17 Temmuz 2025 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilmiş olan kabine toplantısıdır. Toplantı sonrasında Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde millete seslenmiş ve çeşitli alanlarda alınan kararları duyurmuştur.

^{Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Kabine Toplantısı, 17 Temmuz 2025 - (Anadolu Ajansı)}

Kabine sonrası yapılan açıklamalarda “Terörsüz Türkiye” süreci, kamu personel alımları, enerji projeleri, sosyal haklar, yatırım teşvikleri ve bölgesel dış politika meseleleri ele alınmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilhamını Kutadgu Bilig’den alan bir sözle konuşmasına başlamış ve iyi ile kötünün toplumsal zorluklar karşısındaki niteliğine değinmiştir.

Kabine Toplantısı'na paralel olarak, aynı gün çeşitli bakanlıklar da yeni düzenlemelere ilişkin duyurularda bulunmuştur. Bu kapsamda sosyal hakları genişleten yönetmelikler yayımlanmış, yatırım ve istihdam alanında teşvikler açıklanmış, bölgesel gelişmeler çerçevesinde Türkiye’nin diplomatik ve güvenlik politikalarına ilişkin yeni pozisyonlar kamuoyuyla paylaşılmıştır.

Ana Gündem Maddeleri ve Stratejik Açıklamalar

“Terörsüz Türkiye” Süreci ve Bölgesel Güvenlik Politikası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin güvenlik stratejilerinde “Terörsüz Türkiye” hedefinin temel ilke olduğunu belirtmiştir. Erdoğan, bu çerçevede ülkenin elli yıla yakın süredir karşı karşıya kaldığı terör tehdidinden arındırılması amacıyla çok boyutlu bir mücadele yürütüldüğünü ifade etmiştir. Terörle mücadelede gerekli görüldüğünde kuvvet kullanımının da dâhil olduğu her türlü yöntemin devreye alındığı belirtilmiştir.

Bu sürecin, Türkiye'nin birlik, dirlik ve istikrar hedefleriyle doğrudan ilişkili olduğu vurgulanmış; Erdoğan, herhangi bir siyasi hesapla değil, gelecek kuşakların huzuru ve refahı doğrultusunda hareket ettiklerini dile getirmiştir. Ayrıca, Türkiye Yüzyılı vizyonu bağlamında toplumsal kardeşliğin ve milli birliğin güçlendirilmesinin de bu güvenlik perspektifiyle bağlantılı olduğu belirtilmiştir.

^{Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Kabine Toplantısı, 17 Temmuz 2025 - (Anadolu Ajansı)}

FETÖ ile Mücadele ve Güncel Veriler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ ile mücadelenin sürdüğünü, örgütün devlet içindeki yapılanmasının darbe girişimleri ve anti-demokratik müdahalelerle beslendiğini ifade etmiştir. Erdoğan’a göre FETÖ, özellikle 1980 askeri darbesi ve 28 Şubat süreci sonrasında kurumsal olarak devlete sızmayı başarmıştır. Bu süreçte geleneksel dini yapıların alanı daraltılırken, örgütün manevra alanı genişletilmiştir.

Kabine sonrası yapılan açıklamaya göre, FETÖ kapsamında bugüne kadar kamudan toplam 155 bin kişinin ilişiği kesilmiştir. Bu kişilerin yüzde 30’u İçişleri Bakanlığı, yüzde 24’ü Milli Savunma Bakanlığı, yüzde 18’i ise Milli Eğitim Bakanlığı personelidir. Görevden alınanlardan 28 bini daha sonra görevlerine iade edilmiştir. Ayrıca 289 darbe davasının tamamında hüküm verilmiş; bu davalarda 1.634 kişi ağırlaştırılmış müebbet, 1.366 kişi müebbet ve 1.891 kişi ise süreli hapis cezası almıştır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cezaevlerinde yaklaşık 11 bin FETÖ mensubunun bulunduğunu ve örgütün finans, ticaret, personel devşirme, bürokrasi ve “mahrem yapılanma” alanlarında operasyonların sürdüğünü belirtmiştir. FETÖ’nün bir Truva atı niteliğinde olduğu, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin bu yapının kırılma anı olduğu ifade edilmiştir.

İsrail-Suriye Gerilimi ve Türkiye’nin Tutumu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in son dönem saldırılarına ilişkin açıklamasında İsrail’i, hukuk ve ilke tanımayan bir aktör olarak nitelendirmiştir. Gazze’de başlayan saldırıların Filistin, Lübnan, Yemen, İran ve son olarak Suriye’ye yayıldığını, İsrail’in özellikle Dürzileri bahane ederek Suriye’ye yönelik son hamleleriyle bölgesel krizi derinleştirdiğini ifade etmiştir.

