Dominik Cumhuriyeti, Karayipler’in ortasında Hispanyola Adası’nın doğu bölümünü kaplayan ve tarih boyunca sömürgecilik, kültürel melezleşme ve bölgesel rekabetlerle biçimlenmiş bir devlet yapısıdır. Coğrafi konumu, Avrupa-Afrika-Karayip hatlarının kesişiminde yer aldığı için kolonyal dönemde stratejik bir liman ve geçiş noktası hâline gelmiş, modern çağda ise istikrarlı ekonomik büyüme, turizm ve hizmet sektörüyle Karayip bölgesinin dinamik merkezlerinden biri olmuştur. Başkent Santo Domingo, Amerika kıtasındaki en eski sürekli yerleşimlerden biri olma niteliğiyle tarihsel sürekliliğin sembolüdür.

Başkent Santo Domingo (World Factbook)
Tarih
Koloni Öncesi Dönem
Dominik Cumhuriyeti’nin tarihsel süreçleri Hispanyola Adası’nın bütünlüklü geçmişiyle bağlantılıdır. Avrupalıların gelişinden önce ada, Taíno halklarının yerleşim alanıydı. Tarım, balıkçılık ve ada içi ticaret üzerine kurulu bu toplumlar, Karayip bölgesine özgü kasaba örgütlenmeleri olan yucayeque sisteminde yaşıyorlardı.

Kolomb Öncesi Taino Topluluğuna Ait Bir Heykel (Public Domain Pictures) Koloni Dönemi Sırasında Afrika'dan Getirilen Kölelerin Adaya Yerleştirilmesi (Look and Learn)
Koloni Dönemi
1492’de Kristof Kolomb’un adaya ulaşmasıyla İspanyol sömürge döneminin temelleri atıldı ve Santo Domingo, Yeni Dünya’daki ilk kalıcı kolonyal merkez hâline geldi. 16. yüzyıl boyunca ada, İspanyol yönetiminin idari merkezlerinden biri olarak kullanıldı. Taíno nüfusu salgınlar, zorla çalıştırma ve çatışmalar nedeniyle kısa sürede dramatik biçimde azaldı. İş gücü ihtiyacının artmasıyla Afrika’dan köle ticareti başlatıldı; bu durum ülkenin etnik yapısında kalıcı bir dönüşüm yarattı.
Adanın Bölünmesi ve Fransız Kontrolü
17. ve 18. yüzyıllarda adanın batı kesiminde Fransız etkisi güçlendi ve 1697 Ryswick Antlaşması ile batı bölgesi resmen Fransa’ya bırakıldı. Bu bölge daha sonra Haiti’ye dönüşecek olan bağımsız siyasal yapının temelini oluşturdu. Doğu bölgesinin ise İspanyol idaresi devam etti; ekonomik yapı hayvancılık, küçük ölçekli tarım ve liman ticareti üzerine kuruldu.

Anlaşma Sonrası Haiti ve Dominik Cumhuriyeti'nin Ayrılması (Library of Congress)
Birinci ve İkinci Bağımsızlık Dönemleri
19. yüzyıl, Dominik ulusunun modern siyasal kimliğini şekillendiren dönüm noktasıdır. 1822’de Haiti yönetimi tüm adayı egemenliği altına aldı ve yaklaşık yirmi iki yıl sürecek bir birleşik yönetim dönemi başladı. Dominik ulusal hareketi bu süreçte gelişti ve 1844’te Juan Pablo Duarte, Matías Ramón Mella ve Francisco del Rosario Sánchez’in önderliğinde bağımsızlık ilan edildi.
Genç Dominik devleti kısa süre sonra güvenlik kaygıları nedeniyle 1861’de yeniden İspanya’nın koruması altına girdi; ancak bu düzen yalnızca üç yıl sürdü. 1865’te başlayan Restorasyon Savaşı, ülkenin bağımsızlığını ikinci kez kazanmasını sağladı.

