Fitts Yasası, insanın belirli bir hedefe yönelmiş kas hareketi gerçekleştirdiğinde, hareket süresinin (MT: Movement Time) hedefe olan uzaklık (D) ve hedefin genişliği (W) ile sistematik biçimde ilişkili olduğunu belirten deneysel ve teorik bir yasadır. İlk kez Paul M. Fitts (1954) tarafından ortaya konulan bu yasa, insan hareket sisteminin hız ve doğruluk arasında bilişsel-motor bir denge kurduğunu ifade eder. Kısaca, hedef ne kadar uzak ve küçükse, hedefe ulaşmak o kadar uzun sürer.
Bu yasa, yalnızca bir motor kontrol modeli değil; aynı zamanda insan-bilgisayar etkileşimi (Human–Computer Interaction, HCI), ergonomi, arayüz tasarımı, rehabilitasyon mühendisliği ve bilişsel psikoloji gibi alanlarda temel ölçüt haline gelmiştir. Fitts Yasası, insan davranışının nicel olarak modellenmesi çabalarının erken ve kalıcı başarılarından biridir.
Tarihsel Gelişim ve Kuramsal Arka Plan
Fitts, 1954 tarihli klasik çalışmasında (“The information capacity of the human motor system in controlling the amplitude of movement”), insan hareketinin bilgi teorisi ile açıklanabileceğini öne sürdü. Claude Shannon’un (1948) iletişim kuramından esinlenen Fitts, insanın kas hareketlerini bir “kanal” olarak tanımladı ve bu kanalın kapasitesinin “bit/saniye” cinsinden ölçülebileceğini savundu.
Fitts’in amacı, motor davranışı rastgele hataların toplamı olarak değil, ölçülebilir bir bilgi işleme süreci olarak kavramsallaştırmaktı. Böylece, insan hareketinin sınırlı ama öngörülebilir bir bilgi aktarım kapasitesine sahip olduğu fikrini geliştirdi.
Bu yaklaşım, insanın hareket planlaması ve hedefe ulaşma davranışını deterministik olmaktan çıkararak probabilistik bir bilgi süreci olarak ele aldı. Fitts’in bulguları, sonrasında iki temel doğrultuda gelişti:
- Psikomotor araştırmalar: İnsan hareketinin süre ve doğruluğunun laboratuvar koşullarında ölçülmesi.
- Uygulamalı bilişim: Bu yasadan arayüz ve kontrol sistemleri tasarımında yararlanılması.
Matematiksel Formülasyon ve Yorumlar
Fitts Yasası’nın genel formu şöyledir:

(Yapay Zeka tarafından oluşturuldu.)
Burada:
- MT (Movement Time): Ortalama hareket süresidir.
- D (Distance): Başlangıç noktası ile hedef merkezi arasındaki mesafedir.
- W (Width): Hedefin kabul edilen hata toleransı veya genişliğidir.
- a ve b: Deneysel regresyon sabitleridir; cihaz, kullanıcı ve koşula göre değişir.
- log₂(D/W + 1): Görevin zorluk düzeyini ifade eden Index of Difficulty (ID)’dir.
Bu denklem, hedef ne kadar uzakta veya küçükse, hareket süresinin o kadar artacağını ifade eder. Logaritmik ilişki, insan sisteminin doğruluk ve hız arasında doğrusal olmayan bir denge kurduğunu gösterir.
Fitts’in orijinal çalışmasındaki bilgi kuramı yorumu, bu zorluk indeksini “bit” cinsinden bilgi miktarı olarak tanımlar. Buna göre insan motor sistemi, ortalama olarak saniyede belirli bir bit miktarında bilgi işleyerek hedefleme yapar.
Shannon Formu
Soukoreff ve MacKenzie (2004) tarafından önerilen ve modern literatürde yaygınlaşan “Shannon formu”:

