle bir yük hayvanının geçebileceği genişliktedir. Bu özgün kentsel yapı, Kula’ya “Anıt Kent” unvanını kazandırmış ve tarihi dokusunun korunmasını zorunlu kılmıştır.
Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı
Kula, Türkiye’nin ve Türk Dünyası’nın UNESCO tarafından tescillenmiş ilk ve tek küresel jeoparkına ev sahipliği yapmaktadır. Kula-Salihli UNESCO Küresel Jeoparkı, 2320 km²’lik bir alanı kapsamakta ve Gediz Grabeni ile Batı Anadolu platolarının batı kesimini içine almaktadır.
Global Jeopark (Anadolu Ajansı)
Jeopark, 200 milyondan fazla yıllık jeolojik geçmişe sahip kayaçlar, volkanik oluşumlar ve tektonik yapılarla dikkat çeker. Türkiye’nin en genç volkanik sahalarından biri olan bu bölge, lav akıntıları, bazalt sütunları, lav mağaraları, fay hatları ve yelpaze birikintileri gibi pek çok jeolojik oluşuma ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda Çakallar bölgesindeki insan ayak izi fosilleri ve Kanlıkaya kaya resimleri gibi arkeolojik ve tarih öncesi buluntular da bölgenin jeolojik zenginliğini kültürel mirasla birleştirir.
Jeopark, sadece jeolojik bir alan değil; aynı zamanda doğa yürüyüşleri, jeolojik fotoğrafçılık, bilimsel araştırmalar ve çevre eğitimi açısından da büyük bir potansiyele sahiptir. Bölgede bulunan Kula Jeopark Ziyaretçi Merkezi ve Jeopark Araştırma Merkezi (JARUM) ziyaretçilere bilimsel içerikli deneyimler sunar.
Kula Peribacaları ve Doğal Oluşumlar
Kula Peribacaları, ilçenin en dikkat çekici doğal miraslarından biridir. Burgaz Volkanit Bölgesi içerisinde yer alan bu oluşumlar, lav akıntılarının flüvyal çökeller üzerindeki etkisiyle meydana gelmiştir. Bazalt lavlarının kalınlığının 30-40 metreye kadar ulaştığı bu platoda, yağmur ve rüzgâr erozyonunun etkisiyle olağanüstü şekiller ortaya çıkmıştır.
Peri Bacaları (Kula Kaymakamlığı)
Peribacaları, çevresindeki badlands tipi erozyon arazileriyle birlikte etkileyici bir peyzaj sunar. Bu doğal yapılar, fotoğrafçılar ve doğa tutkunları için eşsiz bir görsel şölen sunar. Vadinin iki yanında yer alan yaşlı çökeller, doğal süreçlerin şekillendirdiği olağanüstü jeomorfolojik formlar oluşturur ve bölge halen aktif olarak jeolojik değişime uğramaktadır.