BlogGeçmiş
Blog
Avatar
YazarMustafa Kanyılmaz25 Nisan 2025 07:17
fav gif
Kaydet
kure star outline

Bilgi aktarımı tarihin her safhasında önem teşkil etti. Bu nedenle devletler istihbarat toplamak ve istihbarata karşı koyabilmek için birçok yönteme başvurdular. Bu yöntemler arasında hayvanların kullanımı da vardı.


Hayvanların istihbarat çalışmalarında kullanılmaları eskiye dayanmakta... İlk olarak 1907 yılında Alman Julius Neubronner tarafından 1. Dünya Savaşı’nda “gövdelerine kameralar yerleştirilmiş ve eğitilmiş” güvercinler kullanılarak düşman mevzileri görüntülendi.


Kameralar takılmış posta güvercinleri. (Flickr)


İkinci Dünya Savaşı'nda İngiliz istihbaratına bağlı MI14(d) isimli yapılanma, işgal altındaki Avrupa'nın üzerine kuşları paraşütle yerdeki konteynıra bırakan bir "Gizli Güvercin Teşkilatı" kurdu. Ankete benzer bir evrak marifetiyle bilgi toplayan 1000'den fazla güvercin, V1 roket fırlatma sahaları ve Alman radar istasyonlarının ayrıntılarını içeren mesajlarla geri döndü.


Hatta Leopold Vindictive adlı bir direniş grubundan gelen bir mesaj, doğrudan dönemin İngiltere Başbakanı W. Churchill'e gönderilen 12 sayfalık bir istihbarat raporu ortaya çıkardı. Operation Columba adını verdikleri operasyonun ardından başarılarından ötürü güvercinlere madalya verildiği biliniyor.


Günümüz ve yakın tarih dışında hayvanların casus olarak kullanılmasının en yoğun olduğu dönem Soğuk Savaş dönemi oldu. O dönem casusluk için kullanılan hayvanların çeşidi ve kullanım alanları da arttı. Amerika Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) özellikle Sovyetler Birliği (SSCB) içerisinde bulunan ve kendisi için önem arz eden hassas bölgelerin görüntülerini elde etmek için çeşitli metotlarla güvercinleri kullandı. Yine soğuk savaş döneminde, insanların da yaklaşmaktan imtina etmesi avantaj olarak görülerek ölü farelerin içine çeşitli dinleme cihazları yerleştirilerek kullanıldı.


İçerisine dinleme cihazı yerleştirilmiş ölü bir fare. (Spy Museum)


Operasyon Tacana

1960’lı yıllarda CIA tarafından güvercin ve kuzgunlar üzerine yapılan çalışmalarla temel olarak 40 grama kadar küçük nesnelerin teslim edilip alınması üzerine kuzgunlar eğitildi. Bu çalışmaların yanı sıra köpeklerin beynine elektriksel uyarım vererek uzaktan kontrol edebilme denemeleri de yapıldı.


Tüm bu çalışmalar sonucunda, casus olarak değerlendirilebilecek en iyi kara/hava hayvanının güvercin olduğuna kanaat getirildi. 1970’lerin ortalarında, biri bir hapishanenin, diğeri ise Washington DC de bulunan Donanma Tersanesi’nin üzerinde bulunan iki kuşa kamera yerleştirildi. 2.000$ maliyeti ve 35 gr. ağırlığı bulunan kameralarla bir film rulosunda bulunan 140 fotoğrafın yarısının iyi kalitede olduğu, yürüyen insanlar ve cansız varlıkların son derece net göründüğü kanıtlanmış oldu.


Görüntü toplamak üzere yetiştirilmiş ve kamera bağlanmış bir güvercin. (Spy Museum)


Deneme çalışmalarında kalın bir paltodan salıverilen ve 80 km. hızla ilerleyen bir otomobilin camından fırlatılan bir güvercin gibi teknikler denendi. Nihai amaç, kuşun hedeflenen yerden birkaç km. ötede fırlatılarak hedef alanın üzerinden uçması ve akabinde yuvası olarak bildiği yere dönmesiydi.


Güvercinlerin Kullanımı Devam Ediyor

Günümüzde insansız hava/kara ve deniz araçları gibi teknolojiler sayesinde, güvercinlere ya da diğer bazı hayvanlara eskisi kadar iş düşmüyor. Bu nedenle Tacana Projesi tarih kitaplarının tozlu sayfalarında kaldı.


Ancak bu durum CIA'in hayvanları tamamen unuttuğu anlamına da gelmiyor.


Bugün birbirine sınır komşusu olan Pakistan ve Hindistan arasında uzun yıllardır hala devam eden “casus kuş” şüphelerinin devam ettiğini, şimdiye kadar üzerinde farklı notlar ve mikroçipler bulunan güvercinlerin yakalandığını ‘hatta tutuklandığını’ da hatırlamakta fayda var.


Akustik Kedi (Acoustic Kitty)

Kediler de istihbarat teşkilatları tarafından denemeye tabi tutulmuş hayvanlar... 1960 yılında CIA SSCB Büyükelçiliği’nden istihbarat toplamak için bir operasyon fikrine vardı.


