Antalya Akseki ilçesinin Güzelsu köyünde doğdu (Nüfus kaydına göre Ocak 1926). Soyadı yasası çıktığı zaman (1934) ailesi "Oral" soyadını almış, ancak Cavit Bey, bu soyadını mahkeme kararıyla 1951'de "Binbaşıoğlu" olarak değiştirmiştir. Dedesi köyün imamı, babası Binbaşı Mustafa Efendi'nin torunlarından Hüseyin Onbaşı ve annesi ise yine aynı köyden Emrullah Efendi'nin kızı Hatice Hanım'dır. İlk öğrenimini, kendi köyünde tamamlamıştır (1938). Bir köy çocuğu olarak ilkokul sonrası öğrenim şansı bulmasında ilkokul öğretmeni Sabit Ünal'ın rolü olmuştur. Daha sonraki yıllarda Aksu Köy Enstitüsü'nde öğretmen olarak görevlendirilen Sabit Ünal, Binbaşıoğlu'nu bir arkadaşıyla birlikte Aksu Köy Enstitüsü'nde okumaya davet etmiştir. Bu okulda başarılı bir öğrencilik hayatı olur.
Aksu Köy Enstitüsü'nü bitirdikten sonra (1944) kendi köyüne "başöğretmen" olarak atanırsa da girdiği sınavı kazanarak Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'ne kaydını yaptırır. 1947'deki mezuniyetinin ardından aynı yılın temmuz ayında Ankara'nın Çubuk ilçesinin ikinci bölge "gezici başöğretmenliği" görevine başlamıştır. Gezici başöğretmenlik, Türk eğitim sistemine ilk defa 1937 tarih ve 3238 sayılı Köy Eğitmenleri Kanunu ile yasalaşmış, 1950'lerde eski önemini kaybetmiştir (bk. Seyyar Muallim). Binbaşıoğlu gezici başöğretmen olarak okullardaki eğitmen ve öğretmenlerin okul içi ve okul dışındaki görevlerini tam yapıp yapmadıklarını, okulu ve bahçesini köylüye örnek olacak şekilde düzenleyip düzenlemediklerini denetlemiş ve köy okullarındaki eğitmen ve öğretmenlerin görevlerini yerine getirmesinde yardımcı olmuştur. Bu görev sırasında yaptığı çalışmaları 1950'de yayımladığı Uygulamalı Öğretim ve Eğitim Şekilleri kitabında anlatmıştır.
1953-1954'te Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümü'ne kaydolmuş bir yıl sonra mezun olmuştur. 1965-1966 yıllarında Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi'ndeki seminerlere devam etmiştir. 1968-1969 eğitim öğretim yılında Millî Eğitim Bakanlığı tarafından "bilgi, görgü ve ihtisasını arttırmak" üzere İngiltere'ye gönderilir. Orada İngiliz eğitim sistemi ve öğretmen yetiştiren programları daha yakından tanıma fırsatı bulur. Buradaki gözlem, inceleme ve araştırmaları neticesinde hazırladığı ve Millî Eğitim Bakanlığı'na sunduğu raporunu ayrıca Eğitim Hareketleri dergisinde de yayımlar. Binbaşıoğlu gezici başöğretmenlik, ilköğretim müfettişliği, İlköğretmen Okulu Öğretmenliği, Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümü asistanlığı ve öğretmenliği (öğretim görevlisi) ve yurt dışı görevlerinde bulunduktan sonra kendi isteği ile 1984'te emekliye ayrılmış, bu tarihten sonra da eğitime katkıları sürmüştür. 31 Mayıs 2013'te Ankara'da vefat etmiştir.
Çalışmaları eğitim bilimlerinin her alanıyla ilgili olmakla birlikte daha çok Türk eğitim tarihi ağırlıklıdır. Bu yönüyle çağdaş anlamda bir "Türk pedagogu" olarak da adlandırılabilir. Makalelerini kitap haline getirirken bir yöntem takip etmiştir. Ansiklopedik tarzda bir eser olarak değerlendirdiği Türk Eğitim Düşüncesi Tarihi (2005) başlıklı hacimli eseri (678 sayfa) bu tarzın bir üründür.
