Hayat bazen "doğru" sandığımız yollarda ısrar etmektense, "bize uygun" yolları keşfetmekle ilgili. İşte benim, herkesin övdüğü o popüler trendleri deneyip nihayetinde vazgeçtiğim anlar ve bu "vazgeçiş"lerin bana öğrettikleri:
Sabah 05:00 Kalkıp Üretkenlik Kahramanı Olma Denemesi
Her yerde "başarılı insanların 05:00'te kalktığını" okuyup, iki hafta boyunca alarmımı bu saate kurduğumda olanlar:
- İlk günler kendimi bir "süper kahraman" gibi hissetsem de,
- Üçüncü gün yataktan kalkmak için içimdeki tüm iradeyi toplamaya çalıştığımı fark ettim,
- Beşinci gün öğleden sonraları o kadar yorgundum ki basit kararları bile veremiyordum.
Neden Vazgeçtim? Çünkü her vücudun kendine özgü bir biyolojik saati olduğunu anladım. Benim en yaratıcı ve enerjik olduğum saatler aslında akşamüstüydü. Kendimi zorla bir "sabah insanı" kalıbına sokmaya çalışmak yerine, doğal ritmime uygun çalışmayı öğrendim.
Bu bana şunu öğretti: Başkalarının başarı reçeteleri, sizin biyolojik yapınıza uymuyorsa işe yaramaz. Önemli olan, "erken kalkan" değil, "verimli çalışan" olmaktır.
Vegan Beslenme Macerası
Sağlık ve etik nedenlerle vegan beslenmeyi denediğim iki ay:
- İlk haftalar inanılmaz hafif hissettim,
- Üçüncü haftada sürekli enerji düşüklüğü yaşamaya başladım,
- Kan değerlerimdeki demir eksikliği iyice belirginleşti.
Neden Vazgeçtim? Vücudumun sinyallerini dinlemeyi öğrendim. Demir takviyeleri ve sürekli besin takibi yapmak benim için sürdürülebilir değildi. Dengeyi bulmanın, katı kurallara bağlı kalmaktan daha sağlıklı olduğunu gördüm.
Bu bana şunu öğretti: Bir beslenme şekli ne kadar popüler olursa olsun, vücudunuzun ihtiyaçları her zaman önceliklidir. Esnek ve dengeli beslenmek, katı diyet kurallarından daha değerli.
Minimalist Dekorasyon Takıntısı
Evimi sade, beyaz ve neredeyse boş bir mekana dönüştürme çabam:
- İlk hafta ferahlık hissi harikaydı,
- İkinci hafta ev "sıcak" değil, "steril" hissettirmeye başladı,
- Renklerden ve anılardan yoksun bir evin bana huzur değil, hüzün verdiğini fark ettim.
Neden Vazgeçtim? Çünkü minimalizm, sevdiğin şeylerden vazgeçmek değil, sadece onlara değer vermekle ilgiliymiş. Benim için anlamlı olan fotoğrafların, seyahatten getirdiğim küçük hatıraların olduğu bir ev, bana daha çok "yuva" hissi veriyor.
Bu bana şunu öğretti: Bir yaşam felsefesini başkasının tanımına göre değil, kendi ihtiyaçlarınıza göre uyarlamak en doğrusu.
En Önemlisi
Bu deneyimler bana şunu öğretti: Bazen vazgeçmek, pes etmek değil, kendini tanımaktır. Bir şeyi deneyip "bu bana göre değil" diyebilmek, aslında kendi değerlerinizi ve ihtiyaçlarınızı anlamanın en değerli yoludur.
Siz de belki bugüne kadar "neden yapamıyorum" diye kendinizi suçladığınız şeylerde, aslında sadece "sizin doğanıza uymayan" şeylerle uğraşıyorsunuzdur. Bazen en büyük başarı, neyin sizin için doğru olmadığını fark edip, kendi yolunuzu çizebilmek cesaretini gösterebilmektir.
Çünkü gerçek mutluluk, başkalarının yolunda yürümekte değil, kendi yolunuzu keşfetmekte yatar.