Erdoğan, Türkiye’nin komşusu olan Suriye’nin toprak bütünlüğünü, millî birliğini ve üniter yapısını korumayı temel dış politika ilkesi olarak sürdürdüğünü belirtmiştir. Bu bağlamda, Suriye’nin parçalanmasına hiçbir zaman rıza gösterilmediği ve gelecekte de gösterilmeyeceği ifade edilmiştir. Özellikle güney ile kuzey arasında bir koridor oluşturulmasına yönelik çabalara karşı açık tutum sergilendiği vurgulanmıştır.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini ve Türkiye’nin bölgede akan kanın durması yönünde çaba göstermeye devam edeceğini belirtmiştir. Erdoğan, Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi gelecekte de Suriyeli toplulukların yanında olacağını ve barışı destekleyen tüm girişimlere katkı sunmayı sürdüreceğini ifade etmiştir.

^{Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı sonrasında basın mensuplarına açıklamada bulunuyor, 17 Temmuz 2025 - (Anadolu Ajansı)}

Sosyal Politikalar ve Yasal Düzenlemeler

Yarım Zamanlı Çalışma Hakkı Yönetmeliği

Kabine Toplantısı sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan ve Resmî Gazete’de yayımlanan yeni düzenlemeye göre, devlet memurlarına çocuklarının doğumundan itibaren ilköğretim çağına başlayana kadar yarım zamanlı çalışma hakkı tanınmıştır. Bu düzenleme, kadın ve erkek ayrımı yapılmaksızın tüm devlet memurlarını kapsamaktadır.

Yönetmelik uyarınca, doğum yapan kadın memurlar analık veya ücretsiz izinlerinin ardından, eşi doğum yapan erkek memurlar ise babalık izinlerinin ardından bu haktan faydalanmak üzere başvuruda bulunabilecektir. Aynı şekilde, evlat edinen memurlar da bu düzenleme kapsamına dâhil edilmiştir. Bu kişiler, çocuğun fiilen evlat edinildiği tarih veya ilgili yasal izinlerin bitiminden itibaren ilköğretim çağına kadar yarım zamanlı çalışabileceklerdir.

Yönetmelikte belirtilen esaslara göre, haftalık çalışma süresi normal sürenin yarısı olacak şekilde uygulanacaktır. Yarım zamanlı çalışan memurlar, haftada üç günden fazla çalışamayacak; günlük çalışma süresi ise üç saatten az ve sekiz saatten fazla olamayacaktır. Bu süreçte çalışan memurlar, maaş ve ek ödemelerinin yarısını alacaktır.

_{Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı sonrasında basın mensuplarına açıklamada bulunuyor, 17 Temmuz 2025 - (Anadolu Ajansı)}

Ekonomi ve Yatırım Politikaları

Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı’nın İlk Çağrısı

Kabine Toplantısı’nda açıklanan ekonomik adımlardan biri, Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı’nın ilk çağrısının başlatılması olmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından duyurulan bu program, Türkiye’nin 81 ilinde belirlenen toplam 324 yatırım konusunu kapsamaktadır. Her bir yatırım için 240 milyon Türk lirasına kadar finansman desteği sağlanacağı bildirilmiştir.

Program kapsamında yatırım konuları, her il için dört adet olmak üzere belirlenmiştir. Yatırımcılar bu desteklerden, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın yürüttüğü teşvik mekanizması üzerinden yararlanabilecektir. İlk başvuru dönemi, 1 Ağustos 2025 tarihinde başlayacak ve 30 Eylül 2025 tarihinde sona erecektir. Başvurular, “https://yerelkalkinmahamlesi.sanayi.gov.tr” adresi üzerinden alınacaktır.

Programın hedefleri arasında şehirlerin ekonomik potansiyelini harekete geçirmek, sanayi, tarım, turizm ve teknoloji gibi farklı sektörlerde yeni yatırımların önünü açmak ve bölgesel rekabetçiliği artırmak bulunmaktadır. Programın kamuoyuna ilanı, Kabine sonrası aynı gün Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır tarafından sosyal medya üzerinden duyurulmuştur.