Yazarlık hayatı öğrenciliği ile başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Eğitim bilimleri alanında üretken bir pedagogtur. Öğrencilik ve Öğretmenlik Anıları'nda (2002) kişisel yaşamını eğitimle bütünleştirmiş, kitabın sonuna daha ilkokul sıralarında iken yazdığı Antalya Çocuklarından Atatürk'e (1938) başlıklı kompozisyonunu ve bazı ilk dönem yazılarını eklemiştir. Yazılarında Cumhuriyet değerlerini yücelten, koruyan ve kollayan bir üslup daima kendini gösterir. İlerleyen meslek hayatında değerlendirmelerden uzaklaşıp daha bilimsel ve objektif yazmaya" gayret ettiğini belirtmiştir. Buna örnek olarak, Çağdaş Eğitim ve Köy Enstitüleri "Tarihsel Bir Çerçeve" (1993) başlıklı eseri gösterilebilir. Buna karşın Binbaşıoğlu'nun Cumhuriyet öncesi kurum ve değerlere çoğu yerde menfi, ön yargılı ve eksik bilgiyle baktığı söylenebilir. Mesela medreselere yönelik verdiği bilgiler Türk eğitim tarih yazıcılığının ön yargılarından kurtulmuş değildir. Osmanlı dönemi eğitim ve kurumlarına dair verdiği bilgiler yüzeyseldir. Bu dönem metinlerini çoğu kere üstünkörü, dikkatsiz sadeleştirmiştir.
Ömrünün son yıllarında aylık Öğretmen Dünyası dergisi'nde (2011-2012) Eğitim ve Öğretimde Temel Yaklaşımlar bağlamında seri yazılar yazmıştır. Bu yazılarını, adına düzenlenen sempozyumda (3 Mayıs 2008) yaptığı konuşmasını da ekleyerek Etkinlik Pedagojisi: Yaşamsal, Düşünsel ve Üretici Eğitim başlığı ile kitaplaştırmıştır (2013). Kitabın önsözünde araştırmacı ve eğitimci kişiliğinin geldiği son noktayı "bilimsellik ve demokratiklik" olarak ifade etmiştir. Yazılarında belirgin bir teorik alt yapının olduğunu söylemek güçtür. Bunun yanında araştırmalarında yerleşik resmî ideolojik kalıpların dışına çıkıp eleştirel bakabildiği de söylenemez.
Sınıf içine yönelik yazılarını topladığı Eğitim ve Öğretim Üzerine Yazılar (2003) kitabında "etkinlik temelli öğrenme" uygulamalarının nasıl olacağı noktasında somut betimlemelerde bulunmuş, öğretmenlere rehberlik edici örnekler sunmuştur. "Öğrenci Yalanları ve Bunlar Karşısında Öğretmen Davranışları" başlıklı yazısında yalancılığın tanımı, sebepleri, çeşitleri konusunda bilimsel verilerden yararlanarak açıklamalarda bulunduktan sonra sınıf içinde böyle bir durumda öğretmenin öğrencisine nasıl davranması gerektiği noktasında somut önerilerde bulunmuştur (Binbaşıoğlu, 2013: 36).
Köy enstitüsünden yetişmiş bir eğitimci yazar olduğu için bu konuda yazdıkları Türk eğitim tarihi açısından kayda değerdir. Ona göre Köy enstitülerinin getirdiği program anlayışı, değerlendirme yöntemleri, uyguladığı eğitim öğretim ilkeleri, staj, rehberlik, halk eğitimi, kişilik oluşumu ve demokratik eğitim gibi unsurlar Türk eğitim sistemine birer katkı olmuştur.
Emeklilik sonrası araştırma ve yayınlarında daha çok Türk eğitim ve düşünce tarihi konularına yoğunlaşmıştır. Öğretmen Yetiştirme Açısından Türkiye'de Eğitim Bilimleri Tarihi (1995) önemli araştırma ve inceleme eserlerinden biridir. Bu kitapta tarihî süreçte öğretmen eğitimi ve bu eğitim programlarında yer alan meslek bilgisi derslerindeki gelişmeleri, fikir ve uygulamaları dönemsel olarak incelemiş ve somut betimlemeler yapmıştır. Türk eğitim tarihinden dersler, programlar ve eğitim yayınları hakkında bilgilendirme yaparken kronolojik olarak Türk eğitimcilerinin görüşleri ve eğitim politikacılarının çabaları ve yaptıkları uygulamalara yer vererek güncel eğitime ilişkin sonuç ve önerilerde bulunmuştur.
