NASA, Eylül 2023’te NASA’nın Bennu asteroitinden bir örneği Dünya’ya ulaştıran OSIRIX-REX (Origins, Spectral Interpretation, Resource Identification and Security - Regolith Explorer) görevinden elde edilen bilimsel sonuçlar hakkında bilgi vermek üzere 29 Ocak 2025’te bir açıklama yaptı.
OSIRIS-REx uzay aracı tarafından çekilen bu görüntü dizisi Bennu'yu yaklaşık 50 mil (80 kilometre) mesafeden tam bir dönüş halinde göstermektedir. (NASA/Goddard/ Arizona Üniversitesi)

Bennu örneği incelenirken, NASA Goddard Space Flight Center. (Credit: NASA)
Canlı yayın aracılığı ile yapılan bilgilendirmede konuşmacı olarak Nasa Genel Merkezi Bilim Görev Müdürlüğü yönetici yardımcısı Nicky Fox, NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi Greenbelt uzay aracının geri dönüşünden sorumlu kıdemli bilim insanı Danny Glavin, NASA Goddard OSIRIS-REX proje bilimcisi Jason Dworkin, Smithsonian Doğa Tarihi Müzesi meteorit küratörü Tim McCoy ve Doğal Tarih Müzesi kozmik mineralogu Sara Russell katıldı.
NASA’nın OSIRIX-REX uzay aracı tarafından Bennu asteroitinden Dünya’ya gönderilen kaya ve toz üzerinde yapılan çalışmalarda, gezegende yaşamın anahtarı olan moleküllerin yanı sıra bu bileşiklerin etkileşime girip birleşmesi için “et suyu” görevi görmüş olabilecek bir tuzlu su geçmişi olabileceği ortaya çıkarıldı.

