Okullarda askerlik dersi ve askerliğe dair bilgilerin öğretilmesi XIX. yüzyılın sonunda ortaya çıkmış bir uygulamadır. Topyekün vatan savunması amacıyla gençlere okul içinde ve okul dışında temel askerlik bilgilerinin verilmesi iki dünya savaşı arası dönemde dünya genelinde yaygınlaşmıştır. Osmanlı Devleti'nde 1913'te ilköğretim ve ortaöğretim için hazırlanan Tedrîsât-ı İbtidâiye Kanûn-ı Muvakkati'nde "etfâl-i zürûra askerlik dersi verilmesi" hükmü getirilmiştir. İlerleyen senelerde genişleyen askerî eğitimler, Cumhuriyet'in ilk yıllarında "askerliğe hazırlık dersi ve askerlik eğitim kampları" ile daha ileri bir boyuta taşınmıştır. 1926'da Genelkurmay Başkanlığı'nın girişimleriyle erkek liseleri ve erkek öğretmen okullarının müfredatına "askerliğe hazırlık dersi" konulmuş, öğretim yılının sonunda da öğrenciler on beş-yirmi gün süren açık hava kamplarına götürülmüştür. Askerliğe hazırlık dersi ve askerlik eğitim kampları "gençleri yurt savunmasına hazırlama"yı amaçlarken, bir yandan da onlara "askerlik ruhu ve sevgisi" kazandırılmak istenmiştir.
1930'lu yılların ortasından itibaren büyük bir savaş tehdidinin iyice artmasıyla hem derslerin hem de kampların içeriğinde değişiklikler yapılmıştır. Bu tarihten itibaren askerliğe hazırlık dersleri ortaokuldan üniversiteye kadar bütün okulların müfredatında yer almaya başlamıştır. Askerlik eğitim kamplarına da resmî ve özel liselerle muadillerinin üçüncü sınıfındaki erkek öğrencilerin, tüccar, kaptan ve çarkçı okullarının birinci ve ikinci sınıfında olan öğrencilerin, üniversiteler, yüksekokullar ve muadillerinin ilk iki sınıflarında okuyanların katılması zorunlu olmuştur.
İlk yıllarda on beş, II. Dünya Savaşı yıllarında yirmi gün süren askerlik eğitim kampları, öğrenci sayının artması üzerine haziran, temmuz ve ağustos aylarında devreler halinde düzenlenmiştir. Bir öğrencinin lisenin birinci sınıfından başlayıp yüksekokuldan mezun oluncaya kadar beş defa katıldığı bu kamplar şehir merkezinden en az sekiz saat uzaklıkta ve sağlık merkezlerine yakın yerlerde yapılmıştır. 1940'ta yapılan yeni düzenleme ile kamp yerlerinin "askerî usul ve kurallara en uygun şartları taşıyan, kır hayatının her türlü ihtiyaçlarını yerine getiren en müsait yerlerde" kurulacağı bildirilmiştir. Kamp yerlerinin seçiminden sorumlu olan görevliler, lise ve üniversite düzeyindeki okullarda farklılık göstermiştir. Lise kamplarının yerinin seçimini okul yönetimi, askerlik dersi öğretmeni ve okul doktorundan meydana gelen bir komisyon belirlemiştir. Yüksekokulların kamp yeri ise talim taburu ve alay komutanları, üniversite rektörleri ve garnizon komutanlığının birlikte çalışmasıyla belirlenmiştir.
Askerlik eğitim kamplarına lise ve üniversite okuyan bütün erkek öğrencilerin katılması zorunluydu. Sağlığı yerinde olmayan, bedenen zayıf ve hasta olanlar doktor raporuyla durumlarını belgeledikleri takdirde kamplardan muaf tutulmuştur. Geçici sağlık sorunları sebebiyle kamplara katılamayan öğrencilerin sağlıklarına kavuştuklarında kamplara katılması beklenmiştir. Bu durumda olan öğrenciler, bulundukları bölgedeki okulların müdürlüğüne başvurarak onların kamplarına katılabiliyorlardı. Bunun yanında öğrencilerin kamp zamanını beklemeksizin talim taburlarında veya garnizon komutanlıklarının uygun göreceği kıtalarda kamplarını tamamlamasına da fırsat verilmiştir.
Askerlik eğitim kamplarının düzenlenmesi, işleyişi ve denetimi Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılmıştır. Kamplarda giyilecek askerî üniforma ile kullanılacak portatif çadır, ağır makineli tüfek, top, kamyon gibi diğer araç gereçlerin temininden Millî Savunma Bakanlığı sorumlu tutulmuştur. Millî Eğitim Bakanlığı'nın görevi ise Genelkurmay Başkanlığı'nın yayımladığı talimatnameler doğrultusunda kamplara ulaşımı sağlamaktır. Kampların genel idaresi ve düzeni yine Millî Eğitim Bakanlığı'nın yükümlülüğündeydi.
Bütün öğrencilerin eğitimler ve talimler boyunca kamplarda askerî üniforma giymesi zorunluydu. II. Dünya Savaşı yıllarında ekonomik tasarruflar sebebiyle öğrencilerden kamplarda giyecekleri kıyafetleri kendilerinin temin etmesi beklenmiştir.
