İsrail, 17-18 Mart 2025 tarihlerinde Gazze Şeridi’ne yoğun hava saldırıları düzenledi. Bu saldırılar, Mısır ve Katar arabuluculuğunda yürütülen ateşkes görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının hemen ardından başladı. İsrail hükümeti, operasyonun Hamas’ın askeri altyapısını hedef aldığını belirtirken Gazze’deki yetkililer, saldırılarda sivil yerleşim bölgelerinin, okulların ve sağlık tesislerinin vurulduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), operasyonun Hamas’a ait olduğu öne sürülen tüneller, silah depoları ve askeri mevzileri hedef aldığını ifade ederken Gazze’deki sağlık otoriteleri, saldırıların büyük oranda sivil bölgeleri etkilediğini ve birçok yerleşim yerinin enkaza dönüştüğünü duyurdu. Gazze’nin elektrik ve su altyapısının ciddi zarar gördüğü, bazı bölgelerde temel insani hizmetlere erişimin tamamen kesildiği bildirildi.

^{İsrail'in saldırıları sonrası yaralanan bir Filistinli. 18 Mart 2025 - Anadolu Ajansı}

Sivil Kayıplar ve İnsani Kriz

Gazze Sağlık Bakanlığı, saldırılarda 300’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini, yüzlerce kişinin yaralandığını ve enkaz altında kalanların kurtarılmayı beklediğini açıkladı. BM yetkilileri, saldırıların Gazze’deki insani durumu felakete sürüklediğini, hastanelerin kapasitelerinin aşıldığını ve temel tıbbi malzemelerin tükendiğini duyurdu.

Özellikle sığınak olarak kullanılan okul binalarının ve hastanelerin hedef alınması, saldırıların insani etkisini daha da artırdı. Yaralılar için hastanelerde yeterli yatak bulunmazken, su ve elektrik kesintileri nedeniyle ameliyatlar yapılamıyor ve yoğun bakım üniteleri devre dışı kalıyor. Filistinli yetkililer, saldırılar nedeniyle binlerce kişinin evsiz kaldığını ve barınma imkanlarının son derece kısıtlı olduğunu belirtiyor.

^{Saldırı sonrasında çok fazla Filistinli çocuğun öldüğü ve yaralandığı aktarıldı. 18 Mart 2025 - TRT Haber}

Ateşkes Görüşmelerinin Çıkmaza Girmesi

İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes görüşmeleri, Mısır ve Katar’ın arabuluculuğunda yürütülse de sonuçsuz kaldı. Görüşmelerde, İsrail’in Gazze’deki operasyonlarını sonlandırması ve ablukanın hafifletilmesi karşılığında, Hamas’ın elindeki bazı rehineleri serbest bırakması bekleniyordu. Ancak taraflar arasında anlaşmaya varılamadı ve İsrail, görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının hemen ardından hava saldırılarını genişletme kararı aldı.

Hamas yetkilileri, İsrail’in saldırıları artırarak Filistin halkını toplu olarak cezalandırmayı amaçladığını öne sürerken İsrail hükümeti saldırıların Hamas’ın askeri kapasitesini zayıflatmayı hedeflediğini belirtti.

Uluslararası Tepkiler

İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırıları, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, sivil kayıpların artmasından derin endişe duyduğunu ve tüm tarafların uluslararası insancıl hukuka uyması gerektiğini belirtti. Avrupa Birliği ve çeşitli insan hakları kuruluşları, saldırıların siviller üzerindeki etkisine dikkat çekerek İsrail’in orantısız güç kullanımıyla uluslararası hukuku ihlal ettiğini öne sürdü.

Türkiye'den Kınama

Türkiye, İsrail’in sivil yerleşim bölgelerine yönelik saldırılarını kınayarak, uluslararası toplumun Gazze’deki insani krize daha fazla müdahil olması gerektiğini açıkladı. Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), İsrail’in Gazze’deki saldırılarının derhal durdurulması ve kalıcı bir ateşkes sağlanması gerektiğini vurguladı.

BMGK’nin (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) Gazze’deki gelişmeleri ele almak üzere acil toplantı düzenleyeceği bildirildi ancak şimdiye kadar herhangi bir bağlayıcı karar alınmadı.

Gazze’de yaklaşık iki milyon insan abluka altında yaşamaya devam ederken son saldırılar insani krizi daha da derinleştirdi. Gıda, temiz su, ilaç ve elektrik temininde büyük sıkıntılar yaşanırken BM, Gazze Şeridi’ndeki altyapının büyük ölçüde tahrip olması nedeniyle uzun vadeli bir insani kriz yaşanabileceği uyarısında bulundu.