İspanyol Koloni Döneminden Kalan Kaleler (Picryl)
Erken Dönem ve Siyasi İstikrarsızlık
20. yüzyılın ilk yarısı istikrarsızlıklar, dış müdahaleler ve otoriter yönetimlerle karakterizedir. 1916–1924 arasında ABD işgali adanın siyasal ve ekonomik yapılanmasını doğrudan şekillendirdi. Bu dönemi takip eden yıllarda Rafael Trujillo’nun 1930’da iktidara yükselişiyle sert bir diktatörlük dönemi başladı. Trujillo rejimi; yoğun baskı, merkezî kontrol ve kişisel iktidar kültü üzerine kurulu bir yönetim biçimi sergiledi; 1961’de öldürülmesiyle ülke yeniden siyasal arayış içine girdi.
1960’ların ortası Dominik siyasetinde kritik bir kırılma dönemiydi. Juan Bosch’un kısa süreli demokratik hükümeti 1963’te devrildi; ardından yaşanan iç çatışmalar ve ABD müdahalesi ülkeyi uzun süreli bir yeniden yapılanma sürecine soktu. 1966’dan itibaren Joaquín Balaguer’in tutucu ve kalkınmacı yönetimi siyasal sistemi şekillendirdi; bu dönemde altyapı yatırımları arttı ancak demokrasi standartları sınırlı bir seyir izledi.

Darbe ile Devrilip Joaquín Balaguer Karşısında Kaybeden Juan Bosch (Ortada) (SNL) Joaquín Balaguer (SNL)
Modern Dönem
1990’lardan itibaren Dominik Cumhuriyeti daha istikrarlı bir demokratik çerçeveye yerleşmeye başladı. Ekonomik politika reformları, dış yatırımlar, serbest ticaret bölgeleri ve turizm sektörünün yükselişi ülkeyi Karayipler’in en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri hâline getirdi. 2020’de Luis Abinader’in iktidara gelişi, uzun yıllar süren siyasal rekabetin ardından yeni bir yönetim dönemine işaret etti.
Günümüzde Dominik Cumhuriyeti, tarihsel melezlik, kolonyal miras ve modern ekonomik dinamizmin birleştiği, siyasal olarak istikrar arayışını sürdüren ve bölgesel ölçekte önemli bir konum elde eden bir devlet görünümündedir.
Milli Marş
“Himno Nacional de la República Dominicana”: Millî marşın sözleri Emilio Prud'Homme tarafından kaleme alınmış, bestesi ise José Reyes tarafından yapılmıştır. Marş, Dominik bağımsızlık savaşının siyasal hafızasını, millî kimliğin oluşumunda belirleyici olan anti-kolonyal bilinci ve ulusal direniş temasını öne çıkarır. 1934’te resmî statü kazanmıştır. Metin, bağımsızlık savaşçılarına atıfla özgürlük, dönüşüm ve ulusal onur vurgusunu merkezine alır.
Dominik Cumhuriyeti Milli Marşı (Youtube)
Bayrak
Dominik Cumhuriyeti bayrağı ve tasarımı, ülkenin bağımsızlık mücadelesinin doğrudan siyasal simgesidir. Bayrak, ortasında kesişen beyaz bir haç ile dört parçaya ayrılmıştır. Bu haç hem Hristiyan mirasını hem de kurucu düşüncenin “ahlaki bütünlük” vurgusunu temsil eder. Kesişimin merkezinde ülkenin ulusal arması yer alır. Bu açıdan Dominik bayrağı, devlet armasını taşıyan az sayıdaki ulusal bayraktan biridir.
Dört ana renk şöyle konumlanır:
– Üst sol ve alt sağ bölümlerde koyu mavi bulunur. Mavi, özgürlük idealinin ve ulusal bağımsızlığın sembolüdür.
– Üst sağ ve alt sol bölümlerde kırmızı yer alır. Kırmızı, bağımsızlık uğruna verilen mücadelenin ve dökülen kanın simgesidir.
– Merkezdeki beyaz haç ise ulusun barış arzusunu, birlik duygusunu ve kurucu değerlerini temsil eder.
Ulusal armada yer alan açık İncil, Dominik kimliğinin tarihsel temelinde Katolik geleneğin belirleyiciliğini yansıtır. İncil’in açık olduğu ayet (Yuhanna 8:32: “Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak”) bağımsızlıkçı düşüncenin mottosu hâline gelmiştir. Armanın altındaki defne ve palmiye dalları zafer ile onuru simgeler.
Bayrak tasarımının kurucusu olarak Juan Pablo Duarte kabul edilir. Duarte’nin önderliğindeki bağımsızlık hareketi, hem renk seçiminin hem haç düzeninin sembolik çerçevesini belirlemiştir. Bayrak 1844’te bağımsızlık ilanıyla birlikte resmiyet kazanmış, sonraki yüzyılda çeşitli rejimlere rağmen “özgürlük-bağımsızlık-ulusal birlik” ekseninde anlamını korumuştur.
Coğrafya
Konumu
Dominik Cumhuriyeti, Karayip Denizi ile Atlantik Okyanusu arasında yer alır ve Hispanyola Adası’nın doğu kısmını kaplar. Batıda Haiti ile kara sınırı vardır; ada üzerindeki bu sınır Karayip bölgesindeki en belirgin jeopolitik hatlardan biridir. Kuzeyde Atlas Okyanusu, güneyde Karayip Denizi, doğuda Mona Geçidi ve Porto Riko açıkları ülkenin doğal sınırlarını oluşturur. Coğrafi konumu, ticaret yolları ve bölgesel deniz trafiği açısından stratejik bir nitelik taşır.

