Pınarbaşı, Kastamonu’nun batısında, Küre Dağları’nın eteklerinde konumlanan bir ilçedir. Doğal yapısı gereği dağlık ve engebeli bir araziye sahiptir. Ormanlık alanlar ilçenin yüzölçümünün büyük bir kısmını kaplar. İlçede tarım ve hayvancılık temel geçim kaynakları arasında yer alır. Valla ve Horma kanyonları ile Ilıca Şelalesi gibi doğal oluşumlar, bölgenin coğrafi çeşitliliğini yansıtmaktadır.
Pınarbaşı (T. C. Pınarbaşı Kaymakamlığı)
Tarih
Pınarbaşı’nın tarihi, bölgenin eski uygarlıklarıyla birlikte başlamaktadır. İlçe merkezinin bulunduğu çevre, tarih boyunca Gasgaslar, Kimmerler, Lidyalılar, İranlılar, Helenler, Pontuslar, Romalılar ve Bizanslılar gibi medeniyetlerin etkin olduğu bir yer olmuştur. Bölge, Paflagonya’nın sınırlarında yer aldığı için bu dönemlerde su ve ırmak kenarlarında gelişen yerleşim merkezlerinden birini oluşturmuştur. 13. yüzyılda Candaroğulları ile Çobanoğulları beyliklerinin hakimiyetine geçen yöre, 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı dönemiyle birlikte bölge Kastamonu sancağı içerisinde küçük bir yerleşim olarak kalmıştır.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Kastamonu ili Daday ilçesine bağlı bir köy olan Pınarbaşı, 4 Temmuz 1987 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 3392 sayılı kanunla ilçe statüsü kazanmış ve 26 Ağustos 1988 tarihinde yeni idari yapıya geçmiştir. İlçe merkezinin eski adı Erkemle iken, yakın dönemde Çamkışla olarak değiştirilmiştir. Çevresinde çok sayıda arkeolojik kalıntı bulunan Pınarbaşı’nda, Ilgarini Mağarası (Bizans köy harabeleri ile bağlantılı) başta olmak üzere Antik Çağ ve Bizans dönemine ait tarihi yapılar ve mezarlar dikkat çeker.
Coğrafya ve İklim
Pınarbaşı İlçesi, Batı Karadeniz Bölgesi’nin güneydoğusunda yer alır. Kuzeyinde Cide, güneyinde Daday ve Eflani, doğusunda Azdavay, batısında ise Ulus (Bartın) ilçeleriyle çevrilidir. Yüzölçümü yaklaşık 571 km², merkez köyün deniz seviyesinden ortalama yüksekliği ise 650 metredir. İlçe arazi yapısı büyük ölçüde dağlık ve engebelidir. Başlıca yüksek dağları arasında Kurtgirmez Dağı (1.338 m), Büyük Dağ (1.151 m) ve Gavurharman Dağı (1.136 m) sayılabilir. Bu dağların eteklerindeki vadilerde küçük plato düzlükleri bulunur. Zarı Çayı’nın vadisi ilçenin önemli düz tarım ve yerleşim alanını oluşturur. Çavuş Köyü civarından doğan Zarı Çayı, kuzeye doğru Ilıca Köyü’nde Devrekani Çayı ile birleşir. İlçe topraklarının yaklaşık %63’ü ormanlarla kaplıdır. Yüksek kesimlerde iğne yapraklı ormanlar yaygındır; daha alçak alanlarda ise çayır ve makilik bitki örtüsüne rastlanır.
Pınarbaşı’nın iklimi Karadeniz ile karasal iklim arasında geçiş özelliği gösterir. Kışlar uzun ve soğuk geçerken, yazlar görece kısa ve sıcaktır. Kar yağışı kış aylarının tipik bir olayıdır. Yıllık yağış rejimi, iklim kuşağı özellikleriyle belirlenir. Yüksek orman örtüsü nedeniyle nemli bir görünüm hakimdir; buna karşın iç kesimlere doğru karasal etki artar.
Nüfus ve Demografi
Pınarbaşı ilçesinin toplam nüfusu 2007 yılında 5 337 kişi iken 2024 yılı itibarıyla 6 036 kişiye yükselmiş olup, bu dönemde 2012–2013, 2017–2018 ve 2022–2023 yıllarında sırasıyla 1 130, 784 ve 1 183 kişilik artışlar; diğer yıllarda ise değişken oranlarda azalışlar görülmüştür. 2024 verilerine göre erkek nüfus 3 175 kişi (%52,60), kadın nüfus 2 861 kişi (%47,40) düzeyindedir ve cinsiyetler arasındaki fark genellikle birkaç yüz kişi ölçeğinde kalmıştır. Yıllık nüfus değişimleri, idari kayıt güncellemeleri, göç hareketleri ve benzeri demografik etkenlere bağlı olarak dalgalı bir seyir izlemiştir.