Askerlik eğitim kamplarının eğitim ve faaliyetlerinin içeriğini, programını Maarif Vekâleti (Millî Eğitim Bakanlığı) Talim Terbiye Dairesi ile Erkân-ı Harbiye-yi Umûmiye (Genelkurmay Başkanlığı) Talim ve Terbiye Dairesi birlikte belirlemiştir. Lise kamplarında öğrencilere piyade eğitimi verilirken, üniversite kamplarında ise öğrenciler piyade, topçu, süvari ve muhafız alaylarına ayrılarak askerî eğitim almışlardır. Genel olarak kamplarda verilen eğitimler arasında manga dahilinde taarruz, müdafaa ve yollama mukavemeti gibi savaş usulleri, her türlü silahlarla çeşitli pozisyonlarda yapılan atışlar, 25-30 kilometrelik yaya yürüyüşleri, molalar, ordugâhların kurulması, karakol, devriye, nöbet hizmetleri, gözcü, keşif kolu vazifeleri, hayvan tımarı, hayvan bakımı bulunuyordu. II. Dünya Savaşı sırasında kamplarda bu eğitimlerin yanı sıra öğrencilere hava taarruzlarına karşı korunmaya yönelik gizleme, sıçrama ve karşılıklı mevzi vazifeleri gibi çalışmalar da yaptırılmıştır.
Askerlik eğitim kamplarında verilen eğitimler okulun türüne göre değişmiştir. Mesela Âlî Deniz Ticaret Mektebi'nin dördüncü ve beşinci sınıfında okuyan güverte ve makine öğrencilerinin bu kamplara katılmaları zorunluydu ve onlara eğitim aldıkları bölümlere göre farklı eğitimler verilmekteydi.
Askerlik eğitim kamplarında öğrencilere çeşitli silahlarla atış talimleri yaptırılmıştır. Kamplara gelmeden önce derslerde silah çeşitleri, nişan alma ve atışla ilgili teorik bilgiler öğretildiği gibi zaman zaman atış pratiği için boş arazilere veya poligonlara da götürülmüştür. Derslerde verilen teorik bilgiler kamp alanının uygun yerlerinde öğrencilere uygulamalı olarak gösterilmiştir.
Belli zaman aralıklarında sırayla nöbet tutmak öğrencilerin kamplardaki görevleri arasında bulunuyordu.
Kamp sonunda öğrenciler verilen eğitim ve talimlerden teorik ve pratik olarak sınava tâbi tutulmuştur. Bir öğrencinin bir üst sınıfa geçebilmesi için hem derste hem de kamp sonunda yapılan sınavlarda başarılı olması istenmiştir. Bunun yanında öğrencilerin derste aldığı not kaç olursa olsun, kampa ve kamp sonundaki sınava katılmadığı takdirde bir üst sınıfa geçmesinin mümkün olmadığı zamanlar olmuştur. Öte yandan kampta her öğrencinin sınav sonuçları için bir rapor hazırlanmıştır. Bu raporların, komutanların dersin başlangıcından kamp sonuna kadar düşüncelerini yazdığı raporlarla birlikte Genelkurmay Başkanlığı'na gönderilmesi istenmiştir.
Askerlik eğitim kampları 1947 yılına kadar devam etmiştir. 3 Mart 1947'de askerliğe hazırlık dersinin adı millî savunma dersi olarak değiştirilmiştir. Benzer şekilde millî savunma dersi kapsamında da bir öğrencinin bir üst sınıfa geçmesi ve okuldan mezun olması için askerlik dersinden geçmesi, kamplarda askerî eğitim alması şartı uzun yıllar devam etmiştir. Erkek öğrencilerin lise diploması için bir aylık, üniversite ve yüksekokul diploması için de iki aylık askerliğe hazırlık eğitimine (kıta hizmeti) katılmaları; kız öğrencilerin de ders kapsamında "millî savunma kursu" adıyla otuz günlük bir kurs almaları gerekli görülmüştür. Yeni yönetmeliğe göre kız öğrenciler için liseler ve bunlara denk okullarla, üniversite veya yüksekokullarda toplamda iki millî savunma kursu görmeleri zorunlu olmuştur. Bu kurslarda hastabakıcılık, levazım, uçaksavar (uçaksavarcı, ışıldakçı, radarcı), muhabere (telsizci, santralcı, telefoncu, telgrafçı) gibi ordu ve yurt savunmasına yönelik eğitimler verilmiştir. Bu eğitimlerin, lise onuncu ve on birinci sınıflarda, üniversitede veya yüksekokullarda birinci ve ikinci sınıf arasındaki tatil devresinde yapılması, resmî bir mazeretle kurslara zamanında katılmayanların ertesi senenin kurslarına katılmaları öngörülmüştür. Bu kursları tamamlayan öğrencilere "millî savunma kursu" belgesi verilirken, bu belgeye sahip olmayanların diploma alamayacakları bildirilmiştir.
Askerliğe hazırlık dersleri ve kampları Avrupa'da ve diğer ülkelerde yaygın bir şekilde tatbik edilmiştir. II. Dünya Savaşı'ndan sonra pek çok ülke, eğitim sistemindeki bu askerî unsurları hızla dışarı atmış ve daha sivil bir ortam oluşturmaya gayret etmiştir. Türkiye'de 1947'den sonra millî savunma dersinin adının millî güvenlik bilgisi dersi olarak değiştirilmesiyle kamp ve kurs uygulamaları sona ermiştir.