Araştırma ve yayınlarının merkezine öğretmeni koyan Binbaşıoğlu, öğretmen yetiştiren kurumların tarihine (açılışları, amaçları, programları, dersleri, öğretim kadrosu vb.) ve öğretmen niteliklerine de çalışmalarında ayrı bir yer vermiştir. Ona göre, işe yetişecek öğretmenin niteliğinden başlamak gerekir. Öğretmen yetiştirecek öğretim elemanlarının kendilerinin "laik, akılcı, demokratik, özbenliğinden kopmamış, özgür ve çağdaş" niteliklere sahip olması gerektiğini belirtmiştir. Onun Türkiye'nin resmî eğitim ideolojisine sıkı sıkıya bağlı bir eğitim bilimci olduğu söylenebilir.
Araştırmacılığı yanında profesyonel bir eğitim öğretim uygulayıcısıdır. Meslektaşları ve öğrencileri onun ilkeli, disiplinli, planlı, vazifesine bağlı, öğrencilerini merkeze alan, yüreklendiren ve onlara her zaman rehberlik eden etkili ve verimli öğretici kişiliğinden her zaman övgüyle söz etmişlerdir. Binbaşıoğlu'nun eğitici kişiliği okul içinde ve dışında her yerde kendini belli etmiştir. Onun bir eğitim araştırmacısı, düşünürü, yazarı ve uygulayıcısı olarak Türk eğitim tarihinde iz bıraktığı söylenebilir.
2009 yılı sonlarına kadar eğitimin değişik konularında kırk üç kitap, üç yüz kırk beş makale yazmıştır. Dergilerdeki yazılarının çoğunu Okullarda Öğretim Sorunları (1995), Ailede ve Okullarda Eğitim Sorunları (2000), Eğitim ve Öğretim Üzerine Yazılar (2003), Türk Eğitim Düşüncesi Tarihi (2005) başlıklı kitaplarında toplamıştır. Eserleri "özellikle ilkokul öğretmenlerine yardım etmek amacıyla, eğitim öğretim ve yönetim konularında kılavuzluk edici yazı ve kitaplar" "öğretmen yetiştiren okul ve kuruluşlarda okutulan meslek dersleriyle ilgili yayınlar" ve "eğitim öğretim sorunları ve eğitim bilimleri tarihi ile ilgili araştırmalar" (Göğer 2013: 33-34) olarak üçe ayrılmıştır.
Eğitim bilimleri alanında araştırma ve yayın çeşitliliğini gösteren bazı eserleri Uygulamalı Aktif Öğretim Rehberi (1957), İlköğretimde Teşkilat ve İdare (1966), Eğitim Yöneticiliği (1975), Eğitim Tarihi (1976), Rehberlik (1983), Eğitim Psikolojisi (1992), Hayat Bilgisi Öğretimi (2003), Başlangıçtan Günümüze Türk Eğitim Tarihi (2009) olarak sayılabilir. Kitaplarından birçoğu uzun yıllar, öğretmen yetiştiren okullarda kaynak ve yardımcı materyal olarak okutulmuştur. Onları rahat bastırabilmek için adını taşıyan "Binbaşıoğlu Yayınevi"ni kurmuş ve bazı eserleri defalarca basılmıştır.
Türk Eğitim Derneği (TED) Bilim Kurulu tarafından, eğitim dünyasına hizmetleri sebebiyle, "TED 1999 Yılı Hizmet ödülü" verilmiştir (Binbaşıoğlu, 2005: VI). Uzun yıllar çalıştığı Gazi Üniversitesi'nde Gazi Üniversitesi Rektörlüğü, Ulusal Eğitim Derneği, Tüm Eğitimciler ve Eğitim Müfettişleri Sendikası ve Artım Yayımları tarafından adına bir sempozyum düzenlenmiştir (3 Mayıs 2008). Bu etkinlikte onur konuğu olmuş ve bir konuşma yapmıştır. Yine Erciyes Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü'nde Cavit Binbaşıoğlu'nun Türk Eğitim ve Kültür Hayatına Hizmetleri başlıklı bir yüksek lisans tezi hazırlanmış, vefatından birkaç gün önce yayımlanmıştır.