Kedi. (Pikrepo)


Bir kedinin kulağına mikrofon ve kafatasına (derisinin altına) bir radyo vericisi yerleştirmeyi planladıkları bu operasyonun adına “Akustik Kedi Operasyonu” adını verdiler. 5 yıl süren ön çalışmaların ardından 4 inçlik bir verici yerleştirilerek, kedinin kuyruğuna kadar örüldü.


Ancak proje trajikomik bir şekilde akamete uğradı. Kedilerin doğaları gereği başına buyruk hayvanlar olmaları hasebiyle itaatsiz davranışlarının ABD’lileri epey zorladığı biliniyor. Deneme çalışmasında SSCB elçiliğinin yakınındaki bir parka bankta sohbet eden iki kişinin konuşmasını dinlemek üzere proje kedi bırakıldı. Lokasyondan uzaklaşan kediye çarpan bir arabadan dolayı kedi öldü ve CIA projenin pratik olmayacağı kanaatine vararak 1967 yılında iptal etti.

Denizdeki Casuslar

Deniz canlılarının, özellikle yunusların, yaradılıştan gelen duyusal ve işitsel yetkinlikleri bilinen ve bilimsel bir gerçek. Bu farkındalık sayesinde rakip ülkeler tarafından kullanıldılar ve kullanılmaya devam ediyorlar. Hatta çoğu zaman yapay sensörleri bile geride bırakırlar. ABD’nin yakın tarihten günümüze kadar yunus balıklarını mayın temizleme faaliyetlerinde kullanmakta olduğu biliniyor. 


Bazı araştırmacılar, bu hayvanların yaradılışları temelli olarak tespit, keşif gibi konularda yapay edinimlerden daha kesin başarıya ulaşabileceklerini savunurlar. Köpekbalıklarının, güve ve farelerin çeşitli kimyasalların izlerini titizlikle tespit edebilmeleri buna örnek olmaktadır.

 

OXYGAS Operasyonu'nun bir tasviri. (CIA)


Bu farkındalıklar sayesinde istihbarat örgütleri tarafından kullanıldılar ve kullanılmaya devam ediyorlar.


1960’lı yıllarda SSCB ve ABD Deniz Donanmaları su altı mayın ve kayıp envanter tespiti ile düşman dalgıçların bulunması maksatlı olarak yunus balıklarını eğitici programlar başlattılar. Devamında OXYGAS adlı gizli bir proje kapsamında düşman gemilerine patlayıcı cihaz yerleştirilmesi üzerine CIA tarafından eğitim faaliyetleri sürdürüldü.


Yunus balıklarının istihbarat çalışmalarında kullanılabilmeleri için tasarlanmış ekipmanlar. (CIA)


Yunus balıklarının istihbarat faaliyetlerinde kullanıldıklarına dair bir diğer örnek 2015 yılında Akdeniz’de görüldü. İslamî Direniş hareketi HAMAS, Akdeniz’de çeşitli ok ve kameralarla İsrail tarafından donatılmış bir yunus balığı yakaladıklarını açıkladı. HAMAS Deniz Komandolarının dikkatini çekerek yakalanan yunus balığı İsrail tarafından, Gazzeli komandoların eğitimlerini gözlemek ve bilgi toplamak için eğitilmişti. İsrail’e yönelik tek suçlama bununla da sınırlı değildi; 2010 yılında Mısır, turizmin baltalanması amacı ile İsrail tarafından kendi kıyılarına doğru köpek balıklarını yönlendirdiğini açıklamıştı.


Konu ile ilgili bir başka aktüel ve enteresan örnek Norveç’te yaşandı. Deniz kanaryaları olarak anılan “Beluga” cinsi bir balina 2019 yılında Norveçli balıkçıların dikkatini çekmişti. Balinanın üzerinde “Equipment St. Petersburg (St. Petersburg Ekipmanı)” yazılı bir kamera kayışı vardı. O yıl Norveç gündemine oturan bu konu karşısında kamuoyu ikiye ayrıldı. Bir kısım insanlar, Rusya’nın suda yaşayan hayvanları casus olarak eğiten bir Rus donanma programının parçası olduğunu düşünürken, diğerleri engelli çocukların terapisi için kullanılabileceğini öne sürmüştü.


İddiaları daha önce İngiliz İstihbarat Raporları’nda Rusya’nın Kırım’da düşman dalgıçlarını tespit etmek ve karşı koymak üzere yunus balıklarını eğittiği ve memeli hayvan programı oluşturduğu bilgisi güçlendiriyor. Ancak Rus Hükümeti “Hvaldimir”i doğrulamadı.


Balinaya, Norveççe “Hval” (balina) ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den ilhamla “dimir” isimleri birleştirilecek “Hvaldimir” ismi verildi.


1225 kg. ağırlığı 4 metreyi aşan uzunluğu ile Hvaldimir 2024 yılında, kendi cinsindeki balinaların ortalama yaşlarının yarısından daha az bir yaşta; 15 yaşında ölü bulundu. Hvaldimir’in ölümünden önce Norveç kıyılarında balıkçılar tarafından görüldüğü, bir kanocu tarafından düşürülmüş aksiyon kamerasını balıkçılara götürdüğü biliniyor. Hvaldimir’i tespit edildiği tarihten öldüğü tarihe kadar takip eden bazı deniz kuruluşları beluganın normal bir yolla ölmediğini iddia etseler de konu ile ilgili tartışmalar hala sürüyor.

Kaynakça

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Blog İşlemleri

KÜRE'ye Sor