Dünya Tsunami Farkındalık Günü, tsunamilerin yol açabileceği yıkıcı etkiler konusunda farkındalık yaratmayı ve toplulukları afetlere karşı hazırlamayı amaçlayan uluslararası bir gündür. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 5 Kasım günü olarak belirlenmiştir. Gün, afet risklerini azaltmaya yönelik yenilikçi yaklaşımların paylaşılmasını, halkın tsunami tehlikeleri konusunda bilinçlendirilmesini ve küresel ölçekte hazırlık kültürünün yaygınlaştırılmasını hedefler.
Tarihçe
Dünya Tsunami Farkındalık Günü, 2015 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından resmî olarak kabul edilmiştir. Günün fikri Japonya’ya dayanmaktadır. Japonya, tarih boyunca yaşanan tsunamilerden edindiği deneyimle erken uyarı sistemleri, afet sonrası yeniden yapılanma ve kamu bilgilendirmesi alanlarında uzmanlaşmıştır. Tarihsel olarak, 5 Kasım 1854’te Hiro-mura köyünde meydana gelen tsunami ve Hamaguchi Goryo’nun köyünü korumak için uyguladığı önleyici tedbirler, günün ilham kaynağı olarak kabul edilir. Daha yakın tarihte 26 Aralık 2004’te Hint Okyanusu’nda meydana gelen tsunami, yaklaşık 230.000 kişinin ölümüne ve 14 ülkenin etkilenmesine yol açmış, bu felaket 21. yüzyılın en ölümcül tsunamisi olarak kayıtlara geçmiştir. Küresel ölçekte, afet riskini azaltma çerçeveleri olarak 2005’te Hyogo Eylem Çerçevesi ve 2015’te Sendai Afet Riskini Azaltma Çerçevesi kabul edilmiştir. Bu anlaşmalar, afet risklerini azaltmayı ve tsunami hazırlığını geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Amaç ve Önemi
Dünya Tsunami Farkındalık Günü, tsunami riskine karşı farkındalık oluşturmak, toplulukların afetlere hazırlıklı olmasını sağlamak ve dirençlerini artırmak amacıyla kutlanır. Gün, erken uyarı sistemleri ve tahliye yolları gibi hazırlık mekanizmalarının etkinliğini teşvik eder ve gençler ile eğitim kurumları aracılığıyla yeni nesillerin tsunami risklerini öğrenmesini sağlar. Tsunamiler nadir görülmesine rağmen son derece yıkıcı olabilir ve kıyı toplulukları, özellikle düşük rakımlı ve yoğun nüfuslu alanlarda, en çok risk altında olan grupları oluşturur. Bu nedenle uluslararası iş birliği, tsunamiler ve diğer kıyı kaynaklı doğal tehlikeler konusunda daha derin politik ve kamu bilinci oluşturulması ve risklerin azaltılması açısından önemlidir. Bu farkındalık, afetlerin yol açtığı can ve mal kaybını azaltmak ve geçmiş tsunamilerden çıkarılan dersleri hatırlatarak gelecekteki felaketlerin etkilerini minimize etmek için önem taşır.
Tsunami Afeti (Anadolu Ajansı)
Tsunamiler ve Oluşum Nedenleri
Tsunamiler, okyanus veya deniz tabanında meydana gelen ani su hareketleri sonucu oluşan devasa dalgalardır. Genellikle depremler, heyelanlar, volkanik patlamalar ve nadiren dünya dışı çarpışmalar nedeniyle meydana gelir. Depremler, levha sınırları boyunca oluşan sismik hareketlerle tsunamilere yol açabilir; özellikle sığ ve dikey hareket eden depremler bu tür dalgalara neden olur. Kıyı veya denizaltı heyelanları, büyük miktarda suyun yer değiştirmesine ve dalga oluşumuna sebep olabilir. Şiddetli volkanik patlamalar da ani su yer değiştirmeleriyle yıkıcı tsunamiler yaratabilir. Asteroit veya meteor çarpmaları nadiren tsunamiye yol açabilir. Tsunamiler kıyıya ulaştığında ilk dalga genellikle en büyük dalga olmayabilir ve sonraki dalgalar daha yıkıcı olabilir. Dalga kıyıya ulaşmadan önce denizin çekilmesi ve yer sarsıntıları gibi doğal uyarı işaretleri gözlemlenebilir.
Küresel Düzeyde Uygulamalar ve Önlemler
Dünya genelinde tsunami riskini azaltmak ve farkındalığı artırmak amacıyla çeşitli uygulamalar yürütülmektedir. Birleşmiş Milletler Afet Riskini Azaltma Ofisi (UNDRR), toplulukları tahliye tatbikatlarına, yürüyüş ve koşulara katılmaya teşvik eden #GetToHighGround kampanyasıyla tsunami farkındalığını artırmaktadır. ABD’de Ulusal Hava Servisi ve Ulusal Tsunami Uyarı Merkezi, uyarılar ve izleme sistemleri ile kıyı topluluklarını bilgilendirmektedir. TsunamiReady® programı, risk değerlendirmesi, planlama ve eğitim ile toplulukların hazırlıklı olmasını sağlar. National Centers for Environmental Information (NCEI), deniz seviyesi ve tarihsel tsunami verilerini toplayarak halkın erişimine sunar ve bu veriler tsunami erken uyarı sistemlerinin etkinliğini artırır. Küresel ölçekte, tsunamilerin sınır tanımayan doğası ve kıyı topluluklarının yoğunluğu, uluslararası iş birliğini ve farkındalığın yaygınlaştırılmasını zorunlu kılmaktadır.
Türkiye’de Uygulamalar ve Etkinlikler
Türkiye’de Dünya Tsunami Farkındalık Günü kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi uzman katılımıyla konferanslar düzenlemektedir. Bu etkinliklerde Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi, ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü ve Japonya Kagawa Üniversitesi gibi kurumların uzmanları tsunami riski, erken uyarı ve önlemler hakkında bilgilendirmelerde bulunmaktadır. Gençler ve eğitim kurumları için çevrim içi eğitim ve simülasyon oyunlarıyla tsunami farkındalığı artırılmaktadır.
Önemi ve Gelecek Nesiller
Dünya Tsunami Farkındalık Günü, geçmiş tsunamilerden edinilen derslerin yeni nesillere aktarılmasını sağlamaktadır. Özellikle 2004 Hint Okyanusu Tsunamisi gibi büyük felaketlerden elde edilen bilgiler, gençler ve çocuklar arasında tsunamiye hazırlık bilincinin artırılmasında kullanılmaktadır. Geliştirilen erken uyarı sistemleri, tahliye planları ve eğitim faaliyetleri, gelecekteki tsunamilerin yol açabileceği yıkıcı etkileri minimize etmeyi amaçlar. Gün, küresel ve yerel ölçekte farkındalık yaratmayı ve toplulukların tsunami riskine karşı dirençli hâle gelmesini hedefleyen kapsamlı bir girişim olarak değerlendirilir.