Bu Böyledir, Türk hikâyecisi Mustafa Kutlu tarafından yazılan uzun hikâyedir. Eser, yazarın kendine özgü anlatım diliyle bireyin içsel sorgulamasını, geçmişe özlemini ve modern dünyanın geçiciliğini metaforik bir lunapark alegorisi üzerinden işler.

Konu

Hikâye, ana karakter Süleyman’ın eşi Zinnure ve kızıyla birlikte gittiği bir lunaparkta yaşadığı geçmişe dönüşlerle başlar. Süleyman’ın hafızlık yıllarından memuriyetine, evliliğinden hayal kırıklıklarına kadar hayatındaki dönüm noktaları, lunaparkta geçirdiği bir gün içinde iç içe geçmiş bölümler hâlinde anlatılır. Hikâye, dünyanın bir lunapark gibi geçici, aldatıcı ve ışıltılı bir yer olduğunu; bu albeninin insanı sarhoş ettiğini ve çıkışı bulmayı zorlaştırdığını simgesel bir dille işler. Eser, sekiz bağımsız ama tematik olarak birbirine bağlı bölümden oluşur:

Bu Böyledir: Süleyman’ın çocukluğu ve hafızlık yıllarına dair ilk izlenimlerin sunulduğu giriş bölümüdür.

Bahtımın Yıldızı: Zinnure’nin gençliği ve Süleyman ile tanışma süreci anlatılır.

Süleyman’ın Seçimi: Süleyman’ın meslek tercihi, hafızlık ile memurluk arasında yaşadığı iç çatışma vurgulanır.

Red Cephesi: Hafız Yaşar’ın şehirleşmeye ve yozlaşmaya karşı duruşu ve doğayla uyumlu yaşam felsefesi öne çıkar.

Manifatura: Dayı Rafet’in dinî hassasiyetleri ile maddi hırsları arasındaki çelişki anlatılır.

Kahkaha Çiçeği: Felsefe hocası Şinasi Bey’in çözülmemiş iç dünyası ve ruhsal sıkışmışlığı işlenir.

Su Sesi: Yalnız yaşayan zabıt katibi Sabahat’in hayatı ve toplum içindeki yeri anlatılır.

Son: Aile, lunapark çekilişinden bir fırın kazanır fakat çıkış kapısını bulamaz. Bu durum, dünyanın aldatıcılığını ve çıkış yolunun zorluğunu simgeler.

^{Süleyman ve Eşi Zinnure'nin Lunaparkta İç Dünyalarına Yaptığı Yolculuğu Temsil Eden Görsel (Yapay Zeka Tarafından Oluşturulmuştur)}

Karakterler

Süleyman: Ana karakter; geçmişine özlem duyan, hayatı sorgulayan, ruhsal arayış içinde bir adam.

Zinnure: Süleyman’ın eşi; gençlik hayallerinden vazgeçmiş, hayatın gerçekleriyle barışık bir figür.

Hafız Yaşar: Süleyman’ın hafızlık hocası; doğaya ve maneviyata bağlılığı ile temsilî bir karakterdir.

Rafet: Süleyman’ın dayısı; dinî değerlerle maddi arzuları arasında sıkışmış bir esnaftır.

Şinasi: Felsefe hocası; akademik bilgiye sahip olsa da kendi sorunlarını çözemeyen bir kişidir.

Sabahat: Toplumun kenarında kalan, iç dünyası zengin ama yalnız bir kadın figürüdür.

Tema

Dünyanın geçiciliği ve aldatıcılığı: Lunapark, dünyanın ışıltılı ama geçici ve yanıltıcı yapısını simgeler.

İçsel sorgulama: Karakterler, geçmiş ve bugünü değerlendirerek hayatın anlamına dair derin sorgulamalara girer.

Doğu-Batı ve maneviyat-maddiyat çatışması: Modernleşme ve şehirleşme eleştirisi üzerinden geleneksel değerlerin savunusu yapılır.

Gerçek ile oyun arasındaki çizgi: Süleyman’ın dünyayı bir oyun alanı olarak görmesi, gerçeklik algısının sorgulanmasına yol açar.