Bennu örneklerinde 1 mikrometreden daha küçük boyutta manyetit (demir oksit) kristalleri tespit edilmiştir. (Rob Wardell, Tim Gooding, Tim McCoy, Smithsonian)
Elde edilen bulgular, yaşamın kendisi için bir kanıt niteliğinde olmasa bile yaşamın ortaya çıkması için gerekli koşulların erken güneş sistemi boyunca yaygın olduğunu ve yaşamın diğer gezegenlerde ve uydularda oluşma olasılığını artırdığını göstermektedir.
Nicky Fox yapılan bilgilendirme toplantısında, “Asteroitler gezegenimizin geçmişine dair bir zaman kapsülü sunuyor ve Bennu’nun örnekleri, Dünya’da yaşam başlamadan önce güneş sistemimizde hangi bileşenlerin var olduğunu anlamamızda çok önemli bir rol oynuyor.” sözlerini dile getirmiştir.
Nature ve Nature Astronomy dergilerinde yayınlanan araştırma makalelerinde, NASA ve diğer kurumlardan bilim insanlarının, OSIRIS-REX’in 2023’te Dünya’ya teslim ettiği Bennu örneklerindeki mineral ve moleküllerin ilk derinlemesine analizlerinin sonuçları paylaşıldı.
Çalışma kapsamında Nature dergisinde yayınlanan makalede, Bennu’nun ana gövdesinde bol miktarda su içerebileceği açıklanmıştır. Suyun bir kısmı buharlaşmış ve geride bir tuzlu su bırakmıştır. Nature Astronomy’de yayınlanan makaleye göre de bu tuzlu su, karasal organizmalarda bulunan 20 aminoasitten 14’ünün yanı sıra DNA ve RNA’mızı oluşturan tüm nükleotid bazları da dahil olmak üzere binlerce organik bileşen içeriyordu. Bu da yaşamın temel moleküllerinin güneş sistemimizde neredeyse en başından beri var olduğu anlamına gelmektedir.
Bennu’nun, buharlaşmış su birikintilerinin kalıntıları olduğu açıkça tespit edildi. Ancak Bennu’nun geldiği orijinal gök cismi muhtemelen Dünya gibi okyanuslarla kaplı değildi. McCoy bu durumu, “Kesinlikle ıslak bir dünya fakat muhtemelen yüzeyinde veya altında okyanuslar bulunan bir dünyadan ziyade çamurlu bir dünya.” sözleriyle ifade etmiştir. McCoy’a göre su birikintileri kısa ömürlü ve sadece birkaç metre kalınlığındadır. McCoy, “Killerin, fosfatların, tuzların keşfi ve eski, sodyum açısından zengin bir tuzlu su için kanıtlar, yalnızca yaşama doğru ilk adımlar için gerekli malzemelerin mevcut olduğunu değil, aynı zamanda bu tür adımlar için umut verici bir ortam olduğunu da gösteriyor.” diyerek konuyu özetlemiştir.
Bilim adamları ayrıca Bennu örneklerinde olağanüstü yüksek miktarda amonyak tanımladılar. Amonyak biyolojik canlılar için oldukça önemlidir çünkü örneklerde de tespit edilen formaldehit ile reaksiyona girerek doğru koşullar sağlandığında amino asitler gibi karmaşık moleküller oluşturabilirler. Amino asitler uzun zincirler halinde bağlandıklarında proteinleri oluştururlar ve bu proteinler neredeyse her biyolojik işlevi yerine getirebilmektedirler.
Bennu örneklerinde tespit edilen bu yaşamın yapı taşları daha öncesinde Dünya dışı kayalarda da bulunmuştu. Ancak bunların uzayda toplanan bozulmamış bir örnekte tespit edilmesi, Güneş’ten uzakta oluşmuş nesnelerin güneş sistemi boyunca yaşamın ham öncül bileşenleri için önemli bir kaynak olabileceği fikrini desteklemektedir.
Bilim insanları Bennu örneğinde kalsitten halit ve silvite kadar çözünmüş tuzlar içeren suyun uzun süre boyunca buharlaşarak tuzları katı kristaller halinde geride bırakmasıyla oluşan 11 mineralin izlerini tespit etti. Benzer tuzlu sular, cüce gezegen Ceres ve Satürn’ün uydusu Enceladus da dahil olmak üzere güneş sistemi genelinde tespit edilmiştir.
Daha öncesinde Dünya yüzeyine düşen meteorlarda birkaç evaporit tespit edilse de, binlerce yıl veya daha uzun sürebilecek bir buharlaşma sürecini koruyan eksiksiz bir set daha önce görülmemişti. Bennu örneğinde bulunan trona gibi bazı mineraller dünya dışı örneklerde ilk kez keşfedildi. Bu inanılmaz keşif, organik yaşamın başlangıcının uzaklarda, uzayın derinliklerinde başladığına ve Dünya'ya da oradan ulaştığına işaret etmektedir.
Bennu örneğinin verdiği tüm cevaplara rağmen bazı sorular halen cevaplanmayı beklemektedir. Birçok amino asit bir çift sol ve sağ el gibi iki ayna görüntüsü versiyonunda oluşturulabilmektedir. Dünya’daki yaşam neredeyse sadece sol elini kullanarak üretilir, ancak Bennu örneklerinde her ikisinin de eşit bir karışımı bulunmaktadır. Bu da Dünya’nın erken dönemlerinde aminoasitlerin de eşit bir karışım halinde başlamış olabileceği anlamına gelmektedir. Yaşamın sağ yerine sola dönmesinin nedeni gizemini korumaktadır.

Bennu'da tespit edilen magnezyum sodyum fosfat örnekleri. (Rob Wardell, Tim Gooding, Tim McCoy, Smithsonian)
Çalışma kapsamında yayınlanan makale başlıkları ve baş yazarları:
1- McCoy, T.. J. An evaporite sequence from ancient brine recorded in Bennu samples【1】
2- Glavin, D. P. Abundant ammonia and nitrogen-rich souble organiz matter in samples from asteroid (101955) Bennu【2】
Ayrıca çalışma kapsamında yayınlanan birbirinden heyecan verici ve ufuk açıcı görsel arşivi için sayfayı ziyaret edebilirsiniz:


