Köken
Eski Türkçe aç- ''açmak, çözmek, açığa çıkarmak, yaymak, ortaya çıkarmak, açıklamak'' fiilinden evrilmiştir.
Kullanım Alanları
1. İsim Olarak: "Açacak":
Anlamı: Şişe veya konserve kapağı gibi zor açılan şeyleri açmaya yarayan küçük araç.
- Kullanım Alanı: Mutfakta, günlük yaşamda.
Örnek:
- Bira şişesini açmak için bir açacak lazım.
- Konserve kutusunu açacakla açtı.
2. Fiilden Türemiş Gelecek Zaman Sıfat-Fiil:
Anlamı: Açma fiilinin gelecekte yapılacağını ifade eden, bir eylemi niteleyen kelime.
- Kullanım Alanı: Cümlede sıfat-fiil (ortaç) olarak.
Örnek:
- Kapıyı açacak kişi henüz gelmedi.
- Bu cihaz kutuyu otomatik açacak.
3. Yardımcı Unsur Olarak:
Gelecekte bir işlevi yerine getirecek kişiyi ya da nesneyi tanımlamak için kullanılır.
Örnek:
- Yeni bir çığır açacak buluş.
- Tartışma yaratacak bir konu.
4. Mecazi Anlamlar:
"Açacak" kelimesi bazı mecazi ifadelerde de yer alabilir:
Örnekler:
- Kalbini açacak birine ihtiyacı var. (duygusal anlamda)
- Yolu açacak önlemler alınmalı. (engel kaldırmak)
5. Bileşik Sözcükler / Terimler:
Şişe açacağı, konserve açacağı, kapak açacağı gibi tamlamalarda sıkça geçer.