Dominik Cumhuriyeti ve Komşuları (Anadolu Ajansı)
Yeryüzü Şekilleri
Dağlar
Ülke topoğrafyası orta ve yüksek dağ sıralarıyla belirginleşir. En önemli yükselti hattı, Karayipler’in en yüksek noktası olan Pico Duarte’yi (yaklaşık 3.100 metre) barındıran Cordillera Central’dır. Bu dağ silsilesi ülkenin iklim dağılımı, tarım bölgeleri ve yerleşim modelleri üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Bunun dışında kuzey kıyısı boyunca uzanan Cordillera Septentrional ve ülkenin doğusunda yer alan daha alçak yükseltiler kıyı ovalarıyla kontrast oluşturur.
Ovalar ve Vadiler
En verimli alanlardan biri, kuzeydoğudan güneybatıya doğru uzanan Cibao Vadisi’dir. Bölge, özellikle tütün tarımı ve yüksek verimli tarım faaliyetleriyle ülke ekonomisinin temel üretim alanıdır. Bunun yanında ülkenin güneyini kesen San Juan ve Enriquillo çöküntü havzaları hem yerleşim hem de tarım bakımından önemlidir.
Nehirler ve Göller
Dominik Cumhuriyeti’nin en uzun nehri Yaque del Norte’dir; tarımsal sulama için kritik bir kaynaktır. Yuna, Yaque del Sur ve Ozama nehirleri de hem iç su sisteminin hem de liman kentlerinin gelişiminde büyük rol oynar.
Güneybatıda yer alan Enriquillo Gölü, deniz seviyesinin altında bulunması ve tuzluluk oranının yüksekliği nedeniyle ülkenin en özgün jeomorfolojik oluşumlarından biridir.
İklim ve Bitki Örtüsü
Ülke genelinde tropikal iklim hakimdir; ancak dağlık yapının etkisiyle mikroiklim farklılıkları belirgindir. Kıyı kesimleri sıcak ve nemliyken iç bölgelerde daha ılıman hava görülür. Tropikal fırtınalar ve zaman zaman kasırgalar bölgenin iklimsel risk faktörleri arasındadır. Bitki örtüsü kıyılarda mangrovlar, iç bölgelerde sık tropikal ormanlar ve yüksek kesimlerde çam türleriyle çeşitlenir.
Doğal Kaynaklar
Dominik Cumhuriyeti’nin başlıca doğal kaynakları arasında nikel, altın, gümüş ve boksit bulunur. Madencilik özellikle son yirmi yılda ekonomide daha görünür hâle gelmiştir. Ayrıca geniş tarım arazileri şeker kamışı, tütün, kahve ve kakao gibi yüksek değerli ürünlerin üretiminde stratejik bir avantaj yaratır.

