Yesemek Örenyeri, Türkiye'nin Gaziantep ili İslahiye ilçesinin güneydoğusunda yer alan Yesemek Köyü’nün Karatepe sırtlarında konumlanmaktadır. Yaklaşık 300x400 metrelik bir alana yayılan bu ören yeri, MÖ 2. binyılın son çeyreğinden itibaren faaliyet göstermiş; MÖ 8. yüzyılın sonlarına kadar Yakın Doğu’nun en büyük taş ocağı ve heykel işleme atölyesi olarak işlev görmüştür. Farklı dönemlerde Hitit, Suriye, Arami ve Asur sanatlarının etkisi altında üretim yapılan Yesemek Örenyeri, üretim süreçlerinin çeşitli aşamalarını belgeleyen arkeolojik kalıntılarıyla özgün bir nitelik taşımaktadır.

Yesemek Örenyeri (Türkiye Kültür Portalı)
Tarihî Gelişim ve İşlev
Yesemek Örenyeri’nin, Hitit İmparatorluğu’nun bölgeye egemen olduğu MÖ 1375–1335 yılları arasında, Kral I. Šuppiluliuma döneminde işletmeye açıldığı anlaşılmaktadır. Bu dönemde, yerel halk olan Hurriler örenyerinde çalıştırılmıştır. İlk evresinde faaliyeti zayıflayan merkez, Geç Hitit Krallıkları döneminde, MÖ 9. yüzyıldan itibaren yeniden canlanmıştır. İkinci evrede örenyerinde Hitit, Suriye, Arami ve Asur sanat üslupları etkili olmuştur.
MÖ 8. yüzyılın son çeyreğinde, Sam’al (Zincirli) Krallığı’nın Asur İmparatorluğu tarafından yıkılmasıyla birlikte Yesemek Örenyeri’ndeki faaliyet sona ermiş; ustalar Asur’a götürülmüş, bölge terk edilmiştir. Bu tarihten itibaren örenyeri olduğu haliyle korunmuş ve herhangi bir kullanım görmemiştir.
Sanat ve Üretim Süreci
Yesemek Örenyeri’nde üretim faaliyetleri, taş bloklarının ocaktan kesilmesinden başlayarak, heykel ve kabartmaların farklı aşamalarda yontulması sürecine kadar izlenebilmektedir. Alanda en çok rastlanan eserler arasında kapı aslanları, sfenksler, oturan ve kanatlı aslanlar, Amanos Dağları’nı temsil eden Dağ Tanrısı kabartmaları ile savaş sahneleri yer almaktadır.

Yesemek Örenyeri (Türkiye Kültür Portalı)
Kullanılan ana malzeme, ince gözenekli ve sert bir yapı gösteren bazalt taşıdır. Örenyerinde 518 adet heykel ve orthostat taslağı tespit edilmiştir. Bu taslaklar, heykeltraşlık sanatının teknik evrelerini belgeleyebilme açısından önemli veri sağlamaktadır.
Keşif ve Arkeolojik Araştırmalar
Yesemek Örenyeri, ilk kez 1890 yılında Zincirli’de (Sam’al) kazı yapan Alman Doğu Araştırmaları Kurumu adına Felix von Luschan tarafından keşfedilmiştir. Sistemli arkeolojik kazılar ise 1957–1961 yılları arasında Prof. Dr. Bahadır Alkım başkanlığındaki ekip tarafından yürütülmüş ve yaklaşık 200 heykel taslağı ortaya çıkarılmıştır.
Sonraki yıllarda Arkeolog İlhan Temizsoy tarafından gerçekleştirilen kazılarla bu sayı 300’e ulaşmıştır. Günümüzde ise toplamda 518 adet taş yontu ve heykel taslağı belgelenmiştir. Alan, Gaziantep Müze Müdürlüğü tarafından çevre düzenlemesi yapılarak açık hava müzesi haline getirilmiştir. 2005 yılında özel sektör iş birliğiyle çevre düzenleme çalışmaları gerçekleştirilmiştir.

Yesemek Örenyeri (Türkiye Kültür Portalı)
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi
Yesemek Örenyeri, 13 Nisan 2012 tarihinde UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilmiştir. Örenyeri, taş ocakçılığı ve heykeltraşlık faaliyetlerinin tüm aşamalarının izlenebildiği, kapsamlı bir üretim merkezidir. Bu yönüyle antik dönemde benzeri olmayan bir heykel okulu özelliği taşımaktadır.
Konum ve Fiziksel Özellikler
Yesemek Örenyeri, Gaziantep şehir merkezine 113 km, İslahiye ilçesine ise 23 km mesafede yer almaktadır. Karatepe sırtlarında, dere yatağından başlayarak 90 metre yükseltiye sahip bir alanda konumlanmıştır. Bazalt kayaçların yoğun olarak bulunduğu bu yamaç, heykeltraşlık faaliyetleri için uygun doğal malzeme sunmaktadır.