Enerji Filosu Genişlemesi ve Derin Deniz Sondaj Yatırımları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji politikaları bağlamında yapılan yeni yatırımlara ilişkin açıklamalarda da bulunmuştur. Türkiye’nin mevcut durumda 4 adet olan derin deniz sondaj gemisi sayısının 6’ya çıkarılacağı belirtilmiştir. Bu kapsamda filoya katılacak 2 yeni nesil geminin yüksek teknolojiye sahip olduğu ve enerji filosunun yalnızca nicelik olarak değil, nitelik açısından da güçlendirileceği vurgulanmıştır.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar tarafından yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin enerji filosu bu yeni katılımlarla birlikte dünya genelinde en modern ilk dört enerji filosu arasında yer alacaktır. Sondaj gemileri, Karadeniz ve açık denizlerde keşif ve üretim faaliyetlerinde kullanılacaktır. Filoda ayrıca 2 adet sismik arama gemisi de bulunmaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya Gaz Sahası’nda günlük 9,5 milyon metreküp üretim yapıldığını ve bu gazın şu anda 4 milyon haneye ulaştığını açıklamıştır. Aynı zamanda yurt içi ve yurt dışı toplam petrol üretiminin günlük 170 bin varile ulaştığını da ifade etmiştir. Türkiye’nin “Enerjide Tam Bağımsızlık” hedefine ulaşması için bu yatırımların süreceği belirtilmiştir.

Adalet Teşkilatına 20 Bin Personel Alımı

Kabine Toplantısı sonrasında adalet hizmetlerinin yeniden yapılandırılmasına yönelik bir adım olarak, toplam 20 bin yeni personelin istihdam edileceği açıklanmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda zabıt katibi, infaz koruma memuru, destek personeli ve diğer unvanlarda alımlar yapılacağını belirtmiştir.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, personel alımlarının peyderpey gerçekleştirileceğini ve adalet sisteminin etkinliğini artırmayı amaçladıklarını açıklamıştır. Bu açıklamada ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine sonrası yaptığı konuşmada adalet teşkilatına destek verdiği ifade edilmiştir.

Adalet Bakanlığı tarafından planlanan bu alım, “hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi” vizyonuyla ilişkilendirilmiştir.

^{Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı sonrasında basın mensuplarına açıklamada bulunuyor, 17 Temmuz 2025 - (Anadolu Ajansı)}

Gündemdeki İç ve Dış Temaslar

Temmuz Ayındaki Diplomatik Görüşmeler ve Zirve Katılımları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalarda, temmuz ayı içinde gerçekleştirilen diplomatik temas ve programlara ilişkin bilgilendirmelerde bulunmuştur. 1 Temmuz 2025 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 172. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın düzenlendiğini hatırlatmıştır. Aynı gün Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Reisi Rüstem Minnihanov’un parti genel merkezinde ağırlandığını belirtmiştir.

2 Temmuz’da, AK Parti Kadın Kolları Liderlik Akademisi vesilesiyle kadın teşkilat mensuplarıyla bir araya gelindiği ve aynı gün Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmut Meşhedani ve beraberindeki heyetle verimli bir görüşme yapıldığı aktarılmıştır. 4 Temmuz’da Azerbaycan’ın Hankendi kentinde düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 17. Zirvesi’ne katılım sağlanmıştır. Erdoğan, bu zirvenin, 30 yıllık işgalin ardından özgürlüğüne kavuşan Karabağ’da düzenlenmesinin anlamına dikkat çekmiş, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e ev sahipliği için teşekkür etmiştir. Zirveye Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da iştirak ettiği bildirilmiştir.

BAE Devlet Başkanı’nın Ziyareti ve İmzalanan Anlaşmalar

Kabine Toplantısı’nın gerçekleştiği günün öncesinde, 16 Temmuz 2025 tarihinde Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Ziyaret çerçevesinde önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile baş başa, ardından heyetler arası görüşmeler yapılmış; iki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey’in ilk toplantısı da bu vesileyle düzenlenmiştir.

Ziyaret sonunda toplam 7 ikili anlaşma imzalanmış; taraflar ikili ticaret hacminin bu yıl 20 milyar dolara, orta vadede ise 40 milyar dolara çıkarılması hedefini dile getirmiştir. Erdoğan açıklamasında, bu temasların, Türkiye'nin Körfez ülkeleriyle ilişkilerini daha da geliştirme yönünde olduğunu belirtmiştir.

Suriye Cumhurbaşkanı Şara ile Telefon Görüşmesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile aynı gün bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini açıklamıştır. Görüşmede, Suriye’de akan kanın durdurulmasına yönelik adımlar ile sahadaki güncel gelişmelerin değerlendirildiği belirtilmiştir. Erdoğan, ilgili bakanlıklar ve güvenlik birimlerinin Suriyeli muhataplarıyla doğrudan temas hâlinde olduğunu açıklamıştır.