Los Tres Ojos Milli Parkı (World Factbook)
Enerji ve Ulaşım Altyapısı
Enerji üretimi büyük ölçüde fosil yakıtlara, özellikle ithal petrole bağımlıdır. Yenilenebilir enerji alanında hidroelektrik ve rüzgâr yatırımları artmaktadır. Ulaşım ağı, yerleşim sisteminin lineer karakteri nedeniyle kıyı boyunca ve dağ geçitlerini takip ederek gelişir. Santo Domingo ve Santiago merkezli yol bağlantıları ülkenin ekonomik ve sosyal hareketliliğini sağlar. Limanlar (özellikle Haina ve Caucedo) ticaret taşımacılığının ana kapılarıdır.
Ekonomi
Dominik Cumhuriyeti ekonomisi, Karayipler’in hızlı büyüyen ekonomik yapılarından biridir. Uzun süre şeker kamışına dayalı tek ürünlü bir modelin ağırlığı belirgin olsa da ülke son yirmi yılda turizm, hizmetler, imalat ve madencilik ekseninde çok yönlü bir ekonomik mimariye geçmiştir. 2023 itibarıyla istikrarlı büyüme trendini korumuş, turizm ve hizmet sektörleri GSYİH’nin önemli bir bölümünü oluşturmuştur. İşsizlik oranı bölgesel ortalamalara yakın seyretmekle birlikte kayıt dışı ekonomi hâlâ belirgin bir yapısal sorundur.
Ekonomik göstergeler ülkenin orta gelir grubunda yer aldığını, ancak gelişmiş turizm altyapısı sayesinde Latin Amerika ortalamasının üzerinde bir büyüme performansı sergilediğini ortaya koyar.
Temel Ekonomik Göstergeler (2023)【1】
- GSYH (PPP): 263,82 milyar USD
- GSYH (Nominal): 121,444 milyar USD
- Kişi Başına GSYH (PPP): 23.300 USD
- Kişi Başına GSYH (Nominal): 10,875.7 USD
- İhracat: 25,79 milyar USD
- İthalat: 34,45 milyar USD
- Başlıca İhracat Ürünleri: Tıbbi cihazlar, tütün ürünleri, altın, konfeksiyon, elektrik-elektronik ekipmanlar
- Başlıca İthalat Ürünleri: Rafine petrol, otomobiller, doğal gaz, plastik ürünler, ham petrol
- Başlıca İhracat Pazarları: ABD (%52), İsviçre (%7), Haiti (%6), Çin (%5), Hindistan (%3)
- Başlıca İthalat Kaynakları: ABD (%40), Çin (%18), Brezilya (%4), İspanya (%4), Meksika (%3)
- Ekonomik Profil: Turizm, inşaat, madencilik ve telekomünikasyon ağırlıklı orta gelir ekonomisi
Sektörel Dağılım
Tarım ve Hayvancılık
Tarım sektörü bugün daha çok istihdam yaratma işlevi taşır. Şeker kamışı, tütün, kakao, kahve ve tropikal meyveler hem ülke içi arz hem de belirli ihracat hatları için önemlidir. Muz, ananas, mango gibi tropikal meyveler hem iç tüketimde hem ihracatta önem taşır. Hayvancılık sektörü çoğunlukla iç pazarı hedefler; kıyı kesimlerinde balıkçılık yerel ölçeklidir. Tarım istihdam payı yüksek olmasına karşın, GSYH içindeki payı düşüktür; bu durum verimlilik açığı ve mekanizasyon yetersizliği gibi sorunları yansıtır. Tarımın genel ekonomik ağırlığı sınırlıdır; büyük kentlerde hizmet sektörü ve sanayi üretimi belirleyicidir.

Dominik Tarımı İçin Önemli Yere Sahip Olan Şeker Kamışı Tarımı (Picryl)
Sanayi
Sanayi dalı, Karayip bölgesine kıyasla daha gelişmiş bir düzeye sahiptir. Gıda işleme, tütün ürünleri, tekstil ve konfeksiyon geleneksel hatları oluştururken, serbest ticaret bölgelerinde gelişen elektronik montaj, tıbbi cihaz üretimi ve özel bileşen imalatı ekonomiye yeni bir ölçek kazandırmıştır. Madencilik özellikle altın ve nikel üretimi sayesinde ülkenin döviz akışını güçlendiren kritik bir sektördür. Bu üretim alanları, hem ihracat çeşitliliğini artırır hem de ekonominin dış şoklara karşı dayanıklılığını yükseltir.
Hizmetler, Turizm ve Finansal Sistem
Hizmet sektörü ise ekonominin merkezinde yer alır. Turizm, Dominik Cumhuriyeti’nin dış gelirlerinin omurgasını oluşturur; Punta Cana, Puerto Plata ve Samaná gibi sahil destinasyonları ülkeyi Karayipler’in en çok ziyaret edilen bölgelerinden biri hâline getirmiştir. Turizm sadece döviz girdisi yaratmakla kalmaz; inşaat, emlak, lojistik ve ulaştırma gibi diğer sektörleri de doğrudan tetikler. Finans sistemi bölgesel ölçekte güçlü bir yapı sunar; bankacılık düzenlemeleri ve yabancı yatırım mevzuatı, turizm gelirlerinin de desteğiyle makroekonomik istikrarı güçlendirmektedir.

Dominik Pezosu (Look and Learn)
Dış Ticaret
Dış ticaret yapısı enerji ithalatına bağımlıdır; petrol ve türevleri ithalatın en yüksek kalemlerindendir. Buna karşın ihracatta tütün ürünleri, altın, tıbbi cihazlar, tekstil ve elektronik bileşenler öne çıkar. ABD ülkenin açık ara en büyük ticaret ortağıdır; ekonomik ritim ve tüketim eğilimleri üzerinde belirleyici olur. Bu bağımlılık bir yandan avantajlıdır, çünkü ihracat kanallarını istikrarlı tutar fakat diğer yandan ABD ekonomisindeki dalgalanmalara karşı hassasiyet yaratır.
Yabancı yatırımlar açısından ülke, Karayipler’de en cazip merkezlerden biri olarak görülür. Serbest ticaret bölgeleri düşük vergi yükü ve ihracata dönük üretim kolaylıkları nedeniyle uluslararası firmaların yoğunlaştığı alanlardır. Turizm yatırımları ise kıyı bölgelerinde üst ölçekli projelerle büyümeyi sürdürür. Altın ve nikel madenciliğine yönelik yatırımlar da artmaya devam eder. Bununla birlikte bürokratik süreçlerin yavaşlığı ve yargı sisteminin etkinliği zaman zaman eleştirilir; ancak genel çerçevede politik istikrar ve makroekonomik disiplin, ülkeyi yatırım açısından güvenilir bir konuma yerleştirir.
Yabancı Yatırımlar ve İş Ortamı
Serbest ticaret bölgeleri yabancı yatırımcılar için cazip bir altyapı sunar. Turizm odaklı yatırımlar özellikle kıyı bölgelerinde yoğunlaşmaktadır. Altın ve nikel madenciliğine yönelik yatırımlar da artmaya devam etmektedir.
Demografi ve Eğitim
Demografi (2024)
Dominik Cumhuriyeti’nin nüfusu dinamik, genç yapılı ve hızlı kentleşen bir görünüm sunar. Ülke, Karayip bölgesinin en yoğun nüfuslu devletlerinden biri olarak öne çıkar. Ekonomik çeşitlenme ve turizm merkezli büyüme, iç göç akışlarını artırmış, kıyı şehirlerinde yoğunlaşan yeni yerleşim bölgeleri oluşturmuştur. Nüfus dağılımı, tarihsel olarak Afrika, Avrupa ve yerli Taíno kökenlerinin birleşimiyle şekillenen melez bir toplumsal kimliğe dayanır. Bu melezlik; kültürel pratiklere, dilsel çeşitliliğe ve dini örüntülere doğrudan yansır.

Dominik Cumhuriyeti Nüfus Dağılımı (World Factbook)
Nüfus Dağılımı ve Şehirleşme
Santo Domingo metropolü tek başına ülkenin nüfusunun önemli bir bölümünü barındırır; onu Santiago ve La Romana gibi artan ekonomik hareketlilik merkezleri takip eder. Kentleşme seviyesi yüksektir; kırsal bölgelerde geçimlik tarım sürse de genç nüfusun büyük kısmı hizmet sektörü ve serbest ticaret bölgelerinde çalışma amacıyla büyük şehirlere yönelmiştir. Nüfus hareketliliği yalnızca ülke içinde olmayıp ülke dışına da uzanır; ABD ve İspanya’ya yönelik uzun süreli göç pratikleri Dominik toplumunun sosyal dokusunun parçasıdır. Göçmenlerden gelen döviz transferleri aile bütçelerinde belirgin bir yer tutar.

