Amasya Mülâkatı, 20–22 Ekim 1919 tarihlerinde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Temsil Heyeti ile İstanbul Hükûmeti temsilcileri arasında yapılan ve Millî Mücadele tarihinin dönüm noktalarından biri olan bir görüşmedir. Bu mülâkatla İstanbul Hükûmeti, Heyet-i Temsiliye’yi fiilen tanımış; yeni meclisin toplanması, seçimlerin serbestliği ve Meclis’in toplanma yeri gibi konular müzakere edilmiştir. Görüşmeler sonucunda beş protokol hazırlanmış, dördüncü ve beşinci protokoller “gizli” kabul edilerek imzalanmamıştır.
Amasya Mülâkatı’nın Arka Planı
Sivas Kongresi'ne yönelik Damat Ferit Paşa Hükûmeti'nin baskın girişimi başarısızlıkla sonuçlanınca Mustafa Kemal Paşa, Heyet-i Temsiliye adına İstanbul Hükûmeti ile diyaloğa kapıyı kapatmıştır. Bu süreçte Damat Ferit’in istifası sonrası kurulan Ali Rıza Paşa Hükûmeti, Anadolu hareketiyle temas kurmak üzere Harbiye Nazırı Cemal Paşa aracılığıyla Mustafa Kemal Paşa’ya bir telgraf göndermiştir. Bu gelişmelerin ardından Bahriye Nazırı Salih Hulusi Paşa, hükûmeti temsilen görüşmeler yapmak üzere Amasya’ya gönderilmiştir.
Görüşmelere Giden Süreç
Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, Sivas’tan Amasya’ya hareket etmeden önce kolordu komutanlarının görüşlerini almıştır. 18 Ekim’de Amasya’ya ulaşılır. Bahriye Nazırı Salih Hulusi Paşa, 19 Ekim’de Amasya’da törenle karşılanır. Heyet-i Temsiliye’ye Salih Paşa’ya refakat görevi Kurmay Yarbay Arif Karakeçili’ye verilir.
Görüşme Detayları ve Protokoller
20–22 Ekim 1919 arasında süren müzakerelerde beş protokol kaleme alındı:
- 1. Protokol: İstanbul Hükûmeti'nin kabulünde sakınca görmediği bazı öneriler yer alır.
- 2. Protokol: Uzun tartışmaların özetidir. Hilafet, saltanat ve Sivas Kongresi kararları hakkında tarafların görüşleri içerir. En önemlisi, Meclis-i Mebusan’ın Anadolu’da toplanması ilkesinin görüşmelerde yer almasıdır.
- 3. Protokol: Seçimlerde İttihatçıların önlenmesi, Heyet-i Temsiliye’nin yol gösterici rolü gibi seçimle ilgili düzenlemeler yer alır.
- 4. Protokol (Gizli): Malta sürgünlerinin Türkiye’de yargılanması, Ermeni olayları, ordu içindeki tasfiyeler gibi hassas konuları içerdiği için imzalanmamıştır.
- 5. Protokol (Gizli): Barış Konferansı'na gönderilecek isimler ve hükûmetin bu konudaki serbestliğiyle ilgilidir.
Anlaşmazlık Konusu: Meclis’in Toplanma Yeri
Mustafa Kemal Paşa, yeni Meclis’in İstanbul dışında toplanması gerektiğini vurgulamıştır. Salih Paşa bunu şahsen kabul ettiğini, ancak kabine adına söz veremeyeceğini belirtmiştir. Kabineyi ikna edemezse istifa edeceğini söylemiş ancak bu taahhüdünü yerine getirmemiştir. Bu konuda Fransa ve Almanya örnekleri (Bordeaux ve Weimar) görüşmelere dayanak olarak sunulmuştur.
Protokollerin Önemi ve Sonuçları
Amasya Protokolleri ile İstanbul Hükûmeti, Anadolu’daki millî hareketi tanımak zorunda kalmıştır. Bu belgeler, Anadolu’da oluşan yeni siyasi otoritenin İstanbul ile eşit koşullarda görüşme gücüne eriştiğini göstermiştir. Ancak Salih Paşa’nın bazı vaatlerini yerine getirmemesi ve İstanbul Hükûmeti’nin direnci nedeniyle protokoller kısa vadede uygulamaya geçememiştir. Yine de bu görüşmeler, 23 Nisan 1920’de TBMM’nin kurulmasına giden yolda önemli bir adımdır.
Basına Yansıması ve Dış Tepkiler
24 Ekim 1919 tarihli gazeteler mülâkatı "tam bir anlaşma" olarak sunmuştur. Mustafa Kemal Paşa, Vakit gazetesine gönderdiği telgrafta “Millî Teşkilât”ın gayesinin meclis açıldığında sona ereceğini belirtmiştir. Ayrıca Ermeni meselesinde Osmanlı sınırları dışında bir Ermenistan’ın kurulabileceği açıklaması dikkat çekmiştir.
Amasya Mülâkatı, Anadolu ve İstanbul’un eşit koşullarda müzakere ettiği ilk resmî görüşme olarak Millî Mücadele tarihinde önemli bir yer tutar. Heyet-i Temsiliye’nin siyasi varlığının İstanbul Hükûmeti tarafından fiilen tanınması ve bu tanımanın protokole bağlanması, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecindeki en önemli diplomatik kazanımlardan biri olmuştur.