Ekonomi
İlçe ekonomisi büyük ölçüde kırsal niteliklidir. Tarım, hayvancılık ve ormancılık geleneksel geçim kaynaklarıdır. İlçe merkezinde ve köylerdeki dar alüvyal ovalarda tahıl ve baklagil tarımı, yüksek yaylalarda küçükbaş hayvancılık yapılır. Ormanlık araziler ise odun ürünleri ile bal üretimi gibi faaliyetlere olanak verir. Yörede sınırlı sanayi veya büyük ölçekli üretim bulunmamaktadır. 2023 yılı itibarıyla Pınarbaşı nüfusu yaklaşık 7 bin dolayındadır; merkezde 2 bin 420, köylerde 4 bin 550 kişi yaşamaktadır. Nüfusunun önemli bir bölümü genç nüfusun dışarıya göçü nedeniyle ileri yaş gruplarından oluşmaktadır. Ekonomik fırsatların kısıtlı olması, özellikle gençlerin büyük şehirlere göç etmesine yol açmaktadır. Bu nedenle köy nüfusunun önemli bir bölümünü 50 yaş ve üzeri kişiler oluşturur. İlçe ekonomisinin güçlenmesi son yıllarda yeni yatırımlarla desteklenmeye çalışılmaktadır.
Turizm ve Kültür
Pınarbaşı, doğal yapılarıyla öne çıkan turizm bölgelerinden bir tanesidir. İlçede yer alan Valla Kanyonu, “dünyanın en derin ikinci kanyonu” olarak tanınır. Muratbaşı köyü sınırlarından başlayan kanyon, 12 km uzunluğunda ve bazı kesimlerinde 800–1.200 metre yükseklikte yan duvarlara sahiptir. Ziyaretçiler için Muratbaşı Burgu Terası ve Kerte Seyir Terası olmak üzere iki seyir noktası bulunmaktadır. 2023 yılında tamamlanan Kerte Seyir Terası’na kurulan devasa cam salıncak, vadi tabanından yaklaşık 600 metre yükseklikten Valla Kanyonu manzarasını deneyimleme imkânı sağlar.
İlçe sınırları içerisindeki Horma Kanyonu ise Ilıca Köyü’ndedir. Yaklaşık 3.500 metrelik yürüyüş parkuru bulunan bu kanyon, derin göller ve şelaleler içinden geçer. Kanyon çıkışındaki oluşum, doğal bir havuz görünümündedir. Horma Kanyonu’nu takip eden patika, sonrasında Ilıca Şelalesi’ne ulaşır. Ilıca Şelalesi, Ilıca Köyü’nden itibaren yarım saatlik bir yürüyüşle erişilen bir mesafededir. Yaklaşık 10 metre yükseklikten dökülen şelalenin altında, sık ağaç ve bitki örtüsüyle çevrili doğal bir havuz oluşmuştur. Ziyaretçiler yaz aylarında serinlemek için genellikle bu havuzu tercih ederler.
Mağaracılık turizmi kapsamında Ilgarini Mağarası önemli bir yere sahiptir. Küre Dağları Milli Parkı içinde, Yamanlar köyü yakınlarındaki bu mağara 858 metre uzunluğunda ve 250 metre derinliğindedir. Girişinde Bizans dönemine ait yıkıntılar bulunan Ilgarini Mağarası, Türkiye’nin en derin dördüncü mağarası olarak bilinmektedir. Mağaraya ancak rehber eşliğinde ve zorlu orman içi yollardan ulaşılabilmektedir.
Pınarbaşı çevresinde ayrıca adını ilçe yönetim biriminin eski ismiyle paylaşan Çatak Kanyonu da doğa turizmi açısından öne çıkan bir yapıdır. İlçe merkezine yakın konumdaki bu kanyon 7 km uzunluğunda ve 1.000 metreyi aşan derinliğiyle dikkat çeker. 2017’de açılan cam seyir terası, buraya gelen ziyaretçilere Çatak Kanyonu’nun manzarasını sunmayı amaçlar.
Kültürel açıdan Pınarbaşı, bölgesel gelenekleri ve etkinlikleri yaşatmaya devam etmektedir. Yazın, her yıl Temmuz ayının son haftasında Suğla Yaylası Şenlikleri düzenlenir; bu şenlikler sırasında yöre halkı ve ziyaretçiler çeşitli doğa turları yapar, halk oyunları ve müzik etkinlikleri ile yöresel değerleri kutlar. İlçede Pınarbaşı Spor Kulübü’nün faaliyetleri de yerel sosyal yaşamın bir parçasıdır.
Mutfak
Yöresel mutfak bakımından Pınarbaşı, Kastamonu mutfak kültürünün özelliklerini taşır. İlçede Kastamonu’ya özgü etli ekmek ve Devrekâni hindi banduması gibi coğrafi işaretli yöresel ürünler tüketilir. Etli ekmek, ince açılmış hamurun üzerine kıymalı karışım sürülerek pişirilen bir pide çeşididir. Banduma ise yerel hindi etinin pilavlı taş fırın yufkası ve cevizle servis edildiği bir yemektir. Buna ek olarak Kastamonu pastırması ve yörede hasadı yapılan Taşköprü sarımsağı gibi coğrafi işaretli ürünler de mutfakta yer bulur.
İlçe ve çevresi köylerinde uygulanan geleneksel tariflerden biri de “Pınarbaşı Kara Çorbası”dır. Bu yöresel çorba, ekşi tadını bölgede doğal olarak yetişen kızamık meyvesinden hazırlanan kırmızımsı ekşi sostan alır. Yağlı tereyağlı sosla servis edilen Kara Çorba, Pınarbaşı’nın yerel lezzetleri arasında sayılır. Ayrıca Kastamonu’ya özgü keşkek, aşure, höşmerim gibi tatlılar ile sabah kahvaltılarında Tosya pirinci ve bölge simidi de yöre mutfağında karşılaşılabilecek diğer geleneksel ürünlerdir.