Santo Domingo Şehir Merkezi (Santo Domingo)
Etnik Yapı
Etnik yapı büyük ölçüde melezdir; Afrika kökenli unsurlar belirgin kültürel izler bırakırken, Avrupa kökenli nüfus tarihsel kolonyal dönemin mirasını temsil eder. Az sayıda yerli Taíno soyundan topluluklar kültürel bellekte yer tutmaya devam eder.
Dini yapı büyük ölçüde Katoliktir; ancak kentleşme ve dış etkilere bağlı olarak Protestanlık ve Evanjelik akımlar da yaygınlaşmaktadır. Nüfusun %60'ı Katolik inancına sahiptir. Bu grubu %20-%30 ile Protestanlar takip eder. Nüfusun yaklaşık %18 kadarı herhangi bir dini inanca sahip olmadığını belirtmiştir.
Eğitim
Dominik Cumhuriyeti eğitim sisteminde son yirmi yılda kapsamlı reformlara gitmiştir. Zorunlu eğitimin genişletilmesi, derslik kapasitesinin artırılması ve öğretmen yetiştirme programlarının yenilenmesi, sistemin genel niteliğini yükseltmiştir. Kentlerde okullaşma oranları yüksek düzeydedir; kırsal alanlarda ise erişim sorunları tamamen çözülmemiştir.
Okuryazarlık oranı Karayip ortalamasının üzerindedir; genç nüfusta neredeyse evrensel bir düzeye yaklaşmıştır. Ülkede devlet üniversiteleri yanında özel yükseköğretim kurumlarının yaygınlaşması, iş gücünün niteliğini artırmayı hedefleyen uzun vadeli kalkınma stratejilerinin parçasıdır. Ekonomik büyümeye paralel olarak turizm işletmeciliği, mühendislik, bilişim teknolojileri ve sağlık alanlarında mesleki eğitim programları öne çıkar. Eğitim sisteminin temel sorunu, bölgesel farklılıklar ile nitelikli öğretmen dağılımındaki dengesizliktir; ancak hükümetin bütçe payını artırması bu açığın kapanmasında belirleyici olmaktadır.
Kültür ve Turizm
Kültürel Yapı
Dominik Cumhuriyeti kültürel melezliğin göze çarptığı bir toplumsal dokuyu yansıtır. Taíno mirası, Afrika köle ticaretiyle gelen kültürel ögeler ve İspanyol sömürge deneyimi, ülkenin kimlik bileşenlerini oluşturur. Bu çok katmanlı yapı müzik, dans, mutfak, gündelik yaşam ve dini ritüellerde belirgindir. Merengue ve bachata ülkenin ulusal müzik türleri kabul edilir; ritim yapısı Afrika etkilerini, melodik örgüleri ise Karayip coğrafyasının ortak estetiğini taşır. Mutfak kültüründe pirinç, fasulye, deniz ürünleri, kızarmış muz ve yerel baharatlar temel unsurlardır.
Toplumsal hayat güçlü aile bağları, mahalle dayanışması ve canlı sokak kültürü etrafında örgütlenir. Festivaller ve dini kutlamalar (özellikle Semana Santa) kültürel sürekliliği pekiştirir. Şehirler büyüdükçe kültürel üretim çeşitlenmiş; sinema, tiyatro ve çağdaş sanat alanlarında yeni platformlar ortaya çıkmıştır.
Kültürel Miras ve Koruma
Dominik Cumhuriyeti, Karayip bölgesinin en kalıcı kolonyal miraslarından birine sahiptir. Santo Domingo’nun kolonyal bölgesi, Amerika’daki ilk katedrali, ilk kalıcı Avrupa yerleşimini ve erken dönem idari yapıları barındırması nedeniyle UNESCO Dünya Mirası listesindedir. Bu bölge, İspanyol sömürge mimarisinin özgün örneklerini ve Yeni Dünya’nın kurucu kent planlarının izlerini taşır.
Tarihî yapılar ve arkeolojik alanlar adanın Taíno geçmişini belgeleyen kalıntılarla doludur. Müzeler, kolonyal tarih, tütün kültürü, Karayip müziği ve çağdaş sanat gibi geniş bir tematik yelpazede ziyaretçilere açıktır. Kültürel koruma politikaları son yıllarda turizm yatırımlarıyla birlikte daha görünür hâle gelmiş olsa da kentleşme baskısı ve kıyı gelişim projeleri bazı alanlarda koruma-üretim dengesi üzerine tartışmalar yaratmaktadır.

Santo Domingo Şehrinde Yer Alan Koloni Bölgesi (Flickr)
Turizm Sektörü
Turizm Dominik Cumhuriyeti ekonomisinin temel taşıdır. Punta Cana, La Romana, Bávaro ve Puerto Plata gibi bölgelerde yoğunlaşan sahil otelleri, Karayipler’in en büyük turizm akışını çeken yapılardandır. Ülkeye gelen turist profili çoğunlukla ABD, Kanada ve Avrupa merkezlidir; son yıllarda Latin Amerika’dan gelen ziyaretçi sayısında da artış gözlenmiştir.
Turizm, GSYH’ye doğrudan ve dolaylı etkileriyle yüksek bir pay sağlar. Konaklama, yemek hizmetleri, ulaştırma, inşaat ve eğlence endüstrileri turizmle iç içe gelişir. Devlet, turizm bölgelerinde güvenlik, altyapı ve çevresel sürdürülebilirlik konularında geniş kapsamlı politikalar yürütür.【2】
Turistik Bölgeler ve Çeşitlilik
Başlıca turistik şehirler arasında Santo Domingo, Punta Cana, Santiago, Puerto Plata ve La Romana yer alır. Doğal güzellikler arasında Samaná Körfezi, El Limón Şelalesi, Pico Duarte, Lago Enriquillo ve geniş kıyı şeritleri bulunur. Ülkenin turistik bölgeleri; sahil turizmi, ekoturizm, kültürel miras turizmi ve macera turizmi gibi farklı alanlarda çeşitlilik sunar.

