Köken
“Aşı” sözcüğü, Türk dilinde tarih boyunca iki ayrı kökensel damardan gelişmiş ve farklı anlam alanlarında kullanılan homonim bir terimdir.
Birinci köken, Eski Türkçe āş kelimesine dayanır. Bu terim, temel anlamıyla “yama”, “eklenti” ve “onarım” kavramlarını içerir. Sözcük, bir nesneye parça eklemek ya da bir yeri tamir etmek anlamıyla özellikle tarımsal ve botanik bağlamlarda kullanılmıştır. Bu anlamda “aşı”, bir bitkinin dalı veya gövdesine, başka bir bitkiden alınan kalem, göz veya tomurcuk gibi parçaların eklenmesi işlemine işaret eder. Eski Türkçe’de āş kelimesi, ayrıca aş- (“geçmek”) fiiliyle kökensel bir bağ taşır; fiilin anlam genişlemesi sonucu “bir şeyi diğerinin üzerine koymak, birleştirmek” şeklinde kullanılmıştır. Bu kullanım biçimi, 11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmud’un Divânu Lugâti’t-Türk (1073) adlı eserinde “āş” olarak “kabın onarımı” anlamıyla kayıt altına alınmıştır. Osmanlı döneminde ise “aşı” terimi, hem ekleme işini hem de “aşılamak” fiilini karşılayan bir terim olarak yer almıştır (Ahmed Vefik Paşa, 1876).
İkinci kökensel damar ise Eski Türkçe aşu kelimesidir. Bu sözcük, doğal kökenli bir pigment olan “kızıl toprak” veya Latince “rubrica”ya karşılık gelir. Bu anlamıyla “aşı”, boyacılıkta kullanılan doğal bir pigmenti tanımlar ve tarihsel belgelerde 11. yüzyıldan itibaren yer alır (Divânu Lugâti’t-Türk, 1073). 17. yüzyılda Meninski’nin Thesaurus ve 19. yüzyılda Ahmed Vefik Paşa’nın Lehce-i Osmani sözlüğünde “aşı taşı” ve “aşı boyası” ifadeleriyle karşılaşılır.
Kullanım Alanları
Literal Kullanımlar
- Tıp ve Kimya: Hastalıklara karşı bağışıklık kazandırmak amacıyla vücuda verilen biyolojik eriyikler için kullanılmaktadır. Örneğin, Osmanlı döneminde Ahmed Vefik Paşa’nın Lehce-i Osmani sözlüğünde “Çiçek aşısı” ve “Tifo aşısı” gibi ifadeler geçmektedir. Günümüzde ise COVID-19 aşıları, grip aşıları gibi koruyucu sağlık uygulamalarında yaygın olarak kullanılır. Sağlık kampanyalarında “aşı yaptırmak” terimi bağışıklık kazanmak için aşı enjeksiyonunu ifade eder.
- Bahçecilik ve Tarım: Bir bitkinin gövdesine veya dalına başka bir bitkiden alınan kalem, göz veya tomurcuk gibi parçaların kaynaştırılması işleminde kullanılır. 11. yüzyıldan beri, Kaşgarlı Mahmud’un Divânu Lugâti’t-Türk eserinde “āş” kelimesi, onarım ve ekleme anlamlarında yer alırken, bu tarımsal uygulama da sözlü kültürde devam etmiştir. Günümüzde ziraatta “kalem aşısı” ve “göz aşısı” terimleri bu yöntemi tanımlamak için kullanılır.
- Ziraat ve Botanik: Bitkiye eklenen dal veya tomurcuk parçası için de kullanılır. Bu anlamıyla “aşılı fidan” ifadesi, tarımda ve bahçecilikte oldukça yaygındır. Botanik sınıflandırmada da aşılanmış bitkilerin niteliğini belirtmek için tercih edilir.
- Eski Toprak Bilimi ve Boyacılık: Tarihsel olarak “aşı” kelimesi, Eski Türkçede “kızıl toprak” veya “aşı boyası” anlamında kullanılmıştır. Meninski’nin 1680 tarihli eserinde “aşu” terimiyle, doğal kırmızı toprak boyası olarak anıldığı görülür. Bu anlamda aşı, geleneksel boya ve kaplama uygulamalarında yer bulmuştur.
Mecaz Kullanım
- Edebiyat ve Mecaz Anlatım: Mecaz anlamda bir kişiye manevi telkin, düşünce veya inanç aşılamak anlamında kullanılır. Bu bağlamda “ona milli duygular aşılandı” veya “doğru davranışlar aşılanmalıdır” gibi ifadeler, psikolojik ve sosyal etkileşimlerde sözcüğün mecaz kullanımına örnektir.