(Yapay Zeka tarafından oluşturuldu.)
Bu form, bilgi teorisindeki Shannon-Hartley denklemini temel alır ve düşük oranlı görevlerde (örneğin küçük mesafelerde) daha istikrarlı sonuçlar üretir.
Etkili Hedef Genişliği ve Gerçek Zorluk İndeksi
Gerçek deneylerde insanlar hedefin tam merkezine değil, çevresine dağılmış noktalara ulaşır. Bu nedenle hedefin gerçek genişliği yerine etkili genişlik (We) kullanılmalıdır:

(Yapay Zeka tarafından oluşturuldu.)
Burada SD, hareket sonu konumlarının standart sapmasıdır. Bu durumda zorluk indeksi şu hale gelir:

(Yapay Zeka tarafından oluşturuldu.)
Bu yaklaşım, modelin insan davranışını daha doğru temsil etmesini sağlar.
Deneysel Bulgular ve İki Boyutlu Görev Alanı
Fitts Yasası, başlangıçta tek boyutlu hareketlerle test edilmiştir. Ancak Meyer, Abrams, Kornblum ve Smith (1988)gibi araştırmacılar, iki boyutlu hedefleme görevlerinde de benzer ilişkilerin geçerli olduğunu göstermiştir.
Murata (1996), “Fitts’ Law in Two-Dimensional Task Space” başlıklı çalışmasında, hedeflerin hem yatay hem dikey genişliklerinin (Wx, Wy) dikkate alınması gerektiğini öne sürmüştür. İki boyutlu ortamda, hedefin efektif genişliği, yönsel hatalarla birlikte hesaplanır:

(Yapay Zeka tarafından oluşturuldu.)
Bu formül, fare, joystick, stylus veya dokunmatik ekran gibi modern giriş aygıtlarında daha geçerli bir model sunar. Murata’nın çalışmaları, insan-bilgisayar etkileşiminin çok boyutlu doğasına ışık tutmuştur.
Fitts Yasası ve İnsan-Bilgisayar Etkileşimi (HCI)
Fitts Yasası, HCI alanında tasarım ilkesine dönüşmüş ilk psikolojik modellerden biridir. Card, Moran ve Newell (1983), “The Psychology of Human-Computer Interaction” adlı klasik eserlerinde yasayı “etkileşimsel modelleme”nin temel taşı olarak kabul etmişlerdir.
Sas & MacKenzie (2002) tarafından yayımlanan “Fitts’ Law as a Design Artefact: A Paradigm Case of Theory in Software Design” adlı makalede, Fitts Yasası’nın yalnızca bir “ölçüm yasası” değil, aynı zamanda tasarım sürecinin rehberi olduğu savunulur. Yazarlara göre bu yasa, yazılım tasarımında teori ile uygulama arasında bir köprü işlevi görür.
Arayüz Tasarımı Uygulamaları
- Düğme Boyutu: Daha büyük butonlar, daha kısa hareket süreleri sağlar. Özellikle dokunmatik ekranlarda bu etki belirgindir.
- Kenar ve Köşe Avantajı: Ekranın köşeleri, imlecin dışına taşamayacağı fiziksel sınırlarla çevrili olduğu için hedef genişliği pratikte “sonsuz” kabul edilir.
- Menü Yerleşimi: Sık kullanılan öğelerin imlece yakın konumlandırılması, ortalama hareket süresini azaltır.
- Mobil Erişilebilirlik: Fitts Yasası, parmak kalınlığı ve görsel algı sınırlamaları nedeniyle minimum buton boyutlarını belirleme konusunda temel alınır.
Performans Ölçütü: Throughput
MacKenzie (1992) tarafından önerilen throughput (TP) ölçütü, sistem performansının tek bir nicel değere indirgenmiş hâlidir:

(Yapay Zeka tarafından oluşturuldu.)
Bu oran, kullanıcının saniyede kaç bit’lik bilgi işleyebildiğini gösterir. Bir etkileşim sisteminin (örneğin fare, dokunmatik yüzey veya VR kontrolörü) etkinliği bu ölçütle karşılaştırılabilir.
Motor Davranışın Bilişsel ve Sinirsel Boyutu
Fitts Yasası, insan motor sisteminin yalnızca biyomekanik değil, aynı zamanda bilişsel planlama süreçlerini de içerdiğini ima eder. Hareketin “hız–doğruluk değiş tokuşu” (speed–accuracy trade-off) doğrudan motor kontrolün sinirsel temellerine bağlıdır.
Plamondon & Alimi (1997), “Fitts’ law in the control of movement” adlı kapsamlı incelemelerinde, hareket süresinin iki bileşene ayrılabileceğini belirtir:
- Planlama süresi (cognitive phase)
- Yürütme süresi (motor phase)
Sinir sistemi, hedefin konumuna ilişkin duyusal geri bildirimi sürekli işleyerek hataları düzeltir. Bu süreçte serebellum ve motor korteks kritik rol oynar. Bu yüzden yasa, yalnızca davranışsal bir ilişki değil, sinirsel bir süreç yansıması olarak da görülür.
Fitts Yasası’nın Uygulamalı Katkıları
Fitts Yasası, soyut bir psikolojik model olmanın ötesinde, endüstri ve mühendislikte somut etkiler yaratmıştır:
- Ergonomi: Makine kontrol kolları, joystickler ve araç paneli yerleşimleri bu yasaya göre optimize edilir.
- Savunma Teknolojisi: Pilot ve asker kontrol sistemlerinde hedefleme hızının artırılması, hata oranlarının düşürülmesi Fitts ölçütleriyle yapılır.
- Tıbbi Rehabilitasyon: İnme veya Parkinson hastalarında motor becerinin gelişimi Fitts performans ölçütüyle izlenir.
- Eğitim Teknolojisi: Etkileşimli ekran tasarımı ve öğrenme arayüzleri, kullanıcı hızını artırmak için Fitts prensipleriyle düzenlenir.
- Mobil UX: Dokunmatik ekranlarda parmak hedefleme doğruluğu, buton aralığı ve yerleşimi Fitts temelli hesaplarla belirlenir.
Günümüz ve Gelecekte Fitts Yasası
Modern araştırmalar, Fitts Yasası’nı 3B uzayda ve çoklu modal etkileşimlerde yeniden değerlendirmektedir. Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) sistemlerinde kullanıcılar yalnızca düzlem üzerinde değil, hacim içinde hedefleme yapar. Bu bağlamda, hedefin derinlik boyutu ve üç eksenli mesafeler modele eklenir:

(Yapay Zeka tarafından oluşturuldu.)
Bu genişletilmiş form, karma gerçeklik uygulamalarında “Fitts 3D modeli” olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca yapay zekâ destekli sistemler, kullanıcı davranışını gerçek zamanlı analiz ederek adaptif Fitts parametreleriüretmekte; böylece arayüzler kişiselleştirilmiş tepki hızları sunmaktadır.
Fitts Yasası, insan hareketlerinin hız ve doğruluk arasındaki ilişkiyi nicel olarak tanımlayan psikolojik bir modeldir.İlk ortaya çıktığı 1954’ten bu yana, hem laboratuvar deneylerinde hem de teknolojik tasarımlarda varlığını sürdürmektedir.
Bu yasa, hareket süresi (MT) ile hedef uzaklığı (D) ve hedef boyutu (W) arasında öngörülebilir bir ilişki kurarak, insan motor sisteminin bilgi işleme kapasitesini tanımlar. Zamanla yapılan iterasyonlar, bilişsel ve çevresel faktörleri denkleme dâhil ederek modelin kapsamını genişletmiştir.
Günümüzde Fitts Yasası, insan-bilgisayar etkileşimi, endüstriyel ergonomi, mobil arayüz tasarımı, savunma sistemleri ve rehabilitasyon mühendisliği gibi alanlarda temel bir ölçüt olmaya devam etmektedir.
Bu yönüyle Fitts Yasası, insanın fiziksel dünyadaki hareketini dijital dünyadaki etkileşim biçimleriyle birleştiren bütünleştirici bir kuram niteliğindedir.