Punta Cana Sahilleri (Picryl)
Dış Politika ve Güvenlik
Kuruluşundan Günümüze Dış Politika Çerçevesi
Dominik Cumhuriyeti’nin dış politikası tarih boyunca bölgesel güvenlik, ekonomik bağımlılık ve büyük güçlerle ilişkilerin dengelenmesi etrafında şekillenmiştir. 19. yüzyıl boyunca Haiti ile sınır sorunları, bağımsızlığın korunması ve iç istikrarsızlık temel diplomatik başlıklardı. 20. yüzyılın ortasına kadar ABD’nin Karayipler politikasına doğrudan bağlı bir dış ilişkiler sistemi gelişti; özellikle 1916-1924 arasındaki ABD işgali, ülkenin siyasal hafızasında derin bir iz bıraktı.
Soğuk Savaş döneminde Dominik Cumhuriyeti, ABD’nin Latin Amerika’daki güvenlik mimarisinin bir parçası hâline geldi. 1965’teki iç savaş sırasında ABD müdahalesi, ülkenin dış politikada Washington ekseninden uzaklaşamadığını gösterdi. Ancak 1990’lardan itibaren demokrasiye geçiş ve ekonomik liberalleşme, dış politikayı daha çok ticaret, yatırım ve bölgesel işbirliği merkezli bir çizgiye taşıdı.
Günümüzde ülke, büyük güçlerle uyumlu fakat bağımsız ekonomik tercihleri gözeten “pragmatik” bir dış politika yürütür. Karayip entegrasyon süreçlerine (CARICOM, SICA) aktif katılım, turizm ve ticaret diplomasisi, güvenlik işbirlikleri ve göç yönetimi temel diplomatik alanlardır.
İkili İlişkiler
ABD ile İlişkiler
Dominik dış politikasının en önemli ekseni ABD’dir. Ticaret, göç, güvenlik, turizm ve yatırım akışlarının büyük bölümü ABD üzerinden yürür. İki ülke arasında güvenlik iş birliği uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti ve kara para aklama gibi konulara odaklanır. ABD’de yaşayan geniş Dominik diasporası, hem ekonomik (havale akışları) hem kültürel açıdan bu ilişkiyi güçlendirir.

