Köken
Aşık sözcüğü, Eski Türkçe "aşuk" kelimesinden evrilmiştir. Bu kelime, Eski Türkçe'de "geçmek, çıkmak" anlamına gelen "aş-" fiil kökü ile türetme eki "-Uk"un birleşimiyle oluşmuştur. Muhtemelen “çıkıntı” anlamını taşımaktadır. Aşık kelimesi, ayak bileğinin iki yanındaki çıkıntılı kemiklerden biri anlamında kullanılmıştır. Bu köken bilgisi, Kaşgarlı Mahmud’un 1073 tarihli “Divan-ı Lügat-it Türk” adlı eserinde de kayda geçmiştir.
Kullanım Alanları
- Anatomi: İnsan ayak bileğinde bulunan ufak kemikler, özellikle "aşık kemiği" olarak adlandırılır.
- Halk Kültürü ve Oyun: Hayvanların aşık kemikleriyle oynanan geleneksel oyunlarda kullanılır. “Aşık atmak” ifadesi bu oyunu oynamak anlamındadır. Mecaz anlamda ise rekabete girmek, yarışmak anlamında kullanılır. “Aşığı cuk oturmak” deyimi, oyunda kemiğin en uygun şekilde düşmesini ya da mecaz olarak şansın ve işlerin iyi gitmesini ifade eder.
- Mimarlık: Çatılarda, mertekleri taşımak üzere boydan boya uzatılan uzun ağaç ya da demir/beton destek yapılarına "aşık" denir.
- Dil ve Edebiyat: Halk edebiyatında ve günlük dilde aşık oyunu ve buna bağlı deyimler mecaz anlamlarda kullanılır.





