logologo
DEFTER-i TEŞRÎFÂT
(دفتر تشريفات)
fav gif
Kaydet
viki star outline
Avatar
Ana YazarFİLİZ KARACA20 Kasım 2024 08:33
XVII. yüzyıl sonları ile XVIII. yüzyıl başlarında yaşayan Teşrifatîzâde Mehmed Efendi’nin Osmanlı teşrifat kanunlarını derlediği eseri.
badge borderhover badge border
avatar
İslam Ansiklopedisi Kategorisi
Kurulları tarafından
onaylanmıştır.

DEFTER-i TEŞRÎFÂT

Board Main İcon
Teşrifatîzâde Mehmed Efendi’nin Defter-i Teşrîfât adlı eserinin ilk iki sayfası (İÜ Ktp., TY, nr. 9810)
Teşrifatîzâde Mehmed Efendi’nin Defter-i Teşrîfât adlı eserinin ilk iki sayfası (İÜ Ktp., TY, nr. 9810)
Teşrifatîzâde Mehmed Efendi’nin Defter-i Teşrîfât adlı eserinin ilk iki sayfası (İÜ Ktp., TY, nr. 9810)

Eserin müellifi Mehmed Efendi, divan kâtipleri arasına girip yirmi sekiz yıldan fazla bir süre Dîvân-ı Hümâyun’da teşrifatçılık ve devâtdârlık görevlerini yürüten Ni‘metî mahlaslı Ahmed Efendi’nin (ö. 1121/1709-10) oğlu olup babasının görevi dolayısıyla Teşrifatîzâde diye şöhret kazanmıştır. Hayatı hakkında fazla bir şey bilinmeyen müellif, babasının uzun süre teşrifatçılık hizmetinde bulunmuş olmasının sağladığı imkânlar çerçevesinde, zamanında oldukça karışık halde bulunan teşrifat kanunlarını derleyerek eserini meydana getirmiştir. Eserin girişinde Osmanlı âdet ve usullerinin, teşrifat kayıtlarının müracaata elverişli olmayan durumu dolayısıyla unutulmasına gönlünün razı gelmediğini belirten Mehmed Efendi, 1695’te II. Mustafa’nın cülûsu merasimiyle başlamak üzere Defter-i Teşrîfât’ı kaleme almıştır. Eserini hazırlarken teşrifat defterleri, kanunnâmeler ve tarih kitaplarından faydalandığı gibi Dîvân-ı Hümâyun’un kanunları iyi bilen görevlileriyle de görüşmüştür.


Eserde önce cülûs münasebetiyle yapılan merasimler ele alınmış, II. Ahmed’in vefatı üzerine II. Mustafa’nın tahta çıkışı, eski padişahın defni, yeni padişahın Ebû Eyyûb el-Ensârî Türbesi’nde kılıç kuşanması anlatılmış, sipahi, silâhdar, yeniçeri, cebeci, topçu ile top arabacı ocaklarına verilen bahşişlere temas edilmiştir. Daha sonra bizzat padişahın sefere çıkması durumunda “tuğ ve otağ ihracı” münasebetiyle yapılan merasimlerden söz edilerek sefere katılanların tertipleri, ihtiyaçlarının temini, idareleri ve dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgiler verilmiştir. Dîvân-ı Hümâyun ve arza dair teşrifat kanunlarının derlendiği kısımda ise divan günü sarayda kimlerin toplandığı, divanhânede bulunanların tertipleri, toplantı sırasında kimlerin hangi işle meşgul olduğu ve kurulan sofraların tasviriyle arza girme yetkisine sahip olanların tesbiti gibi konulara yer verilmiştir. Ayrıca vezîriâzam, vezirler ve şıkk-ı evvel defterdarının özel günlerdeki kıyafetleri ve bunların maiyetindeki hizmet erbabı ile görev ve yetkileri hususunda da bazı bilgiler verilmiş, vezîriâzamlar hakkında Lutfî Paşa’nın Âsafnâme’sinin birinci babı nakledildikten sonra cuma ve çarşamba divanları ile sadrazamın “kola çıkışı” sırasındaki alay tertibi ve serdâr-ı ekrem olarak sefere gidişi halinde sancak-ı şerifin kendisine teslimi üzerinde durulmuştur. Ramazanın yirmi beşinden bayram gününe kadar olan tebrik ve ziyaretler, bayram günü yapılan merasimler, padişahın cuma selâmlığı ve türbe ziyaretleri, mevlid-i şerif meclisi, şehzade doğumları, sultanların nikâh akdi, elçilerin karşılanması, sadrazam ve padişah huzurlarına kabulleri de eserde anlatılan diğer konuları teşkil eder.


Süslü bir ifadeyle kaleme alınan eserde merasimler, şartlar dolayısıyla yapılan değişikliklere de yer verilerek genel olarak ve sistemli bir şekilde anlatılmakta ve yeri geldikçe hazır bulunanların kıyafetleri de açıklanmaktadır. Çeşitli kimselere tebrik, taltif veya ikram olarak giydirilen hil‘atlerin sayıları, dökümü ve buna benzer ayrıntıları üzerinde durulmayıp teşrifat, rûznâmçe veya masraf defterlerinde gerekli bilgilerin bulunduğuna işaretle yetinildiği de dikkati çekmektedir. Türk kültür tarihi bakımından büyük bir önem taşıyan eser Dîvân-ı Hümâyun bürolarının görevleri, vezir, beylerbeyi, sancak beyi ve rikâb ağalarının emekli olma sebepleri ve kendilerine verilen haslarla gediklilerin hangi görevlerde istihdam edildikleri ve sayıları gibi teşkilâta dair hususlarda da değerli bilgileri ihtiva etmektedir.


Defter-i Teşrîfât’ın İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde (TY, nr. 9810) bir nüshası mevcut olup Viyana’da bulunan iki nüshasının ise eksik olduğu anlaşılmaktadır (bk. Babinger, s. 255).

Kaynakça

Teşrifatîzâde Mehmed, Defter-i Teşrîfât, İÜ Ktp., TY, nr. 9810.

Sâlim, Tezkire, İstanbul 1315, s. 679.

, s. 255.

https://islamansiklopedisi.org.tr/defter-i-tesrifat

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme
KÜRE'ye Sor