Açıklamaya göre, Türkiye’nin katkılarıyla sağlanan bir ateşkesin İsrail’in yönlendirmesiyle hareket eden silahlı militanların saldırıları sonucu sabote edilmek istendiği bildirilmiştir. Erdoğan, Türkiye’nin geçmişte olduğu gibi gelecekte de Suriye halkının yanında olacağını ve Suriye'nin çok kültürlü yapısını ve toprak bütünlüğünü savunmaya devam edeceğini beyan etmiştir.

Güncel Tartışmalara Dair Değerlendirmeler

LGS Sınavı ve İmam Hatip Tartışmaları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılan sınav sonuçları etrafında yaşanan kamuoyundaki tartışmalara da yanıt vermiştir. Bazı çevrelerin sınavda başarı gösteren öğrenci sayısı üzerinden yanıltıcı açıklamalarda bulunduğunu ve konunun hızla imam hatip okullarına yönelik eleştirilere dönüştürüldüğünü ifade etmiştir. Bursa’da bir imam hatip ortaokuluna asılan tebrik pankartının hedef gösterildiğini belirten Erdoğan, bu durumu eleştirmiştir.

Erdoğan, bakanlık tarafından sınavla ilgili gerekli bilgilerin şeffaf biçimde kamuoyuna sunulmasına rağmen, 13–14 yaşındaki öğrencilerin duygularının istismar edilerek siyasi zeminde kullanılmasına karşı uyarılarda bulunmuştur. Türkiye’nin sınav güvenliği konusunda uluslararası ölçekte örnek bir ülke olduğunu belirtmiş; her yıl milyonlarca öğrencinin sorunsuz biçimde sınavlara girdiğini, bu sürecin titizlikle yürütüldüğünü vurgulamıştır.

Siyaset kurumuna olan güvenin korunması gerektiğini ve çocuklar üzerinden siyaset yapılmasının ahlaki ve vicdani sınırları ihlal ettiğini ifade etmiştir. Bu kapsamda, LGS sınavına giren tüm öğrencilere başarı dileklerini ileterek, gençlerin Türkiye'nin umudu ve geleceğin mimarları olduğunu belirtmiştir.

Cumhuriyet ve Ümmet Kavramları Etrafındaki Tartışmalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde kamuoyunda tartışma konusu olan “ümmetçilik” eleştirilerine de değinmiştir. Kızılcahamam’da gerçekleştirilen 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmaların bazı çevreler tarafından hedef alındığını, Türk, Kürt ve Arap birlikteliğine dair mesajlarının rahatsızlık yarattığını belirtmiştir.

Erdoğan, söz konusu eleştirilerin bilgi eksikliğinden kaynaklandığını; millet ve ümmet kavramlarının birbirine zıt olmadığını, bilakis Müslümanların evrensel kardeşliği ile Türk milletinin birlik ve beraberliğinin birlikte savunulabileceğini ifade etmiştir. Bu eleştirileri dile getiren çevrelerin halkın inanç dünyasından ve tarihi kodlarından uzak olduğunu öne sürmüştür.

15 Temmuz Anmaları

Erdoğan, 15 Temmuz’a ilişkin söylemlerde bulunan bazı kesimlerin bu tarihi olayları “tiyatro” ve “danışıklı dövüş” olarak nitelendirmelerine tepki göstermiş ve bu kişilerin daima esefle hatırlanacağını belirtmiştir. Darbe girişiminin bastırılmasıyla yalnızca milli iradenin değil, aynı zamanda FETÖ’nün “Truva atı” stratejisinin de başarısızlığa uğratıldığını ifade etmiştir. 1980 askeri darbesi ve 28 Şubat süreci gibi müdahalelerin FETÖ’nün kamusal alanda örgütlenmesine zemin hazırladığını ve bu yapıların doğrudan dış güçlerin desteğiyle büyütüldüğünü söylemiştir.

Ayrıca, başörtüsü yasağı, katsayı uygulaması ve imam hatip okullarının kapatılması gibi geçmişteki uygulamaların da FETÖ’ye alan açma niyetiyle şekillendiğini vurgulamıştır. Erdoğan, FETÖ ile mücadelenin devam ettiğini ve suçlu ile masum ayrımını titizlikle yaparak örgütün tamamen tasfiyesinin hedeflendiğini belirtmiştir.