USAID Yöneticisi Samantha Power ve Dominik Cumhuriyeti Devlet Başkanı Luis Abinader (Flickr)
Çin ile İlişkiler
Dominik Cumhuriyeti 2018’de Tayvan ile ilişkilerini sonlandırarak Çin Halk Cumhuriyeti ile diplomatik ilişki kurdu. Bu adımın ardından altyapı yatırımları, liman projeleri ve ticaret akışında belirgin artış oldu. Çin, ithalatta ikinci sıraya yerleşmiş durumdadır.
Avrupa Devletleri ile İlişkiler
İspanya, Dominik Cumhuriyeti'nin Avrupa'daki temel partneridir. Tarihsel bağlar, turizm sektörü ve kültürel bağlantılar ilişkiyi güçlü kılar. AB ile ilişkiler ticaret, kalkınma fonları ve çevresel koruma programları üzerinden ilerler.
Türkiye ile İlişkiler
Son yıllarda hızlı bir gelişme yaşanmıştır. İki ülke arasında ticaret hacmi küçük olmakla birlikte artış eğilimindedir. Diplomatik temaslar; havacılık, turizm ve güvenlik alanlarındaki işbirliği görüşmeleriyle desteklenmektedir.
Türkiye’nin Santo Domingo Büyükelçiliği 2013 yılında açılmış olup, o tarihten bu yana iki ülke arasında vize muafiyeti, hava ulaşımı ve ekonomik iş birliği anlaşmaları imzalanmıştır. Ticaret hacmi giderek büyüyerek 2021 sonunda yaklaşık 256,5 milyon USD’ye ulaşmıştır ve Türk yatırımcılar özellikle turizm, inşaat, enerji ve teknoloji alanlarında fırsatlar görmektedir. Kültürel alanda da iş birlikleri artmakta, diplomatik ilişkilerin 75. yılı kapsamında klasik Türk müziği konserleri düzenlenmektedir.
Medya ve kültür boyutunda ise Acun Medya önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye’nin önde gelen yapım şirketi Acun Medya, “Survivor Türkiye” programının bazı sezonlarını Dominik Cumhuriyeti’nde çekmekte ve bu sayede Dominik turizmi Türkiye’de geniş bir kitleye tanıtılmaktadır.
Uluslararası Örgüt Üyelikleri【3】
Dominik Cumhuriyeti geniş bir uluslararası örgüt ağının üyesidir.
- Birleşmiş Milletler
- Amerikan Devletleri Örgütü (OAS)
- Dünya Ticaret Örgütü (WTO)
- IMF ve Dünya Bankası
- Karayip Devletleri Birliği
- Orta Amerika Entegrasyon Sistemi (SICA)
Dış politika genel olarak çok taraflı iş birliğine açık, ekonomik kazanç odaklı ve bölgesel güvenlik temelli bir yapıda ilerler.
Ordu ve Askeri Kapasite【4】
- 2023 savunma bütçesi: ~ 893,17 milyon USD.
- 2024 savunma harcaması: ~ 981 milyon USD.
- Devlet savunma harcaması, GSYİH’ya oranla: %0,7.
- Askerî personel sayısı: CIA’ya göre yaklaşık 60.000 aktif personel.

Dominik Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri Askerleri (Defense Visual Information Distribution Service)
Kara, Hava ve Deniz Unsurları
Dominik Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri (Fuerzas Armadas Dominicanas), Karayip bölgesinde orta ölçekli bir askerî kapasiteye sahiptir. Kara kuvvetleri, iç güvenlik ve sınır kontrolü görevlerinde yoğunlaşır; birlik yapısı hafif piyade, motorize unsurlar ve özel operasyon taburlarından oluşur.
Hava kuvvetleri gözetleme, devriye ve hızlı müdahale kapasitesiyle çalışır; envanter ağırlıkla hafif uçaklar, devriye helikopterleri ve eğitim jetlerinden oluşur. Hava sahası kontrolü kaçakçılık hatlarıyla mücadelede kritik bir rol taşır.
Deniz kuvvetleri, Karayip Denizi ve Atlas Okyanusu’nda geniş bir kıyı hattını korumakla yükümlüdür. Sahil güvenlik rolü öne çıkar; uyuşturucu trafiği ve yasadışı göç ile mücadele ana görev alanlarını oluşturur. Devriye gemileri, hızlı müdahale botları ve deniz gözetim radarları deniz unsurunun temel bileşenleridir.
Savunma Sanayii, Personel ve Lojistik
Dominik Cumhuriyeti’nin yerli savunma sanayii sınırlıdır; tedarik büyük ölçüde ABD ve Avrupa kaynaklıdır. Envanter modern sistemlerden çok pratik kullanım ve bakım kolaylığı sağlayan platformlardan oluşur.
Aktif personel sayısı bölgesel ortalama düzeydedir; ordu iç güvenliğin yanı sıra doğal afet yönetimi ve sivil savunma görevlerinde sıkça kullanılır. Lojistik altyapı kıyı bölgelerinde daha güçlüdür; iç bölgelerde topoğrafyanın etkisiyle hareket kabiliyeti kısmen sınırlanır.
Operasyonel Geçmiş
Dominik ordusu dış çatışmalardan ziyade iç güvenlik görevleriyle tanımlanır. 20. yüzyıl boyunca iç ayaklanmalar, sınır sorunları ve Haiti ile yaşanan gerilimler ordunun operasyonel pratiğini belirlemiştir. Günümüzde faaliyetler büyük ölçüde uyuşturucu kaçakçılığı, organize suç yapıları ve yasadışı göç hatlarına karşı yürütülen müşterek operasyonlara dayanır. Ordu, ulusal afet yönetiminde etkin bir kurum olarak da görev üstlenir; kasırgalar ve tropikal fırtınalar sonrası kritik acil müdahale kapasitesi bulunur.


